Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Kapın her çalındıkça "o mudur" diyeceksin


roket adam

Öne çıkan mesajlar

Karafatmanın sarayı diye bir kitap okumuştum. 12 yıl türk cezaevinde tutuklu kalmış bir ingiliz adam yazmış. Cezaevindeki anılarıdan oluşuyor kitap. Cezaevinde zeki müren çalışıyormuş sürekli. Tutuklukluğunun ilk yıllarında insan hakları mahkemesinden,ingiliz adalet bakanlığına kadar aklına gelebilecek her yere mektup yazmış. Cezaevinde türk müziği ilk işkence yapılıyor, lütfen bizi kurtarın diye. Tutukluğunun son yıllarında ise rakı içip zeki müren dinlediğini anlatıyordu sdf

Cezaevinde nasıl rakı içiyor diye sormayın çünkü o yıllarda cezaevi kantininde para üstü yerine esrar veriliyormuş.

Alakasız olacak ama aklıma gelmişken şunu da anlatayım. Bir gün kekeme bir mahkum başka bir blokta geçerken, birine selam vermiş. Selam verdiği adam kekemeleyerek karşılık vermiş. Ama dalga geçmek için öyle yapmamış kendisi de kekemeymiş. Adam da kendisi ile dalga geçildiğini sanmış ve kendisi ile dalga geçtiğini düşündüğü adamı oracıkta öldürmüş. Öldüren adam ülkücüymüş. Ölen adam ise siyasi görüşü olmayan ama cezaevinde sevilen ve biraz saftirik bir adammış. Ardından solcular ve adi suçlular bir olup ülkücülerin kaldığı binayı basmışlar. Ülkücüler silahlı olduğu için binayı çok iyi korumuşlar. Solcular mazot bidonlarıyla devasa bir bomba yapmışlar, bombayı ateşlemek için elektrik tellerini kullanmışlar. Sonra olay baya bir yaralı ve ölüden sonra kapanmış.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

masa said:

Karafatmanın sarayı diye bir kitap okumuştum. 12 yıl türk cezaevinde tutuklu kalmış bir ingiliz adam yazmış. Cezaevindeki anılarıdan oluşuyor kitap. Cezaevinde zeki müren çalışıyormuş sürekli. Tutuklukluğunun ilk yıllarında insan hakları mahkemesinden,ingiliz adalet bakanlığına kadar aklına gelebilecek her yere mektup yazmış. Cezaevinde türk müziği ilk işkence yapılıyor, lütfen bizi kurtarın diye. Tutukluğunun son yıllarında ise rakı içip zeki müren dinlediğini anlatıyordu sdf

Cezaevinde nasıl rakı içiyor diye sormayın çünkü o yıllarda cezaevi kantininde para üstü yerine esrar veriliyormuş.

Alakasız olacak ama aklıma gelmişken şunu da anlatayım. Bir gün kekeme bir mahkum başka bir blokta geçerken, birine selam vermiş. Selam verdiği adam kekemeleyerek karşılık vermiş. Ama dalga geçmek için öyle yapmamış kendisi de kekemeymiş. Adam da kendisi ile dalga geçildiğini sanmış ve kendisi ile dalga geçtiğini düşündüğü adamı oracıkta öldürmüş. Öldüren adam ülkücüymüş. Ölen adam ise siyasi görüşü olmayan ama cezaevinde sevilen ve biraz saftirik bir adammış. Ardından solcular ve adi suçlular bir olup ülkücülerin kaldığı binayı basmışlar. Ülkücüler silahlı olduğu için binayı çok iyi korumuşlar. Solcular mazot bidonlarıyla devasa bir bomba yapmışlar, bombayı ateşlemek için elektrik tellerini kullanmışlar. Sonra olay baya bir yaralı ve ölüden sonra kapanmış.



abi sen nerde psikologluk yapıyorsun söylesene ya, mazallah yanlışlıkla gelmeyelim sana asafasdasdada
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

masa said:

Karafatmanın sarayı diye bir kitap okumuştum. 12 yıl türk cezaevinde tutuklu kalmış bir ingiliz adam yazmış. Cezaevindeki anılarıdan oluşuyor kitap. Cezaevinde zeki müren çalışıyormuş sürekli. Tutuklukluğunun ilk yıllarında insan hakları mahkemesinden,ingiliz adalet bakanlığına kadar aklına gelebilecek her yere mektup yazmış. Cezaevinde türk müziği ilk işkence yapılıyor, lütfen bizi kurtarın diye. Tutukluğunun son yıllarında ise rakı içip zeki müren dinlediğini anlatıyordu sdf

Cezaevinde nasıl rakı içiyor diye sormayın çünkü o yıllarda cezaevi kantininde para üstü yerine esrar veriliyormuş.

Alakasız olacak ama aklıma gelmişken şunu da anlatayım. Bir gün kekeme bir mahkum başka bir blokta geçerken, birine selam vermiş. Selam verdiği adam kekemeleyerek karşılık vermiş. Ama dalga geçmek için öyle yapmamış kendisi de kekemeymiş. Adam da kendisi ile dalga geçildiğini sanmış ve kendisi ile dalga geçtiğini düşündüğü adamı oracıkta öldürmüş. Öldüren adam ülkücüymüş. Ölen adam ise siyasi görüşü olmayan ama cezaevinde sevilen ve biraz saftirik bir adammış. Ardından solcular ve adi suçlular bir olup ülkücülerin kaldığı binayı basmışlar. Ülkücüler silahlı olduğu için binayı çok iyi korumuşlar. Solcular mazot bidonlarıyla devasa bir bomba yapmışlar, bombayı ateşlemek için elektrik tellerini kullanmışlar. Sonra olay baya bir yaralı ve ölüden sonra kapanmış.


Enteresan iki anektod. Paylaşım için teşekkürler.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

  • 4 hafta sonra ...
  • 3 hafta sonra ...
×
×
  • Yeni Oluştur...