Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

üçüncü dünyada aklını yitiren gençler


Apache

Öne çıkan mesajlar

kısaca gireceğim özü anlaşılsın diye,uzun uzadıya yazmayacağım.

avrupa ülkeleri olsun,amerika olsun hep kalıplaşmış festivalleri,eğlenceleri var.black metal dinleyenlerin gruplaştığı yerler,punkrock dinleyenlerin toplaştığı festivaller oturmuş eğlence kültürleri kaliteli hayat standartları falan.

birde havaların güzelleşip,bünyelerin ısındığı şu günlerde tartıştığımız konulara bakıyorum.tsk ırak'a girsin/girmesin,bomba patladı insanlar öldü sokaklarda daha temkinli gezelim,akp türbandan vuruyor,gazi üniye çıkan yeni türkü ülkücülerin saldırısına uğradı falan fesmekan hep hayatın güzelliklerini yaşamayı önleyici durumlar var.

hep böyle kendi içimizde zıtlaştığımız,ucuncu dunyanın zıbıdılıgınden cıkamaz durumdamı kalacagız?

yıllardır sözde gelisen ekonomimiz var,sosyal olarak geriye ceken gruplar var(ankara ünide bira satan standı patlatan ülkücüler),birbirine sarıldı diye dayak yiyen sevgililer var.

nedense ben artık refah toplumu istiyorum.

birbirine karsı sıddet duygularıyla beslenmıs genclık yerıne,dunya goruslerinin paylasılabildigi bir ortamı tercih ediyorum.

su gunlerde bomba tartısmak yerine ulkedekı basarılarla,sosyal ortamlarla ilgili konusmak istiyorum.bilboardlarda manken olması insanları tahrik edermi,siyah giyinen genclerde aleni sataniklik varmıdır gibi komik zihinlerin aşılmasını istiyorum.

ama daha birkaç 10 yıl daha bilboardlarda manken şehvet sömürüsüdür şarkısını duyacak gibiyiz?

[ Mesaj 23 Mayıs 2007, Çarşamba - 00:52 tarihinde, Apache tarafından güncellenmiştir ]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

bu olayi korukleyenler bu isten cikari olanlar. lisede dayak yiyip ulku ocagina siginan gencle baslar, sakalli amcanin yaninda calismaya baslayan gencle de baslar aslinda ondan sonra al sana ülkücü dinci denen tipler. kisir dongu, dogal seleksiyon icinde yok olcak bi taraf ama daha cok var.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

said:
(ankara ünide bira satan standı patlatan ülkücüler),birbirine sarıldı diye dayak yiyen sevgililer var

Namaz kılıyor diye kadrosuna atanmayan akademisyenler, türbanlı diye 2. sınıf vatandaş muamelesi görenler de var.

said:
bilboardlarda manken olması insanları tahrik edermi,siyah giyinen genclerde aleni sataniklik varmıdır gibi komik zihinlerin asılmasını istiyorum.

AKP'ye oy verenler gerizekalıdır, bir bomba da patlasa da Tayyip de ölse gibi söylemlerde bulunanların da asılmasını ben istiyorum.

said:
dunya goruslerinin paylasılabildigi bir ortamı tercih ediyorum.

Seni ne kadar yanlış tanımışım ben yahu?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Aslında tamamen içten değil olay.
Absolut'un dediği gibi,Türkiye dünya üzerinde çok önemli bir ülke.
Birkere stratejik konumu var. Türkiye Doğu ile Batı arasına sıkışmış bir ülke. Birtaraftan Araplar,birtaraftan Müslümanların gelişmesini hazmedemeyip kötülük yapan hristiyan toplumlar.
Araplar kendi dertlerini bize sıçratırken,Avrupalıların ise hepsinin emelleri Türkiye üzerine. Bunlar gelişmiş ve güçlü bir Türkiye'yi kaldıramıyorlar. Aslında herşey sonuçta dinden çıkıyor. Hristiyanlar birbirini tutup müslümanlara çullanıyor,Müslümanlar ise birbirlerini arkadan vuruyor (Araplar sağolsun. Ne demiş K. Atatürk? "Uzak durun onlardan"). Ama herşeye rağmen sorunları da olsa Türkiye gelişiyor. Şuan iyi durumda olmayabilir ama her yıl daha çok genişlediği,medeniyete biraz daha yaklaştığı bir gerçek. Gün gelecek Osmanlı gücüne kavuşacak Türkiye. Bunu yapmak da bizim elimizde.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Bizde genel bi şartlı refleks hareketi hakim. Bizim düşüncemize karşıt bi düşüncede biri bi şeyler söylüyosa direk o adamın aleyhine şeyler söylüyoruz. Dediklerimiz konuyla alakalı olsun, olmasın.
Bu olaya pati dilinde "ayarcılık" diyoruz.
Şu ayarcılığı bi kenara bıraksak o kadar mutlu olcaz ki. Ama olmuyo malesef. Ne kadar huzurlu bi konu konuşulursa konuşulsun, biri gelip çakıyo ayarları, sonra tartışma çıkıyo ve konu güme gidiyo. Her alanda böyle. Sonra bu adam benzer şekilde, huzurlu huzurlu konuşulan bi konu başlatıyo, bu sefer başka biri başlıyo ayarlara. Böyle bi kısır döngü.
Edit: Geri kalanı unutmuşum:
Ve her şey zincirleme. Pişirilip pişirilip önümüze konduğundan, güncel olaylar hepimizin aklında yer etmiş durumda. Ayarcılık başladı mı hemen o güncel konulara kaçış başlıyo. E düşünceler zaten zıt (kaldı ki zıt olması çok normal), bi de ortam gergin olunca, al başına bela. Ne huzurlu huzurlu bi şey konuşabiliyosun, ne bi şeyler yapabiliyosun.

[ Mesaj 23 Mayıs 2007, Çarşamba - 01:06 tarihinde, Kojiroh tarafından güncellenmiştir ]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

said:
AKP'ye oy verenler gerizekalıdır, bir bomba da patlasa da Tayyip de ölse gibi söylemlerde bulunanların da asılmasını ben istiyorum.


orada aşılmasını yazmıstım sonradan düzelttim.sende haklısın aragorn bu konu altında polemik yapmayacağım,çünkü söylemek istediklerim farklı şeyler.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Ya dediklerini gerçekten destekliyorum. Artık bir Avrupa ülkesi gibi refah içinde yaşamayı ben de istiyorum. Her gün bir şehit, trafik kazası, cinnet geçiren adamın ailesini öldürmesi haberlerine artık ben de katlanamıyorum. Ülkede olan bitenler yüzünden, insanımızın psikolojisi bozuldu. Herkes kolay yoldan köşeyi dönme derdinde, ülkesini düşünen adam kalmadı. Karşı zihniyetteki insanlara saygı göstermeyi, onların da insan olduklarını unuttuk. Bence en önemli nokta bu.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ee şimdi karşı çıkabileceğim şeyler var tabi.. ne biliyim dünyadan bir haber yaşamak yerine, bakmak görmek ve değerlendirmeyi bilmek vs.. ama onlara girmeden katıldığım yanlarına değinelim.. ^_^
___________________________

valla bana ülkeye gelirkene (doğarken yani)
"kaptan nereye gidiyon, indireyim mi sağda? taksimetre açmadım bak.. fiyatta anlaşırız genç"
diyen olmadı.. size olduysa ve burayı tercih ettiyseniz bilemeyeceğim.. benim ilk tercihlerim arasında olmazdı herhal.. öbür tarafa gidince menajerimle görüşmem lazım! beni nereye yolladın sen Hilmi!!

ben de isterdim ne biliyim bi ingiliz, bi yeni zelandalı olmak.. şehirleri güzel, rahat yaşıyorlar ve bizim sıkıntıların büyük bir kısmı sırtlarında yok.. ne biliim işte resim yapabiliyorlar, parkour yapabiliyorlar.. binbir türlü imkanları var..

"Türkiye'de engelleyen mi var" diyecekler olabilir. Var! yaşam tarzı engel bi kere. Ben/siz yani biz üniversiteye girmekle mükellefiz (benim bitiyo gerçi, inşalla) iyi bir işe girmekle mükellefiz, askerlik yapmakla mükellefiz, aile kurmakla mükellefiz, uygun yaşa gelince çocuk yapmakla mükellefiz.. mükellefiz de mükellefiz mnskm!

yani aslında nefes almaya çok vakit yok.. napıyoruz veya ne yapıyorum.. ben erteliyorum! bıktım yahu.. vallahi yoruldum.. koşturmaca koşturmaca koşturmaca.. yoğun stress.. sonuç ise hiç! benim hayalim değil.. başkalarının önüme hayal/hedef olarak koyduğu şeyleri gerçekleştirmeye çalışıyorum..ve bunlar başka yol çiz kendine denilecek kadar basit şeyler değil işte.. çünkü bu önüne koyulan hedefleri başarmazsan bir hiçsin bu ülkede.. sadece baba parası yiyebilecek kadar zenginse ailen (ve sende o midesizlik varsa) kendi yoluna gidebilirsin..

yemişim politakasını, falanını filanını! bana vurmuşlar kelepçe, hayatıma ipotek koymuşlar hacı..

bana sorsalar gelmezdim hiç.. stratejikmiş bilmemneymiş.. bana ne hocam.. 70sene ömrüm var yok şurada.. kumandanmıyım ben.. naapayım yerini falanını filanı.. çoğunuzun yaşı +18.. kaçınız ülkenin görülmeye değer bi sürü yerini görebildi, ziyaret edebildi. bırak yurtdışını! nemrut'a da, muğlaya da, çatalhöyük'ede, kapadokya'yada dilediğince gidebildi gezebildi her yanını.. ülke var da bana mı var.. toprak ben varsam da var, yoksam da var.. ama ben hayallerimi gerçekleştirebildiğim kadar varım.

ben yoksam, sen yoksan, yerim ben ülkesini, yerim ben stratejik yerini..

(ekmeğin en stratejik yeri çenesidir.. bööle nasıl kemirilir!)

mazeretim var asabiyim ben
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Ben dünyadan bi haber yaşamayı tercih ederim. O yüzden son 1 yıldır yurt dışına gidip, hayatımı orda kurma planları yapmaktayım. Apache'nin söylediği bende huzurlu olmak istiyorum ve modern toplumların bazı şeyleri aşmış insanları ile yaşamak istiyorum. Çünkü biliyorum ki bu ülkenin o ülkeler gibi olabilmesi için en az 50 yıl geçmesi gerek. Bunuda bekleyecek değilim tabiki.

EDIT: Ha diyorsunuz ki dünya gelişmelerinden haberdar olmak lazım. Orda da haberdar olunur ama uzaktan izlediğin için "cık cık cık" dersin, kafayı boş yere yormazsın.

[ Mesaj 23 Mayıs 2007, Çarşamba - 01:29 tarihinde, LathspeLL tarafından güncellenmiştir ]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Bende huzurlu yaşamak istiyorum haliyle. Ama huzuru dışarda aramak, kolaya kaçmak yerine, herhangi bir şekilde ülkeye hizmet etmek istiyorum. Günümüz gençliği ya da gelecek nesiller, yurtdışına gitmeyi düşündüğü sürece, Türkiye'de huzur asla olmayacak. Herkesin, elini taşın altına sokması lazım ve birşeylerden vazgeçmesi lazım. Çocuklarımıza güzel bir Türkiye verebilmek için, bazı şeylerden feragat edip, çok çalışmak gerekiyor.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Hmm.. bi kere bu bahsedilen olayların bin bir çeşidi dünyanın heryerinde mevcut. Medyadan duyulanı, görüleni biliyoruz çoğunlukla. Gücü olan kimseler tabiki medyayı kontrol edecek, Türkiyede de Dünyada da böyledir.
Türkiyenin durumu güç ve umutsuz gözüküyor olabilir. Ancak güzel bir nokta var ki, Türk halkı hakkında sağlıklı bir filiz izlenimi yaratıyor bana. Bu noktayı şuna benzetiyorum ben: Bir çocuk vardır, ailesinden ilgi görmemiştir, paylaşımlarda bulunmamıştır. Aile çocuğuna yenilikçi olmamıştır, kısıtlayıcı olmuştur. Arkadaşlık, dostluk gösterememiştir vesaire. İşte o çocuk, bir gün onun da bir anne-baba olacağını düşündüğün de "ben evladıma böyle yapmacağım" demesini öğrenir. Tam tersi durumlarda ise araştırmalar gösterirki ilgisiz ebeveynlerin oranları daha yüksektir. Biz bunları yaşıyoruz, şartları güç bir toprakta doğduk. Biz bunları yaşıyoruz, bize haksızlıklar yapılıyor ve oyunlar oynanıyor vesaire. Bunun sonucunda, şu forumda bunları tartışan insanların büyük bir kısmının, ilgi gösterilmeyen çocuğun dediği " ben evladıma bunu yapmayacağım" gibi bir mantaliteye sahip olacağını düşünüyorum. Yaşayarak öğreniyoruz, bilinçlenmeyi ve gelecek nesilleri bilinçlendirmeyi öğreniyoruz. O yüzden sağlıklı bir filiz olarak büyümeyi bekliyoruz. Küçük bir kesim olabiliriz-pek küçük olduğumuzu da sanmasam da-ancak "biliyoruz, bilmeye devam ediyoruz." Elbet bu filiz ağaç olup meyve verecek. Diğer ağaçların yok olma tehlikesi daha büyük esasen.

[ Mesaj 23 Mayıs 2007, Çarşamba - 01:51 tarihinde, Messor tarafından güncellenmiştir ]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

said:
Sensible:
Aslında tamamen içten değil olay.
Absolut'un dediği gibi,Türkiye dünya üzerinde çok önemli bir ülke.
Birkere stratejik konumu var. Türkiye Doğu ile Batı arasına sıkışmış bir ülke. Birtaraftan Araplar,birtaraftan Müslümanların gelişmesini hazmedemeyip kötülük yapan hristiyan toplumlar.
Araplar kendi dertlerini bize sıçratırken,Avrupalıların ise hepsinin emelleri Türkiye üzerine. Bunlar gelişmiş ve güçlü bir Türkiye'yi kaldıramıyorlar. Aslında herşey sonuçta dinden çıkıyor. Hristiyanlar birbirini tutup müslümanlara çullanıyor,Müslümanlar ise birbirlerini arkadan vuruyor (Araplar sağolsun. Ne demiş K. Atatürk? "Uzak durun onlardan"). Ama herşeye rağmen sorunları da olsa Türkiye gelişiyor. Şuan iyi durumda olmayabilir ama her yıl daha çok genişlediği,medeniyete biraz daha yaklaştığı bir gerçek. Gün gelecek Osmanlı gücüne kavuşacak Türkiye. Bunu yapmak da bizim elimizde.


Sensible biraz hayal dünyasında yaşıyorsun gibi. Türkiye gelişmiyor geriliyor. Cehaletten doğan suç gün geçtikçe artıyor. Bir çok kişi "bunca büyük soruna rağmen türk halkı nasıl geçinebiliyor anlamıyorum" diyordu. İşte şimdi halkta delirmeye başladı. Alakasız linç girişimleri, evleri yakmalar, sokakta döner bıçakları ile birilerine dalmalar, liselerdeki şiddet, 17 yaşında ki gençlerin önemli isimleri öldürmesi, öldürmeye yeltenmesi, alt tabakanın bireysel mafyalaşması...

Dahada kötüye gidiyor. Daha evvel diğer topic'lerde de söyledim sanırım, eğer mucizevi şekilde yarın bir eğitim reformu yapılsa, eğitimde harika bir kalkınma planı yapılsa bunun meyvelerini en erken 30 yıl sonra almaya başlayacağız. Çünkü o düzgün akıllar ilerde büyüyecek ve iyiyi/kötüyü ayırabilecek.

Ama şimdi? işte şimdi imam hatip gençlerinin ülkeyi ele geçirdiği bir dönemi yaşıyoruz. önümüzdeki bir kaç yılda da beyni yıkanmış, bu liselerde şiddet uygulamış, cahil toplum büyüyünce söz sahibi olacak. Yani daha uzun zaman var. Ne yazık ki bu forumda ki gibi düşünenler azınlıkta ve güç sahibi değil.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

yurtdışına yerleşip huzurlu yaşamak ayrı bi zorluk.. ne olursa olsun sen "yabancı"sın ve öyle kalıcaksın..

ama yeniden başlama imkanım olsa kesinlikle ve kesinlikle ve hayır yine kesinlikle bu haritayı istemezdim, burada başlamak istemezdim

ülkeyi değiştirme arzusu ise sadece saf bi idealizim ile açıklanabilir herhal.. hoş bir niyet, alkışlarım ve engel olmam ancak hepsi bu.. keza bi 70 sene sonra işler az biraz iyiye gidecekse bana ne...

2082 istanbul:
-şaziye hanım hanım gel gel ümitle gökyüzüne bakalım gelecek milenyuma mutlu bir Türkiye görüyorum..
+salim bey sen gözlüklerini takmayı unutmuşsundur veya gözüne katarkt iniyordur yine!
-hmm galiba ikiside şaziye hanım..
+ilahi salim bey ümidinizi yitirmediniz ya hala ben ona şaşıyorum
-ümit fakirin ekmeğidir şaziye hanımcım..
+otur otur da göz damlanı damlatayım şimdi.. çocuklardan borç alır, ssk'dan da yarın gün isteriz katarakt ameliyatın için 2086'a gün verirler umarım.

kıssadan hisse;
siz ülke düzelir düzelmez takmayın, keyfinize bakın
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

dasaaa, senden sonra senin soyundan gelecekleri hiç düşünmüyor musun? 2084'te ülkenin ne durumda olacağı seni neden ilgilendirmiyor? Yaşamayı sadece bir zevk olarak görürsek, ülke hep bu halde kalır. İstemesekte, sevmesekte çalışmak ta lazım. Hem de sadece kendimiz için değil, ülke için. O gitmek istediğiniz Avrupa, insanlarının oflamadan çalışması sayesinde o hale geldi. Sistematik ve düzenli insan lazım bize, bir de ülke sevgisi sadece lafta olmayan. Türkiye'nin ilerde nasıl olacağını umursamıyorsam, benim yaşamamın ne mantığı var ki?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

dasaa nın demek istedikleri öyle değil.bu ülkeyi yönetenler iyi duruma getirmeliler,onlar bu iş için para alıyorlar ülkeyi kalkındırmak için.dasaa ülkeyi kalkındırmak için zaten okulda okuyor,vergisini veriyor,kurallara uyuyor.ülkenin gelecek kaygısını taşıması gerekenler dasaa degildir.

dasaa sosyal gelişim ister,dasaa ülkesinin sokaklarında rahat bir şekilde yürümek ister,dasaa 1ytl ile bir kola değil beş kola almak ister.

genclik apolitiktir zaten anlasılmayan sorun burada.

sokakta yürürken bir cahilin,magandanın hedefi olma tehlikesiyle karsı karsıya kalmak istemez.

cografya vs. gibi bahaneler yüzünden dasaa nın hayat kalitesi dusurulmemeli.bahane her zaman olur,söylenilmek istenen artık birseylerin gelistigini hissedebilmek.

ben gelisim adına birsey goremiyorum.hep irdeleyen,hep inceleyen ama "yaşamayı" bilemeyen bir toplum görüyorum.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Bence bu olayların sebebi cehaletten çok ahlak eksikliği.
Ahlak derken örf ve adeti de içine alan bir ahlakı kastediyorum.
Sahip olduğumuz ahlakımız çelişkilerle dolu ve yapay bir ahlak.

Delikanlılık denen bir kavram var. Ama bu delikanlıların 99% u nedense kendine delikanlı. Anasına bacısına laf ettirmez ama yolda gördüğüne laf atar, her karşı cinse et parçası muamelesi yapar, kavga etmeyi hır çıkarmayı kızları kandırıp yatağa atmayı "erkeklik" olarak sayar.

Çocuk pornocularına etmediğimiz lafı bırakmıyoruz ama hala doğuda 13-14 yaşında nişanlandırılan, evlendirilen çocukların haberlerini sadece "cık cık" nidalarıyla okumakla yetiniyoruz.

Bir evde yaşayan her bireyin altında araba olur mu? Türkiyede oluyor. Dört kişilik ailede en az üç araba olan çok tanıdığım var.

Tarih anlayışımız bile bir garip. Sanat, kültür, edebiyatla gurur duymamız incelememiz yüceltmemiz gerekirken bütün tarihimizi fetih ve savaş alalarıyla kısıtılıyoruz.

Konuşulması gereken konuları atlıyor; yasaklarla, tabularla, dogmalarla gençlerin kafasında milyon tane soru işareti bırakıyoruz.

Kitap okumuyoruz, okuyanla dalga geçiyoruz, hatta cehaletimizle gurur duyuyoruz.

Adam öldürmek günahtır, yanlıştır diyoruz ama sevmediğimiz birinden bahsederken iki lafımızdan biri şunu şurda sallandıracaksın, şu geberse rahat ederiz gibi laflar oluyor.

Bu kadar çelişki olunca tabi insanın kafası karışıyor. Biz gündelik çelişkilerimizden kurtulmadıkça pek bir şey değişmez bence.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ee şey.. klavyemin tuşlarına vurma hakkından beni mahrum bıraktınız saın apache bey.. yalnız dedikleriniz oldukça doğrudur ayrıca şunu da belirtmek isterim.. "sistematik ve düzenli" hmm yanlış ülkede arıyorsunuz.. kaldı ki, 300-500 kişi ile olacak iş değil bu ne yazık ki..

ben "yaşam"ıyorsam, nefes almamın ne manası var..

kusura bakmayın idealist değilim.. hatta kızacak çok olacak ancak Türk'ten ve hatta dasaaa'dan önce "ben"im

benim için herşeyden önce "ben" gelirim.. (yalan söylemeyin büyük bir kısmınız içinde bu önerme geçerli!)

ben başarılı biri olursam ve yurtdışında yaşama imkanım olursa eyvalla der ceketimi alır çıkarım evet.. öbür türlü yurtdışı mutluluk zor ne yazıkki.. hatta hayal.. kısaca:
-kapana kısıldık kaldık jerry! (tom ve jerry deki jerry) beam me up scotty! (star trek scotty) lam cihaz çekmiyo.. hapı yuttuk!

kimse kusura bakmasın, bi grup eşkiya ülkeyi ele geçirmişken, sağda solda ekonomik istikrarsızlık cirit atarken, benim haberdar bile olamayacağım seviyelerde oynanan politika oyunları benim hayatımı karartırken, şiddet gün geçtikçe tırmanırken, hiçbir şey yolunda gitmiyorken benden mutlu ve huzurlu numarası yapmamı beklemeniz doğru olmaz değil mi? numara yapmam zaten.. ne düşünüyorsam onu söylerim her zaman yaptığım gibi..

ayrıca, son olarak bir daha söylüyorum
valla bana ülkeye gelirkene (doğarken yani)
"kaptan nereye gidiyon, indireyim mi sağda? taksimetre açmadım bak.. fiyatta anlaşırız genç"
diyen olmadı.. size olduysa ve burayı tercih ettiyseniz bilemeyeceğim.. benim ilk tercihlerim arasında olmazdı herhal.. öbür tarafa gidince menajerimle görüşmem lazım! beni nereye yolladın sen Hilmi!!

kısaca elde olana kanaat ediyorum, seçim şansım yoktu.. olsaydı burada doğmak istemezdim..

ve bir not daha: vergi.. vergi vermek benim yükümlülüğüm. evet.. ancak verdiğim vergi ile borç ödeniyor az biraz.. kalanında da millet vekil ilişkisi yüzünden amcalar ceplerini dolduruyor.. ülkenin kalkınmasını bırak henüz yerden 10cm yükselebildiğini görmedim de kalkınan amcaları çook gördüm
^_^
ay kırk yılın başında güldüm valla
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

said:
kısaca gireceğim özü anlaşılsın diye,uzun uzadıya yazmayacağım.

avrupa ülkeleri olsun,amerika olsun hep kalıplaşmış festivalleri,eğlenceleri var.black metal dinleyenlerin gruplaştığı yerler,punkrock dinleyenlerin toplaştığı festivaller oturmuş eğlence kültürleri kaliteli hayat standartları falan.


insanların dinledikleri müzğe göre gruplaşmaları demişsin, bu ülkemizdede var zaten. Metalciler için yapılan festivaller (rock the nations, rock republic vs.) ve Rock n' coke hatta belli bir siyasi görüşü gruplaştıran barışarockımız bile var. senin bu ilk yazdığınla sonra yazdıkların arasındaki bağlantıyı kuramadım. ama sanırım içinde kalan bişeyler var.

said:
birde havaların güzelleşip,bünyelerin ısındığı şu günlerde tartıştığımız konulara bakıyorum.tsk ırak'a girsin/girmesin,bomba patladı insanlar öldü sokaklarda daha temkinli gezelim,akp türbandan vuruyor,gazi üniye çıkan yeni türkü ülkücülerin saldırısına uğradı falan fesmekan hep hayatın güzelliklerini yaşamayı önleyici durumlar var.


hayatın güzelliğinden kastın sanırım sevişmek ve müzik dinlemek. biz bu tartışmaları sen de hayattan zevk alabil, diğer insanlarda birşeylerin farkına varsın diye yapıyoruz. Ülkemizde patlayan bir bomba elbet tartışılacak, ülkemizin girmek üzere olduğu bir savaş elbet tartışılacak, siyasi görüşler nedeniyle yapılanlar elbet tatışıalcak. Çünkü biz düşünebilen insanlardanız, düşünemeyen, sadece kendine söyleneni yapanlardan değil. (ayrıca sevişmek ve müzik dinlemek benimde hoşuma gider)

said:
hep böyle kendi içimizde zıtlaştığımız,ucuncu dunyanın zıbıdılıgınden cıkamaz durumdamı kalacagız?

yıllardır sözde gelisen ekonomimiz var,sosyal olarak geriye ceken gruplar var(ankara ünide bira satan standı patlatan ülkücüler),birbirine sarıldı diye dayak yiyen sevgililer var.


İnsanların aynı görüşe değilde farklı görüşlere sahip olmalarına zibidilik denemez. Sadece 3. dünya ülkelerinde değil her ülkede farklı görüşleri dolayısıyla zıtlaşan topluluklar hep vardı, hala var ve hep olacaklar.

said:
nedense ben artık refah toplumu istiyorum.

birbirine karsı sıddet duygularıyla beslenmıs genclık yerıne,dunya goruslerinin paylasılabildigi bir ortamı tercih ediyorum.

su gunlerde bomba tartısmak yerine ulkedekı basarılarla,sosyal ortamlarla ilgili konusmak istiyorum.bilboardlarda manken olması insanları tahrik edermi,siyah giyinen genclerde aleni sataniklik varmıdır gibi komik zihinlerin aşılmasını istiyorum.

ama daha birkaç 10 yıl daha bilboardlarda manken şehvet sömürüsüdür şarkısını duyacak gibiyiz?


bu son dediklerine ise bende katılıyorum, bomba kısmı hariç
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...