Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Perinçek PKK'nın kurucusu mu?


Tarumar

Öne çıkan mesajlar




Perinçek hakkındaki iddia

Ortaya çıkan belgeye göre Doğu Perinçek'in 33 erin şehit edilmesinde azmettirici bir rol üstlendiği, 1991'de ziyaret ettiği PKK kampında Öcalan ile anlaştığı ve örgütün ikinci lideri konumunda bulunduğu bilgisine yer veriliyor. Bunun yanı sıra PKK'lı 'Kendal' kod adlı bir örgüt mensubunun, PKK'nın siyasi kanadı olarak bilinen ERNK'nın yönetimine vermiş olduğu raporda da Doğu Perinçek ve Akın Birdal'ın örgütün silahlı milisleri olduğu belirtiliyor. Örgütün hazırladığı el yazısı ile yazılmış bir başka dokümanda ise "Doğu Perinçek isimli şahsın PKK örgütünün bir neferi olduğu ve liderin (Abdullah Öcalan) ona duyduğu güvenin tam olduğu, Türkçülük hareketinin yok olması çalışmalarında kendisinin örgütten daha fazla çaba sarf ettiği..." ifadeleri dikkat çekiyor.

Ergenekon soruşturması kapsamında kendi talebi üzerine ifadesine başvurulan eski MİT Müsteşarı Mehmet Eymür de Perinçek'in yabancı servislerle ilişkisi olduğuna dikkat çekiyor. Bir dönem bu grubu takip altına aldığını ve birtakım bağlantılara ulaştığını ifade eden Eymür, "Türkiye'de iki tane İngiliz ve Amerikalılara çalışan casus yakalandı. Bunlardan biri Doğu Perinçek grubu ile doğrudan ilgiliydi. Bu şahıslardan biri emekli Albay Turan Çağlar, diğeri ise MİT'te görevli emekli Kurmay Albay Sebahattin Savaşman idi. Doğu Perinçek her ikisine de sahip çıktı." diyor. Eymür, Abdullah Öcalan'ın öldürülmesi planının da yabancı istihbarat servisleri ile ilişkisi olan bazı kişiler tarafından bozulduğunu söylüyor. Devletin bir dönem Öcalan'ın yok edilmesi operasyonunu dış güçlere bıraktığının ve bunlar için büyük paralar ödendiğinin altını çizen Eymür, bu girişimlerden bir sonuç alınamadığını anlatıyor.

Terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ın eski avukatlarından Doğan Erbaş, Doğu Perinçek ve Tuncay Güney'le bir görüşme yaptığını, ancak bu görüşmenin Öcalan'ın yakalanmasının ardından gerçekleştiğini söyledi. Ergenekon soruşturmasının kilit isimlerinden Tuncay Güney'in polise verdiği ifadelerde, terör örgütü PKK ile Veli Küçük ve Doğu Perinçek arasında ilişki olduğu ileri sürülüyor.

ek bilgi: gaziantep'in nizip ilçe milli eğitim müdürlüğü'nün imzasıyla ilçedeki okullara "gizli" damgasıyla gönderildiği iddia edilen bir genelge ile doğu perinçek pkk'nın kurucuları arasında gösterildi. basına dağıtılan ve asıl raporun fotokopisi olduğu söylenen belgede, "pkk adı verilen bu örgüt; 27 kasım 1978'de diyarbakır/lice ilçesi ziyaret köyünde, aralarında abdullah öcalan ( iddia edilen belgede böyle geçiyor), doğu perinçek, ahmet türk, mehdi zana ve cemil bayik gibi kişilerin bulunduğu 25 kişi tarafından kuruldu"

Hatırlatmakta yarar var. Bugün TGB, İP gibi vatan millet sakarya diye sızlananların hepsinin arkasında perinçek denen ne olduğu belli olmayan tip vardır.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Tarumar said:
ek bilgi: gaziantep'in nizip ilçe milli eğitim müdürlüğü'nün imzasıyla ilçedeki okullara "gizli" damgasıyla gönderildiği iddia edilen bir genelge ile doğu perinçek pkk'nın kurucuları arasında gösterildi.


Hepsi tamam da, neden nizipteki okullara böyle bir gizli genelde gidiyor? Amaç ne? Bide neden nizip?

Acaba eniştem "apo çocukken bizim mahallede top oynardı, ama onu oynatmazdık top toplardı EHİEHİEHİEH" derken atmıyor muydu?...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

İddianamemi? Hikayenamemi?

- ' Sanığın hukuki durumunun değerlendirildiği bölümde, bu iddia yer almayarak, hukuki bir sonuç bağlanmamıştır.'
- ' Hukuki sonuca bağlanmadıysa iddianameye niçin konmuştur? '

Ergenekon savcıları Mehmet Ali Pekgüzel ve Nihat Taşkın, İşçi Partisi (İP) Genel Başkanı Doğu Perinçek’in iddianameyle ilgili yaptığı 10 konuya ilişkin itiraza cevap verdi.
Savcılar, Tuncay Güney’in ifadelerinin 16 sayfalık özetinden yararlandıklarını açıkladılar
İtiraz: Tuncay Güney mülâkatında yer almamasına rağmen, iddianamede mülâkata gönderme yapılarak “Ergenekon Yeniden Yapılanma Temel Belgesi’ni Doğu Perinçek, Suphi Karaman, Hasan Yalçın, Deniz Bilge, Erol Bilbilik Bilecik’te hazırladılar” deniyor.
Cevap: Ergenekon dokümanının Veli Küçük’ün Bilecik ilinde görev yaptığı dönemde hazırlandığı yer almakta ise de, özet çalışmasında yer aldığı şekil ile belgenin Bilecik’te hazırlandığı (yazıldığı) belirtilmemiştir.


İtiraz: İddianamenin 1415 ve devamı sayfalarında Perinçek’in, Veli Küçük’e “arz ederim” sözcükleriyle biten bir mektup yolladığı iddiası yer alıyor. Dava dosyasındaki mektup incelendiğinde böyle bir ifadenin olmadığı ortaya çıkmıştı.
Cevap: Sanığın hukuki durumunun değerlendirildiği bölümde, bu iddia yer almayarak, hukuki bir sonuç bağlanmamıştır.
İtiraz: Savcılar iddianamenin 280. sayfasında “Doğu Perinçek’in, PKK kurucusu ve PKK’nın ikinci lideri olduğunu” iddia etmişlerdi. Perinçek bu iddiayı daha önce verilmiş mahkeme kararları ve Milli Savunma Bakanlığı’nın resmi yazılarıyla çürüttü.
Cevap: Sanığın hukuki durumunun değerlendirildiği bölümde, bu iddia yer almayarak, hukuki bir sonuç bağlanmamıştır.


“PKK mektupları” suçlaması
İtiraz: İddianamede Perinçek’in Abdullah Öcalan’ın Suriye’den çıkarıldığı ve Türkiye’ye getirildiği dönemde, TSK ile PKK arasında görüşmeler örgütlediği ve toplantılar düzenlediği iddia edildi. Oysa Perinçek, o dönemde Haymana Cezaevi’nde tutukluydu.
Cevap: Öcalan’ın avukatı ile yapılan görüşmelerde bizzat hazır bulunduğu kabul ve iddiası yer almayarak, mülâkatın bu kısmına hukuki bir sonuç bağlanmamıştır.
İtiraz: Perinçek iddianamede sahteliği kesinleşmiş ve iftira oldukları mahkeme kararları ile belirlenmiş mektuplarla da suçlandı.
Cevap: Mektupların PKK tarafından Perinçek’e gönderildiği iddia edilmemiştir. Hukuki durumun değerlendirildiği bölümde mektupların gerçek olduğu kabul ve iddiası yer almayarak, bu mektuplara hukuki bir sonuç bağlanmamıştır.
İtiraz: Ergenekon savcıları “Ulusal Kanal’ı Ergenekon örgütü kurdu” dedi. Ancak ticaret sicili ve RTÜK kayıtlarıyla Ulusal Kanal’ın kuruluş tarihinin 15 Aralık 1994 olduğu sabit. İddianamede Ergenekon’un 1999 yılında kurulduğu iddia ediliyor.
Cevap: Ergenekon 1999 öncesinde kuruldu.


Hukuki sonuca bağlanmadıysa iddianameye niçin konmuştur?
Perinçek, savcıların cevabıyla ilgili olarak, “Suçlamalar çöktü ve savcılar ‘hukuki sonucu olmayan’ bir psikolojik savaş yürüttüklerini kabul ettiler. Bu iftiralar hukuki sonuca bağlanmadı ise iddianameye niçin konmuştur?

Hukuki sonucu yoksa Mahkeme niçin bu iftiraları çürüten kanıtları topluyor? İş olsun diye mi?
İddianameler, hukuki sonuca bağlanmayan iftira metinleri midir? Aslında bu mazeret, savcıların bu iddianameyi psikolojik savaş kastıyla imzaladıklarını kanıtlayan bir itiraftır. Hukuki sonuca bağlanmadığına göre, bu psikolojik savaş malzemelerinin yargılama makamlarını ilgilendirmediği açıktır” dedi.

Kaynak : http://www.as-add.de/Dosya/94-ergenekon/3464-dou-perincekin-itirazna-dueuendueruecue-cevap-.html

Milliyet gazetesinden alıntıladıkları haber, zaten başka bir çok gazete ve haber sitesinde aynı metni bulmak mümkün...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...