yapmaya Mesaj tarihi: Ocak 28, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 28, 2008 sg-1 said: Sen tanımam diyebilirsin, senin ya da Enginar Dıç'ın bunu böyle tanımaması oranın Türkiye Cumhuriyeti ve halkı için bir temsil, bir simge yeri oluşunu değiştirmez. Türkiye'ye gelen konuk eğer Anıtkabir'e çıkmazsa bunun Ata'ya saygısızlıkla alakası yoktur, bu bizzat Türk halkına saygısızlıktır. Anıtkabir inşa edileli yarım asır oldu, kaç konuk ağırladı, kaç sayfa doldu bilinmez, ama tam da AKP zamanında bu fikrin hortlaması hiç de şaşırtıcı gelmedi bana. Evet, bu yaptığınızın dogmaları (hele de sizin dogma demeniz bana o kadar komik geliyor ki) eleştirmekle alakası yok, düpedüz Atatürk düşmanlığı. Amerika'da lider olarak sayılabilecek çok kişi var, her birinin mezarına çelenk bırakılmaya gidilse ohooo... Bu nedenle zaten Beyaz Saray simgedir, başkanlar değil. Başkanlar geçidir, kalıcı olan Beyaz Saray'dır. Başkanın konuğunu Beyaz Saray'da ağırlaması, daha doğrusu konuğun başkanla orada buluşması bile başlı başına bir saygı ifadesidir. Sen hiç bir başkanın konuğunu Washington dışında bir yerde ağırladığını gördün mü? Fotolar hep Beyaz Saray'dadır. nerde agarlıycak başka mcdonalds damı. amerikan başkanının yeri orasıdır,çankaya gibi vs. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sam Mesaj tarihi: Ocak 28, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 28, 2008 ciddi ciddi bunu yazmışsın ya: said: Amerikan başkanının her yerde bir bürosu olur mu? Olur. Çünkü ABD başkanı paraşütle de uçsa o AF1'dır, tuvalette de otursa orası başkanlık makamıdır. ABD'de usül böyledir. Yani Los Angeles'ta olsa, isterse orada ağırlar mı? İsterse ağırlar, ama ağırlamaz. Çünkü Amerika'da egemenliğin simgesi Beyaz Saray'dır, yabancı konuklar orada ağırlanır. hayır, ağırlamaz. büro dememişim, 'başkanlık makamı' demişim ki bu bir tanedir. başka yerde ağırlanmaz yabancı konuklar. ayrıca beyaz saray özgürlük anıtı kadar, anıtkabir de dolmabahçe sarayı kadar turistiktir. insanlar gider resim çektirir, gezer. kaldı ki beyaz saray'da takıldın kaldın, başka bir ülkeden örnek gösterebilmeni beklerdim ama örnek neredeyse mevcut olmadığından doğal karşılamak gerek. said: Ayrıca Amerika'da pekçok başkanın tarihi önemi vardır, her paranın üzerinde başka başkan vardır. Süreç içerisinde hepsi Amerika'ya Washington kadar faydalı olmuşlardır. (Türkiye'ye Atatürk kadar fayda sağlayacak bir lider geldi mi şimdiye kadar?) gene personality cult ile alakalı bir durum. washington kadar faydalı olmak mümkün değildir çünkü kurucusudur adam devletin. bu bir kenara, ülkelerin paralarına bakacak olursak sanatçı, bilim adamı, filozof gibi pekçok değişik kökenden önemli insanların resimlerini görürüz. ama biz illa ki her paramızın üzerine atatürk resmi bastık, hatta utanmadan türk lirası dünyanın en değersiz 1-2 para biriminden biriyken bile. ben turist olarak türkiye'ye gelsem "bunların herhalde devletlerini kuran adam dışında dişe dokunur kimsesi yok, paso onu basıyorlar herşeye" diye düşünürüm ister istemez. atatürk'ün kıymeti her yere onun resmini basmakla artmayacağı gibi basmamakla da azalmaz. şekilciliği aşmak lazım bir yerde. sana da iyi geceler. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Zheld Mesaj tarihi: Ocak 28, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 28, 2008 Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Ardeth Mesaj tarihi: Ocak 28, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 28, 2008 lol haberler süpermiş habertürke göndersin biri bunları Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Griswold Mesaj tarihi: Ocak 28, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 28, 2008 Sam'in doğru noktaları var, bazı yerlerde katılmadım diyemem. Ama Engin Ardıç'a katılmıyorum kesinlikle, ağır kılım o adama. Oturdum okudum ona yanıyorum. Herif üşenmemiş 7000 senedir esamesi okunmayan kedi kesme tribini bile kitlemiş yazıya ya ahah. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Passanger Mesaj tarihi: Ocak 28, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 28, 2008 Anıtkabir benim için Kabeden daha kutsaldır. Ayrıntı (Bu arada sunniyim.Yeni moda alevi sunnı ayrımı ya) Orada saygı duruşunda bulunulan insan emperyalizmin en büyük kabusudur. Ezilen milletlere bunun bir kader olmadığını gösterendir. Tarih boyunca Türk Milletinin yetiştirdiği en büyük dehadır. Türk Milleti için hazırlanan çuvalı hazırlayanların kafasına geçirendir. Türk Milletini asırlardır yaşadığı karanlıktan çıkarandır. İnsan haklarını batıya öğretendir. Enginardınç isimli yalakanın iddia ettiğinin tersine Cumhuriyeti tek başına Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK kurdu demiyoruz. Ama o Cumhuriyetimizi,ilkelerimizi,devrimimizi tek başına temsil ediyor.Anıtkabire gelen yabancılar orada neyin önünde saygı duruşunda bulunduklarını iyi biliyorlar. Orada Türk Milletinin emperyalizmi al aşağı etmesinin,Cumhuriyetinin ve devrimlerinin,öldü denilirken ayağa kalkışının,kadınıyla çocuğuyla kanın son damlasına kadar savaşmasının önünde saygı duruşunda bulunuyorlar. Ve bulunurken düşünüyorlar bu millet bunları nasıl başardı? Onun için Anıtkabirin neyi temsil ettiğini iyi düşünün Akp yalakası arkadaşlarım.Orada saygı duruşu sadece Atatürke değil. Tabi Atatürkçülüğün içini boşaltmaya çalışanlarda var.En başta kenan evren.Deniz Gezmiş Atatürkçülüğün ne olduğunu anlamıştı.Onun için Bursa nutkunu harfi harfine uygulamıştır.Ama pardon bizim ülkede Deniz Gezmişi anmak suç. Fazla kasmayın kendinizi.Prim Atatürkü eleştirmek sizde eleştirin sizde kazanın.Sizide devletin uçağına seçerek alırlar belki. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
sg-1 Mesaj tarihi: Ocak 28, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 28, 2008 Şimdi Sam'e desek ki, türban Kuran'da yoktur, erkeklerin kadınları baskı altında tutmak için uydurduğu bir başka tabudur, dogmadır, burada bize demediği laf kalmaz. Ama Anıtkabir Ziyareti = Egemenliğe ve Türk'e saygı dediğimizde biz şekilci, dogmacı oluyoruz. Evet, Beyaz Saray'dan başka örnek bilmiyorum, çünkü diğer ülkeleri Amerika kadar iyi tanımıyorum, biraz araştırılsa kesin bulunur, ama önüne ne kadar örnek sunarsam sunayım senin kafa yapın zaten tek bir konuya saplantılı olduğu için birşeyi değiştiremem. Bunca yıldır süregelen bir geleneği, ki ne sağcısı ne solcusu zamanında gelmişken bile değişmemiş bir geleneği, şimdi tartışmaya açmak Enginar Dıç'ın kime yalaka olduğunu da açık açık belli ediyor zaten. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Head Mesaj tarihi: Ocak 28, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 28, 2008 şöyle saçma sapan kelime oyunları ve başarısız dilbilgisiyle siyaset tartışmaya çalışmayın lütfen. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
aktiftablet Mesaj tarihi: Ocak 28, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 28, 2008 "Bakireyim" açıklaması yapanmankenlere benzettim Ardıç'ı. İlgi .çekeyim derken mi saçmalamış ne.. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
odiflame Mesaj tarihi: Ocak 28, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 28, 2008 metal müziği ile ilgili yazdığı yazılardan zamanında star tv de yorumlarında gümrük birliği ile yabancı malların ucuzlayacağına ilişkin beyanatlar veren ne kadar ciddiye alınacak biri olduğu anlaşılan bu kişinin atatürk ve onun temsil ettiği anti emperyalist duruşu anlaması saygı duyması beklenemezdi zaten.akp yi ve 6 senelik yönetimini takdir ediyorum minek mihenk (mihenk taşı (veya denektaşı), çakmak taşı cinsinden siyah bir taştır; altın veya gümüş üzerine sürüldüğü takdirde, bıraktığı çizgilerden bu madenlerin saflık dereceleri anlaşılır) taşı gibi kimin ne olduğunu anladık sayesinde.(gerçi geçmişte de biliyorduk, bildiğimiz doğrulandı.) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
adamınbiri Mesaj tarihi: Ocak 28, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 28, 2008 yapmaya said: mawiman said: sg-1 said: Anıtkabir Ziyareti = Türkiye'ye ve Türk Halkına saygı ziyareti şu cümlen bütün olayı özetlemiş arkadaşım. saygı anıtkabiri ziyaretlemi kazanılıyor? bir anıtkabiri ziyaret herşeyi bitiriyor yani. engin ardıçın bahsettigi şekilcilik de bu zaten. haklısın valla bak arap kralı geldi kılını bile kıpırdatmadı bizede saygısızı sonsuz biliyoruz!!!!!!! Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
huun Mesaj tarihi: Ocak 28, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 28, 2008 Bari Yunan başbakanları için bi' istisna uygulansın. Yazık lan adamlara şekilden şekile giriyorlar; gitse bir türlü, gitmese öbür türlü. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
elm Mesaj tarihi: Ocak 28, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 28, 2008 Anıtkabir ülkemizin kurucusunu , ayrıca onun ilkelerini laiklik , cumhuriyetçilik , inkilapçılık olsun evrensel ve bu ülkeyi var eden değerlerin simgesidir.Ulusların var olması için liderlere ve simgelere ihtiyaçı vardır bunlar kültürümüzdür ve bunlar olmadan bir ulusun varlığından bahsedilemez. Emparyalizime karşı savaşmıs böyle bir liderimizden gurur duymamız ve yabancı ülkelerinde bu adama saygı göstermelerini sağlamamızdan niye rahatsız olunur ki.Yoksa siz başbakan ve cumhurbaşkanının otel odalarında arap şeyhlerinin ayaklarında bulunduğu görüşmeleri mi tercih ediyorsunuz bu ülke için.Hiç de şekilci değil hemde. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Penthesilea Mesaj tarihi: Ocak 28, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 28, 2008 Yaziyi kiciyla okuyanlar var, kasti bir sekilde Ataturkculeri gectim Ataturk'e yuklenme var burada. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sam Mesaj tarihi: Ocak 28, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 28, 2008 sg-1 said: Şimdi Sam'e desek ki, türban Kuran'da yoktur, erkeklerin kadınları baskı altında tutmak için uydurduğu bir başka tabudur, dogmadır, burada bize demediği laf kalmaz. yoo, hiç öyle birşey demem. önyargı ftl.. bu arada, başka bir arkadaş "kabe'den kutsaldır benim için" demiş, bu trajikomiktir. atatürk'ün dini şekilciliğe (bazı onu kendine kalkan olarak kullanan kişilerin iddialarının aksine dine değil) karşı verdiği mücadeleyi dikkate almayarak bilakis onu adeta eski roma'daki imparator kültleri gibi bir dinin odağı haline getirmek ironide yeni ufuklara yelken açmak oluyor. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Passanger Mesaj tarihi: Ocak 28, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 28, 2008 Sam okuduğunu anlama yeteneğinden yoksun olduğuna karar verdim.Seninle tartışmanın bir anlamı yok.Cımbızla koca yazının 1 cümlesini laf sokmaya çalış dimi. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sam Mesaj tarihi: Ocak 28, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 28, 2008 en güzeli, deniz gezmiş'i has atatürkçü sayan birisiyle tartışmak istemem ben de. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Passanger Mesaj tarihi: Ocak 28, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 28, 2008 Devrim Gazetesi’nin Deniz Gezmiş’le Yaptığı Röportaj Atatürk’ün, “Tam bağımsızlık” ülküsünü kendilerine şiar edinen devrimci gençleri sindirmek için cinayet tedbirlerine kadar varan planlar yapılıyor şu günlerde. Tertipçilerin baş hedeflerinden biri de gençliğin önde gelen liderlerinden Deniz Gezmiş, son olayları şöyle yorumladı: - Türkiye ekonomisi tam bir çıkmaz içindedir. Zamlara rağmen, bütçenin açığı 2,5 milyardır. Bu, tutucular koalisyonunun iflasını açıkça ortaya koymuştur. Tutucu güçler, egemenliklerini uzun süre devam ettiremeyeceklerini anlamış olmanın telaşı içindedir. Devrimci gençlik eylemini engellemek için tertiplere girişmeleri bundandır. Fakat umduklarının tersi olmuş ve bu olaylar bizi daha örgütlü, daha disiplinli ve daha güçlü eylemlere hazırlamıştır. Tertipleriyle gençliği ordunun karşısına düşürmek hedefine ulaşamadıkları gibi, devrimci gençlik eylemi, Mustafa Kemal’ci zinde güçler saflarını biribirlerine kenetlemiştir. Mustafa Kemal adı, geniş öğrenci kitlelerinde daha fazla ağızdan ağıza dolaşır olmuş, forumlarda Bursa Nutku ve Gençliğe Hitabe tekrarlanmış ve bunlar uygulanmıştır. Emperyalistler ve işbirlikçileri, Gazi Mustafa Kemal’in çizgisinin geniş kitlelerde ve bütün zinde güçlerde yankılanmasından korkmuşlardır bugün. - Gençlik eylemleri içinde önemli bir yerin var ve tutucu güçler senin okuldan atılmış olmanı sürekli istismar konusu ediyorlar. Bu durumda senin söyleyeceklerin neler? - Üniversite öğrenimi yapmak Anayasa’nın verdiği bir haktır. Öğrenci olarak devrimci mücadeleye katılmak ise, Mustafa Kemal’in bize yüklediği bir görevdir. Dünyanın bütün gericileri biraraya gelseler bu hakkımızı ve görevimizi elimizden alamayacaklardır. - Mustafa Kemal’in gençliğe yüklediği devrimci görevler nelerdir, biraz daha açıklar mısın? - Türkiye ilk Kurtuluş Savaşı’ndan 50 yıl sonra tekrar yarı-sömürge durumdadır. Ve Kemalist bir Cumhuriyetin başına anti-Kemalist politikacılar geçmiştir. Politikacı, anti-Kemalist karşı devrim hareketine yeşil ışık yakmaktadır. Bu koşullarda gençlik, emperyalizme ve anti-Kemalist gidişe karşı verilen savaşta somut olarak ön safta bulunmaktadır. Elbette tarihi önderlik sorunu ayrı bir konudur. Bugün için gençlik, mümkün olduğu kadar geniş halk kitlelerini emperyalizme karşı mücadeleye katmak için devrim ci eylemde bulunacaktır. Kemalist Devrim tamamlanacak ve onun emperyalizmle çelişen bütün milli sınıf ve tabakalara maledilmesi sağlanacaktır. Gençlik bütün Kemalist güçlerle yek vücut olmak zorundadır. - Halk kitlelerini emperyalizme karşı mücadeleye katmak için gençliğin dayanışma içinde bulunacağı Kemalist güçler kimlerdir? - Bugün Türkiye’de Kemalist Devrim’in bekçiliğini yüklenen güçler arasında başta ordu, 27 Mayıs’ı yapan güçlerin önemli bir yeri vardır. Anti-Kemalist karşı devrim hareketine karşı gençlik bütün zinde güçlerle eleledir. Emperyalizmin işbirlikçileri gençlik ile öteki zinde güçlerin arasını açmak istemektedir. Fakat aynı inançta olan, yani emperyalizmi kovmuş, feodal unsurları tasfiye etmiş bir Kemalist Türkiye isteyen bu ilerici güçlerin arasını anti-Kemalist karşı devrimi tezgahlayanlar açmayı başaramayacaklardır. - Emperyalizme karşı nasıl bir mücadele verilecektir? - Bugün Amerikan emperyalizmi saldırganlık yolunu seçmiştir. Buna karşı biz de, emperyalizmin parmağının bulunduğu her yerde ona karşı aynı silahlarla mücadele yolunu seçtik: tıpkı Mustafa Kemal’in 50 yıl önce yaptığı gibi. Emperyalizm bugün millici güçleri tasfiye etmek için listeler hazırlamakta ve bütün kurumlarımıza elini uzatmaktadır. Bizse onları defterden sileli çok oldu. Milli kurumlarımıza uzanan elleri de kırmakta kararlıyız. - Bazı çevreler bu görüşleri, “devrim yobazlığı” sayıyorlar. Bu sence nasıl açıklanabilir? - Devrimcilik demek halk dalkavukluğu demek değildir. Her şeyden önce devrimcilerin görevi halkın önünde gitmek, halkın gerçek özlemleri için mücadele etmektir. Halk için düzen değişikliği isteyen gençliğe halk karşıdır gibi saçma bir iddiayla Kanlı Pazarları görmezlikten gelen ve gerçek devrimciyi yobazlıkla suçlamaya kalkışan tatlısu devrimciliğine özenmiş politikacı, aslında tutucu güçler koalisyonunun usta propagandalarının esiri olmaktadır. Politikacı, “halk kızar” diye, halk düşmanlarının uşaklığını yapmaktadır. Değirmenköy, Elmalı, Göllüce köyleri, davalarını desteklediğimiz bu topraksız köylüler bize hiç kızmadı, aksine gençliği bağrına bastı. Demir Döküm işçileri de öyle yaptı. Devrimci gençliği halkçı görünüp, egemen sınıflara göz kırpan tatlısu devrimcisi politikacı anlamaz ama işçi ve köylü anlar. Devrimci gençlik de onlara dalkavukluk etmez, gerçek kurtuluş yolunda onlarla birlikte mücadele eder. Hem egemen sınıflara göz kırpan oy goygoyculuğu, hem devrimcilik olmaz. Bugün bizi devrim yobazı olarak nitelendiren birkaç CHP yöneticisi Ortanın Solu tabanını temsil etmemektedir. Anti-Kemalist karşı devrimcilerin yanında yer alan bu birkaç yöneticiyle ortak bir mücadele söz konusu değildir. Fakat şuna inanıyoruz ki, tam bağımsızlık isteyen dürüst Ortanın Solu tabanı Kemalist bir Türkiye’nin kurulması için bizimle birlikte mücadele edecektir.” Kaynak : http://denizgezmis.turksolu.org/yazilar/devrim_gazetesi.htm Bunu buraya koyuyorum ama sam sen bunuda anlamazsın canım be. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sam Mesaj tarihi: Ocak 28, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 28, 2008 dediğim gibi, tartışmak istemem zira vakit israfı. sen vaktine acımadın diye çok kısa madem: deniz gezmiş atatürk'ü kendine kalkan edinme olayının en güzel örneklerinden, soğuk savaş sırasında türkiye'deki sovyet kampının üyesi tiplerden biridir. hitler de atatürk'ün yolundan gittiğini söylemişti, lafla peynir gemisi yürüse keşke. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Bleda Mesaj tarihi: Ocak 28, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 28, 2008 sam, çoğu zaman -ben ne kadar saçma bulsamda- politikadır, ekonomidir, vb pek çok konuyla ilgili kendi görüşlerini saygılı bir biçimde savunma kabiliyetine ve bunu yaparken gösterdigin süreklilige çok hayranlık duysamda, üzgünüm. bu sefer saçmalamışsın Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Passanger Mesaj tarihi: Ocak 28, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 28, 2008 Gerçekler örtülmek isteniyor. Mustafa Kemal'e gerçekten sahip çıkanlar varsa onlar da bizleriz. Onun İstiklal-i tam prensibini, ve onun istiklal-i tam Türkiye idealini yalnızca biz devam ettiriyoruz. Bu cümlede Thko davasında yaptığı savunmadan. Kaynak Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
huun Mesaj tarihi: Ocak 28, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 28, 2008 said: Bugün Türkiye’de Kemalist Devrim’in bekçiliğini yüklenen güçler arasında başta ordu, 27 Mayıs’ı yapan güçlerin önemli bir yeri vardır. Deniz Gezmiş'i kim idam etti? Ordu. :S Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sam Mesaj tarihi: Ocak 28, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 28, 2008 görüşlerim başkasınınkiyle çelişti diye değiştirme ihtiyacı hissetmiyorum neyse ki, o yüzden dert değil. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Passanger Mesaj tarihi: Ocak 28, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 28, 2008 Ben bu konuya ilk mesaj attığımda kenan evren hakkında ne düşündüğümü belirttim. Huuncum. Deniz'in orada anlatmak istediği orduyla bizi birbirimize düşürmek istiyorlar.İleriyi görnüş yani. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sam Mesaj tarihi: Ocak 28, 2008 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 28, 2008 Passanger said: Gerçekler örtülmek isteniyor. Mustafa Kemal'e gerçekten sahip çıkanlar varsa onlar da bizleriz. Onun İstiklal-i tam prensibini, ve onun istiklal-i tam Türkiye idealini yalnızca biz devam ettiriyoruz. Bu cümlede Thko davasında yaptığı savunmadan. Kaynak hayır, mustafa kemal'e gerçekten sahip çıkan benim! I.W.I.N düğmesi mi bu? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar