BonePART Mesaj tarihi: Mayıs 26, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 26, 2008 Esh said: belediye ba$kani sudan iciyor boyuna bi$ey olmuyor. kötülere bi$ey olmaz tezi git gide gucleniyor gozumde. Olm adam hastaneye yatmis 2 gun serum vermisler. Ahahaha gizliyolarmis halktan. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
sir Mesaj tarihi: Mayıs 26, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 26, 2008 yahu vasat adamın vasat ötesi yazılarını koymayın şuraya cidden, yer kaplıyo boş yere. ilk kez enter'a basmadan yazı yazmış, o da copy paste kokuyo zaten. ikinci yazıdan ise bahsetmiyorum bile, bu kadar kolaycılık, bu kadar tembellik olmaz. en kral ulusalcı arkadaş şu ayarda bi yazı yazsın, ayakta alkışlarım. Ahmet Altan - Taraf said: Başbakan sorumlu olur İnsanlar iktidara sahip olduklarında ruhlarında nasıl bir sarsıntı, nasıl bir çarpılma meydana geliyor acaba? Nasıl biri, elinde insanları ölümden kurtarma gücü varken sırf aldırmazlığından dolayı bu gücü kullanmaz? Nasıl biri, aralarından çıktığı “yoksulları” insandan saymaktan vazgeçer? Nasıl biri, partisinin toplayacağı oy sayısını, ölen ve ölecek insanların sayısından daha önemli görür? Nasıl biri, ölecekleri kesin olan insanlara bu kadar umursamaz gözlerle bakabilir? Nasıl biri, söyleyeceği tek bir cümle insanların hayatlarını kurtarabilecekken o cümleyi söylemekten kaçınabilir? Bu nasıl biridir? İnsanın iktidarı büyüdükçe acıma duygusu, şefkati, merhameti azalıyor galiba. Sanki ruhu ıssızlaşıyor, babalarını kaybeden çocukların hayali oralara uğramıyor. Hepimiz biliyorduk Tuzla tersanelerinde işçilerin öleceğini. Biz on gün önce “gene ölecekler” diye bağırdık. Öldüler. Bir bakan, bundan sonra da öleceklerini söyledi. Diğer gazeteler işçileri kurtarabilmek için manşetler attılar. Yazılar yazdılar. Herkes işçiler kurtulsun istiyordu. Muhalefet partileri önlemler alınmasını talep ettiler. Bir tek Başbakan’ın sesi çıkmadı. Sesi çıkması gereken, işçileri kurtarabilecek tek insan sustu. Onun suskun geçirdiği her an, yoksul işçiler ölüme daha yaklaşıyorlar. Bugün, yarın, öbürsü gün biri daha ölecek. Bunu biz biliyoruz. Artık Başbakan da biliyor. Biz çığlık çığlığa bağırıyoruz. O susuyor. Yirmi tersanelik yere elli tersanenin sığdırıldığı, hiçbir güvenlik önleminin alınmadığı, gece karanlığında karanlık gemi hayaletlerinin üstüne işçilerin fütursuzca çıkarıldığı, patlamaları önleyecek aletlerin kullanılmadığı, çalışma saatlerinin insan bünyesinin dayanamayacağı raddelere çıkarıldığı, patronların biraz daha kazanabilmek için her türlü koruyucu önlemi almaktan kaçındığı bu devasa ölüm tuzağına işçileri gönderiyor. Tuzla Tersanesi para kazanıyormuş. Ne karşılığında kazanıyor o parayı? İşçilerin parçalanmış bedenleri, ezilmiş gövdeleri, kırılmış kemikleri karşılığında. Nasıl biri, böyle bir alışverişe razı olur? Nasıl biri, para karşılığında yoksulları tonlarca demirin altında ezilmeye gönderir? Nasıl biri, onların kırılan, parçalanan, ezilen kemiklerinin çıkardığı sesi duymazlıktan gelir? Nasıl biridir bu? O Tuzla Tersanesi’nin derhal kapatılması için emir vermekten kaçındığı için insanların öleceğini bile bile nasıl yaşamaya devam edebilir bir insan? “Allah korkusu” denilen o muazzam duygu böyle zamanlarda lazım insana. Mümin olmak, sana emanet edilen kulları ölüme göndermek mi? Emanete hıyanet değil mi bu? Miting meydanlarında ayet okumak, türban kararları için dövüşmek yetiyor mu mümin olmaya? İnsanlar ölüyor. Yoksul insanlar ölüyor. Başbakan o tersanenin derhal kapatılması ve gereken önlemler alınmadan da açılmaması için emir vermedikçe ölmeye devam edecekler. Orada insanların öldüğünü biliyor Başbakan. O ölümleri önleyecek güce sahip tek kişinin kendisi olduğunu da... Hiç mi aldırmayacak buna? Buna aldırmayan birinin geceyarıları göreceği rüyaları görmek istemem, kalın saclar altında ezilmiş işçiler kan sızan bedenleriyle dolaşır günahkârların rüyasında. Nasıl biri, o rüyaları görmeye razı olur? Nasıl biri, önleyebileceği ölümleri önlememenin vicdanında yaratacağı hasara hiç aldırmadan sürdürebilir hayatını? İktidar kurutuyor mu insanın ruhunu? Issızlaştırıyor mu? Sağırlaştırıyor mu vicdanını? Herkes konuşurken Başbakan susarsa... Orada yeni işçiler ölecek. Bugüne kadar o ölümlerden tersane sahipleri, taşeronlar, işçilerin kanı karşılığında para kazananlar sorumluydu. Ama artık Başbakan sorumlu. İnsanların öldüğünü biliyor... O tersaneleri kapatmazsa daha öleceklerini de biliyor. O yoksulları kurtarabilecek tek insan o... Kurtarmazsa, sorumlu da o olacak. Bir insan, yoksulların hayatlarını kurtarmak için değilse, ne için başbakan olur? İnsanların hayatını kurtarmayan bir başbakan ne işe yarar? Kurtarmıyor işçileri. Aldırmıyor. Ölümlerini seyrediyor. Ölecekler, daha ölecekler. Onları kurtarabilecek tek insan sustuğu için ölecekler. Söylenmeyen tek bir cümle için ölecekler. 21.05.2008 Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Eternalus Mesaj tarihi: Mayıs 26, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 26, 2008 BonePART said: Berberimin bi teorisi war. Dio ki bu keneler ithal. Amerika atmis ulkemize. Eskiden bole olduren kene yokmus. Komploymus bunnar. SDFSDFSDFS. berber dayamasından sonra en kötü ikinci şey abi berberlerin komplo teorileri. ondan sonra da jöle süriyim mi, ondan sonraki de parfüm sıkıyim mi. edit: o diil de uzunluk kısalık tartışmıyorum, şöyle diyip kapatıcam bahsi: yılmaz özdil'in yazı yazarken emek verdiğine inanmıyorum dersem, derdimi anlatırım herhalde. öyle olunca da bana samimi gelmiyo artık. budur. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
ZaugnaKhaldun Mesaj tarihi: Mayıs 26, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 26, 2008 Ahmet Altan'ın yukarıdaki yazısı, Özdil'in son 1 yılda yazdığı tüm yazıların toplamından daha değerlidir benim gözümde. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Slat Mesaj tarihi: Mayıs 26, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 26, 2008 PUHAHAHA Örnek verdiğin adam da Ahmet Altan! İktidar, Çandar ve Barlas'tan sonra en çok Altan Bro's un cebini doldurdu.. Satılık kalemleri referans(!) göstermeye devam! Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
sg-1 Mesaj tarihi: Mayıs 26, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 26, 2008 Altan'ın yazısı başbakana içten içe verilmiş bir aragazıdır, "sen ağamsın, sen paşamsın, sen dersen akan sular durur, bak bunları bunları yaptın, pek hoş şeyler değildi, ama sen yine de kralsın" vs. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Slat Mesaj tarihi: Mayıs 26, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 26, 2008 Bu abi kardeşin köşe yazıları bitiriyor beni.. Altan biladerlerin günlüğü olsa olsa şöyledir: Tarih:asd Bugün köşemde iktidarı yıkadım yağladım.. Yapmazsam köşemi kaybederim valla :( Hem iyi para yiyorum hee :) Tarih:asdasf Lan solcu tabanı kaybedicez para derdine iyi mi! Hemen işçilerle ilgili birşeyler yaziyim (çok da skimde değil gerçi) bi de orduya bi iki tane geçirdim mi tamamdır! Tabi bu yazının ucu kesinlikle iktidara dokunmayacak! Tarih:zxkja Ulusalcıların hedefi olmaya başladım :( Kemalist takılayım biraz.. Amaaa herşeyin fazlası zarar (para hariç :) ), Tayyip'in danışmanları kızar abartırsam.. . . . . Tarih: Seçim öncesi Tayyip gidiyo yaaa cnms kıyamam :( Yapacak birşey yok önümüzdeki seçimlere bakıcaz artık.. xx gelirse kemalist takılırım, yy gelirse sağ sol arada top gibi sekerim.. Lan olmayacak bu iş Barlas'ı arayıp sorsam mı :( Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
MuDo Mesaj tarihi: Mayıs 26, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 26, 2008 Slat said: Tarih: Seçim öncesi Tayyip gidiyo yaaa cnms kıyamam :( Yapacak birşey yok önümüzdeki seçimlere bakıcaz artık.. xx gelirse kemalist takılırım, yy gelirse sağ sol arada top gibi sekerim.. Lan olmayacak bu iş Barlas'ı arayıp sorsam mı :( hehehe xD Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Chastise Mesaj tarihi: Mayıs 26, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 26, 2008 İshal olan patates falan yer tamam da ishal olduğun zaman el yıkamak özel bi durum mudur? o.O *sağlık bakanı crits you with 2390543 dmg.* Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
arcane Mesaj tarihi: Mayıs 26, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 26, 2008 BonePART said: Esh said: belediye ba$kani sudan iciyor boyuna bi$ey olmuyor. kötülere bi$ey olmaz tezi git gide gucleniyor gozumde. Olm adam hastaneye yatmis 2 gun serum vermisler. Ahahaha gizliyolarmis halktan. Televizyona çıkıp "turp gibiyim, rakiplerimin iftirası onlar" diye cevapladı. Böyle çok da canlı durmuyordu, kıllandım aslında.. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Lopeth Mesaj tarihi: Mayıs 26, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 26, 2008 ahmet altan geliyor lulz Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
forgiver Mesaj tarihi: Mayıs 26, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 26, 2008 ana dağıtım hattından başlayan bir kirlenme olmadığı için onun içtiği bölgenin suyu temiz olabilir ama her bölge temiz olmadığı için yaptığı şey çok saçma Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Bone Mesaj tarihi: Mayıs 26, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 26, 2008 Eternalus said: bu ne lan! eskiden muhalif adam bulamadığım için okurdum öylesine, artık resmen dalga geçiyor okuyucusuyla. muhalefetini yiyim. abi ayar ayar diyosunuz da, gerçekten ciddiye alan var mı artık özdil'i? vay bakana laf koymuş şimdi de. yok efendim anlayana sazmış bu aslında da, biz anlamayanlara davul zurna lazımmış. hayır gerçekten anlamıyorsam, böyle muhalefet olur mu lan sadece belli bi tayfanın anladığı? tamamen anladığıma da eminim ha. yılmaz özdil muhalefeti bitmiştir diyorum, katılanlar elime mum diksin. bi de drama olmasın pls ben cidden vasıfsız bi insanım. düzgün okuyamayan tabii Yılmaz Özdil'i anlamaz. tek karelik karikatür çiziyor, lafı gediğine koyuyor, sonra birileri çıkıyor "hayır karikatür dediğin çizgi roman serisi şeklinde olmalı, işini bilmeyen adamı okuyorsunuz" diyor. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Dregoth Mesaj tarihi: Mayıs 26, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 26, 2008 Yılmaz Özdil saçmalıyor genelde... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Griswold Mesaj tarihi: Mayıs 26, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 26, 2008 Ben bu yazısını beğendim sadece, yoksa evet genel olarak ifrit oluyorum tarzına. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Dregoth Mesaj tarihi: Mayıs 26, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 26, 2008 Gerçi bone da saçmalıyor. O nedenle pek doğal karşıladım yorumu. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Penthesilea Mesaj tarihi: Mayıs 26, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 26, 2008 Yilmaz Ozdil edebiyatci degil, kose yazari, bir nevi gundem elestirmeni. Kisa yazmak basaridir tam tersine diye dusunuyorum. Ayrica Ahmet Altan kim allah askina yapmayin etmeyin. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
rahatsiz Mesaj tarihi: Mayıs 26, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 26, 2008 cetin altan`in ogullarindan biri. alip alabilecegi en saglam tanim budur. az degildir ama o kadardir. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Laurelin Mesaj tarihi: Mayıs 26, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 26, 2008 icindeki kadinla sevisebilen bir kisi Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
byzasz Mesaj tarihi: Mayıs 26, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 26, 2008 çok sağlam aldatılmış yada paranoylarıyla fazla içli dışlı olma ihtimali de çok yüksektir, ilişkileri irdelemeleri beni rahatsız ediyor bu adamın.. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Cooldragon Mesaj tarihi: Mayıs 27, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 27, 2008 Ahmet Hakanı geçen Deniz Gezmişin tartışıldığı kendi programında izledim. Konu 60lı yılların sonunda MHPnin ülkücüleri eğitmek için kurduğu komanda kamplarına geldi. Ahmet Hakan'ın tepkisi "komanda kampı mı? o nedir?" falan diye şaırmak oldu. Bence köşe yazarıyım vs. diye takılan bir insanın bu ülkenin yakın tarihini daha iyi bilmesi lazım. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
la_bombonera Mesaj tarihi: Mayıs 27, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 27, 2008 valla iyi güzel de başlık iddaa gazetesi manşeti gibi olmuş... banko 1 diyorum. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Cons Mesaj tarihi: Mayıs 27, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 27, 2008 bende rıdvan yazdı sandım ilk. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Bone Mesaj tarihi: Mayıs 27, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 27, 2008 Cooldragon said: Ahmet Hakanı geçen Deniz Gezmişin tartışıldığı kendi programında izledim. Konu 60lı yılların sonunda MHPnin ülkücüleri eğitmek için kurduğu komanda kamplarına geldi. Ahmet Hakan'ın tepkisi "komanda kampı mı? o nedir?" falan diye şaırmak oldu. Bence köşe yazarıyım vs. diye takılan bir insanın bu ülkenin yakın tarihini daha iyi bilmesi lazım. adam emin ol sandığından bilgilidir. bir çok gazetede yazarlık yapmış durumda. ancak herkesin de herşeyi bilmesini bekliyemessin. adam kaç yaşında? 40-45 felandır herhalde. e 60'lı yıllar dediğin de adamın doğduğu zamanlara geliyor. "e öğrensin kardeşim işi ne" diyebilirsin de, ben de mesela komando kampları (ahmet hakan'ın programında değil, cumhuriyet'te mi ne görmüştüm) olduğunu yeni öğrendim. aynı hikaye devam etmeyince, şimdilerde anlatılan bir olay olmayınca da, komando kamplarını duymamış olması normal. (ahmet hakan'ı savunuyormuş gibi oldum, yok öyle bişi. bana ne ahmet hakandan) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Bone Mesaj tarihi: Mayıs 27, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 27, 2008 Dregoth said: Yılmaz Özdil saçmalıyor genelde... birisini saçmalıyor diye itham ederek saçmalamak büyük başarı. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar