Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

tavsiye-Great teacher Onizuka


GEd

Öne çıkan mesajlar

43 bolum lisansli bir anime, en son 10 gb olarak elitetorrents.org adresinde komple vardi
eger golden boyu beyendiyseniz bu animeyi kacirmayin derim..
eski bir motor cetesi liderinin ogretmen olma ideali ve maceralari.


animeinfo:http://www.animenfo.com/animetitle,738,dnidgd,great_teacher_o.html

Tough on the outside, all heart on the inside, Onizuka turned to the life of a high school teacher for less excitement and action . . .or so he thought. GTO, A.K.A.: Great Teacher Onizuka, is the racy story of Onizuka, a former motorcycle gang member who becomes a teacher to make a difference and... to meet girls? Using his street smarts to deal with colleagues, students and troublemakers, Onizuka finds that he too has many lessons to learn!
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

elfen lied'den sonra temkinli yaklaşıyorum artık yüksek skorlulara da, indirsem mi indirmesem mi diye düşünüyordum ama madem öyle diyorsunuz.. :-)

yine de biraz daha karıştırayım nasılmış..[signature][hline]Elder Scrolls forumunda ES4'ü niye multiplayer özellikli istemediğini izah eden MutantPenguin demiş ki:
People suck, if I want to game I'll do it with/against circuit boards and lines of C++ that know how to RP, not people that don't know how to string a sentence together.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

  • 11 ay sonra ...


gto : radikal bir öğretmenden hayat dersleri

dersanedeydim , sanırım yıl 2000 idi.o güne dek öğretmenlere bakış açım birçoklarından çok da farklı değildi : sizin gibi düşünmeyen , sıkıcı insanlar. derken gerçek manada radikal bir öğretmenle karşılaşmış , hayatım değişmişti , içeri girince bu öğretmen mi yeni gelen öğrenci mi falan demiştik ama onu tanıyınca günler asla eskisi gibi olmadı , dersane bitti hala neydi o günler derdik arkadaşlarla.hatta öğretmen olma fikrini sıfırdan kafama o insanla tanışınca girmişti diyebilirim.biraz alakasız olacak ama gto'yu izleyince yıllar öncesine döndüm , oldukça da eğlendim.

onizuka 23 yaşında ve gerçek manada radikal bir gençtir : motosiklet çetesi geçmişi olan , kara kuşak derecede karate bilen , enrique iglesias x antonio banderas karizması olan benzersiz insan.ama onun diğer birçok insandan farklı bir rüyası var : bir öğretmen olmak! bunun için elinden geleni ardına koymuyor , hatta özel bir okula kapağı atıyor.ama öğretmeninden öğrencisine dek hiçkimse böyle bir şoka hazırlıklı değildir mamamfih onizuka'nın bu amacını engellemek için her bölümde başka başka engeller çıkar birilerinden.ama onların bilmedikleri tek şey onizuka'nın gerçek manada radikal bir insan oluşudur , bu da bitmek bilmez gibi görünen bir durum komedisi çığını başlamış olur.



beni asıl şaşırtan full metal panic! tarzı entellektüel göndermeleri olan esprileri ilk kez başka bir animede görmek oldu. (birçok espride ekranın üzerinde espinin neyi kastettiğini anlatmaya çalışmış fansubber'lar) animesi ve mangası ne kadar güzelse de dizisine bambaşka bir parantez açmak gerekiyor : orjinal seri 43 bölümlük , mangası 26 volume'lik , dizisi 12 + 1 bölüm ama anime ve mangasının toplamı kadar eğlenceli. ( www.jdorama.com not olarak 10/10 veriyor) oyuncular oldukça iyi ve onizuka'nın mimikleri bitiryor olayı. ( http://jdorama.com/drama_115.htm adresinden genç oyuncuları ve önceki dizilerini inceleyebilirsiniz ) peşinen söyleyelim : gto bir klasik değil.full metal panic! tarzı komedi sevmiyorsanız gto'yu da sevmeyeceksiniz büyük ihtimalle ama bu aralar farklı bir komedi , gülmekten sandalyeden düşürecek birşeyler arıyorsnaız aha bunu öneriyorum.beğenip değenmeyeceğinizi bilmiyorum ama bolca eğleceğinizi garanti edebilirim.beni asıl şaşırtan ilk kez hem mangası hem de animesinin toplamından daha güzel bir diziyi 12 + 1 bölüme sıkıştırabilmeleri oldu.keşke daha uzun bir dizi olsaydı , tüm dizilere bakış açım bile değişti diyebilirim.

bir diğer 2 nokta da 1- mangası ve animesine oranla cinsellikle ilgili göndermeler yok sayılır ki bu iyi bence 2- müzikler kesinlikle 10 numara! soundtrack'i iyi falan desem kifayetsiz kalacak biliyorum indirdiğim günden beri albüm olarak diliyorum diyeyim siz anlayın.kaçırılmamalı kaçmaz da.

gto dizisi hakkında birkaç not :

* gto dizisi son bölümüyle bir dizi için japonya'da ulaşılan en büyük rating oranını almıştır. (yanılmıyorsam %35,6 rating almış ve japonya'da 98' yılının en iyi dizisi ödülü kazanmıştı) başarısı üzerine uzun metrajlı bir gto filmi de yapılmıştır.
* gto dizisinin ilk bölümünde marketin porno bölümünü incelerken birisi yanından geçerken onizuka işi bozuntuya vermemek için "afedersiniz kinpachi sensei'yi nerede bulabilirim?" diyor."kinpachi sensei" 1979 yapımı bir öğretmen temalı bir drama dizi olup 5 kere devam sezonu almış yanılmıyorsam.onizuka bu diziye gönderme yapıyor.
* gto anime'si ve manga'sıdna olan birkaç karakter live action'da yok. (urumi kanzaki yok mesela) ayrıca anime-manga versiyonu ile live action versiyonunda onizuka'nı nsaç rengi ve onizuka'nın öğretmen olmayı istemesinin nedenleri farklı.dizi versiyonu çok otosansürlü gibi duruyor ama daha önce değdiğim gibi , bu bir artı puan bence.
* gto filminde onizuka'nın giydiği t-shirt'in üzerinde ne yazıyor dikkat ettiniz mi? bir insan ancak bu kadar karizma ve şekil sahibi olabilir.
* fuyutsuki'yi canlandıran bayanın ringu'nun orjinal uyarlamasındaki gazeteciyi canlandırdığını biliyor muydunuz?
* gto dizisi çekimleri bittikten sonra , şubat 2001'de takashi sorimachi (onizuka) ve nanako matsushima (fuyutsuki) evlenmişler.ilginç doğrusu...

son olarak birkaç alıntı :

"eğer herkesin onizuka gibi bir tane öğretmeni olsaydı tüm dünya hayatı doyasıya yaşayan, insanlık örneği insanlarla dolu olurdu.motorsiklet çetesi lideri bir üniversite mezununun öğretmen ve insan olma mücadelesi; o sıradan ve "gerçek" bir kahraman" odtü mezunları.com

"animedekinin aksine burada daha "ahlaklı" daha "örnek insan" bir onizuka görüyoruz. tek derdi bacak görmek olmayan bir insan. akuma'nın da değindiği gibi animede okula gidiş nedeni ile dizide gidiş nedeni çok farklı ki bence dizideki onizuka'yı daha da değerli kılıyor insanın gözünde. bugüne kadar izlediğim en iyi diziydi, 12 bölüm olması üzücü gerçi, hemen bitti animesi ile kıyaslanmaması gerek bence" animetr.net

son olarak açılış şarkısı "poison" :

sana sonsuza kadar, her zaman inanmak istiyorum.

acı sona dek, seni hatırlamak istiyorum.

yani anlamlı bir hayat yaşayacağım.

soğuk gözlerinde gördüğüm gibi
gülümsemeye başlıyorum.

istek ve iradenin istila edildiği besbelli.

bu yüzden mi acı içinde haykırıyorsun?

kalbimizdekileri bile söyleyemediğimiz bir dünyada.

zehir

kendime yalan söylemeyip,sadece kendi hayatımı yaşayacağım.

ama gerçek dünyada gururumuzu korumak için dönüp gerçekle yüzleşmeliyiz.

dövüşmeye hazır olmamız gereken bir zaman da gelecek!

[ mesaj 13 şubat 2006, pazartesi - 10:06 tarihinde, akuma_blade tarafından güncellenmiştir]

[ mesaj 13 şubat 2006, pazartesi - 10:20 tarihinde, akuma_blade tarafından güncellenmiştir]

[ Mesaj 13 Şubat 2006, Pazartesi - 10:21 tarihinde, Akuma_Blade tarafından güncellenmiştir]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

tv serisinin filmi dışında hepsi bir şekilde izledim...
sonuç gto güzeldir son bölümlere doğru kendini tekrar ediyor hissi versede (tamam dövmeyin) zevkle izlemiştim.
tv serisine gelince ilk bölümü açtığımda şok olmuştum tamanlamıyla neden derseniz animedeki o kaslı uzun boylu civciv sarı saçlı onizuka yoktu en başta ama diyebilirim ki sıkılmadan izlemiştim ve galiba sanırsam animede fuyutsuki-chan ( ya şu aşık oldu ismini unuttum animenfo nunda açılmamazlığı tuttu anlayın) seslendiren kişi tv serisinde onu oynayan kişi ee yanlışta olabilir tabii... ha izlenmeli kesinlikle evet
edik: akuma_blade ellerine sağlık bu sırada

[ Mesaj 13 Şubat 2006, Pazartesi - 12:02 tarihinde, SenariouS tarafından güncellenmiştir]
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ahah sansa bakınkı bende bu sıralar bunu cekıom tam uplıcak zamanı bulmussunuz

9 a akdar gelebıldım boxtorrents den yavas gelıo baya ve bayıldım yanı tv dızısıne bakarmıyım bılmıom cunkı yukarda okudugum kadarıyla onızukayı begendıgım cogu sey cıkmıs efendı uslu bır onızuka olmus bıde bence oynıyan adam gıtmemıs

bakalım spoıler evrmeyınde soole heyecanla ızlıım
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

sevemediğim serilerden biri 19. bölümde bırakmıştım. karakterleri nedense bana biraz gerçek dışı gibi geldi. ecchi komedi türünü seven bir insan olarak çok övülen bu seriyi aslında biraz geç serettim denebilir. genel olarak onizuka'nın bazı durumlarda yüzünün çiziliş tarzını sevmiyorum. clorful, ping pong club gibi gerçekten çok değersiz animelerde de bu tarz çizimlere rastlamıştım.

özetle: genellikle çoğunluğun sevdiği bir seri ama sevmeyen birilerinin de olduğunu bilin :d
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

onizuka hayata bakışı, geleneksel yöntemleri takmaması, çocukları adam yerine koyması, zorla eğitmek yerine yönlendirme ve destek olarak çalışması, sıkılınca dersi bırakması ve kalan her şeyiyle mükemmel öğretmen modeli, pekçok farklı lise öğretmeninde gördüğüm iyi özelliklerin kombosudur.
bu sebepten dolayı objektif yorum yapamam, ama şiddetle tavsiye ederim. :d
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

  • 1 yıl sonra ...

SON SÖZ :

Pek yüksek sesle dile getirilen birşey olmasa da ben Anime ve Manga versiyonundaki Onizuka ile Drama versiyonundaki Onizuka'yı ayrı tutarım : Live Action'u her ne kadar ne Manga'ya ne de Anime'ye pek sadık değilse kendi ayakları üzerinde durabilen , özgün bir yapıya sahip olduğu da göz ardı edilemez.Normal Live Action'ların tamamına yakını serinin fanlarına yönelik , ticari kaygılarla yapılmış mini serilerken GTO Drama'da ana karakterinin tamamen seriye zıt giden yönleri de olduğunu görürüz.Drama'daki Onizuka'nın karşı cinse bakışı yaramaz bir çocuğunkine benzer yanlar taşısa da genele vurulduğunda neticede o hala içinde bulunduğu ortamla kıyaslandığında evrensel ahlak ilkelerine örnek olabilecek bir karakterdir.Serisinin aksine tek derdi bacak , baldır , göğüs vs olmayan ; öncelikli hedefi karşısındaki insanları kendi geçmişinde yaptığı hatalardan uzak tutmak olan bir karakter olarak Onizuka , bu Drama'yı öğretirken sıkan bir noktaya da götürmemektedir : Söyleyecek şeyleri olan fakat didaktik olma kaygısı gütmeyen , öte yandan eğlence öğesini arka plana atıp büsbütün de reytingi düşürmeyen bir yapım olmuş bu anlamda tadında bitmiştir diyebiliriz.Bu manada Drama Anime serisinin misyonunu farklı bir kulvarda da olsa düşürmemekte , aksine daha da ileriye taşımaktadır.



Konu hakkında olumsuz tek söyleyebileceğim şey Drama Special ve Movie Special'ın , Drama'nın kendi bütünlüğü içinde ayrıksı kalması. ( Ama zaten Drama'ın kendisinden bahsediyoruz , bir Movie'den değil ) Ayrıca Drama'nın ilk 8 bölümü sonrası kısa bir duraklama sürecine girdiği de görülebilir.Ama 12. bölüm şiir gibi bir finalle tüm eksileri siliyor ve tüm dizilere bakış açınızı değiştiriyor diyebilirim.



ANIME ve MANGA :

Anime ve Manga'sını daha önceden duymuş olmama karşın -itiraf edeyim- ilk olarak çok da önemsememiştim.Live Action'u beni bu kadar etkileyince de ister istemez Anime ve Manga'sına göz atma gereği duyuyorsunuz.Anime'sinde ilk karşılaşacağınız şey Onizuka'nın o kadar da ahlak timsali bir kimse olmaması ( haliyle espriler geniş insanlara hitap eden bir mahiyet kazanmış ) , başlarda ona saygı gösterdikleri için onun yanına geçen öğrencilerin korktukları için onun yanına geçenlerden az olması , fizik kurallarına muhalefetin tema için pek hoş durmaması ve kaçınılmaz birşekilde sarıya boyalı saçlar olarak özetlenebilir. ( Aslında sonuncusuna o kadar da takılmamak lazım , Mangaka'sı Fujisawa'yı gördüyseniz aslında GTO'nun yarı otobiyografisi olduğu sonucunu çıkarabilirsiniz , neticede Fujiwara doğrudan etki etmemiş olsa da yaşadığı olaylardan yola çıkarak böyle bir çalışma oluşturmuş ) En kötüsü ise çizimlerin serinin başlarında en az 10 yıl öncesinin imkanlarıyla yapılmış gibi gözükmesi ( İlginçtir , bayanların çizimi her zaman mükemmel yansıtılmış ) Belki bu iyi senaryo >>> düşük bütçe denkleminin bir sonuçlarındandır , hatırlarsanız aynı gruptan çıkan Ping Pong Club da bu tarz Anime'lerdendi.Dediğim gibi beklentilerinizi ya Live Action'dan sonra düşük tutmanız gerek yada "bu tamamen farklı bir yapım ona göre izlemeliyim" diyerek Live Action'u unutmalısınız : Gerek Anime gerekse Live Action'lar farklı kurallara sahip ve bu da ister istemez esprilere yansıyor.Sevenler de farklılaşacaktır ister istemez.





Sonuç olarak ilk bölümleri atlatırsanız GTO'nun sıradan bir Japon Southpark'ı olmadığı da ortaya çıkıyor.Karakterleri tanıdıkça GTO'nun da vizyonunda oluşan değişmelerin de farkına varıyoruz.Live Action'unki kadar olmasa da güzel bir OST atmosferi tamamlıyor ve bir çırpıda hiçbir eksiğini farketmeden seriyi bitirebiliyorsunuz.Sonuç olarak GTO kısıtlı imkanlarla yapılmasına karşın herşeyiyle iyi bir seri...





Manga'sı Anime'sinin sunduğu herşeyi +olayların öncesini vermesi açısından önemli... Young GTO! Shonan Junai Gumi ( Bad Company adıyla da bilinir ) 31 Volume boyunca Onizuka'yı lise yıllarından serserilik hayatının ilk bölümünün sonuna dek görme imkanı verir bize.Ama bir örnek olduğundan olsa gerek hakettiği ilgiyi görememiştir ( Birçok Anime hayranı bilmese de 1994-1997 arasında yayınlanmış 5 bölümlük bir OAV versiyonu da yapılmış ama tutmamıştır ) Serinin asıl patlamasını yaptığı temel Manga'sı olan GTO ise 25 Volume boyunca oldukça 35 milyon kopya gibi büyük rakamlara ulaşmış ve tüm dünya çapındaki Manga hayranları arasında tam bir fenomen olmuştur ( Hem komedi temalı olup hem de 4 yabancı dilde basılmış , Rusya'dan Güney Amerika'ya kadar ününü duyurmuş , hem 43 bölümlük bir Anime hem de 12 + 2 bölümlük bir Live Action çıkartarak hayran kitlesini daha da büyütmüş başka bir Manga biliyor musunuz? ) Bu aynı zamanda güldürürken düşündüren bir serinin onu önemsemeyenlerden intikamıdır.

BİR SERİNİN MİSYONU :

( seruven.org sitesinden Eylem Altınbaş'ın yazısından alınmıştır )

Fujisawa, GTO çalışmasında yarattığı Onizuka tiplemesiyle Japon eğitim sisteminin baskıcı, kalıpçı uygulamalarına karşı duran "haylaz bir öğretmenin" başından geçenleri anlatıyor.

Eikishi Onizuka parlak bir idealizmin kişilik bulmuş sureti veya parlak bir genç öğretmen adayı değildir. 22 yaşındadır ve entelektüel aktivitelerdense okul karate kulübündeki fiziki başarılarıyla kendini tanımlamayı tercih etmiş, üçüncü sınıf bir üniversiteden zar zor mezun olabilmiştir. Eski bir bosozoku, bir motosiklet serserisidir, otorite ve kanun tanımaz; aksine otorite ve düzenden rahatsız olur. İşsizlikten kurtulma ve genç kızlarla fiziksel yakınlık hayallerinin motivasyonuyla öğretmenlik kariyerine Musashino lisesinde kısa başlangıç yaptıktan sonra Tokyo Kisshô kolejinde denenmek için işe alınır. Bu kez ortaokulda sınıf öğretmenliği yapacaktır ve işi eskisinden de zordur. Seri boyunca başına gelmeyen kalmayan Onizuka kendine has yöntemleriyle güçlüklerin altından kalkmayı başarır.

Great Teacher Onizuka'dan önce, GTOya giriş niteliği taşıyan Shonan Jun Ai Gumi'yi çizen Fujisawa, lise çağındaki Eikishi Onizuka'nın erken dönem maceralarıyla iyi bir çizgi yakalar ama asıl başarı GTO ile gelecektir. Japon halkı Onizuka'yı adeta bağrına basar ve mangayı bir live tv dizisi ile anime izler.

Peki, nedir Onizuka'yı bu kadar başarılı kılan? Japonya sosyal sorumlulukların belirlediği bir değerler sistemi üzerine kurulmuş bir toplumdur ki bu hür düşünce ve özgür iradenin bastırılması anlamına gelir. İsyankârlık ve kural tanımazlık, GTO'nun yaşandığı dönem olan 80lerin sonu 90ların başında, bir başka deyişle ekonomik bunalımın, yüksek orandaki işsizliğin (Japonya'nın alışık olmadığı bir kavram) ve suiistimallerin açığa çıktığı yıllarda bile hoş görülemez. " Görüneni muhafaza etmek için harcanan çabalar, açık çatışmalardan kaçınma ve bunları bastırmaya yönelik sayısız ince yöntem" Japonya'da adeta gelenekselleşmiştir. Japonların çatışması ve bunun bastırılması, bastırılamayacak duruma gelince sonucun nasıl olduğu GTO'da abartılı ve stilize bir kara mizahla sergilenmekte. Günlük hayatta insanların oflayıp puflamaları tam olarak duyulmamaktadır. Ama bir Japon'a yakından (ve dikkatle) bakılırsa sakin bir yüzün altında, böyle bir oflayıp puflama duyuluyormuş gibi hissedilir; gerilimi gidermenin en yaygın şekli olan sarhoşluğa ve geleneksel Japon eğlencelerine de düdüklü tenceredeki emniyet supabı muamelesi yapar Fujisawa. Onizuka cesaret edilemeyeni yapar ve kesinlikle hür iradesinin yansıması olarak gösterir eylem ve reaksiyonlarını. Dürüstçe, saf bir mertlikle ve hiç bir şeyden, kimseden korkmadan çekinmeden aksiyona geçer. İfade biçimi geleneksel normlara uymasa da hayranlık uyandıran samuraylara özgü samimiyet ve alçak gönüllülük onda fazlasıyla vardır.

GTO'daki (kötü adamların) okul müdürleri, öğretmenler ve kurumsal hiyerarşinin üst düzey elemanlarının iç dünyalarına yapılan yakın çekimler (zoomlar), Japonya'nın düşünce ve önceliklerde birleşmiş tek / türdeş bir mutlu aile olduğu mitini yalanlar. Bu mitin zorlu neferlerinin kendi sorunları içinde nasıl boğulduklarını gösterir bize. Sistemdeki büyük katı çekirdek, sarariiman'lerdir, maaşlı adamlar ; Jponya'daki meslek hiyerarşisinde işçilerden farklı biçimde ücretlendirildikleri için bu isme hak kazanan maaşlı adamlar, büro katibi ve beyaz yakalı işçiden ayrı bir anlam taşırlar. Onlar arzulanan bir davranış standardını da ifade etmektedirler. Maaşlı adamın ritüelleri, kaygıları farklıdır ve kendilerine ait bir kültürleri vardır. Maaşlı adam olabilmek için geçilmesi gereken sınav ise zorludur: İşe aday olan gencin eski öğretmen ve komşularından ilk gençliğindeki davranışları ve yaşama biçimi öğrenilir; temiz oldukları kanıtlanmalıdır, beklenenden farklı davranmamaları için gençlerin sadakati denetlenmelidir. İşe alım sürecinden sonra yeni gelenin zihni yeniden şekillendirilir: Buz gibi bir nehirde peştamalla saatlerce kalmak, kilometrelerce yürümek, tuvaletleri temizlemek Japon iş çevrelerinin yeni işe aldıkları üniversite mezunu gençlerin dirençlerini kırmak için buldukları aşırı çözümlerden bazılarıdır. Nihai amaç bireysel başkaldırıyı kırmak ve itaat alışkanlığını yerleştirmektir. Onizuka'dan da sadakatini aktif olarak göstermesi beklenir, bunun en bilinen yolu geç saatlere kadar çalışmak ve mesai dışındaki zamanını meslektaşları ve iş arkadaşları ile geçirmektir; bu da en iyi ihtimalle kendine ait zamanların gece 11 ile sabah 7 arasına sıkışması demektir. Oysa Onizuka için bunlar pek de bir zorunluluk değildir, hayatı idame ettirme kaygısıyla şartlara uymaktadır. Okulda yatıp kalkar; ama bu okula bağlılığının ifadesi olmaktan uzaktır çünkü bir dairede kalmaya parası yetmemektedir. Yine de Hayatı boyunca kendisini potansiyel bir sorun olarak görmüş idareci ve eski öğretmenlerine-şimdiki meslektaşlarına yakın olmaya katlanamaz. Shonan bölgesindeki eski tanıdıkları ve öğrencileri ile vakit geçirir. Zaten hayat şartları oldukça ağırdır; her gün sınavlardan geçmektedir; okul damındaki yalaktaki buz gibi suyla yıkanır, ne bulursa yer, yani iradenin disipline edilmesi uygulamaları hayatını o denli değiştirmiş değildir.

Japon eğitim sistemi dünyadaki en iyi veya en iyiler arasında yer almakla ün yapmıştır. Bu ün kısmen Japon öğrencilerinin uluslararası testlerde çoğunlukla en yüksek puanları almalarından ve Japonların ekonomik başarılarıyla bu puanların ilişkili olduğu varsayımından kaynaklanır. Oysa bu başarı şaşırtıcı değildir çünkü öğrenciler ilkokuldan liseye kadar bu sınavlara hazırlanırlar. Şayet bu testler, sonuç çıkartma, özetleme, soyutlamaları birbiriyle ilişkilendirme, düşüncelerini bir makaleye dönüştürme, kendini başka bir lisanda ifade etme ya da sadece soru sorabilme yeteneklerini değerlendiriyor olsaydı, Japon eğitim sisteminin eksikliği ortaya çıkardı. GTO'da da yakından görebildiğimiz gibi, Japonya'da bütün okullarda içten (doğal) davranış ve muhakeme, sistemli olarak bastırılır, yaratıcılığa izin verilmez. Öğrencilere mantıklı düşünme veya doğru sorular sorabilme (hatta soru sorabilme) izini verilmez. Amaç hassas kurumsal bir çevrede görevini güvenilir bir şekilde yerine getirmektir, bunun sonucunda da Onizuka gibi olmaması gereken sarariiman'ler yetişir. Vasatın üstünde değerlendirilen liselerdeki öğrenciler zamanlarının çoğunu sınavlara çalışarak geçirirler ve sınavları hazırlayan öğretmenler veya eğitimciler doğru cevaplar konusunda keyfi davranır, dolayısıyla okulların amacı konuyu öğretmekten çok öğretmenlerin aklından geçenleri tahmin edebilecek uzmanlar yetiştirmektir. GTO'daki kendisi İngilizce konuşamayan İngilizce öğretmeninin yaptığı testten geçebilmek (onun konuşamadığı gibi İngilizce konuşamamak) gerekir. Onizuka ise ilginç tarzıyla aslında ders anlatmaz. Zaten matematik ve benzeri konularda öğrencilerinin çoğundan da kötüdür. O çok daha derin şeylerden naif bir dille bahseder; ilginç kostümleri ve açık sarı boyalı saçlarıyla bu basit adam, öğrencilerinin karşısına hiç alışık olmadıkları biçimde sorgulamayı, paylaşmayı ve katılımı getirir. Okula gelmeyenleri derse sokar, tek tek öğrencilerinin saygı ve sevgisini kazanır. Çünkü sadece kendisi gibi davranır ve karşısındakileri kendileri gibi davranmaya zorlar.


Bir yabancı gözüyle Fujisawa'nın yaptıkları bizim için çok büyük bir önem taşımayabilir. Ama İleri Japon toplumunun ardında yatan tıkanmış toplumsal değerleri bu kadar derin ve eğlenceli bir anlatımla nakledebilmek gerçekten kolay bir iş değil. Aslında en büyük zorluk bu değerlere şartlanmış ve yaşamı bu şekilde kabullenmiş bir topluma yönelik hazırlanmış çizgi romanın yine o toplumda muazzam bir ilgi görmesini sağlayabilmek. Fujisawa her ikisini de başararak istisnai bir Manga>>Anime>>Drama yaratmış.

Yazarın notu : http://passion-gto.net/drama/resume.php adresindeki "Anime" ve "Serie Live" bölümlerini mutlaka ziyaret edin!

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

  • 3 ay sonra ...
  • 7 ay sonra ...
Az önce bitirdim seriyi. Rapidden indirmem dolayısıyla modeme bir gün içinde 80 kere reset attım. Hayatımdan bir günümü yedi resmen. Ama değdi. Eğlendim. Ha 1-2 bölümde sıkıldım ama yinede herşeyiyle güzeldi. Geçen sene final döneminde FMA ya başlamak gibi bir hatam olmuştu. Neyse ki bu sınav döneminde denk gelmediğim bir anime. Böylece içime sindirdim.

Ama neden? NEDEN? Neden o kadar erken bitirdiler? Niye öyle saçma bir yerde bıraktılar? Eğlence sürebilirdi. Stajyer haliyle 1-2 bölüm geçirilebilirdi. Ayağını yalatmak isteyen kız okula dönebilirdi. Okula 2-3 tane daha yeni öğrenci getirilebilirdi. NEDEN? Gerçekten bir 43 bölüm daha olsa üşenmeden modeme 80 kere daha reset atabilirdim. Uyumadan bütün gün izleyebilirdim. SORUYORUM SİZE NEDEN =(( ?

Hani olur ya sadece Naruto, Bleach izleyenler... Onlara bir de ben tavsiye ediyorum (Başlıkta tavsiye kelimesine ayak uydurmaya çalışan gencin yaşam dramı...) .
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

  • 2 ay sonra ...
×
  • Yeni Oluştur...