Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Samwise dostlarını saygılarla selamlar yeniden..


Sam

Öne çıkan mesajlar

said:
Sam, 14 Ekim 2001 20:39 tarihinde demiş ki:
Selamlar size bütün dostlarım!

duygularımı sayfalar dolusu anlatmak isterdim ama net'e baglanma imkanım (ekonomik nedenlerle) son derece kısıtlı. hepinize ayrı ayrı sarılmak, selamlamak istiyorum. beraber uzun gecelerde yeni maceralarda buluşalım istiyorum. umarım bu imkanı yeniden bulabilirim.

samimiyetle söylemeliyim ki aylardır özlediğim o sıcak ortamı yaratmış sevgili, saygıdeğer moderatörler.. kendilerini en iyi dileklerimle kutlamak istiyorum. dilerim ki daha nice güzel günlere evsahipliği yapsınlar. saygım, sevgim sonsuz hepsine...

arasıra buraya gözatıp, laf atmaya çalışacağım. ne de olsa forumlar bensiz dursa da, ben forumsuz duramam :-p

Sağlıcakla kalın hepiniz, görüşmek dileğiyle...

NOT: beni tanıyanların "Umut Kahvesi" odasında yazdığım başlığa gözatmalarını rica ederim.


hey gidi hey..

dur bakayım.. nasıldı.. hah, 2000 yılı, sanırım kasım ayında snn'de yeni yeni unreal tournament oynamaya başlamıştım. bir gün ana sayfada mıydı neydi, bir anket gördüm yanlış hatırlamıyorsam. "mmorpg'lerle ilgili misiniz" ya da bunun gibi bir soru vardı, ben evet şıkkını seçtim.

belki bir 15 gün sonra (belki de tümüyle salladım) forum ana sayfasına bakarken ultima online bölümünü gördüm. aslında birkaç gündür vardı sanıyorum ama bakmamıştım nedense. bir bakayım dedim. magnus ile tartışıyordu birileri, şikayetçiydi haksızlıklar yapıldığından filan. benim de ut sunucusunda benzer bir deneyimim olmuştu, konuyla ilgili olmasam da bundan yakındım bir mesaj atıp. sayfayı reload ettiğimde başlık gitmiş, mesaj kutumda da 6 ay ban yediğimi anlatan bir yazı vardı.. :)

neyse, esasen ultima online bölümüne bakmamın nedeni bir önceki yıl boyunca .net dergisinde heyecanla okuduğum yazı dizisiydi. ultima online isimli, tümüyle internet üzerine kurulmuş bir oyunda bir karakter yaratıyor ve adeta bir masal aleminde yaşıyordunuz. herhalde rpg'lere o vakit yabancı olduğumdan ve yazar kişinin (selam olsun ona ismini hatırlamıyorum gerçi) ustalığından olsa gerek, biraz da düş alemlerine meyilli olduğumdan ben kafamda oynamaya başlamıştım. hangi skill'leri 100'lediğimi hesaplıyor, nasıl bir guild'e katılmam gerektiğini düşünüyordum. işte o yazıları okurken kendime dedim ki, "bir gün bu oyunu oynarsam mutlaka madenci ve anti-pk olacağım!"

birkaç gün sonra önceden aldığım esas nickin banı kalkınca yeniden girdim ultima online forumuna, (önceki ban'in sebebi de küfürbaz admini üstlerine şikayet etmemdi) bu sefer hayli kalabalıklaşmıştı etraf. önce köpek dövüşleri için bahis toplanan bir başlığa, sonra da rom nickli bir kullanıcının başlığına baktım. durun bakayım ne yazıyordu..

“Romi Balikcilik A.S

Isteginiz uzerine chok pishmis, az pishmis, yanmish baliklarimiz chok uygun fiyatlardan satisa sunulmustur…”

altında da fiyatlar..

işte o vakit kendime dedim ki, "33k ya da değil, hayallerini gerçekleştireceksin" stratics'ten alıntılar yapılıyordu, ben de gittim hemen karıştırmaya başladım, monsters bölümü ilgimi çekti doğal olarak. balron'u gördüm ve ikinci defa bir hedef koydum önüme, onu öldürcektim bir kere bile olsa. bu hayalim de geçtiğimiz aylarda gerçekleşebildi ancak, yine ilki gibi gerçekleşmesinden umudu çoktan kestiğim bir anda.. :) ilk mesajımı bir başlık açarak attım, bir nevi siftah ettim: "aranızda balron öldüren var mı?" (kaydettiğimi sanıyordum ama kaydetmemişim o sayfayı) bayağı da mesaj almıştı kendim bile saçma bir konu olduğunu düşünmeme rağmen, 78 miydi neydi..

ne var ki bir sorun vardı. uo o vakit itibariyle eskimeye yüz tutmuştu (daha birkaç ay önce nasıl oynadım bilmiyorum) ve dahası türkiye'de ne kopya ne orijinal hiçbir şekilde satılmıyordu etrafta. derken başka bir başlık gördüm, black78 nickli bir kişi karşılıksız uo: renaissance cd'si gönderiyordu isteyenlere. baktım ki başka yolu bu işin, çekindiğim halde isteme kararı aldım. öyle ya, neyin nesiydi kimin fesiydi bu insan? millete virüs bulaştıracak bir manyak olmasındı?

neyse konuştuk ettik, tamam cd geldi. taktım, yükledim tamam herşey yolunda gitti. bir taraftan da diyorum kendi kendime ne insanlar var helal olsun diye.. neyse kısa keseyim aydın havası olsun.. :-p oyuna başladım, ilk günlerimin de hikayesi ultimatr sitesinde vardır hatta:

SamSite

Sevgili Kemal abimizi bir kere daha rahmetle anıyorum bu fırsatla, keşke bu yazımı görebilseydi..

neyse efendim.. oynadık, oynadık, oynadık.. tanıştık da tanıştık, dövüştük de dövüştük, konuştuk da konuştuk.. sonra günlerden bir gün karakedi'nin başını çektiği bir grup tanıdğın Ultima TR adında bir site açacaklarını duydum ki 2000 martı mıydı neydi. hakikaten bir süre sonra da açıldı, belki nisanda şimdi unuttum tarihi.. benim de bazı arkadaşların emeği geçmişti, hem bakayım dedim nasıl olmuş diye..

valla ne yalan söyleyeyim, skill idi rehber idi güzel yazılar vardı ama ilgimi çeken birkaçına baktım ama forum berbat idi. bana acayip kul
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ulan 10000 olduk gene mi madalya çıkmadı! yazıklar olsun, bırakıyorum paticik'i 10001'de çıkmazsa, dost dedik arkadaş dedik ama bunlar da bir yere kadar!

:-p

ekleme: eh belli ki kodu değiştirdiler hemen..[signature][hline]Where life had no value, death sometimes had its price..

[Bu mesaj Sam tarafından 09 Mayıs 2004 03:26 tarihinde değiştirilmiştir]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

eheü lol bak sam bende gümüşü kaptım:)[signature][hline]And there's a million of us just like me who react like me, burn, smell, explode like me glow like me, periodical like me and just might be a piece uranium, but they are just isotopes of me!
I'm Chemical. Yes, I'm the pure Chemical
All other isotope Chemicals can't react forever. So won't the pure Chemical please meltdown please meltdown please meltdown...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

bunu yapmıycaktın sam...Yapmıycaktın...
*!kılıcını bırakır kenara*
*!kalkanını indirir*

uzuuuuuuuun bir yazı gelicek az sonra..
Resimlerle beraber...yarın antrenmanım mı varmış?Peh...
Gün bu günmüş!
[signature][hline]Dream as u never die,live as you can die tomorrow
Always remember;death is only a Begining

UYARI!:Evcil yaşayanlar için uygun değildir!
[29.04.2002-29.04.2004]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

heh ne yazsam bilmiyorum :) baya bi eskiye götürdün beni be sam :) rose'un 100+ cd yollaması, @.net dergisindeki süper elemanın yazıları falan pff amma sene devirmişiz be bu forumda

bende umarım bu çok uzun süre böyle devam eder :)

ehe bu arada anti-pk ve miner olmamak elde degildi o adamın yazılarını okurken

lol magnusta ayrı bi bomba ban olayıyla

tekrar hayırlı olsun sam :) umarım 100.000inci mesajınıda görürüm bu forumda
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

arcane'e de değinesim geldi ama orhun kitabelerine dönüşecekti yazı onu yazayım bunu yazayım derken..

isim yazmama poltikam olmasa yazının başına "böyle melankolik yazıları mumi'ye bırakmak vardı aslında" diye başlayacaktım.. :-p

ekleme: geta'cım post kasmanın da adabı var görüldüğü üzere.. :-p

pope gene isim yazmama politikası gereği geçen aylarda yaptığımız o muhabbeti dahil etmedim yazıya ama black'ten bahsetmemek imkansız olurdu.. :)

magnus en son geçen yıl 365 gün ban koymuştu, (o hesabım da kendisinin hesabından eskiydi neredeyse, ilk günlerden beri yanlarında olan insanları nasıl göz kırpmadan harcıyorlardı aklım almıyor) sonra birileri de ona ban koydu, tam oldu.. :-p

zed'cim o kadar paraladım kendimi, sonunda gene iğreti durdu bu madalya be. ismin kenarından taştı böyle şey gibi.. Allah'ın sopası yokmuş işte..

ekleme 2: doggy'cim kedi ile tanışmamızın hikayesini bir istanbul buluşmasına saklıyorum çünkü vücut hareketleri ve canlı anlatımla kahkaha bombardımanına yolaçabilecek bir anektod harcansın istemiyorum.. :)[signature][hline]Where life had no value, death sometimes had its price..

[Bu mesaj Sam tarafından 09 Mayıs 2004 03:52 tarihinde değiştirilmiştir]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

keşke editlememizi istemeseydin de, hakkınla 10k mesaja ulaşsaydın. neyse, bu da bişey :)

nice onbinlere.[signature][hline]"computer games don't affect kids; i mean if pac-man affected us as kids, we'd all be running around in darkened rooms munching magic pills and listening to repetitive electronic music..."-kristian wilson, nintendo inc, 1989-
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Saat olmuş gecenin üçbuçuğu. Arada bir bi oyuna bakıyorum sonra çıkıp gelip forumlara. Bişeyler yiyorum geliyorum yine forumlara refresh, belki gözden kaçırdığım bi yer vardır diye.
Multi bi oyun mu oynamak istiyorum, aklıma bişey takıldı cevabını mı öğrenmek istiyorum yine burdayım çünkü insan gibi insanlar var, hem eğleniyorum forumlarda hem öğreniyorum(evet aynı lego gibi).
Yazıp sildim yazıp sildim ama özetle hem bişeyler bilen hemde bildiklerini paylaşan, aynı ortamda bulunuyor olsam büyük ihtimalle arkadaşım, dostum olacak pek çok insan var burda. O yüzden böyle seviyorum, o yüzden yazılarını dikkatle okuyorum. Ki Sam katılıyorum, hala mesajlarını okumaya değer 10larca belki 100lerce pati var. Hepsi gidene kadar da forum benim için aynı güzellikte olacak.
Ayrıca bende 5k ve 10k da duygusal takılıyım, madem madalya alıyoruz şaaşalı olsun bari ;)[signature][hline]There is a void in my chest where I once had a heart, and from this emptiness springs all the sufferings in the Multiverse . . .
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Bir gece Gameshowun arka sayfalarını karıştırıyordum öylesine kendi başıma...
Efsanevi olacak geyikleri okuyup okuyup bakıyordum...
Arka sayfalara doğru ULTİMA ONLİNE A başlamakla ilgili bir yazı gördüğümde hiç bilemezdim herşeyin değişeceğini....
Bir oyun değil,bir sürelik yaşam....
Evet..SNN le doğup büyüme denilen bir şey vardı..Sonradan gelmeler değil..Beta 3-6 Küsür Counter Strikeların konuşulduğu,Kafelere henüz "CS var mı abi?"-"Kırmızı Konteynırın arkasında" sesleri dağılmadan önceleri diyorum...
.Pos lar vardı..Riff vardı...
Snn in zilyon tane oyun sörvırı olmadan öncesine gidiyorum taa...
Fii tarihine...
CounterStrike ın "saçma" bulunduğu zamanlara..Dilerdim ki,keşke hep öyle kalsaydı..
Eh,
Zaman değişiyor..Herşeyle beraber..Hiç kimsenin buna karşı koymaya gücü yok..Yaşlanmayı durduramayız,zamanıda...
---
Derginin arka sayfaları diyordum...Biliyorum,yaşlandım..Hafızam fazla kaldırmıyor artık ;)
"Nasıl bir şey bu..Nasıl oynar insanlar bu aptal oyunu?" demiştim kendime...O zamanlar,Bir dragonun ateşinin öldürücü olmayacağını,bir maceranın çok basit olacağını hesaplamadığım zamanlardı...
"Abi ben Ferepe olmak istiyorum" demeden,NE sihir Kafe,ne başka bir şey görmeden...
Okudukca,beni içine çekiyordu herşey...
Vasmusen(tam hatırlıyamıyorum..Hafızamı hoşgörün..) in Hikayesinden biriydi sanırım,Bir hayvan görüp,onu besleyip,iyileştirdiği minicik bir hikaye...
Ve dedim,
Ne çıkabilir başlamaktan....
Oyun oynamanın henüz zevkinin gitmediği zamanlardı...
Eğlencenin fazla,Donanıma-Drivera-daha doğrusu piyasaya kaymadığı zamanlar....
Ve gidip TAM 3 Ay boyunca aradım...
Gameshow dan gördüm bir adres,ULTİMATR diye..
SNN forumlarından başka bir yerde yok sanıyordum Ultima online ı...Nasıl dedim? Merak etmekten ziyade,uğraşıp durdum sonuna kadar...
Bir CD Bulabildim sonunda..Orjinal olmasada,Bir cd geçmişti elime...O kadar sevinçliydim ki anlatamam...Eski forum databaseinde,CDYi NERDEN BULURUM diye bir başlık vardı ;)..Huzur içinde yatsın eski Db :'(...
Ve aldığım cd yi,taktım,yükledim...İcq listesinin gücü,arkadaş çoğunluğu ile,Girmem 20 dakikamı almıştı...
Herşey değişikti...
"ULTİMA ONLİNE EGE NET GURULA SUNAR!" yazısını görüyordum,evet...Ne yazik ki,SNN in full kapasite,kayıt çekmesi(acc dolumu) oldukca gururuma dokunmuştu...
İlk konuştuklarımı halen hatırlıyorum...
İlk Aldığım SS lerden biride duruyor...
Minoctan,Yürüyerek BRİTE kadar gittiğim günlerde duruyor hafızamda...
Ve inanırmısınız,Britin South girişinde bir ettin gördüğümde anlamıştım herşeyi ;)
Klasik NEwbielık işte...
ilk 1000 Altını veren bir arkadaşa "Oha..Bu ne kadar çok para" demiştim,konuşmak için tuşlara sadece basmak gerektiğini öğrendiğimde...
Ne kadar garipti..
Sonra Gamextreme geldi..
Ardından A,Ardından B...
Her bir yerde bir şeyler öğrenmek...
Ne yalan söyliyeyim,Egenetin her 2 saniyede bir göçmesinden ziyade,Gamextreme e aşıktım...
HA,Oly i unuttum mu? Hayır ;) Orada tek başımaydım...
Tek bir başıma gezinen bir gezgin olarak dolanırdım öyle böyle...
Şu dere senin bu dere benim diyerek...
Ultima Dünyasının HERYERİNİ gezdim diyene,klasikce "nah" derim...Bir çok şey vardı öğrenilecek...
Osiye girip devam ettim vs vs...
Hepsini silip geçmek lazım bir anda...
Neden mi? En önemli kazancım bir yerde vardı...
Bir yerde sadece...
A dan Zye hergün bir şey öğrenebildiğim,Göçtüğü zaman "hay ...." diye sinirlediğim bir yerde...
Sonra,Sonra bir kere bile SNN e bakmadım,tıpkı Sam gibi..
Çünkü herşey değişmişti tamami ile...
Buraya ilk mesajımı,Bir internet kafeden yazmıştım.
CD ARIYORUM gibisinden şekliyle...Hatırlarım ki,Cevapla ve yeni konu aç butonları bile değişikti...Forumda Carpentry-BlackSmith gibi bölümler vardı(çok mu morukladım?) :))
..
Forumun her yanı,farklı dil konuşan insanlarla doluydu sanki...
-Baba benim Swordu +15 Halberd le değişirmisin? ...
-8.Circle Spellleri olan?
...
Neydi bunlar??
HEnüz cd elime geçmediği ve daha serverlardan birine dahi girmediğim zamanlarda,
Gameshowun Online olarak TÜM Ultima Online kaynaklarını Print ettim..
Ardından sırada kim mi geldi???
UltimaTR ;]
...

ve yıllar geçti...

...


....



....


....

...


Devam etti ardı sıra...

Bir çok mutlu-umutlu anlar geçti ardı sıra...

4 yıllık HDD ime,geçen aylarda Deltree windows atmadan önce tüm Tempory internet files ı gezerek selamladım ;) [ehe,4k Resimcik var :p]

Yıllar geçecek ardı sıra,
Ve bizde köşede durup izleyeceğiz,
Dileyerek,
Dahada mutlu olmasıyla...

Huzur içinde kal UltimaTR
Huzur içinde kalın,unutulmayanlar...


...Her zaman geçmişi özleticeksin...



said:
Zed, 30 January 2002 15:45 tarihinde demiş ki:
izin veriyorum.
gaza gelebilirsiniz.[hli

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

eh, ben de saklasaydın malzemeyi diyordum kendi başlığına ama sende malzeme bitmez ki.. :)

eh bone sürüyle masa&sandalye yapmıştın o zamanlar, dark da moonglow defense force'un lideri ve tek askeriydi.. :-p

nostaljinin dozunu arttırmak için yarın moonglow post'a da değinmeyi düşünüyorum ama 10000 mesaj için bu kadar uğraşmaya da değmez hani, daha abso'nun kızının düğününe kadar 100000 atarız herhalde.. :-p[signature][hline]Where life had no value, death sometimes had its price..
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ya bizim de madalyamız oldu ama senin gibi şovenistlik yapıp topic açmadık, ayrıca x postun oldu da adam mı oldun derler
hem 10k nedir ki ona bi de frodo nun postlarını eklesen yine bi ben etmiosun ki zaten forumdaki tek işlevin oyun konusundaki zevksizliğini yazışlarınla sergilemen..patlaaa
hehe
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Başlıkta UO hakkında bişi geçmemiş :D
Ben de PC sektöründe beni etkileyen birkaç şeysi yazmak istiyorum müsadenizle..

Ortaokul 1'e başladığımda 3 deli şeyi keşfetmiştim:
1- Magic The Gathering
2- Diablo
3- Internet

Hayatımda bir nevi dönüm noktasıydı bir nevi. Ayrıca Ortaokul'da TED Koleji'ne geçmem bu etkiyi arttırıyordu. Sanırsam TED'e geçmesem bunlardan bihaber yaşamış olabilirdim..

Neyse, Her ay deli gibi Magic kartları alıp kapışırdık okulda / magic satılan yerde.
Sınıfta 4-5 kişi magic öğrenmişti, kim daha iyi strateji kurcak diye yarışırdık.
Magic satılan yerde Vampire The Masquerade oynayan kişiler görürdüm imrenirdim. Ortaokul 3'e gidiyorlardı onlar bense Ortaokul 1'e. Al imrenicek birşey daha, adamlar benden büyüklerdi, bi de FRP oynuyorlardı. Ne kadar karizmatikti "ben gangrel olcam sen de ventrue ol" "bak karakter kağıdım burda, akşam gelince oynarız"... Tabii magic kartlarıma bakıp iç geçirip, tekrar devam ederdim "fireball atıyorum senin endless wurmuna, aha landleri de tapledim"...

Warcraft II, Carmageddon, Blood, Dungeon Keeper, Quake 1, Blood...
Arkadaşlarla internet cafeye giderdik, birbirimizin evine giderdik, paso bu tip oyunlar oynardık. Ama en önemlisi Diablo'ydu.
Nerde Windows 95 yüklü bir PC görsek (evet okuldaki bilgisayar derslerinde bile) Diablo yükler birbirimize dalardık. "From the makers of Warcraft II - Game Of The Year" olması da ayrı bir avantajdı... Açılıştaki Blizzard North yazısını okurken bile "vaaaoovvv" derdik.

Internet'e ilk ne zaman girdik hatırlamıyorum. Sanırım gene orta 1... Ama ilk denemem SuperOnline ile olmuştu. 3 Aylık paket almıştık. Kocaman bir kutu. İlk aldığımda "internet dedikleri bu olsa demek ki" diye düşünmüştüm.
Yükledim PC'ye. Denilenleri yaptım. US Robotics 36K Voice Fax-Modem de takılı. E herşey tamam ama çalışmıyor. Uzun süre SuperOnline ile görüştük neden bağlanmıyor diye. Dayım geldi baktı inceledi o da bağlanamadı.
Neyse Dayım DomiNet'i önerdi bize, bizim eve de yakın. Gittik ordan abone olduk. Ertesi gün açılmasını bekledik. Açılır açılmaz internete girdim dolaştım altını üstüne getirdim felan filan.

İşte öyle böyle Ortaokul 2'ye geçtim. Bu sene ilk "İnternet üzerinden Multiplayer oyun" deneyimimi yaşayacaktım. Hotseat ve LAN'dan öteye geçememişti Multi oyun deneyimim. Ama keşfedince çok zevkli birşey olduğunu görmüştüm. İlk sabahladığım oyundu. Sabahlamanın ne olduğunu o sayede görmüştüm. Diablo oynuyorum gece, bir baktım güneş doğuyor. "Oha, demek sabahlamak böyle birşey"
13 yaşımdaydım, millete "20 yaşımdayım ben" diyordum. Battle-Net Türkiye'de mi ne oynuyordum (ya da chat kanalı öyleydi adı). Ankara'da Kızılay'da oturan bi kişi tanımıştım. BlackNight{DR} mi ne öyle bişiydi adı. Bir de Gameshow hakkında uzun uzun konuştuğum birisi de vardı. Çok zevkli günlerdi onlar.

Magic oynadığım yerde yabancı Dragonlance kitapları vardı. FRPci tayfasının konuştuklarını dinliyordum, "Dragonlance kitapları Türkçe'ye çevrilcekmiş." vaaay o kitaplar bi de Türkçe'ye mi çevrilcekmiş? İlginç. Neyse sen devam et "Goblin summon ediyorum 3 tane, sicknessları geçince yedim seni, ha haayt!"

Küçük Vampir, Tatlı Cadı gibi bebek masalı sandığım bir kitap vardı: "Hobbit". Bunun öyle bi kitap olmadığını öğrendiğimde, gidip alıp okudum ve bitirdim.
Ayrıca Yüzüklerin Efendisi kitabı da vardı bunun devamı. Onun da ilkini alıp okudum..

Yazın ingiltere'ye bir aylığına yaz okuluna gittim.
O sırada 2. ve 3. yü de bitirdim. (koskocaman 2 kitabı 1 ayda bitirmiştim.. Vay be)

Ortaokul 3, 98-99 di mi? Süper oyunların etrafta uçuştuğu bir zamandı. Quake 2, Starcraft, Half-Life, GTA, Sanitarium, Curse Of Monkey Island, Fallout 2... 3Dfx ve MMX muhabbetleri yapar dururduk.

O sırada Level ve Gameshow ile FRP bilgimi sağlamlaştırmaya çalıştım.
Ayrıca kendime site yapmaya uğraşıyordum. Aptal bişiydi işte.
Gameshow'dan Muhammed Dabiri ile e-mailleşerek FRPsel ama aptal sorular sorardım ona.
Ama daha bir kere bile oynamışlığım yoktu FRP dediğimiz hedeyi.. Sınıftaki Magicçilere kendi çapımda anlatırdım birkaç şey..

O sıralar mirc'e de başlamıştım..
Yanlış hatırlamıyorsam 98'de nickim Murat2000 idi. 99'da da Murat2001'e terfi etmiştim.. O yaz için Bilkent'e taşınmıştım.

Yazın Dragonlance'in ilk üçlemesi Türkçe'ye çevrilmişti. Bilkentte paso o kitapları okuyordum. FRP'ye daha fazla merak salmama neden oldu, Magic'i bıraktın onun yüzünden.

Yazın nickimi değiştirdim Bonecruser yaptım. Daha sonra bir arkadaşın isteği üzerine (irc.ada.net.tr idi sanırsam) #mpal kanalına gitmiştim. Milli Piyango Anadolu Lisesi'nden insanlar tanıdım, arkadaş oldum felan.
Tam o sırada da, kanaldaki knight errant diye birisinin (okulunda Şişman Deniz diye bilinirdi yanlış hatırlamıyorsam) tavsiyesi üzerine #dragonlance'e geçtim. Orda bazı kişiler tanıdım. Chat üzerinden frp oynadık. Hatta ağustos depremi sırasında frp oynuyorduk da deprem olunca üzüldüm oyun yarım kaldığından.. :) Mpal'dan kimseyle görüşmüyorum, Ama dragonlance kanalından tandığım birçoğu h
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Ben de yazıyım biraz
her şey Ingıltereye gittigimde başladı bir adet super nintendo ve bir adet sega master system vardı kaldıgımız evde ve arkadaşım onlarda Ultima 4 denen tuhaf oyunu oynuyordu birden hasta oldum oyun dunyasına kı zaten vardı hastalık bende ama bilgisayarım yoktu turkıyeye dondugumde dırek anneme zırladım ve zar zor bır gameboy aldırdım annemler benım derslerımı etkılıycegını dusunuyorlardı (daha ılkokul 2 deydım sız dusunun :D) sonra baya bır sure bu gameboyla ıdare ettım sonra atarı ye terfı ettım ve inatla bilgiayar istiyordum bir gun eve geldigimde bir 486 nın benı bekledıgını gordum cok sevinmiştim direk tum ultımaları toplamış cıkanları oynamıştım ama daha ıyı bır makıne ıcın yanıp tutusuyordum sonra annem aldı bınbır yalvarış yakarıştan sonra eve nihayet adam gibi makıne geldi p166 idi sevinçten deli olmuştum annem ingilteredeki arkadaşından aldırtmıştı.o sıralar hararetle u8 i beklıyordum e babam bana bir supriz yaptı internet aldı bende direk atladım ve UDIC i keşfettim (hazırlık bitmişti yeni ) UDIC e direk uye oldum cunki Ultima için buldugum tek fan klubuydu bir suru arkadaşım oldu orda sonra Ultima 8 geldi baya bir kasıp kavurdu ortamı ve Ultıma Onlıne dan bahsedenelr oldu bir gun arkadaşım bana suprızı oldugunu ve postayı beklememı soyledı her gun postacıya gıdıyor yurdışından mektu varmı diye hesap soruyordum ve gunun biride geldi bir açtım o da nesi içinden Ultima Online çıktı beta test için direk ortama daldım o zaman bir covertaus dungeon ı acıktı ilk gırdıgım gun orda konuşuyorduk fılan sonra baya oynadık tabı hiç oyunda turk oldugunu varsaymıyordum baya bir sure oynadım orda hatta yeni çıkan kablo net ten bile aldırdım eve fakat felaket geldı ve biz başka bir semte taşındık ve orda degil kablo net kablolu televızyon oktu + telefon analog tu ben sinir krizi gecirdim cok iyi hatırlıyorum o sıralar sıkıntıdan baya dergi alıyordum arkadaşalrdan topladım ve Burak Akmanek ın PC gamer dakı yazılarını gordum sonra SNN yı fılan ogrendım resmen dumur oldum game showdakı yazıları okuyordum ınternet sayfalarında turkıyedekı serverlar vardı ılk SNN ıcın gırdım fakat SNN de oyuncu alımı kapanmıştı sonra Olympos u denedım ama acc bir turlu acılmıyordu Hobbit i denedım ama baglantım yuzunden hobbot ın ozel packlerını ındıremıyordum yabancı server denedım ama olmuyordu cok yavaştı babamı ıkna edıp djıtal santral aldım fakat gene cok yavaştı tam level ın sıtesıne gırdım bır banner gordum kocaman UltimaTR yazıyordu

direk atladım tabi ve oda nesi cennetteydim ilk defa turkce bir ultima sitesi gordum bu kadar ayrıntılı forumlara gırdım cok sıcak bır ortamdı ama ben o zamanalr cok salaktım yada lamer dım dıyım yanı bugunkı kadar oturmamıştı kişiligim ve az cok muhabbete katılmaya çalışıyordum ama insanlar beni yok farzediyordu farkettımkı bırılerıne sataşırsam ezersem belkı benı severler hiç unutmam Loser nickli biri nasıl UO serverı acarım demişti o zaman herke skızıyordu boyle topıcklere bende dırek adama nıhaha you are a real loser demiştim hiç unutmam hala bir utanç kaynagıdır ve DarkDR gelip agzıma etmişti resmen cok kotu oturtmuştu ve 3 topıcte fılan kullanmıştı bunu rezıl olmuştum dedım bari bir destek topıgı acam neden herkes free serverda oynuyor dıye ama ordada rezıl edilmiştim bknz
Rezil Viktor
sonra cok sogudum forumdan o sıralar Nebula acılmıştı ılk defa bır turk sunucusunda oynıycaktım dırek oraya transfer oldum orda oynadım ve turk kullanıcısıyla yabancı arasındakı farkları gordum cok ıyı arkadaşlar edındım orda sonra delırır gıbı oldum o sırada patıcık pepelek olmuştu bir daha girip bakıyım dedım ve arkadaşın ICQ dan soyledıgı şu haberı yazdım

http://www.paticik.com/forum/view.php?id=8113
ama aldıgım cevap gene cotaank dıye oturmuştu kalbım kırıldı bıraz ve gene gıttım bu sırada UO serverı kurmayı fılan planlıyorduk ama olmadı o sure ıcınde oylesıne takıldım gecen seneye kadar hep yabancı forumlardaydım gene kablo aldım ve OSI de takıldım ama keyıf vermedı ve cezayırdekı depremden sonra tum aktıvıtem koptu cunki yurt dışı cıkışları bitti ve gene Paticige geldim ama bu defa farklı sardı beni cunki kimse bana soguk davranmıyordu sonra pıknıge katıldım ve cok sevdım yenıden patıcıgı sonra gerek Mix deki UO gerek forumlardakı guzel sohpetler fılan tamamen bagladı benı hala da baglıyım :D[signature][hline] Zed, 06 January 2004 02:54 tarihinde demiş ki:
oside gmler yeşile boyanıp "ciem bonepart the hulk" adını alıp bankanın önünde "beni döven yok mu?" diye bağırıp sonra da rp only demiyolar

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Anılar.Buraya geleli kaç sene oldu?Sanırım 13 gün sonra tam üç yıl olacak.Üç uzun yıl...
*!Karakterimiz gözlerini kapar , görüntü bulanıklaşır ve siyah-beyaz olur*
Normal bilgisayar oyunculuğum ta 92'de babamın Amiga almasıyla başladı.Çok yaşlı değildim o zamanlar, yedi yaşındaydım sadece.Çok iyi hatırlıyorum bana ne kadarda inanılmaz gelirdi o kutunun içindekiler.Goal!, Walker, Super Frog, Soccer Boy, Lost Viking ve daha nicesi...Yıllarca oynadım Amiga'yla.Sevdim , güldüm, eğlendim...Ama beni bu kadarının kesmeyeceği ortadaydı.en sonunda 97 ağustosunda babam bir 166 MMX aldı.Allah'ım bu ne güzel bir makineydi , ne güzel oyunlardı derken bununda suyunu çıkardık.NFS2 , Commanche 3 , Jazz Lack Rabbit 2 , F22 Raptor vs vs...Bazıları güzel değildi ama benim için fark etmezdi, hepsi oyundu sonuçta.Ama en sonunda Single-player oyunlarda beni kesmemeye başladı.Ne yapsak , ne yapsak diye düşünürken birde baktımki CS diye bir oyun çıkmış internetten oynanabiliyormuş."Allaah" diye atıldım tabii (yıldız tarihi eylül 2000).Hatta akşam okuldan eve döndükten sonra direk bilgisayarın başına geçer SNN'de CS oyardım yemeğe kadar...Ama bu da kesmedi.Bazı insanların yıllarca oynadığı oyun beni sadece beş-altı ay oyalayabilmişti."Eee şimdi ne olacak?" derken SNN'e bi baktımki Ultima Online diye bi oyun var!İnanılmaz büyük bir dünya , çıkılacak maceralar felan filan derken kafama yattı ve direk gidip aldım.Ama bir sorun vardı:SNN'in oyuncu alımı bitmişti.Ben "WTF" modundayken birde baktım ki UltimaTR diye bir yerin ismi geçiyor."Du bakalım senin olayın neymiş" derken bir de girdim ki sıcak ortam , iyi insanlar , full time geyik ve tabii ki uo...Eh işte özetle mayıs 01'den beri buralardayım, sürüsüne bereket bisürü arkadaşım oldu, bisürü serverda oynadım, karakterim gelişti (bi nevi level atladım) , telefon faturaları milyonları aşsada bunlar sadece geçici ayrılıklara sebep oldu.Çünkü hep buraya geri döndüm.Anlarsınız işte , tilki ve kürkçü dükkanı ilişkisi...Bende süper komik geyiklere maruz kaldım tabii ki, ama şimdi hepsini hatırlamıyorum.Aklımda sadece bitane kalmışonuda alta yazayımda hatıralar canlansın.

said:
PUMA, 02 Kasım 2001 tarikinde demiş ki:
hafta kızılay haftası bende kızılay kolundanım ama törende konuşma yapmicaktım.kompozisyon okuyan kızlardan biri hastaymış gelmemiş.bunun üzerine okumak için beni seçtiler...provasını yapıyom komposizyonun.gerilimi azaltmak için aklıma bi espri geldi yapayım dedim.şimdi bu komposizyonu okuyacak(gelseydi tabi) kızın ismi ilayda bende dedimki "ulan şimdi burda ilayda saraç yazıyor.bunu düzeltmezlermiş ve ben oraya çıkarken beni ilayda diye takdim ederlermiş rezil olurmuşum ehuhe"sonra sınıfta kahkaha tufanı koptu.herkes bana şimdi ilayda diyor...


said:
Zeth-Norr 02 Kasım 2001 tarihinde beni şöyle patlatmış:
Anlayamadım İlayda, sorun ne?
[signature]

edit:ha bide bu var tabii...nasıl unutulur?
said:
Karakedi, buralarda her zaman demiş ki:
biz kılız.
[hline]-Bak koçum...
-Buyur abi?
-Eskiden buralar dutluktu.Buralara kurt inerdi.
-Eee abi?Sonra noldu?
-Ne mi oldu?Dutlar gitti, kurtlar kaldı...



[Bu mesaj PUMA tarafından 09 Mayıs 2004 11:58 tarihinde değiştirilmiştir]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ulem nostalji olmuşuz vala, *!çaktırmaz*

ahem:

o @.net dergisinde yazı yüzünden hayatım kaymıştı benimde, 1999'da idi o sayılar, hatta 4 ay devam etmişti o yazı dizisi. 150 kere okumuşumdur herhalde. ilginçtir oyunda yazıyı yazan elemanı hiç bulamadım, çıkmıştı sanırım bir süre sonra, tr sınırları içinde uoyu ilk oynayan oydu, 2. bendim.

ehe oyunu alcam bulcam diye nası kasmıştım, lan ülkede kimsenin haberi yok, öyle bi oyun yok diyen bile olmuştu ehah, şimdi evinde server açıo millet.

1 ay nası yaparım falan diye uğraşıp düşündükten sonra, 1 ay tr içi aradıktan sonra, yurtdışı ile bağlantısı olduğu için seçtiğim pcgamer dergisine telefon açıp uo istemiştim bana getirin diye (o dergide yeni çıkmıştı galiba o aralar). 1 ayda o sürmüştü oha, hala nası gidip aldığımı hatırlarım uonun kutusunu kargodan, hatta hafif yağmurlu bi gündü sanırım :)

oyuna başladıktan 3 ay sonra mircde popeye (o zamanlar niki sir edward) ile tanışıp oyunu anlatıom falan, oda bilio zaten girmek istio ben gaza getiriorum ehe. sora oda aldı girdi falan, daha sonra benim leveldaki yazı geldi, 6 sayfa uo :) , sonra bir sürü kişi girdi zaten oyuna; atlantic serverına hatta minoc şehrine, sırf ben yazıda dedim diye :p ilk forum açıldı bu arada:

ilk forum

daha sonra uotr açıldı, oraya taşındık. oyun yayıldı vb vb.

tarihten kısa bir kesit :)[signature][hline][i]FR - Wow - MM - SmS

[Bu mesaj Norak tarafından 09 Mayıs 2004 12:15 tarihinde değiştirilmiştir]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

kardeşler kendi hikayenizi kendi 10000. mesajlarınıza saklasaydınız yahu. hem milleti de kaçırdınız.. :-p

işte hepimizin burayla bir tanışma hikayesi var kendince, ben de kendiminkini anlatırken brazcık da nostalji olsun istedim..

esasen görmemişin madalyası olmuş havası yarattığım doğru, baştan sessiz sedasız geçsin diye düşünmüştüm ama dün paticik bölümünde buranın tadının kaçtığı yönündeki yazıları görünce halen buranın tadı olduğunu ve burayla tanışmamı ne denli kıymetli saydığımı kısaca anlatmak istedim. ha belki çok edebi olmadı ancak maksada matuf bence..

tabii o vakitlerden kalma başka hikayeler de var ama yazılmayla olacak gibi değil, bir buluşmada anlatılması daha güzel olur hem.. ;)[signature][hline]Where life had no value, death sometimes had its price..
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
  • Yeni Oluştur...