imamizer Mesaj tarihi: Ocak 19, 2015 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 19, 2015 'eğitici nitelikli dayak nedir nasıl atılır' bunu bildiğin zaman herşey kendiliğinden gelir. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
wastyrx Mesaj tarihi: Ocak 19, 2015 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 19, 2015 Ben 3 yaşında muay thaiye/bjj/tae kwan do'ya yazdıracağım kız olsun erkek olsun; ergenliğine gelince sorunlarımızı çözmek için döğüşürüz ^_^ Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Shean Mesaj tarihi: Ocak 19, 2015 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 19, 2015 bağırsaklarını deşip kanında dans eder sanırım evladın Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Wishmaster Mesaj tarihi: Ocak 19, 2015 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 19, 2015 Ninlempis said: çocuğun karakter gelişimine göre dinamik bir ebeveyn olmak lazım. evet "kuralcı ya da ipleri çocuğa veren" çok uç kavramlar ama yeri geldiğinde önemli bir kararı çocuğunuzun vermesini sağlayıp uygulamak onun karakterine muazzam bir sorumluluk etkisi katabilir. Aynı şey disiplinli bir tavır takınırken çocuğa uydurulan bir kural da bunu sağlayabilir. tabi tam tersi sağlamayabilir de. zaten insan olmanın güzelliği burada. Her tavsiyeyi dinleyip hiçbirine bağnazca bağlanmamakta fayda var bana göre. benim kızım şu an çok küçük fakat annemin hastalığı sebebiyle kardeşimi ben yetiştirdim diyebilirim. bende henüz ergenlikte olduğumdan bilinçsizce çok katı kuralcı davrandım. her şeyi ödül ceza ilişkisine dayandırdım. Sonuç üniversiteyi kazanmasıyla ufakta olsa bir parça özgürlük elde edip, toplumun kurallarını benimsemeyen, aile, düzenli bir iş, ev gibi kavramları sallamayan bir kardeşim oldu. şu an mavi saçlı, internet faturasını ödemekten başka sorumluluk alamayan 22 yaşında bir kardeşim var ve evet kendisi tüm o biletleri 1-2 saatte tükenen kara borsasına yüzlerce tl akıtılan konserlerde prodüksiyon ekibinde. Biraz benim ona yaptıklarıma tepki biraz kendi istekleri gibi gördüm karakterini. pek konuyla alakalı olmadı sanırım ama içimi döktüm eheh. Tam olarak görmek istediğim tarzda bir paylaşımdı. Teşekkür ederim. Disiplin gerekiyor ama kişiye özgürlük alanı tanımak şart. Yoksa bunu kendisi zorla açarak ve bağları zedeleyerek yapıyor bir yerden sonra demek ki. Bazı konular obvious gözükebilir ama karar verme sırası bize geldiğinde ne kadar doğru uygulayacağımızı göreceğiz. Bir kızın olduğunu söyledin. Yetiştirilmesinde büyük payı anneye mi bırakmayı düşünüyorsun? Geçmişimizden miras aldığımız toplumsal edep, ahlâk vs kurallarını enjekte edecek misin yoksa kendisi gözlemlesin mi diyeceksin? Cinsel tecrübe yaşayacak yaşa geldiğinde aşırı korumacı ve kısıtlayıcı davranır mısın? :) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
wastyrx Mesaj tarihi: Ocak 19, 2015 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 19, 2015 O giderken ben dönmüş, yemeğimi yemiş, bulaşıkları yıkamış olurum merak etme ;) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Dworgian Mesaj tarihi: Ocak 19, 2015 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 19, 2015 imamizer said: 'eğitici nitelikli dayak nedir nasıl atılır' bunu bildiğin zaman herşey kendiliğinden gelir. yürübe Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Ninlempis Mesaj tarihi: Ocak 19, 2015 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 19, 2015 Wishmaster said: Ninlempis said: çocuğun karakter gelişimine göre dinamik bir ebeveyn olmak lazım. evet "kuralcı ya da ipleri çocuğa veren" çok uç kavramlar ama yeri geldiğinde önemli bir kararı çocuğunuzun vermesini sağlayıp uygulamak onun karakterine muazzam bir sorumluluk etkisi katabilir. Aynı şey disiplinli bir tavır takınırken çocuğa uydurulan bir kural da bunu sağlayabilir. tabi tam tersi sağlamayabilir de. zaten insan olmanın güzelliği burada. Her tavsiyeyi dinleyip hiçbirine bağnazca bağlanmamakta fayda var bana göre. benim kızım şu an çok küçük fakat annemin hastalığı sebebiyle kardeşimi ben yetiştirdim diyebilirim. bende henüz ergenlikte olduğumdan bilinçsizce çok katı kuralcı davrandım. her şeyi ödül ceza ilişkisine dayandırdım. Sonuç üniversiteyi kazanmasıyla ufakta olsa bir parça özgürlük elde edip, toplumun kurallarını benimsemeyen, aile, düzenli bir iş, ev gibi kavramları sallamayan bir kardeşim oldu. şu an mavi saçlı, internet faturasını ödemekten başka sorumluluk alamayan 22 yaşında bir kardeşim var ve evet kendisi tüm o biletleri 1-2 saatte tükenen kara borsasına yüzlerce tl akıtılan konserlerde prodüksiyon ekibinde. Biraz benim ona yaptıklarıma tepki biraz kendi istekleri gibi gördüm karakterini. pek konuyla alakalı olmadı sanırım ama içimi döktüm eheh. Tam olarak görmek istediğim tarzda bir paylaşımdı. Teşekkür ederim. Disiplin gerekiyor ama kişiye özgürlük alanı tanımak şart. Yoksa bunu kendisi zorla açarak ve bağları zedeleyerek yapıyor bir yerden sonra demek ki. Bazı konular obvious gözükebilir ama karar verme sırası bize geldiğinde ne kadar doğru uygulayacağımızı göreceğiz. Bir kızın olduğunu söyledin. Yetiştirilmesinde büyük payı anneye mi bırakmayı düşünüyorsun? Geçmişimizden miras aldığımız toplumsal edep, ahlâk vs kurallarını enjekte edecek misin yoksa kendisi gözlemlesin mi diyeceksin? Cinsel tecrübe yaşayacak yaşa geldiğinde aşırı korumacı ve kısıtlayıcı davranır mısın? :) Yetiştirme konusunda biraz şanslıyım eşim öğretmen ve ilave olarak çocuk psikolojisi üzerine kendini eğitiyor, öncelikle montessori eğitimi denilen çocuğun sınırlı bir özgürlük içerisinde tamamen doğalcılık esaslı bir eğitim vereceğiz evde. Daha sonra eğitim ev+doğa olarak devam edecek(doğa kısmı ebeveyn için biraz zorlayıcı belli bir dönem neredeyse her haftasonunu mevsim ne olursa olsun doğada geçirmesi gerek) Bu sebeple ana eğitici rolünü anne üstlenecek. zaten baba-kız ilişkisi duygusal olarak suistimale açık olduğundan, büyük payı annenin alması daha doğal bana göre. Toplumsal edep ve ahlak Türkiye sınırları içerisinde yaşayacağından(en azından yetişkin olana kadar) bir ölçüye kadar öğretilmeli, ama ebeveyn olarak çocuğun; toplumun istediği yerine bizim istediğimiz bir birey haline gelmesini bu dünyaya borçluyuz. aksi halde bireysel kazanım ve tecrübelerimizi aktarmazsak yaşamamızın ne önemi kalır. Mesela ben ateistim, kızımında elbetteki ateist olmasını isterim ve olması için elimden geleni yaparım, fakat din konusunda öncelikle müslümanlığı öğretip en azından ergenliğini türkiye'de ki genel yarı müslümanlık sistemine göre yaşamasını isterim.(aksi takdirde doğacak sıkıntılar büyük) Cinselliği tanıması konusunda ise şu an net fikirlerim yok. :) İlk adet döneminden sonra düşünürüz. :) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
forgiver Mesaj tarihi: Ocak 19, 2015 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 19, 2015 çocuğun koşup kafa göz sağıtmayacak zeka seviyesien ulaştırıp salacaksın beni erken salmışlar 2 kol krığı, 2 trafik kazası, sayısı bisiklet kazası koşarken düşme, basket oynarken düşme denge merkezinde mi sorun vardı acaba Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Wishmaster Mesaj tarihi: Ocak 19, 2015 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 19, 2015 Bana da bisikletleyken araba çarpmıştı. Burun buruna girmiştik. Kendimi havadayken hatırlıyorum. Olur öyle şeyler. Ölüp sakat kalmadıkça np :P Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
forgiver Mesaj tarihi: Ocak 19, 2015 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 19, 2015 şunlar olmayıp beni sporcu yapsalarmış 100, 200,400 m altın 4 olimpiyat türkiyeydi Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Dworgian Mesaj tarihi: Ocak 19, 2015 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 19, 2015 forgiver said: çocuğun koşup kafa göz sağıtmayacak zeka seviyesien ulaştırıp salacaksın beni erken salmışlar 2 kol krığı, 2 trafik kazası, sayısı bisiklet kazası koşarken düşme, basket oynarken düşme denge merkezinde mi sorun vardı acaba geçmiş olsun valla =/ Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Dworgian Mesaj tarihi: Ocak 19, 2015 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 19, 2015 Ben 1 kere kaza geçirdim. Roller blade ile o zamanlar adının "polis kaçışı" olduğu söylenen (atılıyor muydu bilmiyorum) hareketi yapıp boya iskelesi altından geçtim. Erken kalkmışım. Boya iskelesi demiri alnıma yapıştı, yıldızlar gördüm fln. 1 gece de konuşamadıydım. Bu da böyle bir anımdır Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
PrudenT Mesaj tarihi: Ocak 19, 2015 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 19, 2015 Wishmaster said: Bence karakteri kişilerle ve çevreyle yapılan interactionlar belirliyor ya. diğer kişiyi quotelayamadım abi ikinizin de başka uçlarda limitleri zorlamanıza gerek yok insanın doğuştan gelen karakter özellikleri de var taklit ve öğrenmeyle edindiği karakter özellikleri de var senin yaklaşımınla oldukça benzer baskıcı çevrede büyüyen herkes isyankar vb. olmalıydı. olmayıp bastırılmış kişilikler hâline gelen bir sürü insan var. ikisi de olmayıp gayet normal ve zeki bireyler hâline gelip bulundukları ortamlardan sıyrılanlar da bol. bu doğuştan gelen karakter yönelimleri olduğunu gösterir. ama yetiştirme ve çevrenin etkisi de genelgeçer olarak oldukça etkili tabii. yani fakir ve dayak yerken einstein olan insan sayısı daha az elbette. ama olması yeterli Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
pascalnouman Mesaj tarihi: Ocak 19, 2015 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 19, 2015 yakısıklı degil ama sempatik olmalı dogrusu Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
RamsesII Mesaj tarihi: Ocak 19, 2015 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 19, 2015 olm çocuğunuz yok tabi bilmiyorsunuz, doğduğu andan itibaren insanın belli karakteri var.Merakı, ilgisi beğendikleri falan.Default geliyo bazı şeyler. Engelleyemezsin, zar atmak gibi bir şey. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Wishmaster Mesaj tarihi: Ocak 20, 2015 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 20, 2015 Bence hayat bize çok fazla olasılık sunuyor ve bu çeşitlilik de kişinin fiziksel durumu, çevrenin ona karşı muamelesi ve nesnelere yüklediği anlamlar ile belirleniyor. Baskıcı ortamda herkesin isyankar olmasını beklemem. Bambaşka yetiştirilme biçimleri var. Güçsüzleştirilmiş insan pısar. Bir şekilde dövüşmeyi pratik edindirilmiş çocuk ise isyan eder. Zeki ve mantıklı kararlar almanın kazanımını görmüş çocuk bunun üstüne gider. Bu konuda hiçbir veri tecrübe etmemiş bir çocuğun "hmm uzaktan olayları gözlemleyeyim ve rasyonel bir karar alayım" diyeceğini sanmıyorum. Bunlar metodik hareketler. Bizler daha çok beyinde amigdala denen badem büyüklüğündeki refleksif karar mekanizması ile hareket ediyoruz. Hayvani dürtüler yani. Kaç ya da savaş. Milisaniyeler içerisinde karşı tarafı tartıyoruz ve buna göre eylem belirliyoruz. TV'de arabayla hatun alan bir adam gören çocuk araba sevebilir, sürat hissini almış ve sevmiş bir çocuk araba sevebilir, lamborghini görmüş ve güzel tasarımına hayran olmuş bir çocuk araba sevebilir. Bunların anakarnından çıkan bebekte kodlu olduğunu mu söylüyorsunuz? Henüz hiç tanımlamadığı bir araba objesine karşı hayranlık duyacağı belli midir? Sürat hissini seveceği önceden kodludur derseniz, o sürat hissini yaşarken çevredeki enerji de önemli. Anne babanın bağırış çağırış, nefretle kavga ettiği bir ortamda süratli gidiliyorsa mesela, çocuğun pek de keyif almayı düşüneceğini sanmıyorum. Piano çalmaya yatkınlık mesela. Evveliyatı var abi o yatkınlığın. Çocuğun dikkatini çeken kümülatif olaylar, onun notalara ve tuşlara daha iyi odaklanmasını sağlar. Bir şeyler bir şeyleri tetikleyip destekliyor şüphesiz ki. Belki hamilelik esnasında eşinle yaptığın sesli tartışmalardan bile etkileniyor olabilir çocuk. Bağırış çağırış içe kapanma doğuruyor genelde. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
PrudenT Mesaj tarihi: Ocak 21, 2015 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 21, 2015 lan nereye çekiyosun lafı gidip ya lamborciniye binmesi kodlu muymuş evet abi tam da onu demiştik biz Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Wishmaster Mesaj tarihi: Ocak 21, 2015 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 21, 2015 he ondan, evet. çok zekice bir karşılıktı sağol. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Dworgian Mesaj tarihi: Ocak 21, 2015 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 21, 2015 temel bazı kodlamalar olduğuna inanıyorum ama wish in dediği gibi, o temel öğelerin üzerine binen çevresel etkenler de çok etkili olmalı çocuk üzerinde. bir de bir kısa belgesel izlemiştim internette bir yerde. çocuklar doğuştan bencil aslında. ayrıca kendinden farklı olana da karşılar fln. sonrasında topluma uyum sağlarken, aile yetiştirirken görüşleri değişip, gelişip o bencillikten kurtuluyorlar. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Wishmaster Mesaj tarihi: Ocak 21, 2015 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 21, 2015 Hayvani içgüdüsel kodlar çok enteresan cidden. Kendinden farklı olanı yoketme güdüsü opensource olaydı da bi bakaydık içine :D Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Wishmaster Mesaj tarihi: Ocak 21, 2015 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 21, 2015 Peki bir şey soracağım. Yaşadığımız tecrübeler, öğrendiğimiz bilgiler, %100 olmasa da yeni nesillere aktarılıyor mu? Bi bilgisi olan var mı bu konuda? Assasin's creed'de hafıza dna ile aktarılıyor geyiği vardı da baya fiction yani. Ama eğer böyle güdüsel şeyleri biri bize öğretmeden uygulayabiliyorsak, "kalıtsal" bir şeyler olmalı sanki. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Marty Mesaj tarihi: Ocak 21, 2015 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 21, 2015 goa'uld muyuz biz. yok tabi ki oyle birsey. hep 0'dan hep 0'dan Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
arcane Mesaj tarihi: Ocak 21, 2015 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 21, 2015 Wishmaster said: Peki bir şey soracağım. Yaşadığımız tecrübeler, öğrendiğimiz bilgiler, %100 olmasa da yeni nesillere aktarılıyor mu? buradan buyur http://discovermagazine.com/2013/may/13-grandmas-experiences-leave-epigenetic-mark-on-your-genes#.VEuxpDqU5ss.facebook Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Laurelin Mesaj tarihi: Ocak 21, 2015 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 21, 2015 jung a gore aktariliyor ama dna ile degil direk insanligin collective unconcious i ile alakali, butun insanlik birbirine bagli o yuzden butun kulturlerde benzer mithler ve arketipler var, gunumuzde ogrenilen hersey bu sekilde gelicegi birakiliyor. avrupadaki veba salgini yasamamis ulkelerde bile farelerden korkulmasi veya butun kultrlerde ortay cikan ak sakalli dede, ak sakalli tanri motfileri falan filan http://hunteremkay.com/wp-content/uploads/2013/11/jungian-archetypes.png Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Esh Mesaj tarihi: Ocak 21, 2015 Paylaş Mesaj tarihi: Ocak 21, 2015 emrah önce bi kız bul sonra cocuğuna futbolunu aktarmayı düşünürsün sdfsd Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar