Stifler Mesaj tarihi: Nisan 24, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 24, 2007 ya adı aklıma gelmedi adamın. surıye başındaki kişi başşar esad olması lazım edit: pardon sinirden ne dediğimi bilmiyorum. [ Mesaj 24 Nisan 2007, Salı - 13:49 tarihinde, Stifler tarafından güncellenmiştir ] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sly-One Mesaj tarihi: Nisan 24, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 24, 2007 alışın bu portreye, türkiye diyince ya bunlar ya erdoğan ailesiyle karşılaşacaksınız daha uzun bi süre. ek = soldaki bayan ülkemizi aihm e dava eden kişi oluyor. ortadaki bayanın olayla hiç alakası yok. [ Mesaj 24 Nisan 2007, Salı - 13:48 tarihinde, Sly-One tarafından güncellenmiştir ] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sparkcaster Mesaj tarihi: Nisan 24, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 24, 2007 suriye olmasın o herneyse boş konuşuyoruz burda türbanı geçtim bu insan kendi ülkesine dava açmıştı [ Mesaj 24 Nisan 2007, Salı - 13:48 tarihinde, Sparkcaster tarafından güncellenmiştir ] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
GE-TA Mesaj tarihi: Nisan 24, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 24, 2007 Ülkeyi tutturamadın şimdide. edit: Konudaki tüm mesajların bafilenmiş popo konusunda olduğunu düşünürsek muhabbet zaten baştan beri boş. edit2: Düzeltilmiş ülke. [ Mesaj 24 Nisan 2007, Salı - 13:52 tarihinde, GE-TA tarafından güncellenmiştir ] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
elesso Mesaj tarihi: Nisan 24, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 24, 2007 nesi kötü? bnm annemden ve ananemden alışık olduğum bi portre. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sixoms Mesaj tarihi: Nisan 24, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 24, 2007 oof offfff .. [ Mesaj 24 Nisan 2007, Salı - 13:48 tarihinde, Sixoms tarafından güncellenmiştir ] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Apache Mesaj tarihi: Nisan 24, 2007 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 24, 2007 o adam beşar esad. haliyle suriye'nin hafif dikta kokan başbakanı ve suriye başbakanının eşi. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Apache Mesaj tarihi: Nisan 24, 2007 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 24, 2007 said: nesi kötü? bnm annemden ve ananemden alışık olduğum bi portre. bosalan dısıslerınede senı ve anneannenı alalım. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Stifler Mesaj tarihi: Nisan 24, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 24, 2007 Elesso önce türban ve başörtüsünün farkını bilin. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Kojiroh Mesaj tarihi: Nisan 24, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 24, 2007 said: Ahaha. Çırpınışları görmek ne güzel. Herşey zamanla tüm "Pislikler" den arınıcaz zamanla... -Nae bunu bi açar mısın ne demek bu? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
eagle_dnz Mesaj tarihi: Nisan 24, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 24, 2007 umarım anap yanaşmaz da 367 sağlanamaz ve anayasa mahkemesine giderler Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sparkcaster Mesaj tarihi: Nisan 24, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 24, 2007 yanaşacak anap tabiki erkan mumcunun ağzı kulaklarına varıyordu verdiği röportajda Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Absolut Mesaj tarihi: Nisan 24, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 24, 2007 Demokratik olarak gelme hakkı varsa gelicek bunu tartışmanın çok anlamı yok. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Stifler Mesaj tarihi: Nisan 24, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 24, 2007 Ne yazikki Absolut bu konu da haklı. Bunları başa getirenler götlerine kına yaksınlar şimdi. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
eagle_dnz Mesaj tarihi: Nisan 24, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 24, 2007 ama bu son demokratik oylama olur ki bu bile demokrasi değil bence Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
fedaykin Mesaj tarihi: Nisan 24, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 24, 2007 Mesele demokrasiden ne anladığınızdır. Demokrasi %25 oy ile (toplam seçmenlerin), parmak demokrasisini kullanarak cumhurbaşkanının bir kişi tarafından atanması ise başlarım ben böyle demokrasiye. [ Mesaj 24 Nisan 2007, Salı - 13:57 tarihinde, fedaykin tarafından güncellenmiştir ] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
kingpin Mesaj tarihi: Nisan 24, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 24, 2007 bunları başa getirenler diye sızlanmak yersiz, kimse ben akp ye oy vermedim diyor kendi kendine geldi meclise bu hükümet ? belki de boş oy vermeseydi büyük bir çoğunluk daha farklı bir tablo olurdu şuan, ha mutlu muyum hiç değil, çok kötü şeyler bekliyor bence bizleri. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
paspatur Mesaj tarihi: Nisan 24, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 24, 2007 Demokraside çareler tükenmez. İçinizi ferah tutun o iş olmaz Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Apache Mesaj tarihi: Nisan 24, 2007 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 24, 2007 absolut demokrasi bu değil. halkın %25 inin aldığı oy ile meclisin %75 ini ele geçirip 4 yıl bunun sefasını sürüp üstüne bu %25 oy ile 7 senede cumhurbaşkanlığınada sahip olmak hangi demokraside vardır? eğer demokrasiye inanıyorlarsa devamlı söyledikleri gibi erken seçime gider güven tazelerler. demokrasi elbet herkesin saygı duyması bir kaide,ancak cumhurbaşkanı olması gereken birinin laikliğe ve cumhuriyete,devletin temel ilkelerine saygı duyan ve benimsemiş biri olması gerekli. her dakika demokrasi diye ağlayıp,demokrasiyi işine geldiği gibi kullanan şeriatçı tayfasına yol yok. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Genel Yönetici GERGE Mesaj tarihi: Nisan 24, 2007 Genel Yönetici Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 24, 2007 Demokrasi? Laiklik? Hangi ütopyada yaşıyorsunuz siz? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Stifler Mesaj tarihi: Nisan 24, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 24, 2007 @paspatur Yahu ne kadar rahatsın... Adamlar gittikçe ilerliyor pisliği bulaştırıyor siz hala klasik türk zihniyeti bişi olmaz bişi olmaz. Nah olmaz. [ Mesaj 24 Nisan 2007, Salı - 14:02 tarihinde, Stifler tarafından güncellenmiştir ] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Milamber Mesaj tarihi: Nisan 24, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 24, 2007 hayırlı olsun ne diyelim hemen karamsarlığa kapılmamak lazım olayda abartılmasın ülkeye şeriat falan geldiği yok bu ordu bu halk varken bişi olmaz şu particiliği bırakıp aday üzerine konuşulsa daha güzel olacak Abdullah Gül kimdir ? geçmişi nedir neler yapmıştır falan eşi üzerinden politika yapmak terbiyesizliktir evinde istediği gibi takılır onun dışında kamu alanlarında bulunmamaya devam edecektir geçmişte olduğu gibi ---(alıntıdır)--- ABDULLAH GÜL Abdullah Gül, 1950'de Kayseri'de doğdu. Orta öğretimini Kayseri Lisesi'nde tamamladıktan sonra İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'ne girdi. Aynı fakülteden doktorasını ve doçentliğini aldı. Daha sonra, Sakarya Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü'nde iktisat dersleri verdi. 1983-1991 yılları arasında İslam Kalkınma Bankası'nda ekonomi uzmanı olarak çalışan Gül, 1991 yılında Refah Partisi'nden Kayseri Milletvekili olarak parlamentoya girdi. (19.Dönem) 1993'de Refah Partisi'nde Genel Başkan Yardımcılığı görevine getirilen Abdullah Gül, 1995'de yapılan genel seçimlerde, ikinci kez Refah Partisi Kayseri Milletvekili seçildi. (20. Dönem) TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu ve Dışişleri Komisyonu üyelikleri yapan Abdullah Gül, 28 Haziran 1996'da kurulan RP-DYP Koalisyon hükümetinde (54. Hükümet, 28.6.1996 - 20.6.1997) Devlet Bakanlığı ve Hükümet Sözcülüğü görevlerinde bulundu. RP'nin 16 Ocak 1998'de Anayasa Mahkemesi'nce kapatılmasından önce kurulan Fazilet Partisi'ne geçen Abdullah Gül, 18 Nisan 1999 tarihinde yapılan genel seçimlerde FP'den 21. Dönem Kayseri Milletvekili olarak tekrar parlamentoya girdi. Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi üyeliğini de yürüten Gül, 8 Mart 2000 tarihinde, partide "yenilikçi kanat" olarak adlandırılan milletvekillerinin desteğini alarak, genel başkanlığa adaylığını koydu. 14 Mayıs 2000 tarihinde yapılan FP 1. Olağan Kongresi'nde 521 oy alarak Recai Kutan'ın (633) gerisinde kaldı. Kongre sonuçları, siyasi çevrelerce, "parti tabanının Yenilikçi olarak adlandırılan kanadı geniş ölçüde desteklediği, ancak partinin henüz bir yönetim değişikliğine hazır olmadığı" şeklinde yorumlandı. Fazilet Partisi'nin (FP) 22 Haziran 2001'de Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılmasından sonra bir süre bağımsız kalan Gül, 14 Ağustos 2001'de kurulan Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) Kurucular Kurulu üyesi olarak partinin kuruluşunda aktif rol aldı. Abdullah Gül, AKP Kayseri Milletvekili ve Siyasi ve Hukuki İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olarak görev yaptı. Gül, 3 Kasım 2002 Milletvekili seçimlerinde Kayseri Milletvekili olarak tekrar seçildi, 16 Kasım 2002'de 58. Hükümeti kurmak ile görevlendirildi. Türkiye Cumhuriyeti'nin 58. Hükümeti, Başbakan Abdullah Gül tarafından 18 Kasım 2002'de kuruldu. AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, 9 Mart 2003 Siirt Milletvekili Yenileme Seçimi'nde parlamentoya girmesinden sonra, Abdullah Gül başkanlığındaki 58. Hükümet, 11 Mart'ta istifa etti. Abdullah Gül, Erdoğan başkanlığında 14 Mart 2003'de kurulan 59. Hükümet'te (2. AKP Hükümeti), Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı olarak görev aldı. Abdullah Gül, evli ve 3 çocuk babası. ---- link: http://www.belgenet.com/kim/abdullahgul.html ---- Refah partisini vede erbakanı bitiren yenilikçi kanattaydı hala ikiside aynı şeyler diyenler o dönemi biraz hatırlasın RTE na göre daha uyumlu ve sakin olması dikkat çekicidir. Bu yönden ona göre daha iyi bir aday olduğu söylenebilir. Yeni dönemde yabancı devletlerle ilişkilerde daha aktif bir cumhurbaşkanı portresi çizilecek özal kadar olurmu bilmiyorum ama en azından politakayı bilen bir lider geldi hükümetle veya muhalefetle gereksiz gerilimlerden kaçınıcaktır. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
eagle_dnz Mesaj tarihi: Nisan 24, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 24, 2007 eğer cumhurbaşkanı olursa gül düşünsenize ilk resepsiyon da 29 ekim mesela ne muhalefet gider ne asker gider akp tek başına sonra iki karar çıkarmaya kalkarlar hep sorun sorun halk sürekli sokaklara dökülür güvenlik berbat olur iyice darbesiz çözüm kalmayacak duruma gider Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Rottweiler Mesaj tarihi: Nisan 24, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 24, 2007 ikiside aynı kapı, biri kendisi öbürü uşağı Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
elesso Mesaj tarihi: Nisan 24, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 24, 2007 said: bosalan dısıslerınede senı ve anneannenı alalım. espiri? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar