Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

yaptıgınız salaklıklar


rainfall

Öne çıkan mesajlar

Lar ekinin verdiği rahatlıkla bu aslen kısaltılmış yine de uzun olan yazıma başlıyorum.

Küçücüktüm o zamanlar. Bursa - Gemlik de geçirirdim yazlarımı (gerçi şu anda Gemlikte oturuyoruz (Bursa - Gemlik dolaylarındaki bağyanlara selamlar)). Daha ilkokula bile gitmiyordum. Arkadaşlarımla oynarken yerde bir tahta gördüm. Tam ortasında bi çivi vardı. Nasıl bir fantazidir bilmiyorum ama o çivinin üzerine çıkıp dönmeye çalıştım. 1 saniye boyunca döndüm de. Sonra ayağımı kaldırdığımda tahta da benle geldi. Ağlamamıştım. Belki şoktandır bilmiyorum. Çivi paslı olduğundan tetanoz aşısı olmuş ve ailemin tatile gidip beni anneannemle başbaşa bıraktığı zaman... İşte o zaman günlerce ağlamıştım.

Bir diğer aklıma gelen salaklık; Antepteyim. Halamlarda kalıyorum. Kuzenimle parka gitmiştik. Böyle parkta baya insan var falan. Biz kuzenle kaydıraktan kaydırağa oturarak değil de çömelerek kayıyoruz. Kızın biri uyarmıştı. Bunun üzerine ben de uyuzluğuna ayakta kaymaya çalıştım. Ayakkabım pek de kaygan olmayan bir yüzeye değince kafamın üstüne düşmüştüm. Düşüş esnasında da yere sürten suratımın bir kısmı yüzülmüş ve kanlar içindeydi. Ben ise o süre içinde ''Lan rezil oldum. Bişi yokmuş gibi davranıp tekrar kayayım bari'' diye düşünürken kuzenim zorla eve götürmüştü.

Başka bir salaklık; İlkokul 5 deyim. Dedemlerin apartman boşluğunda 2 kızla beraber oturuyorum. Biri 1. sınıf arkadaşım (İstanbulda okumuştum 1 ve 2yi) ve diğeri onun kuzeni. Muhabbet esnasında ben nereden çıkardıysam ''Şalterleri attırayım mı?'' diye sordum. Kızlar cesaretimden etkilenecek ama bir yandan da korkup ''Yapma'' diyecekler ben de hemen ''Tamam, korkmayın yapmayacam'' gibi bir manevrayla kaçacaktım. Ama plan tutmadı. Kuzen kişilik büyük bir heyecanla ''YAP'' dedi. Eh. Ben de teker teker şalterleri attırmaya başladım. 3. yü attırırken bir acı... Elimi geç de olsa çekebilmiştim. Kızlar korkudan ağlıyor ve ismimi çağırıyorlardı ama o an aklımda tek düşünce vardı; ANNE! Hala sol elimin bileğinde 3 tane belirgin iz vardır.

Bir diğeri: İlkokuldaydım. Şirinleri çok severdim. Reklamlardan sonra başlayacaktı. Annemin bir anda çıldırtan sesi geldi; ''GİT EKMEK AL GEL''. Fırın uzaktı. Ben de yolun karşısındaki bakkaldan alayım bari dedim. Sonuçta Şirinleri kaçırmak istemiyordum. Sağa sola baktım. Bi minibüs hızla geliyordu. Geçerim dedim. Koşmaya başladım. Ama malesef... Geçememiştim. Minibüs çarptı. 2 metre fırladım. Tüm herkes bana bakıyordu, minibüs şoförü çıkmış dışarı ''Oğlum birşeyin var mı?'' falan diye soruyordu. Ama benim kafamda hala ''Lan vallaha başladı. Offf anne bak senin yüzünen kaçırdım'' vardı.

Başka biri: Anasınıfına gidiyorum. Siirtte oturuyoruz o dönem. Kardeşim, ben ve komşunun çocuğu alttan geçen 3 tane ortaokullunun kafasına işedik. Eh kardeşim ve komşu çocuğu dışarı çıkmıyorlar. Okula giden ben birgün okul çıkışı 3 kişiden çok sağlam dayak yemiştim. Daha sonraları bu kişilerden biri bana kafayı takmış olacak ki beni her gördüğünde dövmeye başlamıştı. Ki bir keresinde bakkaldan dönerken beni yakalayan bu çocuğa ''Sakızım var ister misin? Ama beni dövmeyeceksin.'' dedim. Çocuk ta tamam dedi. Sakızı alıp beni dövdü. Sonra bu dayaktan korkup arkamı kollar hale gelmiştim. Sonraları komşu çocuğun kafasını kırmam dolayısıyla ablaları beni kovalamaya başladılar. Ablalarından kaçarken orta okulun kömürlüğüne saklandım. Bir süre geçtikten sonra dışarı çıkıyordum ki ortaokullu tiple karşılaştım. Yağmurdan kaçarken doluya yakalanmıştım yani. Ben bütün gün o kömürlükte beklerken lojmandakiler toplanmış beni aramaya başlamışlar. Annem çılgına dönmüş. Bu kafasını kırdığım komşunun evini basmış, kapılarını kırmış ve ölümle tehdit etmiş ki polis lojmanlarındayız. Ortaokullu evine gidince ben de evime dönmüştüm. Tabii herkes rahatlamıştı. Eh hala annem o gün o ablalardan saklandığımı sanır.

Yine ben: Siirtteyiz yine. Bir sabah kalktım. Evde kimse yoktu. Atlet - kilot yatmış olan ben etrafta giyecek aramaya başladım. Bulamadım. Evden çıktım. Anahtarım olmadığı halde kapıyı kapattım. Annemi komşularda aramaya başladım. Bulamayınca apartmanın arkasına çocuklarla oynamaya gittim. Yerler hatırlayamadığım bir nedenden dolayı çamurdu. Yani şöyleki atlet - kilot içinde bir çocuk çamurlar içinde oynuyordu. Sonra yine sebebini hatırlayamadığım bir nedenden bi çocukla aramda tartışma çıktı. Tepem attı. Kalktım tepesine. Tabii külotun verdiği rahatlık ile hızla kafasına işemeye başladım. Bunun üzerine ağlayan çocuğun annesi pencereye çıktı. Sonra içeri seslendi kadın. Ve kadının arkasından annem çıktı pencereye. Meğerse annemin misafirliğe gittiği kadının oğlunun üstüne işiyormuşum. Sağlam dayak yemiştim annemden.

Yine Gemlik: Ne kadar istediysem bisiklet alınmamıştı. Komşunun çocuğunun da bisikleti vardı. Bir gün nasıl bir mantıksa şöyle bir oyun oynamaya başladık. Arkadaşım bisikletle yanımdan geçecek ben de onu yakalamaya çalışıcam. İlk denemede yakalamıştım. Ama sonuç pek iç açıcı değildi. Sırtüstü yerde 10 metre sürüklenmem sonucu sırtım yara bere içinde kalmıştı. Ama oyun sonucu kötü olsada genel sonuç iyiydi. Bana bisiklet alınmıştı.

Bu da lise dönemime ait bir tanesi: Dershanedeyim. Sınıf içidenki kızlarla bir türlü anlaşamazdım. Bir tanesiyle yine tartışmaya başlamıştım. Tabii alışıldık üzere yine tartışmanın galibi bendim. Zafer sarhoşuyken kızın gizli silahı ortaya çıkmıştı. Bana bakıp ''Tartışmayı geç de burnunda sümük var'' dedi. Kitlenmiştim. Kafam titremeye başlamıştı. Ben içinde bulunduğum rezilliği belli etmemeye çalışarak temizlemeye çalıştım ve yapıp yapabileceğim en salak hamleyi yaptım. Kıza dönüp (kafam hala titriyor bu arada ve sesim de çatal çatal) ''Geçti mi?'' diye sormuştum. Sonra arkadaşıma döndüğümde onun da kafası titriyordu. Boğazıma sarılıp şunu demişti: ''GEÇTİ Mİ NE LAN? OGLUM BÖYLE SALAK Bİ SORUYU NASIL YÖNELTTİN. NASIL? NASIL?''.

Bu tür salaklıklar çoktur bende. Denize düşmeler, yaralanmalar, artistlik sonucu rezil oluşlar...

Ama en büyük salaklığım şudur ki; hayatımla ilgili aldığım hiçbir karar oturupta uzun uzun, ciddi ciddi düşündüğüm, mantık çerçevesi dahilinde olan kararlar değildir.
Örneğin; Öss Tercih formunda ölü seçimler, istemediğim okul. Tercih yaptığım vakit: Okulun verdiği randevu zamanından 1 saat önce.
Tercih yaparken içinde bulunduğum düşünce: Offf istediğim yer olmuyor. Annemin çenesini 1 sene daha çekemem, q0q0q0q0q0q0 işletme...
Sonuç: Üçüncü kez İşletme 1. sınıf okuyacağım. Umarım bu sene geçerim.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Tahumiel seni tebrik ediyorum.

Ben de bir iki şey yazayım.

Sebebini hatırlamıyorum şu an, büyük ihtimalle kafam da güzeldi, Aydın'ın Davutlar ilçesi. Yazlık mekan. Jandarma kampına sızmaya çalışmıştım. Dikenli tellere tırmandım, üstlerinden geçmeye çalıştım. İçeriye girdim. hehehe girdim lan eheheh diye sırıtırken bi asker geldi. küçüğüm de o zaman. kucakladı götürüyor. aha dedim hapse giriyorum galiba. meğer süzgece dönmüşüm her yerimden kanlar akıyor farkında değilim. revire götürmüştü. geçici pansuman yapıp hastaneye kaldırdılar. toplam 34 dikiş atıldı. ben hala gülüyorum. hehe girdim olum içeri falan diye.


4-5 yaşlarındayım. o zamanlara ait bi kaç hatıramdan biri. evin balkonunda top oynuyorum. bir şut ve top balkondan aşağı gidiyor. ben de topun arkasından atlıyorum. komik olan evin 4. katta olması. ama hiç bişey olmuyor. evin zilini çalıp yukarı çıkıyorum geri. annem şokta. ben aval aval bakıyorum. 4. kattan düşmüş olmak garip gelmiyor o an. banyoya götürüyor annem pansuman için. aynaya bi bakıyorum. karşımda başka bişey var. ağzım burnum yer değiştirmiş. nasıl bacağım kolum kırılmadı, nasıl ölmedim, hiç bilmiyorum.

aklıma geldikçe yazarım daha
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Küçükken şehirler arası yolda , araba çakmağına basıp dışarı çıkınca elime alıp baba bu yanmadı heralde diyerek elimi basmam , elimin yapışması ve zarzor çıkarmam, en yakın hastanenin kmlerce uzakta olması saatlerce ağlamam heralde en büyük salaklığımdır.

İlkokulda bi çocukla kavga ederken yüzüme vurunca " yüze vurmak yok olm " dememde klasiklerimdendir.

2006 yılında bir bjk-fener maçından sonra grubdakilerden birinin bjk bayrağı sallayan arabaya tekme atıp kaçması ve benimde onu takip edip , arkadan kovalayan adamların yetişmesi ve dayak yemem hiç suçum yokken.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Metakuso said:
Tahumiel seni tebrik ediyorum.


4-5 yaşlarındayım. o zamanlara ait bi kaç hatıramdan biri. evin balkonunda top oynuyorum. bir şut ve top balkondan aşağı gidiyor. ben de topun arkasından atlıyorum. komik olan evin 4. katta olması. ama hiç bişey olmuyor. evin zilini çalıp yukarı çıkıyorum geri. annem şokta. ben aval aval bakıyorum. 4. kattan düşmüş olmak garip gelmiyor o an. banyoya götürüyor annem pansuman için. aynaya bi bakıyorum. karşımda başka bişey var. ağzım burnum yer değiştirmiş. nasıl bacağım kolum kırılmadı, nasıl ölmedim, hiç bilmiyorum.

aklıma geldikçe yazarım daha


olldu abi yaw...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

adamınbiri said:
Akhlaur said:
Elimi miksere soktum vol1.Parmağımı zeytin kesme aletine soktum bu kenarlarında 3 jilet olan ve üstüne birde geri çektim yani çift dikiş bu vol2.Ve en beğendiğim salaklığım elimi buzdolabının lamba takılan yerine sokup çarpıldım.Bu da vol3.İsterseniz 7 ye kadar çıkıyor hepsi de elimle ilgili.Çok kaza gördü geçirdi parmaklarım ellerim falan.


biraz daha açarmısın olayı en beğendiğin el nasıl oluyo?


En beğendiğim salaklığım.Yanlış kelime öbeğini yakalamışsın.Salaklık gizli orda.Dikkatli bakarsan görebilirsin.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Artistlik yapıcam diye bisikletle boş havuza düşmek.
Yine artistlik yapmak adına bisikletle 30 küsür merdiven yuvarlanmak/düşmek.


Yanlış insana çok yanlış mesajlar atmak,

- seni seviyorum.
+ kanka ipne mi oldun ?


Araba çakmağına parmak basmak.
Mahallenin çocuklarını çağırıp balkondan kumbaramı boşaltmak.

Ayağımı kırdıktan sonra maç yapmaya devam etmek.

4 katlı apartmanın çatısına çıkıp orda yatmak ve geri dönmek istediinde çatı kapısının dışardan açılmadığını farketmek.

pek salakça değil ama bunlar geldi aklıma. =)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

MarcOConner said:
benim de var benzeri bi olayım

o anki kız arkadasım olmaya aday kıza atacagım bole asılma dolu bi mesajı baska bi kıza atıp olayı toparlayamıyıp 3 4 hafta cıkmak zorunda kalmıstım...


eğer bu hakkaten olduysa (ss or didn't happen?) harbiden epik ötesi bişey.

oper said:
Masteis said:
oper said:
Xenocide said:
Akhlaur said:
Elimi miksere soktum vol1.Parmağımı zeytin kesme aletine soktum bu kenarlarında 3 jilet olan ve üstüne birde geri çektim yani çift dikiş bu vol2.Ve en beğendiğim elimi buzdolabının lamba takılan yerine sokup çarpıldım.Bu da vol3.İsterseniz 7 ye kadar çıkıyor hepsi de elimle ilgili.Çok kaza gördü geçirdi parmaklarım ellerim falan.


hala bi elin varmı?


bende parmağımı dikiş makinasının iğnesinin altına koymuştum sonra çalıştırmıştım noluyor acaba diye.

edip: ama bizim makine böle elektronik değildi, altta bişey vardı onu ileri geri oynatınca iğne inip kalkıyodu. elektronikte yapsam durdurmayada fırsat bulamazdım of çok fena.

aha aynısını ben de yaptım lan. aynı makine hemde.

aynısını bende yaptım asdf

oha grup kuralım lan



dfgsdf facebooka açıyorum "küçükken parmağını dikiş makinasının iğnesinin altına koyup makinayı çalıştıranlar"

hayır tabiikide açmıyorum hatta bu tür uyuz gruplardan nefret ediyorum fgdfggdg


aklıma 1-2 şey geldi. küçükken karanlık yerleri bi ışık kaynağıyla adınlatmaya bayılıyodum (heleki kaynak özellikle ateş ise) bitane koltuk vardı, altına girdim baktım karanlık yaktım çakmağı. garip bi şekilde çakmağı tuttuğum yer değilde, koltuğun kenarları yandı sanki oralarına benzin sürmüşüm gibi. uff puff huff falan sönmedi sonra naaptım hatırlamıyorum galiba uzun çabalar sonucu söndürmüştüm ama annem ağzıma pislemişti tabi.


hala izini taşıdığım bi vaka var. parka oynamaya gittik felan işte kamyon var bende kumlarla falan oynaşıyorum. çocuk aklı işte biyer gözüme kestirdim "orda daha çok kum var ben o kumları doldurup boşaltmak istiyorum" dedim ve gittim. meğersen gittiğim yer salıncağın menzilinde biyermiş. soluma baktım, alnıma doğru gelen bir salıncak gördüm ve gerçekten sonrasını hatırlamıyorum. 12 dikiş atmışlar. alnımda da hala ufak bi izi duruyor.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ilkokulda yakalamaç oynarken ebe midir nedir o benim işte.
koşuyorum çocuun birine doğru, tam duvarın önüne geçmiş falan ama. benim de kafam çok büyük.kafa önde koşuyorum pek bakmadım demek ki.çocuk sol tarafa doğru bi adım atınca duvara girmiştim bodoslama.
sol kaşımın üzerinde bi çöküklük var hala.

bi de 6. sınıfta bi sevgilim vardı benim.bunların eve dere/ırmak kenarı bi yerdeydi böyle kocaman bahçesi falan var.ben de derenin kenarındaki yoldan geçiyorum bisikletle, bunların bahçeden sarkan söğüt ağacı falan var ki kız o sırada penceredeydi, herneyse ben iki eli bıraktım artislik uğruna, tam söğüt ağacının yanından geçerken salkımlardan birini tuttum iki elimle.bisiklet kaydı gitti götümün altından dereye doğru.ben 10sn falan asılı kalıp kopan dalla birlikte göt üstü yere.sonra ayrıldık o kızlan.bisikleti alıp eve gittim hemen falan.eğlenceliydi o dalda asılı kalmak ama o kız orda fazlaydı sanki sadfsdf
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Kendi değilde kuzenimin yaptığı efsane bir salaklık vardır onu anlatayım.

Civciv almışlar eve. Teyzem pis kokuyor yaşkasına ver eve almam demiş. Kuzende babasının parfümünü alıp, civcivlerin her tarafına güzelce sıkarak civcivleri katletmiştir. Evet yapmış bunu.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Arma said:
Kendi değilde kuzenimin yaptığı efsane bir salaklık vardır onu anlatayım.

Civciv almışlar eve. Teyzem pis kokuyor yaşkasına ver eve almam demiş. Kuzende babasının parfümünü alıp, civcivlerin her tarafına güzelce sıkarak civcivleri katletmiştir. Evet yapmış bunu.


ben de dalin'le yıkamıştım.. reklamlarında civcivler yıkanıyordu o zamanlar ama! 87-88 falan olas gerek.. :( civcivden özür diliyorum
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

-10-11 yaşlarında 3 metrelik tahterevalliye karşımda 70 kiloluk bi aygırla birlikte binmiştim,2. sn de çakıl olan yeri öptüm, kolum dirsekten 3 yerden kırıldı,kırık ameliyatı hatalı yapıldı,ameliyat sırasında sinirler mahvoldu,1 sene parmaklarımı oynatamadım,akabinde istanbulda sinir ameliyatı ve kolum alçıda kaldiği için kaslar eridi sonrada kas ameliyatı oldum,sol kolumda pazumdan bileğime kadar ameliyat izi dolu,parmaklarım hala %100 çalışmıyor.
-Tabu oynuyoruz,kelime hoşaf,ben cevaplıcam,partnerim soruyor eşek ..... dan ne anlarr,cevaplıyorum: kabakkkkkk,ortam yıkılıyor kahkaha seslerinden camlar sallanıyor,bende gülüyorum ama utançtan eriyip bitiyorum zaman-mekan kavramı kayboluyor.ama kabak dememin bi sebebi var tabi,kabak yemeğini hiç sevmem,evde pişincede yemem,babam takılır:eşek ne anlar kabaktan,böle böle bilinçaltında yer etmiş demekki:D
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...