Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Okan Bayülgen


dufrasne

Öne çıkan mesajlar

Okan Bayülgen varolan sistemi, sistemin içinde yer alarak "eleştirmeye çalışanlardan". Ben bu "çaba"yı ; duvara kalın kalın "bu duvara yazı yazan eşşolueşşektir" yazmaya benzetiyorum.. Popülizm karşıtı popülist gençliğe ve orta yaşlı "tatlı su solcusu" burjuvaya hitap ediyor Televizyon Makinası gibi programlar. Ki bu insanlar da; tıpkı Okan Bayülgen'in, Metin Uca'nın, ve aklıma gelmeyen bilimum televizyoncunun, yazarın yaptığı gibi "sadece eleştiriyor" olmuş Ekşisözlük gibi "kutsal bilgi kaynaklarında" Bir de işin sadece magazinel tarafıyla ilgilenen üniversite gençliği ve overlokçu kız tayfası var tabii. (genellemelerin adamı değilim, oradan aksi gözükse de:) Bunlar da seyirci olarak veya telefonla katılırlar programa. İşin "Okan kime laf sokacak bakalım bu hafta" yönüyle ilgilenirler. Bir edebiyatçı veya gerçek(!) bir sanatçının konuşmaları boş ve anlamsız gelir onlara, Şahan'ın programına yatay geçiş yaparlar hemen... İşte insanlar işin yüzeyselliğine kendilerini bu kadar kaptırdıkları sürece, Okan Bayülgen'in veya diğerlerinin vermek istediği "mesajlar" iki gün sonra unutulacak, onun bunun göğüs frikiği efsane niteliği kazanacaktır.

Okan Beğy, katıldığı her programda magazinsel yaşama ve magazin basınına olan nefretini dile getiriyor. Eh geniş bir izleyici -şakşakçı- kitlesine de sahip. Ama hala "medya maymunları"nı izlemekteyiz programında... Bunun iki açıklaması olabilir. Ya Okan Bayülgen; programının sadece magazinel öğeleriyle ilgilenen bir avuç zavallının takdirini, sevgisini önemsiyor ; ya da en az programına konuk ettiği insanlar kadar popülist... Bayülgen ise "bizim yaptığımız şov programı farklı kültürden insanları biraraya getirerek ortaya bir blah blah blah" diyerek kendini savunuyor sözde. Eh madem öyle, her yerde yok basın böyle, televizyonculuk şöyle demeyeceksin. Sen o medyanın ta kendisisin.

Gelelim Metin Uca'ya... Dün "Yes yerine orrayt demek caiz midir hocam" kitabını okudum. Ve -bence- ; iyi ya da kötü adını duyurduktan sonra "Türkleri Anlayalım" , "Ah Türkler Vah Türkler" tadında kitaplar çıkaran dj bozuntuları gibi "zorlama" bir kitap yazmış Metin Uca. Çocuk kitaplarında rastlayacağımız büyüklükte bir font kullanılmış. Yazarın yazdıklarının ancak 60 sayfa tuttuğu bir "kitapçığa" 8ytl ödemek dokundu bana açıkçası. Sistemde yer alarak sistemi eleştirmenin sadece şahsi menfaatlere yaradığı gerçeğini bir kez daha gördüm , üzüldüm ...

Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda? Olsun onlar da gerekli mi , yakalım gitsin mi=p
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

edit :)

Okan programına konukları çağırıyor ve orada dalga geçiyor aslında.Lerzan Mutlu'yu niye çağırdı sanıyorsunuz ? Rezil etmek için.

Tabii bunlardan bazılarını çağırması da gerek çünkü düşüncelerini belirtmesi için programının izlenmesi gerekli ve izlenmesi için kıçını açan 1-2 salak getirmesi de şart.

Geçen hafta programa kitap tanıtımı ile başlamıştı ve bu hafta programın sonunda Arda adlı bir yazar (soyadını unuttum) geldiğinde şunu söylemişti;
-Sizi daha erken saatte çıkarmak isterdik ama geçen hafta programa kitapla başladık ve şunu gördük biz saatlerce kendi kendimize konuşmusuz.

işte halk bu.Televizyon'da orasını burasını açan şeylerden hoşlanıyor ve yazarların,bilginlerin düşüncelerini önemsemiyorlar.Metin Uca,Okan Bayülgen gibi kişiler bunları kullanmalı ki seslerini duyurabilsinler.

Metin Uca'nın kitaba gelince bence Türkiye'de olanları gayet güzel ve esprili bir dille anlatıyor ve verdiğim 8 milyona da hiç yanmıyorum.Tek yandığım bu doyumsuz kitabin bu kadar kısa olması.Ama şu var ki içindeki o resimler için bile kitabi defalarca baştan sona göz geçiriyorum.

[ Mesaj 30 Mart 2006, Perşembe - 01:22 tarihinde, DarKRideR tarafından güncellenmiştir ]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

@Darkrider ; Amma velakiiin demişim ki:

İşte insanlar işin yüzeyselliğine kendilerini bu kadar kaptırdıkları sürece, Okan Bayülgen'in veya diğerlerinin vermek istediği "mesajlar" iki gün sonra unutulacak, onun bunun göğüs frikiği efsane niteliği kazanacaktır.

-------------------

Ama bu olmazsa ; yani işin "doğru" olan kısmı ön planda tutulursa halk da buna eğilim gösterir ister istemez. Önündekine özenir , ona inanır insan araştırmadığı sürece.

[ Mesaj 30 Mart 2006, Perşembe - 01:23 tarihinde, dufrasne tarafından güncellenmiştir ]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

okan bayülgen ne yazık ki yaptığı programların içeriğiyle değil, dış görünüşüyle değerlendiriliyor. ve herkesin eleştirileri de sadece bu programların dış görünüşleri üzerine oluyor.

adam orda bir show programı yapıyor. bunu bilerek izliyorsunuz.
buna rağmen "ay çok laçka, ay eleştirdiği şeyleri kendisi yapıyor, ay bilmemne, ay şu, ay bu" diyip duruyoruz.
show programı adı altında adam "hazır ol, rahat, hazır ol, rahat" mı yapması gerekiyor orda?

ekşi sözlük olayına gelirsem,
ekşi sözlük, internetin magazin ortamıdır.
nasıl türkiye'nin, televizyonların magazini şamdan gibi dergiler, televole gibi programlarsa, ekşi sözlük de aynı şekilde internetin bir magazin ortamıdır.
halk arasında ilgi çeken haberler "magazin" haberleridir.
çünkü renklidir, çünkü kıpır kıpırdır, çünkü zengindir, çünkü eğlencelidir.
şöyle bir örnek vermek istiyorum. bilgisayar kullanan her çocuk bildiğimiz gibi oyun oynar, anneleri de "çok oyun oynuyorsun" diye şikayet eder. hatta öğrenciliği bitmiş kişilerin bile bilgisayarda oyun oynadığını biliyoruz.
oyun ve bilgisayar içiçe geçmiştir artık.
yani avaturk, paticik, sanane gibi sitelerin oyun konusundaki tartışmaları yüzünden epey gündeme gelmesi gerekliydi.
ancak ekşi sözlük gibi sürekli gazete manşetlerine ve tv şovlarına yansıyan siteler olamadılar.
çünkü ekşi sözlük bir nevi magazindir.
televizyonlarda 30 ağustos bayramı hakkında prof. bilmemkinin söyleyecekleri hiç önemli değildir. halkın merakını cezbetmez. çok komplike ve başağrıtıcı laflar eder.
buna karşın sıradan bir mankenin televoleye çıkıp "eu 32 ağustos mu? neydi o? ben bilmiyoruuuum" demesi çok daha ilgi uyandırıcıdır. çünkü kolay yenebilir, hızlı tüketilebilinir, eğlenceli ve renkli bir hadisedir.
bir örnek veriyim. geçenlerde yeni aktüel dergisinin "ölüm oyunu tarikatı" sayısı vardı. dikkat ettiniz mi, bu sayıda türkiye'de wow oynuyan herhangi bir oyuncuyla çıkıp röportaj yapmışlar mıydı? mesela sanane, avaturk, paticik ahalisi adı altında birisiyle? yok.
peki level dergisinden bir yazarla ilgili herhangi birşey? hani bu adamlar eminim oyun, oyunculuk ve oyuncular hakkında anlatabileceği çok doyurucu bilgileri vardır? o da yok.
ancak ekşi sözlükten vardı. wow'la alakası ne kadardır, nedir, oyun hakkında düşündükleri nedir... bunlar önemsiz. direk ekşiye gir, bir iki cümle aşır, koy oraya.
aynı mankenin "ehu ehu evet, atatürk bir peygamber ehu" demesi gibi birşey düşünüyorum ben.

[ Mesaj 30 Mart 2006, Perşembe - 03:25 tarihinde, Warhero tarafından güncellenmiştir ]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

peki ya okan bayülgen?
eleştirip duruyoruz "yok böyle, yok şöyle, cart curt" felan.
ancak bence okan bayülgen çok faydalı bir program yapmakta.
tiyatro, resim, edebiyat gibi sanatlarda önemli isimleri programına çağırıyor, medyatik isimleri de programına çağırıyor.
ayrıca programını gençlerin hoşuna gidecek, gençlere hitap edecek şekilde düzenliyor.
böylece gençlerin farklı kültürleri görebilme ve anlayabilme imkanı sunuyor.
insanlar kültürlensin, yeni şeyler öğrensin, araştırma ve okuma hevesi olsun, türkiye'nin içindeki durumları daha iyi kavrayabilsin diye uğraşıyor.

ancak biz adamın bu uğraşını hiçe sayıyoruz. neymiş efendim "varolan sistemi, sistemin içinde yer alarak eleştiriyormuş" da, yok efendim "bakalım bu hafta kime laf sokucak diye izliyeceğim" de... gibi konulara takıyoruz. takılıp kalıyoruz. çıkmıyoruz içinden.

peki şunu sorcam. bu adamın ntv'de "çok daha ciddi ve seviyeli" bir tartışma programı vardı. ayrıca trt 2'de sürekli "çok çok ciddi ve kaliteli" tartışma programları oluyor.
bunları izlediniz mi? bunları izliyor musunuz? bunlara olan halkın ilgisi nedir?
bu unsurları düşündünüz mü?
okan bayülgen'in kanal d'deki şov programındaki uslubunu eleştiriyoruz, ancak başka türlü nasıl halkın ilgisini çekebilirsin ki? varolan sistemi eleştirmek için nasıl bir program hazırlanmasını önerirsiniz?
adamın şov programı değil de normal tartışma programı da var. şimdi, bazı şeyleri eleştirmek istiyorsa, "hayır sen şov programı yapamassın, adabınla program yap" mı diycez?

en azından seda sayan türevi programlara benzer bir tarzı yok okan bayülgenin.
"varolan sistemi, sistemin içinde yer alarak eleştiriyor" diyoruz. ancak seda sayan türevi programları, seda sayan türevi program yaparak eleştirmediği için, bence çok da yanlış bir davranış değil adamın yaptığı.
bence seda sayan türevi programları izleyen kişileri, öğrenci gençleri ve kültürlü insanları kapsıyabilecek kadar geniş konsepte hitap etmesi, bir başarı olarak bakılmalı.

"gece zaga var, kaçırma" diyen bir gençlik yarattı.
bu gençler "vay bugün bu tiyatrocu çıkmış, birşeyler öğrenirim belki dediklerinden" de dese, "acaba okan kime laf sokçak" da dese, akıllarına bir iki olumlu fikir giriyorsa, bence okan bayülgen çok yararlı bir iş yapmakta.
en azından insanların tiyatro, edebiyat gibi sanatlara ilgisinin artmasını sağlıyor diye düşünüyorum.

konudan konuya atladım, biraz okan bayülgen'den uzaklaştım, biraz yakınlaştım. öyle bir arada bir derede gidip geldim. umarım ne demek istediğimi anlatabilmişimdir :)

saygılar.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

sistemin içinde yer alarak sistemi değiştirmeye çalışmak da bir yöntemdir aslında.

kendi kendini devam ettiren, kendi kendine değişen ve kendini aşan, zaman içinde doğrusal olan, bu yüzden geriye dönemeyen, yenilik, farklılık, daha karmaşık örgütlenme ve artan bilinçli zihinsel etkinlik yaratan bir süreçtir.

biz bu uygulamaya EVRİM diyoruz.


not:ben okan bayülgen evrim teorisine inanıyor veya bunu uyguluyor demiyorum.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Bu konuda çok uzuuun yazılar yazmayı kendi açımdan gereksiz buluyorum ama iki satır bişeyler yazmadan edemeyeceğim;
Konu Okan Bayülgen kimdir, ne iş yapar, iyi mi kötü mü değil. Gençlerin sevdiği bir kişi, Türkiye'nin en çok izlenen kanallarından birinde çıkıp bir şov programı yapıyor. Böyle bir kanalda tutunabilmek için reytinglere oynamak zorunda. Ntv'de yaptığı programı (programın adı; Herkes Bunu Konuşuyor) başka işlerimde çakıştığı için baştan sonra, bazen de hiç izleyemiyordum. Ne oldu o programa? Devam ediyor mu? Bence oldukça iyi bir programdı. Fakat hiç zannetmem ki Televizyon Makinesi kadar çok tutulmuş olsun. Neyse, çok uzatmayayım. Sonuçta, sistemi eleştiren, sistemi tamamiyle reddeden biri bile, eğer bu yaptığını çok sayıda insana duyurmak istiyorsa "bu" sistemin içine girmelidir. Dürüst olmak gerekirse, ben oturup televizyon izlediğim süre boyunca Trt 2 izlemiyorum. Trt 2 dememin kastını anlamışsınızdır. Pek çok insan da benim gibi yapıyor. Televizyon Makinesı'ni da sürekli takip etmiyorum gerçi ama izlediğim bölümlerinde mutlaka işe yarar birşeyler görmüşlüğüm, öğrenmişliğim vardır. Gerçi izleyiciye verdikleri de tüm Türkiye'ye ulaşmıyor. Keşke öyle olsa. Keşke büyükşehirler dışındaki sosyal hareketleri de televizyona yansıtsa. Ama dediğim gibi reyting çok önemli.
Kısacası, bence Okan Bayülgen'in yapabileceğinin tamamını yapmasa dahi, yaptıklarıyla güzel bir işi ortaya çıkardığını söyleyebilirim.

(Düzeltme: Televizyon Makinesi yerine Zaga yazmışım)

[ Mesaj 30 Mart 2006, Perşembe - 14:10 tarihinde, Duke_Guybrush tarafından güncellenmiştir ]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

zaten tv makinası = herkes bunu konusuyor + zaga gibi
oldu
herkes bunu konusuyor izlediğin en kaliteli programlardandı
okan bayulgenı elestırmeden once bı oturup dusunmek lazım hatta 1 kere yetmez .okan bayulgen dıger şebek insanlarla eşdeğer tutululamaz bence
ayrıca okan ın elestırdıgı seylerı gecen 2 3 ay once bı sıyaset meydanı olmustu orda gayet guzel bı sekılde anlatmıstı ızleyenler bılır magazınde haber olma kousulu dıye bıseylerden sozetmıslerdı ama tabı yıne carptırılmıstı fılan
herkes okan bayulgenı kultursuz salak bı adammıs gıbı tanımlıyor halbukı alakasız bı sekılde onu elestırenlerı 10 kere cebınden cıkartıcak bırı.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Okan Bayülgen konusuna girmeyecem çok uzun sürer.

Ancak Metin Uca'yı kesinlikle sevmiyorum, kesinlikle çok kalitesiz bir adam. Bir zamalar StarTV'de uzanların tetikçisiydi, onlar kime saldır derse, programında ona ağzına geleni sayardı. Bunu yaparken de tamamen terbiyesizliğe girer saçmalardı. Hala da antipatim sürer bu adama. Bir şeyi eleştirmenin, hani sivrilmenin de üslubu vardır. Okan Bayülgen bunu bilen, zaman zaman sınırı zorlayıp aşsa da herşeyi zekice espirilerle, mantıklıca yapan bir adam. Bu sayede de zaten iyi kötü bir yerlere geldi. Ama Metin Uca, tamamen "şenkardeşler kıraathanesi" ağzıyla, hiçbir zeka gerektirmeyen yaratıcılıktan uzak ve tamamen saldırı amacıyla "milletin korktuğu birine hakaret yağdırırsam alkışlarlar" mantığıyla "balyoz gibi" konuşan bir adam. Sevmem, hoşlanmam kendisinden.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Okan Bayulgen ile ilgili başka bir topic'te de demiştim: İlk başlarda kendisini sevmiyordum. Zaga'da programlara ters cevap vermesi, aşağılaması itici geliyordu. Fakat zaman geçtikçe agresifte olsa doğru şeyler için doğruyu yaptığına karar verdim.

Öncelikle telefon eden gereksiz seyircilerin anlamsız sorularına bende aynı tepkiyi veriyorum artık. Öyle aptal sorular gelebiliyor ki yani ne yapsa yeridir Okan'ın. Ayrıca magazinsel saçmalıklarıda yine dalga geçerek eleştirmesi hem eğlendirici hemde düşündürücü oluyor gençler için. Yani Okan Bayulgen bu farkettirmeden genç beyinleri eğitiyor, bu saçma sistemin parçası olmamalarını sağlamaya çalışıyor.

Benim için artık Okan Bayulgen değerli bir insan.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

okan bayulgen bence bos adamın teki...Eksisozlukte ona takılan sozcuklerde guzel...
Eksisozlukten :
''Kendisinin bir tipi olmadıgından,kulturlu takılmayla kız tavlaması gereken adam''
ve
''hobbit''
Gercektende ole...
Eger magazini elestiriyorsa,madem o kadar esitse neden siyah jiplerle mankenler gibi barları geziyor...Tv'lerin odak noktası olmus yerlere gidiyor.Madem elestiriyorsun,neden kanal d gibi bir magazin kanalında program sunuyorsun...
Diyorki:
''Ne verdigimiz onemli''
ben senin programından ne bir bilgi,nede baska birsey alabiliyorum.Alabildigim tek sey lerzan mutlunun su huyu,deniz sekinin su sarkısı zart zurt.E buda magazin oluyor...Yine showman'sin sen...E noldu,demekki su ne verdigimiz onemli deme ve televizyonu elestirme...
Elestiriyorsan git radyoda sun programını...
Ben seni izledikten sonra gidip kitap okumuyorum veya kulture merak sarmıyorum...Dahada sogutuyorsun beni o olaydan...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

şahan'ın okan bayülgen tiplemelerini izleyen oldu mu? bence çok doğru noktalara parmak basmış. capturetv.com'da vardı...

okan bayülgen boş bir adam değil kesinlikle ama yaptığı işi yüceltmeye gerek yok. o da şovmen işte, öyle ahım şahım yol gösterici vs. falan değil. izliyor muyum? evet. çünkü eğlenceli.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

  • Genel Yönetici
her konuğunu rezil etmek için çağırmıyor. gerçekten bazı konuklarını adam yerine koymasa bile çok kaliteli ve seviyeli insanları çıkarıp, oldukça güzel mesajlar vermeyi başarıyor. medya arkası bölümündeki mesajlar bile başlı başına yeter bence. bazen çok abuk subuk davranışları olabiliyor, telefonu insanların yüzüne kapatmak vb. gibi
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

@firatram; senin ondan aldığın şarkıcıların hangi şarkıyı söylediği olabilir, bu senin programı ne gözle izlediğine bakar. mesela ben orada tanıtılan bir kitabı, kitapçıya gittiğimde açıp karıştırırım. ama oturup orada çalan bir şarkıyı dl etmem. ha gerçekten kulağıma güzel geliyorsa indirir dinlerim tabi. bu arada yazımda bahsettiğim gibi "birşeyler"e alet olmadan o "birşeyler"i insanlara göstermen çok zor. televizyona çıkmadan (televizyondan kastım popüler bir kanal, trt 4e çıksa bu kadar tutar mıydı sence?) olan biteni bu kadar fazla insana nasıl göstermesini düşünüyorsun?
yav. çok savunmacı bir yazı oldu, ama aslında yazdıklarımı tekrar ettim. Okan Bayülgen'i de öyle pek ahım şahım bulmam aslında ama :)
Son olarak, tipsiz, hobbit gibi tanımlar ne kadar mantık kokuyorsa, senin yazdıkların da bana o kadar mantıklı geldi, bunu söylemeden edemeyeceğim.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...