eldar Mesaj tarihi: Mayıs 10, 2014 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 10, 2014 bu yazını daha sonra iyice okuyacağım, şöyle bir baktmı. Ama şunu söyliyim benim derdim illa kaynak gösterilsin değil. Yani sadece aklın mantığınla da bir sonuca varabilirsin, buraya akademik makale yazmıyoruz nihayetinde herşeye kaynak göstermene gerek yok. Ama bu sonuca varma yolunu bizle de paylaş ki, ben de kendi aklımla, bilgimle sağlamasını yapabileyim. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Feamer Mesaj tarihi: Mayıs 12, 2014 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 12, 2014 füttüvvet ve ahilik de ayrıca incelemek gerekir, paparnoz ilk yazısında yazdığı gibi zamanla yozlaşmış sunnilik çok şeyleri aldı götürdü said: Fütüvvet teşkilatı[değiştir | kaynağı değiştir] Fütüvvet teşkilatının kuruluşu Abbasi Halifeliği dönemine şayandır. Siyasi gücünden sonra gittikçe dini gücünü yitirmiş olan Abbasi Halifeliği, en-Nasır Lidinillâh Ebû’l-Abbas Ahmed’in halifeliği zamanında (1180 - 1225) “Fütüvvet” teşkilatı aracılığı ile yeni bir atılım yapma fırsatı bulmuştur. Annesi Türk olan 34. Abbasi Halifesi en-Nasır Lidinillâh, bazı mutasavvıf bilginlerin etkisiyle, önceleri tepki gösterdiği “Fütüvvet” teşkilatına girmiş ve kısa sürede yeniden düzenlediği bu teşkilatın en büyük önderi olmuştur. Halife en-Nasır Lidinillah, sadece sayıları oldukça kalabalık olan ve zaman zaman birbirleri ile çatışan inanç ve fikir topluluklarını “Fütüvvet” teşkilatı içinde toplayıp, manevi gücünü sağlamakla kalmamış, aynı zamanda bu teşkilatı siyasi emellerine aracı yaparak, itaat ettirme hakkını bütün İslam dünyasına yayma başarısını da göstermiştir[3]. O dönem önderi 34. Abbasi Halifesi olan Fütüvvet teşkilatında, üyeleri arasında Sultan I. Alaeddin Keykubad ve Ebû Hafs Ömer es-Sühreverdî de vardı. Bir dönem ahilik Fütüvvet teşkilatının içinde örgütlenmiş ise de sonraları ayrı bir biçimde yapılanmış, Fütüvvet teşkilatı ortadan kalktıktan sonra da ahilik Anadolu’da varlığını uzun süre devam ettirmiştir. Ahilik mesleği, yiğitlik ve cömertlik mefkûresi (ülküsü) olarak İslâm’ın doğuşu ve yayılması ile “Futuvva” (yiğitlik ve cömertlik) mefkûresinin daha hicrî 2. yüzyılda özellikle Horasan ve Maveraünnehir’de etkili olarak yaygınlaştığı bilinmektedir[4]. Mutasavvıflardan, fütüvvet (fotowwa) ilkelerini bir tam uzunlukta içeren Kitabü’l-fütüvve (Ketāb al-fotowwa) ismindeki eseri ilk yazan Horasan'lı Ebu Abdurrahman Muhammed b. Hüseyin b. Muhammed Sülemi (Sufi ʿ Abd al-Rahman Solami)'dir. Anadolu’ya, Horasan’dan Orta Doğu’ya, Bağdat’a, Selçukîlerle Anadolu’ya gelmiş fütüvvet teşkilatı çok canlı olarak yaşamıştır. Kırşehir’de fütuvvetin pîri Ahi Evran olarak bilinmektedir. Şehirde, senede bir kez Ahî Evran merasimleri yapılmaktadır. Döneminde, bir insan ahîyse; zengin, varlıklı, itibarlı, yüksek mercilerde olduğu anlaşılmaktadır. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
huun Mesaj tarihi: Mayıs 12, 2014 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 12, 2014 bütün bunlar türklerin tarihte dini ağırlıklı olarak siyasete alet etmek için kullanmalarından sebep. sunnilikle yozlaşan türkler, türki şiilik ya da alevilik diye birşey yok. sunni selçuklular zamanında gelişen anadolu aleviliği sırasında alevi akkoyunlular alevi karakoyunluları piyasadan silmedi mi? safevi katliamlarından kaçan akkoyunlular osmanlı himayesine girerken safevileri osmanlıların karşısında tercih yapmak ayıp olmuyor mu? gelin ilk paragrafta ortaya koyduğum gerçeği kabul edelim. netekim bugün anadolunun büyük kısmının sunni olması da bu siyasi gerçekten sebep değil mi? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
paparnoz Mesaj tarihi: Mayıs 12, 2014 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 12, 2014 Hayır değil olayı ele alış şeklin yanlış. Hanedanların kendi aralarında yaptıkları savaşlar ile toplumun katliamlara uğraması veya toplumun yozlaşması,asimile edilmesi bir değil,bağlantılı olaylar elbet olmuştur ancak bizim bahsettiğimiz mevzuların ne Akkoyunlular ile Ne Karakoyunlular ile alakası var ne de Şah İsmail ile,Şah İsmail mevzusu göçebe toplulukların ki çoğunluğu türk olmak üzere bastırılması,asimile edilmesi zorunlu sünni inanca bağlanmasının hanedanın ve şeyhülislamın yarattığı "neden" öbür türlü bu katliamları açıklayamazsın yani yıl M.Ö 400'de olsa M.S 1500'de olsa katliam yapıyorsan oh zevk olsun diye yapıyorum diyemezsin,otoriten sorgulanamaz nokta da dahi olsa bir nedene bağlaman gerekiyor hatta nedenin var ve bu nedende geçerli bir durum yaratmıyorsa yeni neden yaratman gerekir,Machiavelli'ye giriş. Sen hanedan savaşlarından bahsediyorsun, biz de diyoruz ki bu toplum nasıl kaybetti. Heh işte kaybediş kültürel asimilasyon ve sünni islam inancının yaygınlaşması zorla yaygınlaştırılması ile oldu. Katolik inanç nasıl bilgi ve birikimin oluşmasına,kültürün özgün taraflarının gösterilmesine mani oluyorsa aynı şey sünnilik içinde geçerli. Biri Hristiyanlığın en yoz hali diğeri de İslam'ın. Din'i her iktidar kullanır bu sadece tek bir etnik kökene ait özellik değil, Edward Gibbon Seneca'ya atfettiği sözlerde (ki Seneca'nın sözleri değildi) din sıradan insanlar için gerçek,aydınlar için yalan,iktidarlar için ise kullanışlıdır diyordu ki hala bugün dahi geçerli bir önermedir. Hem Cumhuriyet öncesi Hem Cumhuriyet sonrası Türkçülük hareketlerine bakarsak hem Osmanlı hanedanlığına kin kusma hemde Sünni İslam'a bir nefret refleksi geliştirildiği ortada. Nihal Atsız,Ali Kemal Meram,Zeki Velidi Togan gibi bir çok isim özellikle Hanedanlığa kin ve nefret kusarken diğer taraftan, Hunlar,Göktürkler vs. gibi daha eski Türk devletlerine methiyeler düzüyordu. Nihal Atsız, Türk mitleri üzerine durarak aslında kaybolan,yok olan bir milleti baştan yaratmaya kendi fikirleri ile baştan yaratmaya çalışıyordu. Ben,sen o yok Biz varız sloganı ile Atsız mecmuasının ilk sayısını çıkarması da biraz bundan dolayıdır. Ben sol görüşlü bir adamım Milliyetçiliğe ve Irkçılığa karşı sempatim yok bilakis bu düşüncelerden nefret ederim ancak bu akımı yaratan insanlar ve bu akımın takipçileri o dönemde okuyan,yazan,çizen,düşünen adamlardı. Bir çoğu aynı zamanda bilim adamıydı. Katı bir dinden sıyrılınca insanlar rasyonel düşünme yetilerine tekrar kavuştular. Her ne kadar bu rasyonel düşünceyi sağ tarafından yakalamış olsalar da ve katkılarından ziyade zararları da büyük olsa da en azından o dönem için Tarih'e,Antropoloji'ye,Arkeoloji'ye,Coğrafya'ya,Edebiyat'a insanları çekmeyi başardılar. Bugün Akp ve Mhp'nin başı çektiği sağ'da bir bilinç olmadığı gibi kitap okumaya karşı bir alerji var. Sanki bu partiler okumaya,bilime,rasyonalliğe tepki olarak doğmuş gibi. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Feamer Mesaj tarihi: Mayıs 12, 2014 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 12, 2014 huun said: bütün bunlar türklerin tarihte dini ağırlıklı olarak siyasete alet etmek için kullanmalarından sebep. burada tam olarak ne anlatmak istediğini biraz açmalısın. zira ne şiiliğin çıkışında nede suniliğin, türkler ile alakası yok, yani zamanının türk askerleri ile biraz ama bahsettiğin odeğil izra Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Feamer Mesaj tarihi: Mayıs 12, 2014 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 12, 2014 paparnoz said: Hayır değil olayı ele alış şeklin yanlış. Hanedanların kendi aralarında yaptıkları savaşlar ile toplumun katliamlara uğraması veya toplumun yozlaşması,asimile edilmesi bir değil,bağlantılı olaylar elbet olmuştur ancak bizim bahsettiğimiz mevzuların ne Akkoyunlular ile Ne Karakoyunlular ile alakası var ne de Şah İsmail ile,Şah İsmail mevzusu göçebe toplulukların ki çoğunluğu türk olmak üzere bastırılması,asimile edilmesi zorunlu sünni inanca bağlanmasının hanedanın ve şeyhülislamın yarattığı "neden" öbür türlü bu katliamları açıklayamazsın yani yıl M.Ö 400'de olsa M.S 1500'de olsa katliam yapıyorsan oh zevk olsun diye yapıyorum diyemezsin,otoriten sorgulanamaz nokta da dahi olsa bir nedene bağlaman gerekiyor hatta nedenin var ve bu nedende geçerli bir durum yaratmıyorsa yeni neden yaratman gerekir,Machiavelli'ye giriş. Sen hanedan savaşlarından bahsediyorsun, biz de diyoruz ki bu toplum nasıl kaybetti. Heh işte kaybediş kültürel asimilasyon ve sünni islam inancının yaygınlaşması zorla yaygınlaştırılması ile oldu. Katolik inanç nasıl bilgi ve birikimin oluşmasına,kültürün özgün taraflarının gösterilmesine mani oluyorsa aynı şey sünnilik içinde geçerli. Biri Hristiyanlığın en yoz hali diğeri de İslam'ın. Din'i her iktidar kullanır bu sadece tek bir etnik kökene ait özellik değil, Edward Gibbon Seneca'ya atfettiği sözlerde (ki Seneca'nın sözleri değildi) din sıradan insanlar için gerçek,aydınlar için yalan,iktidarlar için ise kullanışlıdır diyordu ki hala bugün dahi geçerli bir önermedir. Hem Cumhuriyet öncesi Hem Cumhuriyet sonrası Türkçülük hareketlerine bakarsak hem Osmanlı hanedanlığına kin kusma hemde Sünni İslam'a bir nefret refleksi geliştirildiği ortada. Nihal Atsız,Ali Kemal Meram,Zeki Velidi Togan gibi bir çok isim özellikle Hanedanlığa kin ve nefret kusarken diğer taraftan, Hunlar,Göktürkler vs. gibi daha eski Türk devletlerine methiyeler düzüyordu. Nihal Atsız, Türk mitleri üzerine durarak aslında kaybolan,yok olan bir milleti baştan yaratmaya kendi fikirleri ile baştan yaratmaya çalışıyordu. Ben,sen o yok Biz varız sloganı ile Atsız mecmuasının ilk sayısını çıkarması da biraz bundan dolayıdır. Ben sol görüşlü bir adamım Milliyetçiliğe ve Irkçılığa karşı sempatim yok bilakis bu düşüncelerden nefret ederim ancak bu akımı yaratan insanlar ve bu akımın takipçileri o dönemde okuyan,yazan,çizen,düşünen adamlardı. Bir çoğu aynı zamanda bilim adamıydı. Katı bir dinden sıyrılınca insanlar rasyonel düşünme yetilerine tekrar kavuştular. Her ne kadar bu rasyonel düşünceyi sağ tarafından yakalamış olsalar da ve katkılarından ziyade zararları da büyük olsa da en azından o dönem için Tarih'e,Antropoloji'ye,Arkeoloji'ye,Coğrafya'ya,Edebiyat'a insanları çekmeyi başardılar. Bugün Akp ve Mhp'nin başı çektiği sağ'da bir bilinç olmadığı gibi kitap okumaya karşı bir alerji var. Sanki bu partiler okumaya,bilime,rasyonalliğe tepki olarak doğmuş gibi. mhp nin kurulma amaçlarından biride tam bahsettiğin gibi, türkçülüğü ve milliyetçiliği sulandırarak yozlaştırmak,... ayrıca hitlerin ve nazilerin, katolik hristiyanlığa çok ağır eleştirileri var ve sunnilik içinde benzeri ve fazlası eleştiriler gayet yapılabilir. biri, batı ve doğu roma kilisleri tarafından kitleleri kontrol etmek için geliştirilmiş bir inanç sistemi, diğeri islam devletini ele geçirmek ve mutlak saltanatlarını devam ettirmek için, hristiyan ve yahudi din adamlarından bile akıl alarak yapılmış bir inanç sistemi. tabi islamiyet için konuşursak, bu işin kurtuluşu kurana kesin dönüş yapmak Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
huun Mesaj tarihi: Mayıs 15, 2014 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 15, 2014 Feamer said: huun said: bütün bunlar türklerin tarihte dini ağırlıklı olarak siyasete alet etmek için kullanmalarından sebep. burada tam olarak ne anlatmak istediğini biraz açmalısın. zira ne şiiliğin çıkışında nede suniliğin, türkler ile alakası yok, yani zamanının türk askerleri ile biraz ama bahsettiğin odeğil izra dünyada türkler kadar farklı dini kabul etmiş başka bir millet daha yok. tamam geniş coğrafyada yıllar süren seyahatler vs kabul ama yahudi olan türk boyları var, budist, katolik bir biriyle alakasız daha bir sürü din. kimisi samimidir belki ama çoğu siyasi kararlar bunların hehe din hep pratik sonuçları için önemli orta asyadan gelenlerin hayatında. @papa hanedan savaşları adamların evinden 3-5 akrabasını toplayarak yapılmıyor. arkasındaki ordu haliyle ağırlıklı olarak kendi dininden, mezhebinden. o katliamları şahlar, beyler tek başına kılıç sallayarak yapmadı. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Feamer Mesaj tarihi: Mayıs 16, 2014 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 16, 2014 Feamer said: eldar said: "sünnilik, aleviliğe göre yeniliğe daha kapalı", mesela bunun arkasından bir çünkü gelmesi lazım. Gerçekten kapalı mı, ne örneği var bunun, sen bu sonuca nasıl vardın? Ben öyle bir fark bilmiyorum, doğal olarak aklıma bu sorular geliyor. bu nasıl bir kanıt aradığına göre değişir, mezhep kitaplarında veya önderlerinden açıkça bir yazı veya yorum bekliyorsan, direk olarak bildiğim kadarı ile yok, ama adamın adı ve düşüncenin ismini hatırlayamayalım, özellikle abbasilerin son dönemlerinde aklıcılığı bırakıp, nasıl diyeyim kitapta zaten bunlar yazılı anlayışı benimsemiş. diğer taraftan bakıyoruz, sunnilik, emevilerin mutlak hükmetme istekleri doğrultusunda, kendi mezhep önderini bile öldürecek şekilde gelişmiş bir düşünce ve din biçimi, şiilik ise buna karşı gelişen bir fikir, aklımdakini tam yazamıyorum ki, özetle, hükümdarların kuran müslümanlığına, kitleyi daha rahat kontrol etmek için oluşturduklar ve bu uğurda mezhebin kanaat önderlerini bile harcadığı bir din sistemi bir tarafta buna tepki olarak doğmuş ve sürgünde gelişmiş bir din sistemi ve onun içinde süzülerek gelmiş bir alevilik var. tam olmadı ama sabah sabah bu kadar toparlaya bildim. ama emevi abbasi döneminde yapılanları kronolojik olarak anlatan kitaplar veya kitap ön sözleri var, merak eden sunniliğin nereye nasıl evrimleştiğini oralardan gözlemleye bilir, diğer taraftan, alevilerin radikaleştiğini ve radikalleşeceğini düşünmüyorum ama zamanla eski nesil ile yeni nesilin arasının açılması sonucu, "alevilik" öğretisinden uzaklaşan ve "ateist" olan bir kitleden illaki söz edebilir ve bunların beslendiği eski acılar ile radikalleştiğini düşüne biliriz. ama belki sadece tunceli ve doğusu için bundan bahsedebiliriz zaten pkk yanaştığı kesim ve saçma sapan kaşımaların yapıldığı yerler burası. alevi dediğim şey sadece tuncelide veya sivasın doğusunda olan bir şey olmadığı gibi, hala düzgünce cemlerine devam eden ve eski geleneklerinden kopmayan daha fazla alevi var. buldum, imam gazali, bu adam öncesi ve sonrası diye bile işlenembilir Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
paparnoz Mesaj tarihi: Mayıs 16, 2014 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 16, 2014 huun said: Feamer said: huun said: bütün bunlar türklerin tarihte dini ağırlıklı olarak siyasete alet etmek için kullanmalarından sebep. burada tam olarak ne anlatmak istediğini biraz açmalısın. zira ne şiiliğin çıkışında nede suniliğin, türkler ile alakası yok, yani zamanının türk askerleri ile biraz ama bahsettiğin odeğil izra dünyada türkler kadar farklı dini kabul etmiş başka bir millet daha yok. tamam geniş coğrafyada yıllar süren seyahatler vs kabul ama yahudi olan türk boyları var, budist, katolik bir biriyle alakasız daha bir sürü din. kimisi samimidir belki ama çoğu siyasi kararlar bunların hehe din hep pratik sonuçları için önemli orta asyadan gelenlerin hayatında. @papa hanedan savaşları adamların evinden 3-5 akrabasını toplayarak yapılmıyor. arkasındaki ordu haliyle ağırlıklı olarak kendi dininden, mezhebinden. o katliamları şahlar, beyler tek başına kılıç sallayarak yapmadı. Şimdi huun yukarıda giriş cümlemde ne diyorum elbet bunlarla bağlantılı olaylar olmuştur. Nedir bu ? İşgal edilen bölge de yapılanlar. Şimdi Yavuz zamanında İç Anadolu işgal edilmiş bir bölge değil hanedanlığın toprakları içerisinde. Yani o halk senin tebaan. Yani yaptığın katliamı kendi tebaana yapıyorsun. Türklerin ve diğer göçebe toplulukların yayıldıkları alanda diğer dinleri kabul etmeleri normal. Yani gagavuzlar hristiyan, Hazarlar yahudi vs. Göçebe topluluklar dine karşı diğer topluluklara göre daha hoş görülü olurlar bu normaldir. Senin bahsettiğin katliam ise Timur'un çatısı altında yapılan katliamlar iyide zaten Timur'u savunan yok oda başka bir despot lider. Şimdi kimse çıkıp Timur'un yaptığı katliamları günümüz Türkiyesinde savunmuyor. Şartların gereğiydi demiyor, despotizmi dilden dile konu olmuş. Hatta bazı olaylar Nasreddin Hoca zamanı ile ilintili olmamasına rağmen fil hikayesinde bile Timur'un despotizmi ve halkın korkusu ifade ediliyor. Ancak körü körüne Osmanlı'nın savunulması işte nokta buraya geliyor diyoruz ki zamanın şartlarına göre korkunç bir katliam ve katı bir asimilasyon yapılıyor. Timur'u savunanlar yaptığı katliamlar için savunmuyor mesela,savunanlar Türkçüler zaten mevzu bahis olayda Firdevsi'nin mezarına gidip “kalk, kalk da, her satırında kötülediğin mağlup Türk’ü şimdi gör" demesidir. Yani üstte de belirttim benim sağ'a dair en ufak bir sempatim olmadığı gibi bunlara karşı olduğumu belirttim. Sen diyorsun ki Osmanlı'yı eleştiriyorsunuz, Akkoyunluları niye eleştirmiyorsunuz. Akkoyunlular tarih sahnesinden silineli 6 asır geçmiş 6 asır. Akkoyunlular şuan sadece tarih ancak Osmanlı öyle değil Osmanlı Tarihi hala yaşayan bir tarih günümüze etkileri hala devam eden bir tarih hala yanlışları dahi savunulan bir tarih, Akkoyunluları bilim adamları incelesin,doktorasını yapsın bende merak edersem okuyayım Akkoyunluların günümüzde anlamı bu,hepimiz için bu ancak Osmanlı öyle değil. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Feamer Mesaj tarihi: Mayıs 19, 2014 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 19, 2014 ana konumuza dönersek: Kürtlerin Zorla İmtihanı: http://www.idefix.com/kitap/kurtlerin-zorla-imtihani-oktay-agiragac/tanim.asp?sid=HKCE0R3W8Z3ZGMIU7SOK said: "Kürtler PKK üzerinden gündeme gelirken, PKK Kürtlerin temsilcisi haline getirildi. PKK, ´zoru/şiddeti´ kullandıkça Kürtlerin varlığı-yokluğu önemli hale geldi. Bugün Kürtlerden her bahsettiğimizde aslında PKK´dan da ister istemez bahsetmiş oluyoruz. Oysa Kürtler bin yılları aşkın bir süreçte hiç bu kadar olumsuz algılanmamıştı. Peki bu olgular/yargılar nasıl oluştu? Tarihi/ kuruluşu birkaç on yılı aşamayan bir terör örgütü, silahın/zorun gücünü kullanarak nasıl bütün bir toplumu, halkı kontrolü altına almayı başardı? Hangi bilgi kodlarını yaratıp bunları gerçeklik haline dönüştürmeyi başardı? Bu sorular şiddetin yoğun olarak görüldüğü zamanlarda tartışılabilecek ve anlamı olacak konular değil. Üstelik tartışılması istenilen konular hiç değil!" Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Tatar Ramazan Mesaj tarihi: Mayıs 19, 2014 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 19, 2014 Paparnoz çok güzel yorumlar yazmış bu başlığa Alevilik eski Türk dini, Türk töresi ve İslamın bir sentezi aslında, başka bir din değil ama çok farklılıkları var sünnilikten. Zorlamayla değil sentezle zamanla ortaya çıktığı için belki de en doğal en uygunu Türkler için, ancak Osmanlı yönetimi daha geniş alanda kullanılan sünniliği tercih ettiği için kenara itilmiş hor görülmüş kesim olmuş Alevilik. Daha milliyetçi, daha halkçı ve toplumu insanı gözeten öğeleri var sünniliğe göre, sünnilik ise daha tanrıcı daha ibadetçi ve günlük yaşamdan uzak. Ancak her ikisini de sofu olarak yoğun yaşayanlar hiç çekilmiyorlar. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
huun Mesaj tarihi: Mayıs 19, 2014 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 19, 2014 said: Sen diyorsun ki Osmanlı'yı eleştiriyorsunuz, Akkoyunluları niye eleştirmiyorsunuz. öyle birşey demiyorum, kimin neyi ne sebepten eleştirdiği belli diyorum. ben o zaman da işin siyasi boyutu vardı bugün de var diyorum. ben sunnisi de, alevisi de işine geldiği zaman kendi mezhebindekileri bile kesmiş, doğramış diyorum. osmanlı, alevi öldürmemiştir diye bir iddiam bile yok. sağa en ufak sempatim yok diyerek zaten konuyu siyasi boyutla ele aldığını kendin söylüyorsun. osmanlı tarihi devam ediyor onu eleştiririm, öbürlerini eleştirmem demek de mantıklı değil. safevisi, karakoyunlusu osmanlıyı etkilemiş, osmanlı seni etkiliyor bugün. tarihten önce silinen eleştiriden muaf mı oluyor? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Feamer Mesaj tarihi: Mayıs 19, 2014 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 19, 2014 şiiler yapmış olabilir ama türkmenlerin "alevilik için" savaş/katliam yaptıklarını ben duymadım Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
ovchinnikov Mesaj tarihi: Mayıs 19, 2014 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 19, 2014 konuyla ilgili olarak değerli hocamız ahmet yaşar ocak'ın güzel araştırmaları var. "Babailer İsyanı yahut Aleviliğin Tarihsel Altyapısı" "Türk Sufîliğine Bakışlar" "Alevi ve Bektaşi İnançlarının İslâm Öncesi" kitapları alevilik ve anadoluda ki heteredoks müslümanlıkla alakalı temel oluşturmak ve bu konuda daha ayağı yere basar şekilde tartışmak için göz atmak gereken eserler. bu vesile ile buradan herkese tavsiye ederim. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
eldar Mesaj tarihi: Mayıs 19, 2014 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 19, 2014 ovchinnikov said: konuyla ilgili olarak değerli hocamız ahmet yaşar ocak'ın güzel araştırmaları var. "Babailer İsyanı yahut Aleviliğin Tarihsel Altyapısı" "Türk Sufîliğine Bakışlar" "Alevi ve Bektaşi İnançlarının İslâm Öncesi" kitapları alevilik ve anadoluda ki heteredoks müslümanlıkla alakalı temel oluşturmak ve bu konuda daha ayağı yere basar şekilde tartışmak için göz atmak gereken eserler. bu vesile ile buradan herkese tavsiye ederim. bir tanesini okuyacak olsam hangisini tavsiye edersin, piyasada bulunuyor mu bunlar? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
ovchinnikov Mesaj tarihi: Mayıs 19, 2014 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 19, 2014 "türk sufiliğine bakışlar" bence güzel. günümüzde neredeyse mite dönüşmüş hacı bektaşı veli, mevlana gibi şahsiyetlerden bahseden güzel bir kaynak. türklerin anadoluya göçünün henüz yeni sayılabilecek vakitlerinde yaşamış bu insanların nasıl olup günümüzde bambaşka insanlara dönüştüğüyle yada nasıl yanlış anlaşıldığıyla ilgili güzel bilgiler var. misal haci bektaş veli ile ilgili elimizde esaslı bir kaynak olmamasına rağmen kendisine neden bu kadar çok mana yüklenmiş, nasıl adeta bir mitolojik kahramana dönüşmüş somut verilere dayanarak incelemeye çalışmış. okuması gayet keyifliydi bu eseri ilk olarak önerebilirim. ayrıca edit: piyasada rahatlıkla bulunan kitaplar. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
paparnoz Mesaj tarihi: Mayıs 22, 2014 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 22, 2014 huun said: safevi katliamlarından kaçan akkoyunlular osmanlı himayesine girerken safevileri osmanlıların karşısında tercih yapmak ayıp olmuyor mu? Bu senin cümlen bende açıkladım dedim ki Safevileri savunduğumuzu kim söyledi ? Akkoyunluları savunduğumuzu kim söyledi ? Sağa en ufak bir sempatim yok derken sağ düşünceyi açıklarken adamlara katılmıyorum anlamında söylüyorum. Olaya objektif bakabilmek için her iki taraftan bakmaya gayret ediyorum. Osmanlı'yı ideolojik anlamda savunan iki kanat var bir teokrasi yanlıları yani muhafazakar kesiminde içinde bulunduğu grup, diğeri de aristokrasi ve monarşiye öykünenler. Bu yüzden de ingiliz tipi kraliyet ailesi olsalar ne güzel olur ne güzel olur deyip duruyorlar. Safevi ve Karakoyunluların eleştiremeyiz diye de bir şey söylemedim,onu nereden çıkardın ? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
vaperon Mesaj tarihi: Mayıs 22, 2014 Paylaş Mesaj tarihi: Mayıs 22, 2014 Az önce Okmeydanında Cemevi'nin bahçesinde bir genç polis tarafından vuruldu. Adamlar radikalleştirmek için ellerinden geleni ardına koymuyorlar... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sufi Mesaj tarihi: Haziran 8, 2014 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 8, 2014 özellikle paparnoz'un yazdıklarıyla konu gayet güzel derinlemesine ilerlemiş. ama alevilik ve radikalleşme konusu aleviliğin bügun aldığı şeklin en önemli noktalarından birini gözardı ederek tartışılamaz. ateist alevilerden bahsedildiğinde bunun çelişki olduğu söylenmiş. evet, bundan atıyorum 50 yıl öncesine kadar belki çelişkiydi bu. ancak bugün "nasıl alevi olunur?" diye bir soru sorduğumuzda alevilerin çok büyük bir çoğunluğundan "alevi bir anne veya babadan doğmadıysan alevi olamazsın" cevabını alıyorsak aleviliğin etnik(!) kısmının inanç kısmından çok öne geçtiğini düşünebiliriz. daha ılımlı bir yaklaşımı benimseyen daha az sayıda alevi buna karşı çıksa da genelde çevresi tarafından bastırılıyor. daha fazla ayrıntı için alevi forumlarında direk sorun isterseniz bu soruyu, ya da mevcut tartışmaları okuyun. bu etnik ağırlıklı görüş ateist aleviler arasında da çok benimseniyor. çünkü ateist alevinin kendini alevi olarak adlandırması için elindeki en önemli unsur oluyor etnisitesi. kendini alevi etnisitesine bağlı olarak gören biri aynı zamanda türk veya kürt ya da başka bir etnik kola da bağlı görebiliyor. bu da çok tuhaf bir durum değil, birbirleriyle düşmanlaşmamış farklı aidiyetleri insanlar rahatça taşıyabiliyorlar kendi zihinlerinde çelişkiye düşmeden. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
falconhoodcentury Mesaj tarihi: Temmuz 29, 2014 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 29, 2014 Alevilik Ali taraftarligi; tek bir cati altinda degildir coklu catilar altindadir. Twelver cemaatinin ve Sevens Cemaatinin en cok asagilandigi ve hor goruldugu cografyada Turkiye dir. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Biyik Mesaj tarihi: Temmuz 29, 2014 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 29, 2014 Cuce said: bıde yuzyılklar suren zulme karsı bas kaldırmayıp sınıp korkmak neden guzel bı ozellik oluyo? özal nesliniz gözüküyo dikkat yaşasın isyan. kürtler isyan etmese hâlâ kart kurt diyip onları aşağılayacaklardı. ama şimdi masaya oturdu türk-sûnni devlet. oturmak zorunda kaldı. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Akito Mesaj tarihi: Temmuz 29, 2014 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 29, 2014 Biyik said: yaşasın isyan. kürtler isyan etmese hâlâ kart kurt diyip onları aşağılayacaklardı. ama şimdi masaya oturdu türk-sûnni devlet. oturmak zorunda kaldı. ohayo vatan haini-kun, bulunduğun ülkenin insanlarının ölmesini savunman beni hiç de rahatsız etmedi. hıh. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Biyik Mesaj tarihi: Temmuz 29, 2014 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 29, 2014 size göre ülkenin insanları bir tek türkler zaten. kürtler susup, ölmeye devam etmeli di mi? ama kazın ayağı öyle değil, bok yedirtilen, işkenceye uğrayan, katledilen kürtler şimdi güneydoğu ve doğu'da belediyelerin çoğunu alıyorlar. inşallah demokratik özerklik de gerçekleşecek. isyan olmasa bunların hepsi hayaldi. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Feamer Mesaj tarihi: Temmuz 29, 2014 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 29, 2014 Biyik said: Cuce said: bıde yuzyılklar suren zulme karsı bas kaldırmayıp sınıp korkmak neden guzel bı ozellik oluyo? özal nesliniz gözüküyo dikkat yaşasın isyan. kürtler isyan etmese hâlâ kart kurt diyip onları aşağılayacaklardı. ama şimdi masaya oturdu türk-sûnni devlet. oturmak zorunda kaldı. yalan, külliyen yalan... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Biyik Mesaj tarihi: Temmuz 29, 2014 Paylaş Mesaj tarihi: Temmuz 29, 2014 ne yalan? kürtlerin isyan etmesi mi? türklerin kürtleri aşağılaması mı? şu an kürtlerle devletin masaya oturması mı? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar