Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Testerenin Felsefesi!!!


Akuma_Blade

Öne çıkan mesajlar



Direkt konuya gireceğim , kusura bakmayın.Ben askerdeyken çıkmıştı SAW ve takip ettiğim gazetelerden gördüm ki tüm eleştirmenlerden tek eksi almamış , sezonu darmadağın etmişti.Çok geçmedi bir sezonda en az 10a yakın SAW klonu türedi ve ben hala insanların bu filmde neye taptıklarını anlayamadım.

Tepenin Gözleri , Hostel gibi örneklerde Saw klonlarının bile devam filmi çıkarmaya başladığını dehşetle farkettim.Askerden döner dönmez nedir len bu der gibi ilk filme başladım : Yok yani! (Rezalet devam filmlerini hiç saymayacağım) Bence cidden boş bir film ve tutuyor , dahası insanlar sırf vahşet vandallık vs alası var diye bu filmleri göklere çıkarıyorlar.Yok ona da lafım yok.Bir takım guruh artık Testere Felsefesi'nden bahsetmeye başladı ciddi ciddi. (Sırf biri ona ters laf atmasın diye kralın yeni elbiselerine güzellemeler dizen halk misali , mahalle baskısı bi nevi) Geçen gerilim sineması üzerine blog'ları araştırıyordum , herifin biri gitmiş "SAW ve felsefesi üzerine" 6 sayfa yazı yazmış.Yuh! O da yetmedi , Lost üzerine bir forumdaki teoriler sayfasına girdim adamın biri aynen şu cümleyi kullanmış :

En başından başlayalım... Mükemmel bir süpriz finalin en önemli özellikleri basitlik ve ipuçlarıdır. Herkes tarafından anlaşılabilmeli, tüm senaryo boyunca verilen ipuçları finalde bir bütünlük arz ederek anlam kazanmalıdır. Usual Suspects, Sixth Sense ve son olarak Saw bunu çok iyi yapabilen filmlerdir. Ortak özellikleri; bu 3 filmde de seyirci kabuller yapar ve senaryo izleyiciyi bu kabullerin doğru olduğuna inandırır. Oysaki bütün ipuçları ters, yani doğru köşeyi göstermektedir.

Usual Suspects'le Saw yan yana? Yok daha neler?!?

O da değil de , ben giderek sinema dediğimiz şey nereye gidiyor ona bakıyorum.Bu hafta yine bir film çıktı Elisha'nın oynadığı Captivity , vahşet harici birşey yok.Jigsaw çakması bi adam var , öldürdüklerinin vücut parçalarını mikserde çekip kurbanlarına içiriyor.Duşlara sülfirik asit dolduruyor. vs Tabii kurbanların o mekana nasıl şüphelenip gelmedikleri gibi milyonlarca akla zarar klişeye hiç girmemek lazım.Ama tutuyor mu , tutuyor. (Hatta filmin sadece İspanya'da vizyona giren bir uncut versiyonu var ki vahşet sahneleri tüm filmin her anına ulaşıyor:Maksat bir de Extended Version DVD satıp para kesmek tabii ki... Bence iğrenç bir düşünce)

Hakeza artık bu tür filmler yeni mezun olmuş ucuz genç oyuncularla da yapılmıyor.Lindsday Lohan bile bu tür filmde oynadı geçenlerde Katilimi Tanıyorum diye , belki izlemişsinizdir.

Yani , bir kere özgün bir senaryo yok.Koy kapalı bir odaya tuzakları , ver bolca organı , kan efektini , harcadığının 1000lerce mislini kazanmak adına mı? Niye , anlam veremiyorum.Bu mu sinema şimdi? Düşünüyorum , bu filmlerin yönetmenleri bir günden bir güne Kurosawa , Tarkowsky , Kieslowsky filmi izlemişler midir?

not : Saw seven arkadaşlar varsa ve bazı cümlelerim kırıcı olduysa özür dilerim.Aynen hissettiklerimi yazdım.

Sormak istediğim şey şu : Siz SAW felsefesi diye birşey olduğuna inanıyormusunuz? Yada ben mal mıyım anlayamadım , çakamadım olayı?


Şimdi diceksiniz ki Jigsaw'in seçtikleri kurbanlar ona göre hayatının tadını varmadan anlamsız yaşayan tipler.Jigsaw da sözde onlara işkence yapıp hayatın değerini anlamalarını sağlıyor.Felsefe budur diyen olabilir : Ama şu var.Eğer SAW felsefesi buysa , direkt ilk seferinde 100 metre gitmeden batan bir gemiden farksız bir felsefedir bu bana göre.Yani şöyle açıklayayım.Kurlar Vadisi'nin adalet anlayışından farkı kalmamış olayın.Mesela atıyorum , Polat Alemdar birine gıcık mı oldu? Pusu'nun ilk bölümlerindeki gibi gitti adamın burnunu kırdı. "Bu sana ders olsun anlamında" , ya adam masumsa , ya o adam sensen? Sen gidiyorsun adama intikam almak için bir harekette bulunuyorsun ki bu da %99 başarıya ulaşmıyor ve adam da sana 10 mislini yapıyor.Yanisi şu : Jigsaw türü bir herif karşına çıkarsa sana ne yaparsa eywallah."Sivil hayatta" falan karşına çıkarsa yolda görsen demek ki "eywallah abi öpeyim" moduna girmemiz gerek.Direkt tabir kullanayım : Jigsaw veya Polat Alemdar'ın aslında mentalite olarak bir farkı yok.Adam sinirliyse sülaleni öldürse de adama sinirlenme hakkı vermiyor senaryo.Maç dakika 0'da 100-0 olarak başlamış bi kere.

Eğer SAW felsefe sahibi bir film olsaydı karakterlerin vücutlarından bir parça bırakmadan yada ölmeden hayata geri dönebilecekleri bir senaryo olurdu.Ama şu anlamda SAW millet et görsün diye yapılmış 4. sınıf bir vandal film senaryosundan öteye gitmiyor kanımca.
[/spo]

[ Mesaj 07 Ekim 2007, Pazar - 08:37 tarihinde, Akuma_Blade tarafından güncellenmiştir ]

[ Mesaj 07 Ekim 2007, Pazar - 08:40 tarihinde, Akuma_Blade tarafından güncellenmiştir ]

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Bence çok kaliteli bir psikolojik/korku/gerilim filmi Saw.

Neye dayanarak 4. sınıf dedin merak ediyorum, senaryosu gayet de güzeldi bence. Ben filmi izlerken gayet de gerildim gerek "Oha lan adam ayağını kesiyor" gerek "Ulan ben olsaydım ne yapardım" diyerek.

Usual Suspects kadar yükseğe koymam açıkçası ama , bir Hostel kadar da parçalanmış vücutlar/kan/vahşet yüzeyselliğinde değildi.

Felsefe konusuna gelince, ben çok tutmadım "Bakın sizi ölümün kıyısına getiriyorum ki, yaşamın değerini anlayın" fikrini. "Süper bir konsept bulduk ama, buna bir de kılıf uydurmak lazım" denilip de yazılmış gibi geldi. Yine de çok güzel ters köşe yapıyor film bir çok defa.

Saw tuttuktan sonra, benzerlerinin yapılması da, Hollywood klişesidir zaten. "Burda ekmek bol" denilip, orayı sömürürler kurutana kadar, bitince de başka bir konuya atlarlar. Furya deniliyor sanırım bu olaya. Misal, son yıllarda Çizgi Roman kahramanlarına seriler çekiliyor bol bol, bu da onun gibi bir şey.

Son olarak Saw'ın klonlarını geçtim, devam filmleri de ilk filmin yerini tutamamıştı benim gözümde. Ama Saw, bence kaliteli bir film.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Bir kere The Hills Have Eyes tam olarak bir Saw klonu değil. Vahşet görüntüleri dışında alakası yok, kültleşmiş bir filmdir çıktığı gibi. Jeepers Creepers gibi mesela.

SAW konusuna gelince, felsefesi zayıf kalıyor bence ama sonuçta SAW serisi bence izlenesidir gayet. Size sapına kadar vahşet gösteren ve bunu bir tarzla yapan bir filmdir. Kraldır. Ben Tarkovsky de severim mesela, iyi bir sinema izleyicisiyimdir de, ama sinemada vahşetin zaman zaman gerekliliğine inanırım. İnsanlar bunları izleyince deşarj olur. Porno gibi birşey yani, bir ihtiyaç sonuçta. Sevgilisi olmayan ve sevişemeyen porno izleyip deşarj olur, e adam öldürmek istemeyen ama insanın temel içgüdülerinden biri olan şiddet duygusunu tatmin etmesi gereken insan SAW izler ve deşarj olur. Olay bu kadar basit.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

bence yapılsın böyle filmler, yeryüzünde hemen herkesin böyle iğrenç sapık bi yanı olduğuna inanıyorum ben. yoksa zaten tutmazdı bu filmler. korkuyoruz ama korkmaktan zevk alıyoruz. kurbanlara acıyoruz ama bi yandan da uygulanan vahşetteki dehayı takdir ediyoruz. bazen hem kurban hem de katil olmak istiyoruz. bu filmler de bu karanlık yanımıza hitap ediyo bana kalırsa. tabi ki hiçbiri başyapıt değil, ama seyir zevki veriyolar, vakit geçirtiyolar, adrenalin salgılatıyolar. e başka bi amaçları da yok zaten, hemen 90 dakkada tüketilsin diye yapılmış filmler.

sinema nereye gidiyo diye sormana gerek yok, çoğu efsane yönetmene göre zaten sinema sona ermiş, kimine göre de daha sinema yapılmaya başlanmamış. eskiden çekilenler ve saydığın sağlam adamlar zaten sinemayı sinema yapmışlar. bugün de işte david lynch, peter greenaway, lars von trier falan devam ediyo sahiden sinema yapmaya.

o tarz insanların, yani yönetmen sineması dediğimiz şeyin dışında kalan hollywood sineması için de endişelenme, bi gün bu furya da biter bi yenisi gelir. kapitalist sistem ayakta kalmak için bi furyayı bitirip bi yenisini başlatmak zorundadır zaten..
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ben saw filmlerini nedense bir türlü sevemedim :S 1. film idare ederdi 2 de eh işte ama 3 cok kotuydu bence 4 te ole olcak gibi geliyor sevmiyorum kardeşim böyle vahşet içerek milletin organını kafasını orasını burasını parçalanmış şekilde görmeyi
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Başlığı gördüm, "ne felsefesi diyo bu dombili lan?" dedim kendi kendime. Sonra baktım ki, SAW hakkındaki düşüncelerimde yalnız değilmişim hehehe :P
[spo]
Bu filmde süpriz son var, hadi süpriz sonu gösteren ipuçları da var diyelim, ama müthiş bi şekilde, inanılmaz anlamsız bi sona sahip. Adam hastaymış da, insanlar hayatlarından memnun değilmiş de... Senarist işin kolayına kaçmış, filmin tamamında görülen olaylara neden olan karakteri seyirciye hiç göstermemiş, hatta karakteri yaratmamış. Adam sadece hasta,başka hiç bi bilgi yok. Bi de o kadar ölümcül bi hastalığa sahip adamın o kadar düzenek vs. ayarlaması apayrı bi olay.

Bi de kıyaslanan Usual Suspects'e bakalım. Ulan filmde baştan sona kötü adam gösteriliyor ama ayakta uyutuyo herkesi. SAW'da böyle bi şans mı var? zaten göstermiyo ki.[/spo]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

bazen hakkaten çok kötü filmler piyasaya cıkıyo o dogru.ama saw sadece sıradan bi vahşet filmi değilki.bence saw da vahşet sahnesi gayet az.

burtonesk, saw'da adamın filmin sonunda ayağa kalkıcagını baştan biliyodun yani :)

ha ayrıca japonların korelilerin yaptıgı o garezler halkalar korkunçsa etkiliyeci ise ben film izlemeyi bilmiyorum yani

japonlar gitsin televizyon yapsın film çevirmesinler.gayet kötüler

[ Mesaj 07 Ekim 2007, Pazar - 15:35 tarihinde, Diablo tarafından güncellenmiştir ]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Yani ben şahsen gidip de Ringu'yla , Boogiepop Phantom'u falan Saw'la aynı kefeye koymam yani.Tarzım değil falan diyene de saygım sonsuz.

Ama bence vahşetin pornografisini yapan son dönem USA yapımı sözde gençlik filmleriyle onların %10'u bütçeyle yapılan uzakdoğu filmlerini aynı kefeye koyup değerlendirmek zaten anlamsız. (Ichi The Killer gibi Takeshi Miike filmlerini elbette bu bağlamda saymıyorum tabii ki)



Yani... İlla düzgün bir karşılaştırma yapmak gerekirse örneğin ilk Battle Royale'in en azından anlatacak bir konusu , bir derdi vardı.Şiddet filmi gibi gözükse de aslında herhangi bir Saw filminin çeyreği kadar bile mide kaldıracak sahne de yoktu.Hikayenin tamamında şiddetin toplumun geneline yayılması ve devletin bunu şiddete karşı medyaya yansıtılmış şiddet kullanarak bastırma çabası vardı.20 yıl önce ütopya olarak anılan bir milletin işsizlik oranı %15 arttığında nasıl bir cehenneme döneceği konusunda ilginç bir anektoddu. (Frag yapmaya çalışanlar kadar baştan birini öldürmektense intihar edenler de vardı hiçkimseyi öldürmeksizin adanın güvenlik sistemini hack etmeye çalışanlar da) En azından film bittiğinde "buymuş" diyebiliyordun sevsen de sevmesen de.

Ama Saw -bence- baştan beri birşey göstermeyip son anda cee yaparak yaratıcı olduğunu sanan bir film.Tabii bu filmde felsefe arayan izleyici de ayrı bir dosya konusu...

Kısaca söylemem gerekirse sinemaya dalak , böbrek , beyin , işkembe görmek için giden bir insan değilim.Yokluğunu aramam da.Ama bu tür filmler mantar gibi ürerse benim de başkasının da tepki hakkı olmalı elbet.

[spo]
Saw'da falan vahşet sahnesi azdır ve doğrudur. (!)

He , insanlar patır patır bayılıyordu ya , o beyin açma sahnesinin , parmak koparmaların falan sinema anlamında vandalism mastürbasyonundan öte ne işlevi olduğunu öğrenirsem sevineceğim.
[/spo]

[ Mesaj 07 Ekim 2007, Pazar - 16:46 tarihinde, Akuma_Blade tarafından güncellenmiştir ]

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

teen slasher'lar direk teen'lere hitap eden katliam filmleri.
genelde güzel kızlar, yakışıklı erkekler konulur.
bunların birbirini öldürüşünü, ya da birinin bunlarını öldürüşünü izlersin.
cesetler kafalar kollar felan uçuşur.
insanlar ölür, sen de bunu izlersin.

saw, teen slasher klişelerini değiştirmiş olsa da, bence öyle aman aman efsane olacak bir film değil.

battle royal güzel filmdi.

night watch'taki felsefe bundan daha belirgindi. o tip şeyler izleyin bari.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

said:
Kısaca söylemem gerekirse sinemaya dalak , böbrek , beyin , işkembe görmek için giden bir insan değilim.Yokluğunu aramam da.Ama bu tür filmler mantar gibi ürerse benim de başkasının da tepki hakkı olmalı elbet.

millet şiddet olayına takılmış feci.bu filmde hosteldeki falan gibi konusuz bi şiddet yok vermek istediği bi mesaj var bikere filmin sen bayılıp düşüüp filmin sonlarını izleymeiyosun galiba konusuz hede hödö denmez yani filme.he vermek istediği mesaj sana yüzeysel gelmiştir falan filan orası ayrı bi konu.onun dışında şöyle bi beyanın varki beni benden aldı

said:
Yani , bir kere özgün bir senaryo yok

film hakkında herşeyi söle kişisel yorum derim ama bunu söylemen komik olur

[ Mesaj 07 Ekim 2007, Pazar - 18:23 tarihinde, Zep tarafından güncellenmiştir ]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Bence o kadar da yüzeysel bakmamak gerekir senaryoya.

Tamam, Jigsaw'ın motivasyonu çok saçma "Bakın ben ölüyorum gençler, siz hayatınızın değerini bilin" fikrinin en brutal versiyonunu yaşatıyor.

Ama yani, senin söylediğin gibi de bakarsak, Se7en filmi için "Kendini kovalayan polise kafayı takmış psikopat seri katil", Usual Suspects için de "Dostlarını yakınında tut, düşmanlarını daha da yakınında" der geçeriz.

Farkettiysen karşılaştırılan 3 filmin arasındaki devasa fark, oyunculuklardan ileri geliyor. Elbette ki Saw'ın Se7en veya Usual Suspects kadar iyi bir senaryosu olduğunu iddia etmiyorum ama, Hostel'le de karşılaştırmak çok absürd kaçıyor.

Haa Battle Royale'den, Ichi the Killer'dan girerseniz, bir şey diyemem. Japonlar çok fantastik adamlar zaten, onlarınki apayrı bir alem.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

"SAW ve Usual Suspects yanyana !?"

dediğin yerdefilmin akışının finalde nasıl ters köşeye yatırdığından bahsediyor. Usual Suspects'te nasıl adamın bütün anlattıkları ondan uzakmış gibi göstersede aslında doğru suspecti anlatıyor. Ters köşeye yatırırmış gibi aslında ama durup düşündüğünde aslında çok basit. Saw 1de de mesela filmin başında dedektiflerden biri sahneyi hep en önden izler gibi birşeyler diyodu tam hatırlayamıyorum şuan. düşününce evet en önde. bu gibi şeyler.


Saw serisine nasıl dandik denir yahu. Görüntüden ziyade biraz da dialoglara, konuşmalara mimiklere dikkat etmek lazım filmleri eleştirirken.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...