Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Pantolon Solcusu


Öne çıkan mesajlar

Mesaj tarihi:
Silencer buna ne cevap vericeksin?

said:
Antik Yunan'dan beri siyaset teorisinde yer alan ve özellikle Rousseau tarafından vurgulanan ve daha sonra başka yazarlar tarafından geliştirilen bu paradoks şu şekilde ortaya konabilir:

a) Demokratik tercihin meşruluğuna inanırsam, demokratik prosedürler sonucunda seçilen siyasanın uygulanması gerektiğini kabul etmeliyim.
b) Birbiriyle uzlaşması imkansız iki siyasa vardır: A ve B.
c) A'nın doğru olduğuna ve uygulanması gerektiğine inandığım için tercihimi ondan yana kullanıp A'ya oy veriririm.
d) Çoğunluk benim gibi düşünmez ve B'ye oy verir.

Bu durumda (a) ve (d), B'nin uygulanmasını gerektirir.Ben, (c)'den dolayı A'nın tatbikinin lüzumlu olduğuna inanırım. Aynı zamanda (b)'yi yani A ile B'nin uzlaşmasının imkansız olduğunu bilmekteyim. Böylece, demokrasiyi benimsememden dolayı çatışan hatta çelişen kanaatleri benimsemeye zorlanmış görürüm.
Demokrasi paradoksunun olumsuz etki ve sonuçlarının azaltılması veya sınırlanması, çoğunluğun yetki alan ve hudutlarının daraltılmasıyla sağlanabilir.

Kaynak: Siyasi Düşünceler Sözlüğü, Atilla Yayla

Son seçimden sonra çıkan demokrasi tartışmaları üzerine bunu yazma gereği hissettim; demokrasi, çoğunluğun seçiminin iktidar olması sonucunu doğurmakla beraber, muhalif görüşlerin yanlış olduğu anlamına gelmez ve bu görüşlere, demokrasiye aykı rıolmadığı sürece yaşam alanı tanınmalıdır.


eldarın topicten
Mesaj tarihi:
Bu konuda düşüncelerin nedir silencer?
said:

Akp'li olmayan ama Cumhurbaşkanlığı seçimi konusuna içerlemiş demokrat bir arkadaşımla kandil günü (seçimden hemen önce) denize gittik. Çıkışta Dsi'nin belki de Antalya'nın en güzel yerindeki tesislerine gittik. Kandil diye içki satmıyordu devlet. Yemek yedik. Çıktık dışarda bir bar'da içtik. Bu tür devlet tesislerinin satılması gerektiğinde hem fikirdik. Kandile saygı duymak, dedi arkadaş içki konusunda. 84 yıldır vergi verip tek bir dini hizmet almayan gruplar var dedim. Yediğin et budistlerin kutsalına hakaret. Çıktık siyaset konuştuk. Kızgındı ülkenin yarısı gibi, Akp'ye verecekti oyunu. Oy vermeye ve yanıma gelmişti zaten Antalya'ya. O gece demokratlığı tartıştık, Akp'nin %40'ı geçeceğini, Türkiye'deki ferrari sayısının İtalya'yı geçmesini konuştuk. Şükrü Elekdağ'ın Murat Belge'ye kapak olan yazılarını, Lord Curzon'u tartıştık. Cemaatler, tarikatlar. Akp ile zengin olanlar. Demokrasiyi, İktidarların değişim sirkülasyonunu ve çıkar çevrelerini. Sanırım içinde bir yerlerdeki o anarşist ruh onu durdu. Sonra hiç bu konularda konuşmadık. Seçim sabah gitti geldi. Çıktık dolaştık. Akşam üstü seçim sonuçları açıklanırken Antalya'dan gitme zamanı da gelmişti. Chp'ye verdim ama kurtaramadık dedi. Çok şaşırdım.

Ağar yüzünden Dp'ye oy verilmezdi. Mhp'ye veremezdi. Başka da alternatif yoktu zaten. Ya Akp ya Chp. Bu ayrıma herkes düştü. Seçim sandığında sağduyu yoktu. İnce eleyip sık dokunmuşluk yoktu. Halk Cumhuriyet benim malım dedi. İster yıkar ister bozarım.

İnsanlık tarihi boyunca, eline böyle eşsiz bir şans geçmiş, başka bir halk yoktur. Ne yüzyıl savaşları ne de engizisyonlar. Havadan gelen bir laiklik. Havadan gelen Cumhuriyet ve demokrasi. Şimdi yeryüzündeki bu en kıymetli şeylere sahip bir halkı izliyoruz. Adeta 3 yaşındaki bir çocuk gibi kırıp döküyor oyuncaklarını. Öyle bir his ki bu, adeta ertesi sabah kalkıp bakınca sürekli ağlayacak gibi geliyor. Çünkü bütün oyuncaklarını kırmış, dökmüş, çaldırmış olacak. Bir daha da ona kimse oyuncak almayacak. 3 yaşındaki bir çocuğun oyuncaklarının kıymetini bilme ihtimali yoktur. Alt yapısı olmayan, olgunlaşmamış bir topluma tepeden inme bir şekilde getirilen bu demokrasi bu ülkede tutmamıştır. Atatürk bu halkın neyine güvendi hiç bilmiyorum.


Palpatine güçlenerek çıktı. Cumhuriyetimizin muhtemelen son seçimlerini yaptık hayırlı olsun.
Mesaj tarihi:
Peki bu konuya 3 post sonra tekrar baktığında ne düşünüyorsun silencer?
said:

Antik Yunan'dan beri siyaset teorisinde yer alan ve özellikle Rousseau tarafından vurgulanan ve daha sonra başka yazarlar tarafından geliştirilen bu paradoks şu şekilde ortaya konabilir:

a) Demokratik tercihin meşruluğuna inanırsam, demokratik prosedürler sonucunda seçilen siyasanın uygulanması gerektiğini kabul etmeliyim.
b) Birbiriyle uzlaşması imkansız iki siyasa vardır: A ve B.
c) A'nın doğru olduğuna ve uygulanması gerektiğine inandığım için tercihimi ondan yana kullanıp A'ya oy veriririm.
d) Çoğunluk benim gibi düşünmez ve B'ye oy verir.

Bu durumda (a) ve (d), B'nin uygulanmasını gerektirir.Ben, (c)'den dolayı A'nın tatbikinin lüzumlu olduğuna inanırım. Aynı zamanda (b)'yi yani A ile B'nin uzlaşmasının imkansız olduğunu bilmekteyim. Böylece, demokrasiyi benimsememden dolayı çatışan hatta çelişen kanaatleri benimsemeye zorlanmış görürüm.
Demokrasi paradoksunun olumsuz etki ve sonuçlarının azaltılması veya sınırlanması, çoğunluğun yetki alan ve hudutlarının daraltılmasıyla sağlanabilir.

Kaynak: Siyasi Düşünceler Sözlüğü, Atilla Yayla

Son seçimden sonra çıkan demokrasi tartışmaları üzerine bunu yazma gereği hissettim; demokrasi, çoğunluğun seçiminin iktidar olması sonucunu doğurmakla beraber, muhalif görüşlerin yanlış olduğu anlamına gelmez ve bu görüşlere, demokrasiye aykı rıolmadığı sürece yaşam alanı tanınmalıdır.
Mesaj tarihi:
said:
ne silmdi yildiz boktan okul mu
itu yada marmara?
kocaeli? sakarya?


genelleme yapmak kötüdür, zaten konumuz da değil. itü'yü hariç tut. geri kalanı ortaya isimleri atılan okullarla kıyaslanabilecek kadar değiller diye düşünüyorum.
Mesaj tarihi:
said:
Ben ODTÜ de okuyorum, Ardeth de Boğaziçi'de okuyormuş. Diğerlerinde de okuyanlar var sana cevap yazanlarda. Nolucak şimdi? Fatal exception mu vericeksin.


sdasdafasf bir gün noktalama işaretlerine filan hakim olacaksın, ama umarım o günü sen mezun olmadan görürüz.

odtü için hazin tabii.
Mesaj tarihi:
said:
ya o değil de adamın önünde 5 sayfa var, şimdi yatsam, sabah paticiğe girdiğimde ayar almış, üstelik de cevap verememiş olur muyum? olurum. ama yarın erkenden çeşmeye gitmem lazım ühühü silencer bab bizi şamarlama


adasdasd bu herifle mutlaka denk gelmem lazım izmir'de ya, bonec'den hallice değilse ben de izmirli değilim.
Mesaj tarihi:
said:
Peki bu konuya 3 post sonra tekrar baktığında ne düşünüyorsun silencer?


baştan böyle olsaydın, trolling konusunda bu gece çığırlar açılmayacaktı.

cevap vermeden önce, şu atilla yayla hani, sizin "atatürk düşmanı" dediğiniz biri değil miydi?
Mesaj tarihi:
ve evet, bonec aşağıda yorumlarda kendisine gülen insanlara "fag" diyebilmiş.

chuck norris ya da jack bauer, başka birine "fag" diyebilir mesela da, bonec "fag" dediği zaman ister istemez sırıtıyorsunuz haha.
×
×
  • Yeni Oluştur...