Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Aldık 22 Temmuz'u ...


bLackcha0s

Öne çıkan mesajlar

said:
2) bakalım bakalım ne durumdaymış avrupadaki iletişim ağları, bankalar.
hollanda telekomun sahibi, alman bi şirket.
irlanda telekomun sahibi, bizim kanka vodafone
fransız telekomun ortaklarından biri abdli bi firma
türk telekom da bulgaristan telekomu almaya niyetlendi ama ihalede eline aldı.
telekominikasyon özelleştirilemez, savaş olunca gavurların eline geçer hatlarımız abov demi.



fransa telekom özelleştirildi demekle bitmiyor bu işler. Hükümet'in burda yaptığı hata zaten bu alanda gerek sabit hat olsun gerek internet sağlayan şirket olarak olsun tekel olan ve iyileştirilip geliştirildiği takdirde, türkiyede bu servislerin tekeli olarak çok fazla kar yapabilecek olan bir şirketi satmış olmalarıdır (ne zararda, ne de rakipleri olan bir şirket). Fransa'nın yaptığı ise, zaten içersinde SFR, Bouygues, Tele2 ve Free gibi birden fazla özel şirketin yarıştığı ve büyük rekabet olan bir alandaki telekomu özelleştirmiş olmasıdır. Yani anlaşılmadıysa şöyle anlatayım, sen Fransada sabit hat almak istediğin zaman tek seçeneğin özelleştirilen fransa telekom değil, onla aynı seviyede rekabette olan Tele2dir mesela.İşte fransda telekom piyasasını canlandırıp o ülke'nin ekonomisine katkıda bulunacak olan mantıklı hareket budur.
Bizde ise hala bir telekom tekelinden bahsediyoruz.

Sen hala ordu mordu diyorlar diye dalga geçiyorsun ne ordusu yav. Burda ne zararda olan, ne de rakipleri olan bir şirketin yabancı bir firmaya özelleştirilmesinden bahsediyoruz. Bir de ben genetikçiyim öyle düşün, bu bilgi eksikliği midir yoksa insanları kandırmak için iki parça bilgi mi atmaktır ortaya bilmiyorum.

said:

banka işine bakalım,
lüksemburg'da (şu kişi başına düşen gelirde lider olan bi yer var ya, orası işte) yerli banka sayısı yok denecek kadar az, pastayı almanlar, fransızlar ve abdliler kapatmış
ispanyada bankaların %50 küsürü yabancıların elinde.
doçe bank (nası yazılıo lan bu, alman şeysi işte) almanyanın en böyük özel bankası. ha gerçi bunda yabancı sermaye gibi bişey sözkonusu değil ama sonuçta devletin doçebankının özelleşmiş hali. bizde de çıksın bi türk alıyom desin alsın. illa yabancıya satılsın diyen yok.


Sen herhangi bir banka ile ziraat bankası arasındaki farkı bir daha düşün bence. Ziraat bankası, ülkedeki tarım toprağının %50sinden fazlasının ipoteğine sahip bir banka. Ve de bu konuda çiftçilere çok fazla anlayış gösteren bir banka. Uluslar arası bir bankanın eline geçtiğinde ziraat artık borçların faizlari üstüne faizler, türkiyenin tüm topraklarını ipoteklerler. İşte insanların türkiyeyi parsel parsel satıyorlar diye çığırdığı bu.

said:
"petkimin 15 yıllık getirisi 3 milyar, 3 milyara satıldı".
o 15 yıllık getiri devlet elinde olduğunda planlanan getiri. önümüzdeki 15 sene içinde verim arttığında 3 milyar 15 milyar da olur 30 milyar da. petkimde çalışan akrabam vardı. resmen yatarak para kazandıklarını söylüyodu. 1 kişinin yapacağı iş için 10 kişi alınıyo. devletin neredeyse bütün kademeleri böyle.
kar eden şirket de satılır. satılır ki daha çok kar etsin.

netçe itibariyle dünya değişmiştir,
sevsek de sevmesek de, daha iyisi gelene kadar (ki inanıyorum gelecektir) liberal ekonomi tek çıkış yolu.
bugünkü gelişmiş ülkeler bizim şimdi geçtiğimiz yollardan geçerek bu günlerine geldiler,
biz de onların seviyesine ulaşacaksak bu yolları izliyeceğiz demektir. başka çıkarı yok bu işin.


İşte zaten devletin de hataya düştüğü nokta burası. Gerek alanında tekel olan türk telekom olsun gerek türkiye'nin gelişimi için çok önemli olan ve çok karlı olan bir şiket olan petkim olsun, bu şirketleri, bu tekelleri alıp düzeltmek yerine özelleştirmek. Biz yan geip yatıyoduk demekle oluyor mu bu işler, devletin moderasyon eksikliğinden kaynaklana hataları düzeltip şirkete çeki düzen verip ondan o kadar kar elde etmek varken bunları 15 sene için kiralıyor.

Heh yine AKPlilerin ağzında sakız olduğu gibi diyeceksiniz, 15 sene sonra biz onu aldığımızda daha çok kar edeceğiz. Uyumayın arkadaşlar. Dünya değişti ginaly, evet o gelişmiş ülkeler bizim geçtiğimiz yollardan geçerek buraya geldiler ama onları bunu 2000 senesinden önce yaptılar. Düşün bakalım 1950-2000 arası ile 2000 sonrası arasındaki farkı. Dolayısıyla çağa göre düşünmek, saçma sapan özelleştirmeler yapmak değil, içinde bulunduğumuz çağın koşullarını dikkate alarak yapılan özelleştirmelerdir. Teknolojinin ve bilimin eksponansiyel olarak geliştiği bu çağda sen adama 15 sene için deli gibi kar yapacak, araştırma yapacak, ülkeyi geliştirecek, teknoloji üretecek şirketlerini sattığında hep başka ülkelerin altında kalmaya mahkumsundur. 15 sene sonra zaten o şirketler kendi ülkesine getirecekleri karı getirmiş olacak, her alanda zaten arada olan farkı katlamış olacaklar. 15 sene sonra sen o şirketi geri aldığında, adamlarla aynı konumda olmayacaksın. O şirket'in sana getireceği 30 milyarlık kar, 15 sene sonra diğer şirketlerin ve diğer ülkelerin sana attığı fark yanında önemsiz kalacak. Yine ne olacak? İçine sokulduğumuz bu döngüde, diğer ülkelerin altında kalacağız kaçınılmaz olarak.

Diğer ülkeler pek de güzel uyutuyor sizi, bunu cumhuriyet kurulduğunda da farklı şekillerde yaptılar. Bilmem biliyor musunuz ama uçak mühendisliği endüstrisi'nin ilk yükselmeye başladığı dönemler cumhuriyetin kuruluşundan sonraki zamanlara tekabül ediyor. O zamanda Türkiye bu işin içine ilk giren ve bu alanda ilk atılımları yapmak isteyen ülkelerden biriydi. Fakat, Fransa, Amerika gibi ülkelerde ki şirketler ne yaptı. Türkiyeye çok saçma ve ucuz fiyatlardan kendi ürettikleri uçakları satacakları anlaşmalar yaptılar. Türkiyede bu alanda geliştirmeye yatırdığı paraların önemli bir kısmını çekerek bu anlaşma için gereken parayı sağladı ve bu geri kalanını da başka alanlara aktardı. O zamanda herhalde böyle bazı insanlar çıkıp "devir değişti artık, şimdi toparlan sonra geliş bira çağı yakalayın yav" demiştir elbet. Sonuç ne oldu? Bir bakmak lazım uçak mühendisliği endüstrisinde hangi avrupa ülkelerinin üretim açısından neler yaptığına.

Uyanmak lazım o win&win situation denen durum aynen yukardaki örnekte olduğu gibi, daha küçük olan tarafa o anlık bir kazanç sağlarken, büyük olan tarafın uzun vadede kazanmasını ve küçük olan tarafın da uzun vadede sömürülmesini sağlıyor. Yok öyle bir win&win situation yani.

[ Mesaj 27 Temmuz 2007, Cuma - 14:08 tarihinde, Ardeth tarafından güncellenmiştir ]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

e yani şirket kar ediyor diye çağın gerisinde hizmet vererek halkı sömürmeye devam etsin devlet yönetiminde? kendi paramızla sürünelim?

özelleştirme sadece devletin kar ve zararıyla sınırlı değil, insanların bunu anlaması lazım.

özelleştirmesi yanlış yapılmıştır ama, rekabet ortamı oluşturacak şekilde şirket veya imtiyazları bölünerek satılmalıydı. o da eşeklik, her zaman söylerim. ama çaresi özelleştirmeyi durdurmak değil.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Burda devlet özelleştirmeli mi yoksa geliştirmeli mi? Ya da bu alanda rekabetin doğması için önce özel kuruluşları desteklemeli, rekabet olduktan sonra mı özelleştirme işlerine mi girmeli? Ben adam gibi özelleştirmeleri AKP'nin bu dönem de becerebileceğine inanmıyorum. Sen devletçiliği sevmiyorsun ama devletçilik kessinlikle bence tamamen bırakılacak bir ilke değil. Ama körü körüne de bağlanılacak bir ilke değil. Çağımıza uyarlanarak ne zaman devletçi olacağımızı, ne zaman gerekli ve mantıklı özelleştirmeler yapacağımızı kestiremeyen bir hükümet bence bu.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

devlet olarak halktan aldığın vergiyle zararını sübvanse ettiğin şirketler varken özel sektörün gelişmesini nasıl bekliyorsun?

devlet hela işletiyor bir meydanda varsayalım. arsa onun, hak onun, izin onun, maliyetine hizmet veriyor. sonra sen gelip heal açmak için arsa alacaksın/kiralayacaksın, hak, izinleri alacaksın, sonra kar edecek şekilde işleteceksin. eheh oldu

haksız rekabet denen olayı zaten devlet kuruluşu kendisi yapıyorken özel sektörün önce gelişmesini beklersen daha çok beklersin.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

said:
devlet olarak halktan aldığın vergiyle zararını sübvanse ettiğin şirketler varken özel sektörün gelişmesini nasıl bekliyorsun?

devlet hela işletiyor bir meydanda varsayalım. arsa onun, hak onun, izin onun, maliyetine hizmet veriyor. sonra sen gelip heal açmak için arsa alacaksın/kiralayacaksın, hak, izinleri alacaksın, sonra kar edecek şekilde işleteceksin. eheh oldu


Bunun özel sektörün gelişmesi ile ilgisi nedir anlayamadım. Asıl bence bu özel sektörün gelişmesi için ortam çünkü eğer halk verilen hizmetten memnun değilse, sunulan alternatiflere daha çok yönelecektir. Eğer memnun oldukları bir hizmet ortamı olsa yeni alternatifler yerine güveni ve bilindirliği tercih edebilirler ama durum böyle değil. Zira bence asıl şimdi içinde çıkılmaz bir duruma girdik çünkü türkiyedeki tek telekom özelleştirildi ve şimdi o şirket canavar gibi büyürse kimsenin o şirket karşısında durmaya cesareti olmayacak. Bu mudur özel sektörün gelişeceği ortam?

Vergiler demişsin de, kaldı ki türk telekom özelleşti de ne oldu? En son anca mahkeme kararı ile fiyatı düştü diye biliyorum, yanlış mı biliyorum? Hizmeti güzelleşti mi güzelleşti, gelişmeler oldu mu oldu. Onlara lafım yok ama yine yukarda dediğim 2000 öncesi dünya ve 2000 sonrası dünyaya geri döner konu sonuçta. Olay sadece hizmetin gelişmesi ve 15 sene sonra elimizde daha çok kar eden bir şirketin olacak olması değil. Olay 3-4 sene sonra bile insanların nanoteknolojiyi hayatın bir çok alanına sokacak kadar insan hayatını ilerletip geliştirecek bir teknoloji gelişim eğrisi olan bir çağda olmamız.

said:

haksız rekabet denen olayı zaten devlet kuruluşu kendisi yapıyorken özel sektörün önce gelişmesini beklersen daha çok beklersin.


Ben de bu mentaliteyi anlamıyorum zaten. Şey gibi bu, zaten tüm milletvekilleri yolsuzluk yapıyor, yapacak bişey yok ki demek gibi. E madem düzeltemiycez bu durumu meclisi de satalım birilerine onlar kendi milletvekilleri ile işletsinler.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

said:
ozel sektorun oldugu alanda develtin olmasi develtcilikle bagdasmiyorki zaten


olan bu.

said:
Asıl bence bu özel sektörün gelişmesi için ortam çünkü eğer halk verilen hizmetten memnun değilse, sunulan alternatiflere daha çok yönelecektir.


hizmetin/ürünün fiyatı kalitesi kadar hatta ondan fazla önem taşır. unutmayalım ki özel şirket hayatta kalacak kadar kazanacak, üstüne de yeni yatırımlar için kazanması gerekecek. devlet kuruluşunun böyle dertleri yok, çat çat çat yanına 5 şube daha açar.

telekomun yanlış özelleştirildiğini kaç kere daha söylemem gerek? yanlış özelleştirme kötü. hiç özelleştirmemek daha kötü. daha kötü < kötü < iyi. iyi yapılsın isterim, zaten bunu yapacağını düşündüğüm bir partiye oy vermiştim önceki seçimlerde. maalesef bu kadar idealist davranamadım bu sefer.
said:

Ben de bu mentaliteyi anlamıyorum zaten. Şey gibi bu, zaten tüm milletvekilleri yolsuzluk yapıyor, yapacak bişey yok ki demek gibi. E madem düzeltemiycez bu durumu meclisi de satalım birilerine onlar kendi milletvekilleri ile işletsinler.


bağlantısını kuramadım alıntıyla dediğinin, benim orada dediğim şey devletin sınırsız kaynağı ve teorik olarak sonsuz zarar edebilme kapasitesiyle el attığı sektörde haksız rekabet yaratması. sen özel şirlet olarak 11 + 3 yedek çıkıyorsun sahaya, devlet 11 + sonsuz yedek çıkıyor. hakkani bir rekabet ortamı mı şimdi bu?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

devletçilik sektör geliştirme için kullanılır ama özelin parası olmadığında kullanılır. şu anda dünyada zaten büyük likidite bolluğu var. devletin ödenek aramasına hiç gerek yok.

ardeth, telekom konusunda dediğin şu açıdan doğru, eet keşke tekel olmasa. samin dediğine katılıyorum burda hiç özelleştirilmeyip devletin elinde tekel olmasındansa özelin elinde tekel olması çok daha kaliteli hizmet getirir. getirdi zaten gördük.

ziraatin satılması mevzusu da aşağı yukarı aynı. illaki yabanacılara satılması gerekmez. dediğin doğru, toprakların yabancıların elinde olması tehlikeli sayılabilir. ama bu şüpheci yaklaşımdan kurtulmazsak ilerlememiz zor. çünkü türkiyede ziraati yabancı ortak olmadan tek başına alabilecek şirket yok.
burada da telekomdaki gibi diyorum, türk şirket alması > yabancı şirket alması > devletin elinde kalması.

şirketlerin satılmayıp devlet moderasyonunun iyi işletilmesi gibi bir seçenek maalesef sadece bir ütopya.
eğer zaten hükümetlerin oy yerine kar gözeterek işleteceğinden emin olsak, özelleştirme diye birşeye gerek kalmaz. ama mümkün değil devletin özel gibi idare etmesi.
en iyi ihtimalle ülkede 5 senede bir seçim oluyor,
il ve ilçe teşkilatlarında iş için üye olan binlerce partili var. her partide var bunlar. bunlara "işinizi görürüm" vaatlerinde bulunuluyor. diyelimki seçildi aday olan vekil. bir dahaki seçimde oyunu koruması için açıyo telefonu diyo şu adamı alın. şunu da alın bunu da alın. çünkü şirket maliyeti arttığında cebinden ödemiyor o vekil. yine milletin vergisinden çıkarıyor. bu ve bunun gibi bir çok sebepten dolayı dediğin devlet moderasyonu ve iyi yönetim mümkün değil. ha keşke olsa ama değil işte.

aman ya boşver memleket mevzularını abi modelleme en güzeli (: bana da öğretsene ben de modelleme yapcam (:
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...