Apache Mesaj tarihi: Mart 17, 2006 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 17, 2006 Bursalı gençlere; Yorulmadan beni takip edeceğinizi söylüyorsunuz. Fakat arkadaşlar, yorulmadan ne demek? Yorulmamak olur mu? Elbette yorulacaksınız. Benim sizden istediğim şey yorulmamak değil, yorulduğunuz zaman dahi durmadan yürümek, yorulduğunuz dakikada da dinlenmeden beni takip etmektir. Yorgunluk her insan, her mahlûk için tabii bir halettir, fakat insanda yorgunluğu yenebilecek mânevi bir kuvvet vardır ki, işte bu kuvvet yorulanları dinlendirmeden yürütür. Sizler, yani yeni Türkiye'nin genç evlâtları, yorulsanız dahi beni takip edeceksiniz. 27 Mart 1933 Atatürk, Kurtuluş Savaşından sonraki yaşamının büyük bölümünü Ankara ve İstanbul'da geçirdi. Ancak Bursa ve İzmir'in de özel yeri vardır O'nun dünyasında. Ulusal Bağımsızlık Savaşımı'nın utkuyla sonuçlanmasından sonra, Türk Devrimi'nin niteliğini belirleyen ilk açıklamalarını Bursa'da yaptı. Atatürk, saltanat ve hilafetin yeni Türkiye'de yerinin olamayacağını vurgulayan demeçlerinin önemli bölümünü Bursa'da verdi.Birinci Bursa Gezisi 17 - 29 Ekim 1922 Atatürk'ün Kurtuluş Savaşı'mızın Gazi Başkomutan'ı olarak Bursa'ya ilk gelişinden kalan bir anı fotoğraf. Bursalılar bugünkü Atatürk Caddesi'nden Belediye ile Orhan Camisi arasına kıvrılan (günümüzde altgeçit ve çarşının bulunduğu yer) yolda toplanmışlar, O'nu bekliyorlar. Ne yazık ki bu fotoğrafta Gazi Mustafa Kemal Paşa görünmüyor. (Aslı Bursa Anakent Belediye Başkanı'nın odasında asılı idi.) İkinci Bursa Gezisi TBMM Başkanı Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın Bursa'ya ikinci gelişi sırasında İnegöl'de coşkulu bir kalabalık tarafından karşılanışı, 20 Ocak 1923. Fotoğraflarla Atatürk'ün Hayatı adlı yapıttan alındı. Üçüncü Bursa Gezisi Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal Paşa, üçüncü Bursa gezisinin son günü ve Bursa'nın düşman işgalinden kurtuluşunun ikinci yıldönümü olan 11 Eylül 1924'te Belediye binasının güneyinde, günümüzde Büyükşehir Belediyesi Sanat Galerisi'nin bulunduğu yerde kurulan kürsüde söylev vermek üzere hazırlanıyor.Dördüncü Bursa Gezisi 28 Eylül 1925 Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal "Hünkar (Cumhuriyet) Köşkü"nün bahçesinde şapka giymiş Bursalılar'la konuşuyor... Atatürk'ün 1925'teki dördüncü Bursa gezisi sırasında tanıyarak evlat edindiği Sabiha Gökçen, Türkiye'nin ilk kadın pilotu ve dünyanın ilk kadın savaş pilotu olarak eğitimim tamamladıktan sonra çıktığı bir Balkan turunun ardından uçağıyla Bursa'ya geldi. Atatürk, Türk gençlerini havacılığa özendirmeye verdiği önem dolayısıyla, Gökçen'i Bursa'daki Atıcılar meydanına inişinde bizzat karşıladı. Beşinci Bursa Gezisi 21 Mayıs 1926 günü Bursa Belediyesi'ni ziyaret anısı. Atatürk'ün sağında, ellerini kavuşturmuş durumdaki Belediye Başkanı Yağcı Cemal Bey, ikisi arasında geride görünen Dr. Şefik Hüsnü Bey (1927'de belediye başkanı), Yağcı Cemal Bey'in sağında Avukat Tevfik Ayçan (Bursa Halkevi'nin kurucu başkanı, 1928-1930 arası belediye başkanı), Cemal Bey'le Tevfik Aycan'ın arasından geride görünen de Avukat Cemil Öz (1934-1937 arası belediye başkanı). Altıncı Bursa Gezisi 15 Temmuz 1927 Yedinci Bursa Gezisi 1 - 9 Ekim 1927 Sekizinci Bursa Gezisi 27 Ağustos 1928 Dokuzuncu Bursa Gezisi 21 - 22 Ağustos 1929 Onuncu Bursa Gezisi 4 - 5 Ocak 1931 Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal, 5 Ocak 1931 günü Cumhuriyet Halk Fırkası binasından çıkarken. Sağında CHP Genel Sekreteri (sonra başbakan oldu) Recep Peker, solunda ise Kılıç Ali Bey. Bu bina, günümüzdeki "2 Numaralı Hükümet Konağı"nın (eski Bursa Halkevi) bulunduğu yerde idi. (Fotoğraf, merhum Nuri Erbak tarafından çekilmiştir) Onbirinci Bursa Gezisi 7 Ağustos 1931 Onikinci Bursa Gezisi 17 - 19 Ocak 1933 Onüçüncü Bursa Gezisi 5 - 7 Şubat 1933 Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal, 6 Şubat 1933 gecesi bu köşkte, sofrada birlikte olduklarına "Bursa gençliği ne demek? Memlekette parça parça, yer yer gençlik yoktur; Türk gençliği vardır" diye başladığı o ünlü "Bursa Nutku"nu yazdırdı. BURSA NUTKU " Türk genci, devrimlerin ve rejimin sahibi ve bekçisidir. Bunların lüzumuna, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır; rejimi ve devrimleri benimsemiştir. Bunları zayıf düşürecek en küçük veya en büyük bir kıpırtı ve bir hareket duydu mu, bu memleketin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adliyesi vardır demeyecektir. Hemen müdahale edecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla, nesi varsa onunla kendi eserini koruyacaktır. Polis gelecektir; asıl suçluları bırakıp, suçlu diye onu yakalayacaktır. Genç, ;polis henüz devrim ve cumhuriyetin polisi değildir; diye düşünecek, fakat asla yalvarmayacaktır. Mahkeme onu mahkum edecektir. Yine düşünecek;Demek adliyeyi de islah etmek, rejime göre düzenlemek lazım; Onu hapse atacaklar. Kanun yolundan itirazlarını yapmakla beraber; bana, İsmet Paşa'ya, Meclis'e telgraflar yağdırıp haksız ve suçsuz olduğu için tahliyesine çalışılmasını kayrılmasını istemeyecek. Diyecek ki, ;Ben inan ve kanaatimin icabını yaptım. Müdahale ve hareketimde haklıyım. Eğer buraya haksız gelmişsem, bu haksızlığı meydana getiren sebep ve amilleri düzeltmek de benim vazifemdir!; İste benim anladığım Türk genci ve Türk gençliği!"M.Kemal Atatürk Ondördüncü Bursa Gezisi 4 Mayıs 1934 Onbeşinci Bursa Gezisi 9 - 11 Ağustos 1934 Onaltıncı Bursa Gezisi 15 - 17 Temmuz 1935 Onyedinci Bursa Gezisi 6 - 8 Haziran 1936 Onsekizinci Bursa Gezisi 1 - 3 Şubat 1938 l Şubat 1938... Atatürk, Bursa'da Cumhuriyet Alanı'nda karşılanıyor. Sağ üst köşede "Atatürk Anıtı", sağda Işıklar Askeri Lisesi öğrencileri, Atatürk'ün sağında Başbakan Celal Bayar, kendisiyle konuşan Bursa Valisi Şefik Soyer. (Fotoğraf altındaki tarih özgün.) [ Mesaj 17 Mart 2006, Cuma - 15:43 tarihinde, Apache tarafından güncellenmiştir ] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
AthleT Mesaj tarihi: Mart 17, 2006 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 17, 2006 Apache eline sağlık hocam, yine çok güzel bi paylaşım... said: Diyecek ki, ;Ben inan ve kanaatimin icabını yaptım. Müdahale ve hareketimde haklıyım. Eğer buraya haksız gelmişsem, bu haksızlığı meydana getiren sebep ve amilleri düzeltmek de benim vazifemdir!; İste benim anladığım Türk genci ve Türk gençliği!" [ Mesaj 17 Mart 2006, Cuma - 16:25 tarihinde, AthleT tarafından güncellenmiştir ] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
huun Mesaj tarihi: Mart 17, 2006 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 17, 2006 eee solcuyum diye gecinenleri asan adamlarda ben hakliyim deme hakkina sahip o zaman . enteresandir cok kritik bir zamana gelmis bir "bilgi paylasimi" . devleti yonetenler zaten hakliydik diyor - darbeyi yapanlar - . ben anlamadim kim ataturkcu burada . Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
caferi Mesaj tarihi: Mart 17, 2006 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 17, 2006 Eline sağlık çok güzel olmuş. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Apache Mesaj tarihi: Mart 19, 2006 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Mart 19, 2006 said: enteresandir cok kritik bir zamana gelmis bir "bilgi paylasimi" ne gibi bir kritik zamandır bu :) ilgilenenlere teşekkürler. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
sir Mesaj tarihi: Mart 24, 2006 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 24, 2006 bu nutuk yüzünden bisürü olay çıkmamış mıydı paticikte yav? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
paspatur Mesaj tarihi: Mart 27, 2006 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 27, 2006 evet çıkmıştı... bu başlıkla açılan thread lar esrarengiz bir şekilde yok oluyodu [ Mesaj 27 Mart 2006, Pazartesi - 13:26 tarihinde, paspatur tarafından güncellenmiştir ] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
karakedi Mesaj tarihi: Mart 27, 2006 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 27, 2006 Atatürk'ün türk gençlerinin görevlerini belirttiği belge "gençliğe hitabedir" + bursa nutku gibi, aslı astarı olmayan, + gercekten var mı yok mu şaibeli olan, + kesin olan tek şeyi, eger varsa dahi, Ata tarafından degerli görülüp eserinde yazılı olarak dahi yer etmeyen (ki Atatürk her gittigi yere en az 1 tarihci ile gider her yaptıgı her dedigini not ettirir idi. niye biliyor musunuz? sebebi, ilerde gençligin kafası karışmasın, ona ait olmayan söylemler, ona aitmiş gibi gösterilmesin diyedir. Yani bugun kalksa bi temiz döver bu bursa nutku denilen hedenin var oldugunu iddia edenleri. eger var olmasını istese idi, Ata tarihçilerine emreder, bursa nutkunun varlıgını yazdırır idi, aklınızı mantıgınızı kullanın), + sözde nutuklarla vakit kaybetmeyin, Atatürk'ün türk gençliğine çizdiği yol "Gençliğe Hitabesi"dir. gerisi yalan. [ Mesaj 27 Mart 2006, Pazartesi - 17:36 tarihinde, karakedi tarafından güncellenmiştir ] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
calimero Mesaj tarihi: Mart 28, 2006 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 28, 2006 psfhhh. Gülmüyorum valla gözüme birşey kaçtı. tıffffss... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
FIRAT Mesaj tarihi: Mart 29, 2006 Paylaş Mesaj tarihi: Mart 29, 2006 Atatürk doğruyu söylemiş ama sadece aman cezaevine kodese hücreye atarlar beni diyip,vatanı ve milleti için sokağa caddeye dökülmeye bir tarafları yemeyenlere söylememiş,gerçek Türk milliyetçisi ve vatanını ordusunu milletini gerçekten seven gençlerimize söylemiş. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
G.Meerkant Wels Mesaj tarihi: Kasım 29, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 29, 2007 Ben de Bursa nutku ile ilgili bazı şaibeli iddialar duymuştum...Hem neden ismi Bursa olsun ki Bursa'da verildiği için mi?Sanmam...Ama yine de güzel noktalar var... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
ombakkombak Mesaj tarihi: Kasım 29, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 29, 2007 Apache sen bursalımısın yow? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
G.Meerkant Wels Mesaj tarihi: Kasım 29, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 29, 2007 :D.acaba??? yav bende öyle söyledim ama şu anda hatırlamıyorum nereden duyduğumu ama Bursa nutku konusunda kesin bir kaynak da hatırlayamıyorum şimdi. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
pekaziz Mesaj tarihi: Kasım 29, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 29, 2007 Bursa Nutku'na yönelik bunca tepki çok anlamsız aslında. Orada yazan herşeyin "yumuşatılmış" hali Genliğe Hitabe'de zaten var. Kaldı ki dendiği gibi o nutuk asparagas değil, gerçeğin ta kendisi. Kaçıncı cilt hatırlamıyorum ama Atatürk'ün Bütün Eserleri'nde, Atatürk'ün bir ordu görevlisine o nutuğa atfen yazdığı bir mektup vardı. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
G.Meerkant Wels Mesaj tarihi: Kasım 29, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 29, 2007 Benim verdiğim tepki değildi fakat dikkat et bence tarihte yumuşatılmış,abartılmış,laf arası gibi ifadeler çok şey değiştirir. Adamın birisi geliyor bir meseleyi öyle bir yorumluyor ki büyük bir toplumu zan altında bırakabiliyor.Hatta bazen bunun boyutları bu şuçlamalardan kurtulabilme yeteneğinin sınırlarını zorlayacak derecede dahi olabliyor. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
ombakkombak Mesaj tarihi: Kasım 29, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 29, 2007 Bizim gençler bu nutuktan anlam çıkara çıkara Kürtlere ölüm diye bağırarak Entellerin takıldığı barları ve diyarbakırlılar derneği lokalini taşlamayı çıkarmamışlardır umarım. Bursalı gençlerimizin şimdilik çıkardığı anlam bu gibi görünüyor. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
eldar Mesaj tarihi: Kasım 29, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 29, 2007 Şu entellerin takıldığı barlar neredeymiş adresini ver de gidelim. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
ombakkombak Mesaj tarihi: Kasım 29, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 29, 2007 Burç Pasajının arka tarafında var ya cellat çeşmesi neyin oraları basmışlar. Enteller mi takılıyor bilmiyom ama basma sebebi oymuş yani. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
DoGMeaT Mesaj tarihi: Kasım 29, 2007 Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 29, 2007 zeplin,60lar cafeler var arap şükrünün orda oaralarıda şe etmişler Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar