Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Hrant Dink 19 Ocak 2007


KidLazer

Öne çıkan mesajlar

Bugün Hrant Ahparig'in aramızdan ayrılışının kaçıncı yılı bilmiyorum çünkü artık pek saymak istemiyorum. kaç yıl olduğunu bildikçe adaletin ne zaman öldüğünü hatırlar oluyorum..

kendisiyle birebir tanışma fırsatı yakalayan biri olarak çok yanlış bir adamın çok yanlış bir sebepten saçma sapan maşalar kullanılarak katledildiğine inanıyor kendisini özlemle anıyorum.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

hayko bağdat yazısı

Bir okuyucumdan gelen e-postayı virgülüne dokunmadan sizlerle paylaşmak istiyorum.

Sanırım devletin ve kurumlarının çok fazla sorgulandığı bugünlerde hiç değişmeyen bir iklimi daha iyi anlamamızı sağlayacaktır.

“Selam Hayko Abi,

Abi sana anlatmak istediğim bir konu var.

Yıllar önce Mecidiyeköy’de, bir nakış atölyesinde çalışıyordum.

O zamanlar apolitik, ergen ve cahil bir gençtim. Bir gün patronum bana taksi parası verip iş için kullandığımız (pul, payet) almam için bir başka nakış atölyesine gönderdi.

Ben ise taksiye binmek yerine yürümeye ve taksi parasını cebe atmaya karar verdim:)

Mecidiyeköy’den taksim yakınlarına kadar (semtin adını bilmiyorum) yürüyüp, nakış atölyesinden gerekli malzemeyi alıp aynı güzergahtan kendi atölyeme dönüyordum.

Mecidiyeköy’de, viyadük altında, ışıklarda yeşilin yanmasını bekliyordum. Yeşil yandı ve insan seline karışıp karşıya geçmeye çalışırken iki kişi kollarıma girip soru sormama fırsat bile vermeden karşıda bekleyen beyaz Ford Connect’e bindirdiler.

Polis olduklarını silah ve telsizlerinden anladım. Bana çok iyi davrandılar, tost ısmarladılar, çay içirdiler yüzüme gülücükler atıp durdular ama ne suç işlediğimi beni neden aldıklarını söylemediler. Aklımdan geçenler ise ‘kötü bir şeyler yapmışım ki almışlar beni ama kötü bir şeyler yapmışsam neden iyi davranıyorlar bana’ gibi düşünceler içindeydim.

Herhangi bir polis merkezine uğramadan yaklaşık 7-8 saat gezdirdikten sonra beni aldıkları yere bıraktılar.

Asıl gerçeği ise daha sonra öğrendim.

O günün üstünden aylar geçtikten sonra, bir gün ilk defa adını duyduğum Hrant Dink cinayeti haberi vardı televizyonda.

Hrantı vuran katil benimle yaşıttı, aynı boyda aynı kilodaydı.

O gün (19 Ocak) meğer atölyeye giderken adını ilk kez o haberle öğrendiğim Agos’un önünden geçmişim.

Kot ceket ve beyaz bere giymişim.

Demek ki polisler bir Ermeni’yi öldürdüğümü sandıkları için iyi davranmış bana.

Katil olmama rağmen çay, tost, bolca gülücük ikramı bu yüzdenmiş.

Bir ermeniyi öldürdüğümü sandıkları için..

İşte o gün büyüdüğümü hissettim Hayko Abi. Irkçılığın, faşizmin ne olduğunu bir Kürt olarak, senin gibi bir ‘öteki’ olarak o gün öğrendim.

17 yıllık yaşamımda yoğun bir şekilde maruz kaldığım ama cahilliğimden teşhisini koyamadığım şey o gün kabak gibi önüme serilmişti: Irkçılık.

O günden sonra bu ülkede öteki olmayı öğrendim, Kendi ırkımı, Ermenileri, Alevileri, ateistleri, LGBT bireylerini ve sadece birer başlık, isim olarak değil, tarih boyunca yaşadıkları acıları öğrendim.

Ve bütün bunları da sen ve senin gibi birkaç kişi sayesinde öğrendim.

Kendi adıma teşekkür ederim.

Abi lütfen haklı davanızdan ve gerçekleri haykırmaktan vazgeçmeyin.

Bu ülkede vicdanlı Türkler de var, Kürtler de var, bir çok ötekileştirilmiş kesim var.

El ele verip gerçekleri haykırmaktan vazgeçmeyelim elbet birgün daha yaşanılır bir ülkemiz olacaktır...

Saygılar Abi.”

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Le café'nin önünde oturmuş , sigarasını içiyor , önünde yarım kruvasan ve sert bir kahve var , insanlığa bakıyor , bakıyor ve sessizce çığlık atıyor , lanet olsun içinde ki haksızlığa karşı dik duran genç çocuğa diyor, neden bende katılamıyorum bu insanlık denilen karışıma , neden dışarıdan bakıp yorumluyor , yorumluyor ve üzülüyorum diye kendine soruyor.

Olur beyler bunlar , bu ülkede neler olmadı ki hrant dink heralde ülkede olan en normal şeylerden biri , o kadar çok rezalet şey oluyor ki , öyle türk bayrağı fotograf falan bunlar sıradan şeyler haline geldi.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

yazı buram buram klişe kokuyor olabilir ancak noktası virgülüne kadar doğru bir yazı. bu maili gönderen biraz geç öğrense de öğrenmiş ırkçılığı. ben daha 8-9 yaşındayım mahallenin 'sert gençleri' yolda nedensiz bıçak çekip ermeni dölü dediklerinde öğrenmiştim ırkçılığı.

yalan söylemiyorum geçen yıl haziran ayına kadar da bu ülkenin çok büyük bir kısmından nefret edip tiksinmiştim. ancak haziran direnişinde aslında bizi de kollayan birlik olmak isteyen insanların hiç de azımsanmayacak düzeyde olduğuna tanık oldum. belki yanlıştı hissettiklerim ancak bunların hepsi benim için bir tecrübe. şimdi de nefret ediyorum ancak hrant sırf ermeni diye 'iyi ki geberttiler' diyenlerden, LGBT eylemini görüp 'orspular ibnlere yine yollara dökülmüş' diyenlerden, 'beğenmiyosan çek git kardeşim' diyenlerden nefret ediyorum. birinin gitmesi gerekiyosa kimin gitmesi gerektiğini tartışalım istiyorum bu cümle kurulduğunda.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

random bazı düşüncelerini paylaşmak istiyorum art niyet aramadan okuyun lütfen.

“Paris’e gideceğim. Orada Concorde Meydanı’nda bir taşın üzerine çıkacağım ve haykıracağım: "1915’te Ermenilere soykırım yapılmamıştır." O taşın üzerinden ineceğim, Ankara’ya gelecek Güven Park’ta bir taşın üzerine çıkacağım ve "1915’te Ermenilere soykırım yapılmıştır!"... Fransa bir kolumdan Türkiye öteki kolumdan tutup beni hapiste sürüklemek isteyecek. Ama ben düşünce özgürlüğünü savunmaktan bir an bile geri kalmayacağım. Bu benim bir aydın olarak, bir insan olarak namusumdur, ödevimdir, sorumluluğumdur.” Hrant Dink

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

@fin

aynı fikirdeyim senle. niye gidiyoruz abi beraber yaşayabiliyoken? benim demek istediğim illa biri gidecekse beraber yaşamayı isteyen mi gitmeli yoksa ayrımcılık yapan mı gitmeli bunu tartışalım.

dünyada bi dolu ülke var onlarca farklı ırktan ülkeden vatandaş bir arada yaşıyor. bu topraklar da öyle. ama işte en büyük düşman: eğitim.

beyinler yıkanıyor yıllardır düştüğünde yardımına koşan ermeni birden gözünde düşman kesiliyor..
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

bu ülkede cehalet eğitimle aşılmıyor,aşılmayacakta
it gibi ırkçı rektörler var ? bilmiyorum ülke yeterince sosyalleşmiyor hep bi korku var
bi tane kürt,ermeni,eşcinsel arkadaşı olsa tanısa en azından onlarında herşeyden önce iyi bir insan birey olabileceğini farketmesi lazım.
eğitim falan çok yalan tabi sosyal bilinç oluşturulması lazım şu başımızda bulunan bizi yöneten itlerin sürekleri birilerini birşeyleri hedef gösterip kötü,yanlış diye tanıtmasa aslında 5-10 yıla düzelecek o eski milliyetçi kafa bitti bunlarda zamanla azalacak gibi yeni nesiller özellikle su 55-75 yaşındakiler ölse hatta ülke çok güzel olacak
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Yok o ne yaşla alakalı ne nesille bence. Hatta insanları tanımakla falanda alakalı değil.

'BENİM KÜRT ARKADAŞLARIMDA VAR AFEDERSİN' diye başlar yine cümlelerimiz. Harbidende var :D ama son seçimde mhpye oy verdim , ne değişti? demek ki tanımakla olmuyor , hatta bir çok gerizekalı hipster solcu yüzünden hayatımın 1-2 senesini faşist bir insan olarak geçirdim ben , karşı tarafa duyduğum tiksinme duygusu faşistliğe itmiş demek ki , sonra napıyorum lan ben dedim silkelendim tabii ama demek ki bir sıkıntı var 'positif ayrımcılık' konusunda türkiyede , onu düzeltmek lazım herşeyden önce.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

eğitimden kastım insanlara bilinç katmak yoksa matematik fizikle olacak şey değil. her ne kadar ülkemizde bunun pek kıymeti olmasa da eğitim aslında sosyalleşmektir. şu an almanyada okuyorum master seviyemi, her gün en az 3 4 mail geliyor şuraya gezi düzenliyoruz buraya gidiyoruz diye. çoğu tarihi kültürel ve bilimsel şeyler. insanlar bu etkinliklere katıla katıla başka bir ırka karşı sahip olduğu duygularını değiştiriyor. bizim okullarda ne var(çoğunda)? okula git sabah 8, akşam gel saat 6, ders yap yat saat 10 11. çocuğun sosyalleşmeye zaten zamanı kalmadı..

ben bu ülkede ırkçılık duygusuna sahip tüm bireylere yaşadığım sokaktaki gibi bir ortam diliyorum. karşımızda bir bilgisayarcı var biz onlara paskalyada çörek götürürüz soğutmacı bize kurbanda et getirir. bi gün olsun da ermeniyiz bilmemneyiz diye kendimizi tuhaf hissetmedik.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

An itibariyle polislerin çoğunluğu gitti , taksimde şuan az sayıda polis var , o da tahminimce hali hazırda taksim için çalışanlar tek bir yere toplanmış , hani taksime yayılsalar varlıkları anlaşılmaz. Demin tek tek otobüslerin kalktığını gördüm , yoksa iki dakkaya geri gelirler mi falan o tarz bir bilgim yok , sadece otobüslerin polisleri alıp gidişini gördüm tek kaynağım bu.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

  • 1 ay sonra ...
×
×
  • Yeni Oluştur...