sg-1 Mesaj tarihi: Ağustos 20, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 20, 2008 Medya din danışmanı istihdam edebilir Dİyanet dergisinde “Medya’da Din” konulu bir makale yazan Diyanet İşleri Başkanlığı vaizi Doç. Dr. Halil Altuntaş da medyada hizmet verenlerin genellikle din konusunda yeterli bilgileri olmadığını ifade etti. “Medya mensuplarının ’din bilgini’olmasının beklenemeyeceğini, ancak en azından ortalama bir vatandaş kadar dini bilgisi olması gerektiği” görüşünü dile getiren Altuntaş, bu sorunun geçici bir din danışmanı istihdam edilerek aşılabileceğini savundu. Medyada zaman zaman dini duyarlılıklar konusunda hoşgörüsüz bir tutum sergilendiğini ileri süren Altuntaş, “dindar” insanların “dinci” diyerek aşağılandığını, dini değerlerin de her fırsatta alay konusu edildiğini öne sürdü. Din içerikli tartışma programlarının çoğunun adeta “kör dövüşü” şeklinde gerçekleştirildiğini savunan Altuntaş, her medya unsurunun kendi dünya görüşünün tartışmaya hakim olmasını istediğini, bu nedenle buna “elverişli konuklar” çağrıldığını ifade etti. Altuntaş, “dini konuların, araştırmalarıyla tanınan ve geniş kabul gören, akademik unvana sahip, uzman kişiler tarafından anlatılmasının kabul görücü bir etkisi olacağını” vurguladı. Vatan Öehh elemanlar medyaya da el attılar. Kendi din sömürüsü kanalları yetmezmiş gibi diğerlerine de telkin ediyorlar. Seda'nın programına Beyaz Hoca'nın çıkması işlerine gelmiyor herhalde, Osman Hoca'yı mı istiyorlar nedir? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
porsuk Mesaj tarihi: Ağustos 20, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 20, 2008 ne demiş adam şimdi kötü bişey dememiş televizyonda çıkan abudik gubudik dincilerde kontrol altında tutulur bu yöntemle çok yakında oruç tutmaya başlayacağız televizyonlar dini flimlerle dolucak bu durumuda dengeleyecek bi danışmandan bahsediyor olabilir yani çıkıpta burada dinfobisi yaratmaya gerek yok sonuçta islam ülkesinde yaşıyoruz Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Bone Mesaj tarihi: Ağustos 20, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 20, 2008 sg-1 said: Medyada zaman zaman dini duyarlılıklar konusunda hoşgörüsüz bir tutum sergilendiğini ileri süren Altuntaş, “dindar” insanların “dinci” diyerek aşağılandığını, dini değerlerin de her fırsatta alay konusu edildiğini öne sürdü. dini para icin kullananlara dindar denilmesi biraz komik olur ama... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Grange Mesaj tarihi: Ağustos 20, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 20, 2008 porsuk said: sonuçta islam ülkesinde yaşıyoruz Ben laik bir ülke oldugumuzu sanıyordum. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Apis Mesaj tarihi: Ağustos 20, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 20, 2008 Grange said: porsuk said: sonuçta islam ülkesinde yaşıyoruz Ben laik bir ülke oldugumuzu sanıyordum. Öyleydi. Gerçekten laik bir ülkeydik bir ara. Şimdi sadece öyle olduğunu sanıyoruz ne yazık ki. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
sir Mesaj tarihi: Ağustos 20, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 20, 2008 aman tanrım!din danışmanı mı?! İRANDA DA BÖYLE BAŞLAMIŞTI ŞERİATH!! Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Snefru Mesaj tarihi: Ağustos 20, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 20, 2008 Bağcığını bağlayabilecek zekada olmayan adam da ironi yapınca kireç yemiş gibi oluyor millet :) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Bone Mesaj tarihi: Ağustos 20, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 20, 2008 sir said: aman tanrım!din danışmanı mı?! İRANDA DA BÖYLE BAŞLAMIŞTI ŞERİATH!! iranda boyle baslamamisti seriat, biz yeni formuller deniyoruz. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
fedaykin Mesaj tarihi: Ağustos 20, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 20, 2008 Çok komik gelebilir sir efendi bu iş sana ama evet şeriathh... Neden derseniz, şimdi önünüze bir haber geldi iki gencin arasındaki ilişki ve mahallelinin buna tepkisi üzerine. Olaya dini görüş ile bakan bir kişinin yorumu ile hukuki açıdan bakan bir kişinin yorumu taban taban zıt olacaktır. Ülkemiz laik bir hukuk devleti ise yapman gereken haber faklıdır, dini değerlere göre yargılayan bir devlet ise yapman gereken haber farklıdır. Şimdi çıkıp aman canım bütün görüşlere yer versinler derseniz bu bu işte olmaz. Bunun gidişi din görevlisinin onayından geçen ve geçmeyen haberler noktasına doğru bir yerde kayar. Bir sonraki haber a gazetesinde din görevlisinin lafı dinlenmiyor, münafık bunlar, b gazetesinde dinleniyor olur. Zaten medya üzerinde yoğun bir sansür baskısı var birde bu eklenir. Sevgili hükümetim sağolsun işine gelmeyen haberleri yapanların üstüne elindeki bütün güçler ile gidiyor, RTÜK sağolsun din görevlisinin onayı ile ortalığın tozunu dumana kattırır. Bakınız yakın tarihli bir haberi hatırladım, aşağıya kopyalıyorum. Bu şekilde zihniyetteki adamlar iyice yerleşmeye başladılar bürokrasinin her kademesine. İşin güzel tarafı bunların hiç biri bir günde olmadı. ************* Dua ile hastalık iyileşir RTÜK’ün geçen hafta yaptığı toplantıda Eskişehir’de yayın yapan ERT FM hakkında Eskişehir Valiliği’nin gönderdiği dosya görüşüldü Dosyada, Tuncer Çiftçi adlı vatandaşın radyo yayınında duayla yüksek tansiyon ve kanser gibi hastalıkları iyileştirdiği yolunda bilgiler verildiği kaydedildi. AKP’li bir RTÜK üyesi “Olabilir, bazı hastalıklar duayla iyileşebilir, ben de biliyorum. Cezaya gerek yok” dedi. CHP’li üyeler ise, bunun modern, çağdaş ve savunulabilecek bir görüş olmadığını, hurafelerin yayılmasına RTÜK’ün görevi gereği izin veremeyeceğini vurguladı. Görüşmeler sonunda RTÜK, ERT’ye de “milli eğitimin temel ilkelerine aykırı ve çıkar amaçlı yayın yapmak” şeklinde iki ceza birden verdi. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
sg-1 Mesaj tarihi: Ağustos 20, 2008 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 20, 2008 Devlet din danışmanı istihdam edebilir Dİyanet dergisinde “Devlette Din” konulu bir makale yazan Diyanet İşleri Başkanlığı vaizi Doç. Dr. Halil Altuntaş da devlette hizmet verenlerin genellikle din konusunda yeterli bilgileri olmadığını ifade etti. “Devlet mensuplarının ’din bilgini’olmasının beklenemeyeceğini, ancak en azından ortalama bir vatandaş kadar dini bilgisi olması gerektiği” görüşünü dile getiren Altuntaş, bu sorunun geçici bir din danışmanı istihdam edilerek aşılabileceğini savundu. Devlette zaman zaman dini duyarlılıklar konusunda hoşgörüsüz bir tutum sergilendiğini ileri süren Altuntaş, “dindar” insanların “dinci” diyerek aşağılandığını, dini değerlerin de her fırsatta alay konusu edildiğini öne sürdü. Yazıda biraz değişiklik yaptım, nasıl olmuş? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
sir Mesaj tarihi: Ağustos 20, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 20, 2008 medya=devlet diyosunuz yani? veya hukuk=medya? yine hedef saptırıyosunuz arkadaşlar, bu ülkede neden en çok ilgi gören insanlardan biri yaşar nuri öztürk? neden hürriyet bu adamı transfer etti mesela? alttan alta şeriata destek verdikleri için mi? sonuçta burada bir kriter getirilmiş değil, bi yasa çıkarıp da "din danışmanı olması mecburidir" denmiş de değil. ancak diyanet, dinle ilgili bazı yayınları doğru bulmamış ve "bilmiyosanız bi danışman tutabilirsiniz" şeklinde bi açıklama yapmış. sonuçta din hergün her gastede şu veya bu şekilde tartışılan, sosyal hayatta da yadsınamaz bir yere sahip bi olgu. bilgi kirliliği yaratılmasındansa bir danışmana sorulması öyle korkulacak, ürkülecek bişey değil. gazetelerin dış politikayla, ekonomiyle, cinsel hayatla, sanatla ilgilenen danışmanları yok mudur? dinle ilgili olması neden sakıncalı olsun? isteyen tutar, istemeyen de bildiği gibi yazmaya devam eder.. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
ShadowFury Mesaj tarihi: Ağustos 20, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 20, 2008 nooldu, imam hatiplerden çıkardıkları zerg rush a yedirecek kadro mu bulamamışlar da iş verin şunlara plx diyolar? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
odiflame Mesaj tarihi: Ağustos 20, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 20, 2008 herkesin tuttuğu kendine diye bir öz deyiş vardır.buna binaen şimdi medya tutunca danışmanın dindarını, müslüman olacaktır bir kısım medya. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
sg-1 Mesaj tarihi: Ağustos 20, 2008 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 20, 2008 Her gazetede din konusunda yazılar yazan birileri var, her TV'de dini konular işlenir. Bak hazır Ramazan'da geliyor, tavan yapacağız yine. Ve zaten din bilgisi gereken yerde danışılmak üzere zaten yorumcular çağırılıyor, aynı psikolog çağırıldığı gibi. Burada bahsedilen yazar, anlık yorumcu değil, haberlere tartışmalara vs arka planda dini yorum katmak. "haberi hazırlarken bize sorun" diyor adam. Habere niye din yorumu katalım ki, imamın biri çocuk tacizcisi çıkınca "dinimiz bunu yasaklamıştır vs" densin, illa ki vicdan mastürbasyonu yapılsın, birileri aklansın diye mi? Böyle bi durumda haberi olduğu gibi verirsen "aaa bak şu imama, onlara bile güven kalmadı" diye bilinçaltı/kamuoyu oluşuyor çünkü. Bunların önüne geçmek lazım haliyle, kötü imaj oluyor. Bu basit bir örnek, çoğaltılabilir. Ayrıca medya=devlet demiyorum, bugün medya olur, yarın devlet olur diyorum. Daha duraklardan geçiyoruz, ineceğimiz durağa gelmedik. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Bone Mesaj tarihi: Ağustos 20, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 20, 2008 saman, alevi, sunni ve paganizm konusundaki diplomalarim ile medyada bilgili din danismani olarak calismak istiyorum. nereye basvuruyorduk? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
nileppezdel Mesaj tarihi: Ağustos 20, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 20, 2008 Bir gece ansızın gelebilirim! Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
sir Mesaj tarihi: Ağustos 20, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 20, 2008 sg-1, “dini konuların, araştırmalarıyla tanınan ve geniş kabul gören, akademik unvana sahip, uzman kişiler tarafından anlatılmasının kabul görücü bir etkisi olacağını” cümlesinden, "bütün haberlere dini yorum katılmalı" fikrini nasıl çıkarıyosun? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Bone Mesaj tarihi: Ağustos 20, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 20, 2008 icki haberleri gibi seyleri sansurlemedikleri surece sorun olmaz zaten. ama hukuk incelemesi disinda din incelemesi gelince problem cikmayacagi garanti degil. bir de adamin derdi sanidim dincilere dinci denilmemesi. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
sg-1 Mesaj tarihi: Ağustos 20, 2008 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 20, 2008 sir said: sg-1, "dini konuların, araştırmalarıyla tanınan ve geniş kabul gören, akademik unvana sahip, uzman kişiler tarafından anlatılmasının kabul görücü bir etkisi olacağını" cümlesinden, "bütün haberlere dini yorum katılmalı" fikrini nasıl çıkarıyosun? Bu zaten yapılan bişey. Her kanalda dini program var veya tartışmalarda gerektiğinde yorumcular katılıyor. Yanlış mıyım? E amca nereye istiyor bu uzman kişileri acep? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
porsuk Mesaj tarihi: Ağustos 20, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 20, 2008 danışmanların hiçbir şekilde belirleyici rolü yoktur danışırsın adı üstünde bu haberde hedeflenen olay bariz bi şekilde ortada dini konularda bilgisi olmayan ve din konusunda vasıfsız basiretsiz çakma hocaları hedef alan bi olay şimdi ben hocayım diyip televizyona çıkıp zırbalayan bi insan engellense daha iyi değilmi gerçekten bilinçli hocalar bilgi verse daha iyi olmazmı Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
porsuk Mesaj tarihi: Ağustos 20, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 20, 2008 sir said: medya=devlet diyosunuz yani? veya hukuk=medya? yine hedef saptırıyosunuz arkadaşlar, bu ülkede neden en çok ilgi gören insanlardan biri yaşar nuri öztürk? neden hürriyet bu adamı transfer etti mesela? alttan alta şeriata destek verdikleri için mi? sonuçta burada bir kriter getirilmiş değil, bi yasa çıkarıp da "din danışmanı olması mecburidir" denmiş de değil. ancak diyanet, dinle ilgili bazı yayınları doğru bulmamış ve "bilmiyosanız bi danışman tutabilirsiniz" şeklinde bi açıklama yapmış. sonuçta din hergün her gastede şu veya bu şekilde tartışılan, sosyal hayatta da yadsınamaz bir yere sahip bi olgu. bilgi kirliliği yaratılmasındansa bir danışmana sorulması öyle korkulacak, ürkülecek bişey değil. gazetelerin dış politikayla, ekonomiyle, cinsel hayatla, sanatla ilgilenen danışmanları yok mudur? dinle ilgili olması neden sakıncalı olsun? isteyen tutar, istemeyen de bildiği gibi yazmaya devam eder.. (tu) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
sir Mesaj tarihi: Ağustos 20, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 20, 2008 sg-1 madem yapılan bişey neden ortada dinle ilgili bunca dezenformasyon var? zaten yapılan bişeyi söylüyosa sen açıklamada görünmeyen, var olmayan bişeyi eleştirmeye çalışmıyo musun şimdi? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Scheriff Mesaj tarihi: Ağustos 20, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 20, 2008 diyanet işleri başkanlığı ztn kendi bizzat din konusunda basiretsiz kara cahil insanlardan oluşuyor. böyle bi yapılanmadan neyin danışmanı gelcek de faydalı olcak bir kaç ay önce parfüm sıkmak caiz değildir erkekle yanyana yürüyen kadın şöle böledir diye yayınlar yapan kurum değil mi bu! Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
sg-1 Mesaj tarihi: Ağustos 20, 2008 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 20, 2008 Dini konularla ilgili dezenformasyon? Güldürmeyin beni. Dinde bir sorunun ya herkesin kabul ettiği tek bir cevabı vardır ya da herkesin kendince yorumladığı, yorumcu sayısı kadar cevabı vardır. E ekrana çıkanlar da sokaktan çevrilen adamlar olmadığına göre, "bilgili-görgülü-okumuş" adam çıkartmak istemeyi iyi niyetli bulmuyorum. Lastik gibi uzatmadan tek seferde söyleyeceğim: Böyle bir isteğin iki amacı var, 1- Light yorumcuları elemek (Zekeriya Beyaz gibi, Nuri Öztürk gibi), yerlerine daha sofularının çıkmasına ortam sağlamak. 2- Medyada, bugün olmasa bile ileride, arka planda söz sahibi olmak için zemin hazırlamak. Yoksa amcanın görünürde talep ettiği şey zaten yapılıyor. Diyanet İşleri Başkanı'nın yazısı da var, medyayla ilgili tespit yapıp öneri sunmak Diyanet'e kaldı, ahlaklı yayın vs, neye göre ahlak, kime göre ahlaklı? Ha arada doğru yorumlar da yok değil hani. Vatan said: Diyanet medyaya da el attı! İslam'a göre medya nasıl olmalı? Diyanet İşleri Başkanı Bardakoğlu yazdığı makalede, bir medya etiğine daha fazla ihtiyaç duyulduğunu söyledi: İslam dini ’doğru bilgi’ ve ’doğru haber’ konuları üzerinde hassasiyetle durur. ANKARA - Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, İslam dininin ana kaynaklarının, topluma fayda yerine zarar getiren, yanlış ve yanıltıcı bilgi içeren, kişi haklarını ihlal eden haberler karşısında herkesi ihtiyatlı ve sağduyulu olmaya çağırdığını, doğru bilgi ve haberin peşine düşmeyi emrettiğini belirtti. Bardakoğlu, Diyanet dergisinin ağustos sayısındaki “Doğru Bilgi ve Toplumsal Kaynaşma Bağlamında Medya ve Din” şu görüşleri savundu: AHLAKİ SORUMLULUK: İletişim teknolojisindeki gelişimin göz alıcı cazibesi, çoğu zaman bu gücün, aynı zamanda ahlaki bir sorumluluk da gerektirdiğini görmemizi engellemektedir. ÖZEL HAYATA SAYGI: İnsanların sağlıklı ve doyurucu bir şekilde bilgilendirilmesi kadar, toplumsal hafızadaki değerlerin korunması ve ahlaki gelişimin desteklenmesi de önemlidir. Mahremiyete ve özel dünyalara saygıda yapılacak en ufak bir kusur, kurum ve kuruluşları haksız yere yıpratan asılsız haberler telafisi imkansız sonuçlar doğuruyor. İSLAM’A GÖRE MEDYA: İslam dininin ana kaynakları, ’doğru bilgi’ve ’doğru haber’konuları üzerinde hassasiyetle durmakta, topluma fayda yerine zarar getiren, yanlış ve yanıltıcı bilgi içeren, kişi haklarını ihlal eden haberler karşısında herkesi ihtiyatlı ve sağduyulu olmaya çağırmakta, doğru bilgi ve haberin peşine düşmeyi emretmektedir. DAHA ÇOK İHTİYAÇ VAR: İletişimin imkanlarının adeta sınır tanımadığı günümüzde, eskiye nazaran bir ’medya etiği’ne daha fazla ihtiyaç duymaktayız. İslam’ın evrensel mesajının, bireylere yüklediği insani ve dini sorumluluk bu etiğin oluşturulmasına katkı sağlayacaktır. EĞİTİM PROGRAMLARI: Kitle iletişim araçları, yalnızlaşan insanların ortak bir kültür ve zengin bir bilgi temelinde birleşmeleri ve birbirlerini daha iyi anlayan toplumlar haline gelebilmelerine katkıda bulunabilir. Bu süreçte, medyanın doğru ve güvenilir bilgilerle halkın ahlaki ve dini eğitimine yönelik programlara yer vermesinin de önemi kaçınılmazdır. Bu iki haber birleşince, üstüne memlekette böyle işleyen kanalların zaten var olduğunu ekleyince, başbakanın "çıplak kadın resmi basıyorsunuz, biz size bişey diyo muyuz" yorumundaki bişeyler denmeye başlayacağı zamana adım adım yaklaştığımızı hissetmek zor değil. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
fede Mesaj tarihi: Ağustos 20, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 20, 2008 aslında güzel bir uygulama olabilir ancak hükümetin ve dolayısıyla diyanetin islam yorumu "bence" iyi olmadığından şu şartlarda kötü. ha bu yapılmazsa nolur, değişik yorumlarla din hafif bi mezhepleşmeye gider ki o var zaten. yapılırsa bu ortadan kalkar yorumlarda bi birlik olur ama dediğim gibi beğenmiyorum islam yorumunu adamların Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar