Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

yaptıgınız salaklıklar


rainfall

Öne çıkan mesajlar

Sly-One said:
aynı yaşlarda babama özenip traş olayım derken traş bıçağı ile dudağımı yarmıştım ilk hamlede.



aklıma getirdin...

lise 1deyim. traş oluyorum. sırtım kaşınıyor. kaşıyorum. traş olmaya devam ediyorum. bitiriyorum işimi, odama gidip tişört giyiyorum. evden çıkıcam annem dur diyor. kan içinde sırtım. traş bıçağını tuttuğum elle kaşıyıp sırtımı kesmişim. traş olurken sırtını kesen ilk insanım büyük ihtimalle.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

lise 3'te istanbul gezisi olucaktı üniversiteleri gezmek için. annem yağmur yağarsa falan diye pek sevmediğim bi çift ayakkabıyı da yanıma almam için kafamı şişirmişti. tamam koy demiştim.
istanbul gezimizin son günü sabahtan akşama kadar yağmur yağmıştı. ve bütün gün ayağımda converselerimle (hayır deri falan da değil) gezmiştim. çekmişti onlar. ayaklarım da yürümekten şişmişti. öyle.

gene lise 3'te madcatlerle efes pilsen jazz festivaline gitmiştik, bira içmiştik, ben çok içmiştim, j harfleriyle dolu kelimeler sarfederken taksiye koyup eve yollamışlardı evde börçlemiştim, hayvan işte, nub, l2d.

daha vardır da aklıma gelmiyo
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

9. ya da 10. sınıftaydım. İngilizce dersi, hoca boş bırakmış. Ben de açtım müzik dinliyorum. Cannibal Corpse-I Cum Blood çalıyor. Etrafa bi bakındım, herkes konuşuyormuş gibi görünüyor böyle, çok ses varmış sınıftaki gibim sanki. Nasıl bir gaz oldyusa artık, anlaşılır bi biçimde "ay kaam blööööd, fırom may irekşooon" şeklindeki hoş sözleri seslendirdim. Sonra ingilizce hocamın bana garip garip baktığını farkettim. Sınıfta ses yokmuş aslında.

Kadın bi 5 dakka baktı lan.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Ortaokuldayken okulda 7 kişi nöbetçi olurdu farklı sınıflardan. Müdür de arızalının tekiydi -her sabah bir önceki günün suçlularının sırtında tahta kırana kadar döverdi milletin önünde- Benim nöbet yerim de en rahat, en yatış, müdürün asla ama asla uğramayacağı bir yere, rehberliğin karşısındaki giriş kapısına çıkmıştı. Rehberlikçiye de herkes aşıktı :D

Rahatlık biraz battı sanırım ki gezdim tozdum, arada rehberlikçinin camından gizlice baktım filan sora oturdum "Gelmez bu adam yaaa" diyerek walkmani taktım kulağıma -evet o zamanlar walkman vardı- Sepultura veya Slayer, ikisinden biri çalıyor olması lazım. Ben de elimle önümdeki masaya vurarak ritm tutuyorum aklım sıra. Elimi yumruk haline getirmişim, işaret parmağımın 2. boğumundan kıvırarak masaya vuruyorum filan. Bir ara -çok geçmedi- kafamı kaldırdım üst kattan biri iniyordu. İçimden geçio ama "Lan bu bizim Şenol olsa çok pis yan basarım." filan diyorum. Ama o kadar emin ve rahatım ki, "ehe mehe değildir lan" diye devam ediyorum.

İnen cidden de okul müdürü Şenol Hocaydı. O panikle parmağı masaya son kez indirirken -niye yaptıysam artık öyle bi mallığı- sen tut tam ucuyla vur. Onun acısı, walkmani çıkarmaya çalışma çabası derken zaten 4 bacaklı sandalyenin arka 2 bacağı üzerinde oturan ben düşüp kafayı arkadaki kalorifer peteğine vurmuştum. Ama o an acı macı vız geliyor. Walkmani topliim de laf etmesin diye hala panik modundayım. Adam telaşlanıp koşturmaya başladı yanıma ben de "aha gördü walkmani valla sçıcak azıma, bittim olm" diye panikliyorum.

Olayın sonucunda walkmani yakalatmamıştım, kafamda hiçbişey yoktu ama sağ elimin işaret parmağının dıştan 2. boğumu nasıl şişmişse artık, parmağımı düz konuma getiremiyordum. İşin kötü tarafı o gün rehberlikçinin yakından iğrenç olduğunu görmüştüm :D
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

baya güçlü bi bandı dudağıma yapıştırıp aniden çekince dudağımın bantla temasa geçen bütün derisinin kalkması durumu, kaç gün acı çekmeden ne gülebiliyodum ne de yemek yiyebiliyodum..

bide aşırı soğuk buzluktan buzu çıkarıp dili yapıştırmakta gayet başarılı salaklık kanımca
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

17 Ağustos depremi sırasında gözümü açtım, yatak sallanıyo duvarlar sallanıyo, tepemde bir avize vardı cam abartmıyorum, bir sağa vuruyo tavanda bir sola inanılmaz şiddetli hissediyoruz depremi. Ben naptım? "ülen sırası mıydı" dedim, deprem bitene kadar yatakta hadi bitse de uyusak diye bekledim bitince de döndüm tekrar uyumaya kalktım, babam odama girince can havliyle de "ya bitti işte uyuyalım" demiştim.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...