matama Mesaj tarihi: Şubat 2, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 2, 2008 orada anlasilmayacak bir halt yok, cumlelerin en dogrusunu sen kurdugun icin izin alaraktan kuralim. Avrupai ozgurluk , ulkenin sartlarini avrupa gibi dusunup hareket etmek. Zaten kitabinida okumussan babasina yazidigi mektuplarida okumussan anlarsin o mantigi. Neyse super bey yazma bana cevap mevap gule gule. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
matama Mesaj tarihi: Şubat 2, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 2, 2008 seriat mi askeri rejimmi dersen akseri rejimi on kere tercih ederim. Askere karsi her zaman mucadele edebilirsin, ama dine karsi savasamazsin. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Breedan Mesaj tarihi: Şubat 2, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 2, 2008 resmen sosyolojinin temelleri atılıyo. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
ShadowFury Mesaj tarihi: Şubat 2, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 2, 2008 postal>takunya darbe>şeriat Ülke İrana dönüceğine haritadan silinsin daha iyi. Konuya dönersek; okulumdan 3 tane sivri çıkmış, üzüldüm nedense. Gerçi benimle hiçbir şekilde alakası olmayacak olan şahıslar ama yine de rahatsız oldum okulumda bu tiplerin bu sıfatlarla bulunmasından. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
ombakkombak Mesaj tarihi: Şubat 2, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 2, 2008 her iki seçeneğede uzağım. Başka seçenek yoksa biz kalkalım, hesabı getirin... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
matama Mesaj tarihi: Şubat 2, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 2, 2008 kucuk bir not ekliyim tercih sirami belirtmem askerin gelmesini istedigim anlamina gelmiyor. Yarin birgun askeri bir rejim gelmeye kalkarsa onada en az bu kadar karsi cikarim. Sadece din tehlikesinin ne kadar buyuk oldugunu gostermenin bir yolu. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
sg-1 Mesaj tarihi: Şubat 2, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 2, 2008 Kimse asker gelsin demiyor zaten. Hep 12 Eylül'ü kötülerler. Asker geldi şöyle oldu, böyle oldu diye. Kimse 11 Eylül'ü düşünmez ama. Kan gövdeyi götüren günleri. Bu gidişin böyle bir gidiş olduğunu düşünüyorum. Çok tehlikeli, çok. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
ombakkombak Mesaj tarihi: Şubat 2, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 2, 2008 11 Eylül'de kan gövdeyi götürüyordu. Çünkü kurtçukları solcuların üstüne salmışlardı. 12 Eylül geldi, hepsini toptan halletti. 11 Eylül, 12'den iyiydi. Zindanlarda olanları duymayanlara iyi gelmiştir 12, ama acısını hala yüreğünde hisseden insanlara sormak lazım birde. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Breedan Mesaj tarihi: Şubat 2, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 2, 2008 ya kim kapışıcak allasen türban yüzünden. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
sg-1 Mesaj tarihi: Şubat 2, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 2, 2008 Ben FB-GS maçından bahsediyorum, sen yannış anlamışın, türban yüzünden kapışılmaz zaten. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Breedan Mesaj tarihi: Şubat 2, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 2, 2008 kemalistler dışında hangi grup karşı türbana benim mi haberim yok onlarda kaba kuvvete baş vurmuyolardı en son. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
matama Mesaj tarihi: Şubat 2, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 2, 2008 keske turban yuzunden bir ic savas cikabilecek pozisyon olsa o zaman birileri korkar geri adim atardi. Ne yazikki ulkenin butun akademisyen, ilerici bagnazliktan uzak ve ne yazikki bir o kadarda kava kuvvetten uzak kesimi turbana karsi. o yuzden bu insanlardan hic biri gidip kimseyi vurmaz anca bagirir sokakta. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Bone Mesaj tarihi: Şubat 2, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 2, 2008 sir said: verdiği imza ile ilgili olarak odatv.com'a şu açıklamayı yapmıştır. "‘şimdi sadece türbana özgürlük değil tabi ki.özgürlükten yanayım. özellikle üniversitelerde bir bilim kurumunda her türlü özgürlüğün olması gerktiğini düşünüyorum. isteyen istediği gibi gelebilir,şortla, mayoyla gelir, nasıl istiyorsa öyle gelirse gelsin. bu beni ilgilendirmiyor. ikincisi, etik olarak yanlış buluyorum türbanı ya da herhangi bir giysiyi üniversitede yasaklamayı. doğrusu ben de kaygılara katılıyorum. türbanı özgür bırakmanın bazı baskılardan olabileceğini düşünüyorum bundan ben de çekiniyorum. öte yandan türbanı yasaklamak bana öylesine aykırı geliyor ki, kendimi hiçbir biçimde bir öğrencinin eğitimine engel olma hakkını kendimde görmüyorum. türban yüzünden ya da herhangi bir giysi yüzünden.. özgürlük çok daha önemli bir şeydir. önemli bir kavramdır. demokrasi tehlikesiz bir rejim değildir. baskılar olacaktır ama buna karşı konulmanın başka olları bulunmalıdır. olabilir sıçrayabilir, sıçratmak isteyebilirler. bunlar da zamanı geldiği zaman konuşulması gereken konular. yani dediğim gibi, önce etik olması lazım bence herhangi bir devletin yasanın kanunun kuralın etik olması gerekir.etik çok önemli. etikten vazgeçtiği zaman kısa dönemde elde edeceğiniz her türlü kazancı uzun dönemde kaybediyorsunuz. diğer konular hepsi ikincil konulardır,bunlar zamanı geldiği zaman başa çıkılabilir.’ odatv.com: ali bey, siz aziz nesin’in oğlusunuz ve babanız yıllarca irtica ile mücadele etmiş, laikliğin savunucusu biriydi. bu düşünüldüğünde, türban konusundaki görüşlerinizden dolayı eleştiri alıyor musunuz? ‘elbette ki o konuda eleştiriler geliyor ama ben sanmıyorum ki babam antidemokratik yasalarla laiklikten yana olsun. ben de babam gibi laiklikten yanayım ve bunun için mücadele etmeye hazırım ama bunu demokratik bir ortamda demokratik yasalarla uymak zorundayız. bu türban beni de rahatsız ediyor, müthiş rahatsız ediyor. ama ne yapalım ki demokrasi böyle bir şey." ali nesin burda "tarafsız olmaya çalışan, ne şiş yansın ne kebapçı, ama farkında olmadan bir kesme destek veren" tip insanlardan olduğunu kanıtlamış. Bu tip kişiler, ya kendi ülkesinin gerçeklerinden bihaberdir, ya da siyasi erkin tepkisini çekmemek için böyle davranmaktadır. Türban'ın ne Anadolu kültüründe, ne de Kuran'da yeri vardır. Türban, Türkiye'ye arabistan'dan özel olarak getirilmiştir. Bunu bilmesine rağmen Türban'a destek çıkmak, ne özgürlüklere destek çıkmaktır, ne de din inanç serbestliğine destek çıkmaktır, sadece tarikatların işine gelen şeyi yapmaktır. Eğer Uğur Mumcu'yu destekliyen birisiyseniz, Ahmet Taner Kışlalı'yı destekliyen birisiyseniz, zaten bu din tarikatlarının altında neler yattıklarını ve de ülke için planlarını bilirler. Eminim Ali Nesin gibi "tarafsız" insanlar gidip Uğur Mumcu'nun cenazesine katılmış, her gün "ben Atatürkçüyüm" diye düşünmektedir. Ancak taa 80'lerde Uğur Mumcu'nun dediklerini okuduktan sonra şimdi tam ters yönde hareket edip din tüccarlarına destek vermek oldukça saçma olacaktır. "Uğur Mumcu'cuyum, Atatürk'çüyüm" demek kolay da, olay bunları pratikte gösterebilmekte. "Demokrasi memokrasi gak guk" diye birşeyler sayıklamış Ali Nesin ama şunu unutuyor. Demokrasi denilen yönetim biçimi halkın arasından yöneticilerin seçimidir, ama bu yönetim biçimi asla seçilen kişinin ülkenin yönetim şeklini değiştirme hakkı tanımaz. En çok karıştırılan olay da budur. Demokrasiyle gelen yöneticiler, belirli kurallar çerçevisinde yönetir. Demokrasi asla başa gelen yöneticilere "sınırsız" serbestlik sağlamaz. Bunu bile ayırt edemiyene, ortaokul vatandaşlık dersini tekrar almasını tavsiye ediyorum. Ayrıca şu da var ki, anayasada yazıyor diye "demokrasi de demokrasi" diye ağızda sakız ediyoruz ama, o anayasada unutulan üç madde daha var. 1- Laik Devlet olmak 2- Hukuk Devleti olmak 3- Sosyal Devlet olmak. Ali Nesin madem çok anayasalara bağlı olduğu için bu kadar demokrasiyi savunuyor, peki neden Laik, Hukuk ve Sosyal Devlet unsurlarının çiğnenmesine ses çıkarmıyor? Sosyal Devlet bitti, insanlar sadaka ekonomisine kaldı. Hukuk Devleti bitti, "böyle hukuğa tüküreyim" ve "yasaysa yasa çıkartırız" zihniyetinde bir başbakanımız var. Laik devlet de bitti, devlete dini de soktular, belirli bir inancı da hakim kıldılar. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Ardeth Mesaj tarihi: Şubat 2, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 2, 2008 Çok komiksiniz yahu demek ali nesin sayıklamış. Adamın ne kadar canla başla çalıştığını gördüğüm için (yakından tanıdığımı idda etmiyorum) şu tavırlarınız gerçekten sinirlendiriyor beni. Hani tut ki adamın düşünce biçimi gerçekten bu ülkenin içinde bulunduğu durumda uygulanamaz olsun (hoş gerçi senelerce bu konular üzerinde düşünmüş bir insanın fikirlerine kulaktan dolma bilgilerle karşı çıkmadan önce düşünmek lazım) adamın bu ülke için oturduğunuz sandalye üzerinden ülkeyi kurtarmaktan çok çok daha fazla şey yaptığını söyleyebilirim. Gerçekten her akademik alanda ali nesin gibi 2-3 insan olsa bu ülke bilim, mühendislik, sanat vs gibi alanlarda çok ilerlerdi, o kadar muazzam bu insanın matematik alanında yaptığı ve öğrencilere ulaşma çabası. Ama siz hala kendisi hakkında "sayıklamış" gibi fiiller kullanmaktan geri kalmayın. Belki böyle bir milyar tane paragraf yazarsanız (yazdıklarınızın ülkeyi ileri taşıyacağını varsayarak söylüyorum) bahsettiğiniz kişinin yaptıkları ile belki ucundan kıyaslanabilir birşey yapmış olursunuz. Kendisini böyle rahat, stressiz, bolluk içersinde bir hayat yaşayıp oturduğu yerden sıkılınca liboş görüşleriyle saçma sapan yorum yapan biri sanıyorsanız sadece yanılıyorsunuz. Adam türkiyedeki matematiği ve matematik öğrencilerini hiç ayrım yapmadan bir üst seviyeye çekebilmek için gerçekten saçını yoluyor. Kendisinin bazı noktalarda benim de sevmediğim tavırları olsa bile, bu onun bu ülkenin biliminin ilerlemesi için çok şey yaptığı gerçeğini değiştirmiyor. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Giovanni Mesaj tarihi: Şubat 2, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 2, 2008 Ardeth kaç kişiyi sadece kendi düşüncesine ters görüş bildirdi diye harcadı bunlar kendini yorma. İşte bağnazlık böyle acı bir şey. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Penthesilea Mesaj tarihi: Şubat 2, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 2, 2008 Iyi sevdigim hocalardan imzalayan yok, 4 kisi bile fazla gerci. Bu ozgurluk degil, seyim hiyar diyene elinde tuzla kosmak. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Bone Mesaj tarihi: Şubat 2, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 2, 2008 Giovanni said: Ardeth kaç kişiyi sadece kendi düşüncesine ters görüş bildirdi diye harcadı bunlar kendini yorma. İşte bağnazlık böyle acı bir şey. peki "madem türban dinine inananlar türbanla girebiliyor, biz de flying spaghetti monster dinine inanıyoruz diye şu şu kıyafetle okullara girmek istiyoruz" diye gelen kişileri "ters görüş bildirdi diye" kaale bile almamazlık etmiyecekmisiniz? bağnazlık böyle bişi mi? özgürlük denince sadece türbana özgürlük mü olması gerekiyor? aksi takdirde bağnazlık mı oluyor? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Ardeth Mesaj tarihi: Şubat 2, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 2, 2008 Ben türban'ın bu ülkede bir sorun olduğuna ve böyle bir yasa çıktığı zaman bundan faz alıp azıtacak insanlar olduğuna inanıyorum evet. Ama şu akp iktidara geldiğinden beri ortaya attığı türban tartışmalarıyla ülkeye verebileceği kadar zarar verdi zaten bu konudan. Hayır amaç chp gibi sonsuza çözüm üretmeden birşeyleri tartışan konumunda kalmaksa yolunuz doğru. Ben AKPnin samimiyetsiz olduğuna inanıyorum ama buna inanmayan fakat aşırı dinci olmayan insanlar var. Bu tartışmanın sonlanmasının tek yolu bence bu işi bir adım öteye taşıyıp olan olaylar beklediğiniz gibi gerçekleştiği takdirde bunu insanların yüzüne vurmak olacaktır. Eğer 1 sene daha hiç bir şey yapılmadan bu türban tartışması sürerse, seçimlere kadar AKP ancak türbanlıların özgürlüğünü savunduğu ile kalacak sonra da insanlar niye akpye oy verdi kör mü bu insanlar diye yanacak herkes. Şu tartışma modunda sonsuza kadar yuvarlanıp gitmemiz sadece başka grupların işine yarıyor. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
sg-1 Mesaj tarihi: Şubat 2, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 2, 2008 @Ardeth, Ali Nesin'in yaptıkları, bu ülkeye katkıları vs yadsınamaz. Misal, buyrun: http://www.nesinvakfi.org/ Ama bu Bone yazısının, özellikle son paragrafta söylediklerini görmezden gelmemizi gerektirmez. Sizin argümanınız şeye benziyor, adam kaza yapmış, polis gelip adamı götürecek, siz diyorsunuz ki, "bu adam şöyle iyidir, böyle iyidir, vs". Bi durun, adamın dediklerini tartışalım önce, ne demiş, ne demek istemiş, ne dememiş. Ban kalırsa bu safım da, sizler gibi, tayyip ve heyetinin demokrasi mücahiti olduğuna inanmış, o kadar. Babası Madımak'tan kurtulmuştu, çabuk unutmuş o günleri. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
sir Mesaj tarihi: Şubat 2, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 2, 2008 ardeth üzgünüm yanılıyorsun. ali nesin bu ülkenin gerçeklerinden bihaber, gak guk diye sayıklayan bi insan. bone ise herşeyin farkında. vatandaşlık dersinde "seçim", "cumhuriyet" ve "demokrasi"nin farkını gerçekten çok iyi anlamış. özgürlüğün dil, din, inanç, ırk, mezhep farkı gözetmemesi gerektiğini savunsak bile, bone hatalı olduğumuzu düşünüyosa bi durmamız gerek. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Ardeth Mesaj tarihi: Şubat 2, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 2, 2008 sg-1 said: Ban kalırsa bu safım da, sizler gibi, tayyip ve heyetinin demokrasi mücahiti olduğuna inanmış, o kadar. Konuştuğun insanlar hakkında en ufak bir fikrin olmadan konuşunca böyle komik yorumlar çıkıyor ortaya kusura bakma. İstersen bir üstteki mesajı oku. 20 kere AKPnin iki yüzlülüğünden bahsettim şu forumda, 20 kere adamların yaptığı şeyleri eleştirdim. Ali Nesinin de o partinin taraftarı olmadığını biliyorum yanlış hatırlamıyorsam ama insanlar hakkında en ufak bir fikriniz olmadan konuşmaya devam edin siz. Öyle mesajın başını yumuşatarak haklı olunmuyor malesef. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
sg-1 Mesaj tarihi: Şubat 2, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 2, 2008 Evet, sir, sanırım bu 300 öğretim üyesinin dışındaki akademisyenler de Cumhuriyet'i, demokrasiyi, seçimi bilmiyor, değil mi? Bunları en iyi bilenler nedense türbana destek verenler. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Bone Mesaj tarihi: Şubat 2, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 2, 2008 Ardeth said: Çok komiksiniz yahu demek ali nesin sayıklamış. Adamın ne kadar canla başla çalıştığını gördüğüm için (yakından tanıdığımı idda etmiyorum) şu tavırlarınız gerçekten sinirlendiriyor beni. Hani tut ki adamın düşünce biçimi gerçekten bu ülkenin içinde bulunduğu durumda uygulanamaz olsun (hoş gerçi senelerce bu konular üzerinde düşünmüş bir insanın fikirlerine kulaktan dolma bilgilerle karşı çıkmadan önce düşünmek lazım) adamın bu ülke için oturduğunuz sandalye üzerinden ülkeyi kurtarmaktan çok çok daha fazla şey yaptığını söyleyebilirim. Gerçekten her akademik alanda ali nesin gibi 2-3 insan olsa bu ülke bilim, mühendislik, sanat vs gibi alanlarda çok ilerlerdi, o kadar muazzam bu insanın matematik alanında yaptığı ve öğrencilere ulaşma çabası. Ama siz hala kendisi hakkında "sayıklamış" gibi fiiller kullanmaktan geri kalmayın. Belki böyle bir milyar tane paragraf yazarsanız (yazdıklarınızın ülkeyi ileri taşıyacağını varsayarak söylüyorum) bahsettiğiniz kişinin yaptıkları ile belki ucundan kıyaslanabilir birşey yapmış olursunuz. Kendisini böyle rahat, stressiz, bolluk içersinde bir hayat yaşayıp oturduğu yerden sıkılınca liboş görüşleriyle saçma sapan yorum yapan biri sanıyorsanız sadece yanılıyorsunuz. Adam türkiyedeki matematiği ve matematik öğrencilerini hiç ayrım yapmadan bir üst seviyeye çekebilmek için gerçekten saçını yoluyor. Kendisinin bazı noktalarda benim de sevmediğim tavırları olsa bile, bu onun bu ülkenin biliminin ilerlemesi için çok şey yaptığı gerçeğini değiştirmiyor. ardeth seni ne kadar sevsem de ne yazık ki saçma bir duruma giriyorsun. senin görüşlerini takip ettiğim kadarıyla, üniversite görevlilerini herşeyden üstün tutan bir yapın var. yani öbür gün profesörün biri "pkk'ya topraklarımızı verelim" dese, buna tepki verenlere karşı "siz kim oluyorsunuz da sizden çok bu ülkeye emek veren birisine bu kadar hakaret ediyorsunuz. siz onun kadar bilimsel proje yaptınız mı?" felan diyeceksin. Elbette Aziz Nesin'in oğlu, elbette matematikte Türkiye'de önemli başarıları var. Elbette matematik öğretmenlerinin bile öğrencilerine tavsiye ettiği biri. Hatta bende kitabı var, okumuştum zamanında. Ancak bütün bunlar onun saçmaladığı gerçeğini değiştirmez. Matematikte über birisi olabilir, ancak tarih konusunda ve ülke gerçekleri konusunda aynı überlikte değilmiş demek ki. Özgürlük güzel birşey, ben de destekliyorum. Ancak şu anki özgürlük, "tüm gençliğe verilecek özgürlük" olmayacak. Türban özgürlüğü olacak, ama punkçı kıyafetiyle gelen kişiler dövülecek, uzun saçlı gelen kişiler dövülecek, svastika sembolu taşıyanlar terörist ilan edilecek. Bütün bunlar daha şimdiden belli. "Türbana izin vericeğiz ama svastikaya veya mayolu girenlere müsaade etmiyeceğiz" deniliyor. Yakın zamanda bile uzun saçlı diye öğretim üyelerini döven kişilerin olduğu bir ülke burası. Zamanında MHP bıyığı bırakmayanları bile döverlerdi. Özgürlükse özgürlük, o türban giyebiliyorsa ben niye mayolu giremiyorum? Bir tarikatın icadı serbest de, mayo mu yasak oluyor? Özgürlük altında türbanın üniversitelere girişini desteklemek, aslında genel bir özgürlüğü değil, sadece türban özgürlüğünü desteklemek oluyor. Bunu "herkese özgürlük" diye düşünerek destekleyenlerin çok büyük bir galalet altında olduğunu söylüyorum. Ayrıca bilmiyorum Ali Nesin 80ler sırasında Türkiye'de yaşadı mı, ama eminim yaşı büyük olduğundan görmüştür olayları. Türbanın serbest olduğu sıralarda başı açık kızların sürekli azaldığı, başını açık bırakmakta direnen kızları da "orospu" diye itilip kakıldığı dönemlerden geçtik. Erkekler kızlar "haremlik selamlık" ayrılarak oturmak zorunda kalırdı. Bunları bizzat yaşıyanlara aldırmadan "özgürlük" düşüncesiyle bu yolda gitmek, aslında pabucu ters giyip geri geri yürümekten farksızdır. Neden dersen, şu anda üniversitelerde bir sakinlik ortamı mevcut. Türban takan grup zaten türban yerine peruk takıp girebiliyor. Üniversiteler hiç olmadığı kadar başarı elde etmiş durumda. Ancak "türban savunucuları"nın peşinde koşmak, "üniversitelere özgürlük" getirmek değil, "üniversitelere kaos" getirmekle sonuçlanacaktır. Sakin ortamı bozup üniversitelerde kutuplaşmalara varacak kavgaları başlatmak isteniyor. Herhangi bir dine, bir inanca veya ideolojiye özgürlük getirmeyecek "türban serbestliği", tersine tarikatları destekliyen bir olgu olacak. Türban serbest diye haç takarak giremiyceksin. Çünkü ona da bir kılıf uyduracaklar. Türban "genel ahlak kurallarına dahil" ancak haç "genel ahlak kurallarına aykırı" bulunacaktır. Bütün bunların söylenmesine rağmen hala Ali Nesin gibi "ne şiş yansın ne kebap" yolunda ilerlenmesini anlamıyorum. "Babam olsa o da aynı şeyi yapardı" diyor da, bıraksın o işi. Babası gibi iyi bir düşünür olamamış çünkü. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Bone Mesaj tarihi: Şubat 2, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 2, 2008 Ardeth said: Ben türban'ın bu ülkede bir sorun olduğuna ve böyle bir yasa çıktığı zaman bundan faz alıp azıtacak insanlar olduğuna inanıyorum evet. Ama şu akp iktidara geldiğinden beri ortaya attığı türban tartışmalarıyla ülkeye verebileceği kadar zarar verdi zaten bu konudan. Hayır amaç chp gibi sonsuza çözüm üretmeden birşeyleri tartışan konumunda kalmaksa yolunuz doğru. Ben AKPnin samimiyetsiz olduğuna inanıyorum ama buna inanmayan fakat aşırı dinci olmayan insanlar var. Bu tartışmanın sonlanmasının tek yolu bence bu işi bir adım öteye taşıyıp olan olaylar beklediğiniz gibi gerçekleştiği takdirde bunu insanların yüzüne vurmak olacaktır. Eğer 1 sene daha hiç bir şey yapılmadan bu türban tartışması sürerse, seçimlere kadar AKP ancak türbanlıların özgürlüğünü savunduğu ile kalacak sonra da insanlar niye akpye oy verdi kör mü bu insanlar diye yanacak herkes. Şu tartışma modunda sonsuza kadar yuvarlanıp gitmemiz sadece başka grupların işine yarıyor. Özgürlüğe ben de varım. Ancak AKP'nin getirmeye çalıştığı özgürlüğün sadece türban'dan ibaret olacağını görmemek için kör olmak lazım. Mesela benim Kıbrıs'ta okuduğum üniversite, belki de "international" olduğu için, kılık kıyafet serbestliğine sahip. İran'dan gelen kızlar türbanını giyebiliyor, Afrika'dan gelenler yerel kıyafetlerini giyebiliyor, başkaları da punkçı veya anarşişt takılabiliyor. Ancak Ankara ortamıyla Kıbrıs ortamını kıyasladığımızda ortada çok fark olduğunu göreceğiz. Ankara'da ramazan vakitleri üniversite kantin ve yemekhaneleri kapatılır. Oruç vakti yemek yiyenler dövülür. Saçını uzatanlara sataşılır. Alkol içenler buna pişman ettirilir. Türkiye'de toplum bu kadar "mahalle baskısı" altına gömülmüşken, çıkıp bir kılık kıyafet kuralı değişikliği ile, toplumun Kıbrıs'taki kadar rahat devam edeceğini ummak, biraz fazla hayalcilik ve Polyannacılık olacaktır. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
sg-1 Mesaj tarihi: Şubat 3, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Şubat 3, 2008 Ardeth said: sg-1 said: Ban kalırsa bu safım da, sizler gibi, tayyip ve heyetinin demokrasi mücahiti olduğuna inanmış, o kadar. Konuştuğun insanlar hakkında en ufak bir fikrin olmadan konuşunca böyle komik yorumlar çıkıyor ortaya kusura bakma. İstersen bir üstteki mesajı oku. 20 kere AKPnin iki yüzlülüğünden bahsettim şu forumda, 20 kere adamların yaptığı şeyleri eleştirdim. Ali Nesinin de o partinin taraftarı olmadığını biliyorum yanlış hatırlamıyorsam ama insanlar hakkında en ufak bir fikriniz olmadan konuşmaya devam edin siz. Öyle mesajın başını yumuşatarak haklı olunmuyor malesef. Haklı olmak, hak verilmek gibi bir derdim yok, kendi gözlemlerim var sadece. Senin AKP destekçisi olman ya da olmaman da beni ilgilendirmiyor. Keza Ali Nesin'in de. Türban'a destek = AKP'ye toptan destek diye birşey söylemedim zaten, ama yasayı çıkaran AKP olunca ister istemez bu konuda AKP'yi desteklemiş olurlar. Ki zaten o 300 kişi arasında Atatürk'e hakaret eden de var. Bu bile başlı başına o listede Ali Nesin gibi birinin yer almaması için bir sebep. Aç parantez. AKP'nin samimiyetine zerrrrre kadar inanmadığım için bu serbestliğe karşıyım. Samimiyetine inanacağım bir parti ya da bir lider aynı yasayı düzenlese oturup belki üzerinde düşünürdüm. Kapa parantez. Ali Nesin benim gözümde bu güruhun içinde yer almakla değer kaybetmiştir. Ama ben kim oluyorum, değil mi, sir? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar