Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Destroy your future...


Prawler

Öne çıkan mesajlar

Şimdi şöyle bir haber izledim biraz önce,
Kırklarelinde Bulgaristan sınırındaki derelerden 20 gün için su getirme projesi varmış iskinin.

Eğer bu proje hayata geçirilirse, gerek TEMA Vakfı yetkilileri gerekse çevreciler, oradaki ekolojik dengenin bozulacağından, oradaki ormanların bu çekilme yüzünden resmen yok olacağından ve denizlerdeki tuz oranın artçağından falan bahsediyor.

Eğer bu doğruysa,
Değer bence, yeter ki 18 gün 20 Milyon suyunu çeksin.
Çevremize zaten çok önem veren bir toplumuz, toplum olarak en büyük hobimiz doğayı katletmek.

Varsın doğa yoksun, ormanlar gitsin, ekolojik dengeler bozulsun.
Hayvanların soyları tükensin.
Yeşil araziyi yakıp otel yapıp böbürlenmenin,koruma alanlarının satışa çıkarıldığı bir ülkeden ne beklersin ki?

Neyse...
Çok sinirlendim bir an...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Aslında hikayeyi çift taraflı dinlemek lazım, çevre kuruluşları da çok abartabiliyorlar pek çok şeyi.

En temiz enerji olabilecek nükleer enerjiyi boykot ediyorlar, Türkiye'nin ekonomik durumunu hiçe sayarak şu anki haliyle asla imzalayamayacağı ve çok zarar ettirecek, öte yandan imzalayıp uygulasa da yarattığı kirin azlığı nedeniyle çok da fark olmayacak kyoto için baskı kuruyorlar vs vs.

İşin aslını öğrenmeli ne kadar zarar var ortada vs diye...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

şu noktada karar vermek lazım..

doğa mı insan için var, insan mı doğa için...

doğayı katletmemek gerekir!!!

doğaya zarar vermeden yapılabilcek şeyler öncelikle denenmeli, çağre bulunamıyorsa, insanların yaşamı için bazı fedakarlıklar yapmak gerekebilir :( ama bunların uzun vadedeki sonuçları kötü olcaksa, bu en son çare olarak düşünülmeli. Anlık çözümler yerine, uzun vadede sonuç vercek çözümler daha yararlıdır
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

said:
bayat
üye § 01 Ağustos 2007, Çarşamba - 00:34 [ özel msj ]

--------------------------------------------------------------------------------

Ne demek Turkiye'nin ekonomik durumu filan. Turkiye mi onemli doga mi onemli? Tsk tsk >:l


Türkiye Kyoto'yu imzalamasa bile şu anda saçtığı doğaya zarar veren madde olarak gerek dünya ortalamasının gerekse doğanın yenilenebilirlik sınırının çok altında. Yani doğa atıyorum kendini 100 birim yeniliyorsa, ve 250 birim tüketiliyorsa, arada 150 fark varsa Türkiye kyotoyu imzalarsa 150 değil 148 fark olacak sadece.

Sonuç olarak Türkiye'nin Kyoto'yu imzalaması çok da farketmiyor doğa açısından. Ama Türkiye'nin ekonomisi allak bullak olacak ve ÇOK büyük kriz olacak (şu anki durumla) haa tabii günümüz eli ekmek tutmamış gençliği için yediği önünde yemediği ardında bilgisayar başından meyve atıştırırken "Kyoto'yu imzala Türkiye" diye mailler atıp web siteleri kurmak daha kolay

[ Mesaj 01 Ağustos 2007, Çarşamba - 01:05 tarihinde, Rewendor tarafından güncellenmiştir ]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Ben de arkadasla iletisime gectigim zaman tezi bi yere upload etmeye calisirim.

Konu hakkindaki gorusum; insanlar da doganin bir parcasidir. Eger insanlarin yaptiklari seyler habitat'i yokediyorsa bu zaten dogal olandir. Bir sonraki jenerasyona ulasabilmek icin insan elinden geleni yapacaktir ki yapmalidir da; doganin kanunu bu.

Nukleer santral teror icin birincil saldiri noktasi niteligi tasir...

[ Mesaj 01 Ağustos 2007, Çarşamba - 01:13 tarihinde, riglous tarafından güncellenmiştir ]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Nükleer enerji neden istenmiyor denmiş..
Onun nedeni korku. Kuzeyimizde 100 km karelik bir çember boşaltılmış vaziyette. Tüm etkilerinin silinmesi bin yıllar alacak. İki ülkenin topraklarını içine alan bir alan. Şehirler boşaltılmış. Kasabaları doğa tekrar ele geçirmiş. Çekim yapanlar yeşilliklere yaklaşmaya korkuyor radyasyon oralara yerleşiyor çünkü. Sokakta yerde yatan oyuncak ayı var bir tane. Kimse şehirlerden eşya çalmaya cesaret edemiyor.
Çernobil'de sadece bir reaktör patladı, diğerlerini cesaret ettikçe kapadılar. İnsan hatası yüzünden patladı, eski aletler yüzünden değil. Söndürmeye gelen itfaiye ekipleri etkiden öldüler. Pilotlarda. Resmi rakamlar az ölüm gösteriyor ama itfaiyeciler öldükten sadece bir gün sonra çok sayıda ordu mensubu elleriyle radyoaktif maddeleri taşıyıp gömdüler. Yeteri kadar koruyucu elbise yoktu çünkü. Gerçek rakam kimbilir kaçtır.
Çernobil'i yeteri kadar incelemiş biri olarak nükleer zıkkımdan bir cacık olacağını sanmıyorum.
edit: Patlamadan sonra yüksek değerdeki radyasyonu ölçen aletlerin satışı durdurulmuş, toplatılmış. Doğru verileri babası reaktörde çalışan bir kızın bogundan öğrenmiştim. Adresi bulabilirsem iyi olur.

[ Mesaj 01 Ağustos 2007, Çarşamba - 01:23 tarihinde, Redeagle tarafından güncellenmiştir ]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...