Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Anadolu ve Fen liselerinin kapatılması


fenn

Öne çıkan mesajlar

Suark said:

vizyonu biri açıklasın yau


Kendi lisemden örnek vereyim.

- Daha orta okulda Türkçe olarak Yüzüklerin Efendisi'ni, lisede Almanca olarak Faust'u, İngilizce olarak Shakespeare'den Romeo&Juliet ve Macbeth'i okuduk. Bunlar sadece en çok dikkat çekenleri, pek çok örnek başka kitap da var listede.

- Lise sürekli olarak Almanya'ya öğrenci değişim programına destek verdi, bize oraya gitme imkanı sundu, oradan gelen öğrencileri bizimle tanıştırarak bizlere misafir etme imkanı sundu.

- Lisede her sene çeşitli kültür aktivitelerinin yanısıra spor turnuvası, film ve sergi gösterimlerinin olduğu öğrenciler tarafından tiyatroların oynandığı kültür haftası, kısa film yarışması, astronomi gezileri vb vardı, bilgisayarlarda daha o yaştan flash eğitimi vb veriyorlardı.

- Birleşmiş Milletler'in düzenlediği ve Modern UN etkinliğine katılım sağlandı, yurtdışında dünyanın her yerinden lise öğrencileriyle tanışma, etkinlik düzenleme ve direkt olarak BM'nin etkinliğine katılım imkanı sağlandı.

- Avrupa'nın her yerinde geçerli üniversiteye giriş diploması verildi. Bunsuz da giriliyor tabii, ancak bu sayede yabancı kontenjanından değil yerli öğrenci kontenjanından başvuruyor ve şansınızı çok daha fazla arttırıyorsunuz.

- Direkt olarak anadilinde dil öğretmeni olan hocalardan yabancı dil eğitimi aldık, almandan almanca, ingiliz ve kanadalıdan (alman da vardı gerçi bunda) ingilizce vb.

- Yarım yamalak yabancı dil yerine o dilde rönesans ve barok dönemi ders konusu oldu, haftalarca öğretildi.

- Okul gazetesi öğrencilerin çabasıyla çıktı, daha o yaşta öğrencilere bu sorumluluk verildi, bu yönde bir şans tanındı.

- Her sene Tübitak bilim yarışmalarına aktif katılım okul tarafından desteklendi, hatta buna bütçe ayrıldı.

- Çeşitli edebiyat yarışmalarına katılım sağlandı. Satranç turnuvası düzenlendi, hatta yurtdışından Kasparov geldi.

- Her sene lise sonlara kariyer günleri düzenlendi, eski mezunlar her meslek ve okuldan katılımcılar gelerek kendi okullarını, kariyerlerini, tavsiyelerini ve tecrübelerini aktardı, bütün bir gün boyunca her biriyle konuşma fırsatı oldu.

- Her sene öğrenciler tarafından gösteri merkezlerinde dans gösterileri, koro çalışmaları ve konserleri verildi.

- Her sene lig futbol maçlarına biletler dağıtıldı (bedava), ayrıca fırsat buldukça Cem Yılmaz dahil olmak üzere standup ve tiyatro gösterilerine toplu katılım ayarlandı.

Bunları yapan bir Anadolu Lisesi. Yani sizden milyarlarca para çıkması da gerekmiyor.

İşte bunların kattığı şeydir vizyon, istediğin her alanda kendini deneme ve geliştirme imkanı, her konuda bilgi alma şansı, bu sayede hem geleceğini (yurt içi veya dışı) hem kariyerini hem de hayatını planlama imkanı, deneyip beğenmediğin alanlar için aradığını bulana kadar başka şeyler deneme fırsatı, dünyayı daha iyi kavrayıp daha geniş açıdan bakabilme yeteneği vb. Bunları sağlamak için elinden geleni yapıyor, daha fazlasını da beklemek insafsızlık olur :)

Bunları yapan sayılı okul var, her biri birbirinden değerli, ve her birinin öne çıkan başka özellikleri, başka yanları var. Ama sonuç olarak, Babacum'un da dediği gibi bu tarz iyi lise mezunları genellikle bulundukları ortamlarda hemen farklarını gösteriyor, dikkat çekiyorlar. Bunu kibirden falan da söylemiyorum, ya da bende bu özellikler var diye bir iddiam yok, isteyen olduğunu veya olmadığını düşünebilir, kişisel fikirdir. Ben çevremdekiler hakkındaki gözlemlerimi ve yine başka insanların yorumlarını söylüyorum. Yoksa genellemeler tabii ki herkesi kapsamaz, arada çürük yumurtalar hep çıkıyor, benim öyle gördüğüm insanlar da çok var, olacak da. Aynısını benim için de birileri düşünüyor olabilir gayet. Ama mesela bir örnek, bugün çalıştığım işe girmemde lisem üniversitemden de mastırımdan da daha etkili oldu imaj açısından.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

sandığınız gibi %0.0001'lik bir dilime hizmet etmedi rewendor'un bahsettiği o anadolu liseleri. istanbul'da allahın gaziosmanpaşa'sında anadolu lisesi okumuş biri olarak ben de özellikle yurtdışında yapabildiğim şeylerin çoğunu lise öğrenimime borçluyum. özel lise falan da değil, bildiğin devlet anadolu lisesi. alman hocalar, almanca eğitimi, sertifikasyon, türk hocaların da iyi olması, öğrenci değişimleri, dergiler, yayınlar vesaire...

Her lisenin anadolu lisesi olmasından sonra sanırım o seçilmiş bazı liselere yapılan alman yardımları da bitti, okulumun almanca bölümü azalarak bitti. Şu anda mezunlarına C1 düzeyinde almanca sertifikası verebilecek devlet lisesi herhalde 2-3 tane falandır.

Ama eskiden, özellikle 7 yıllık lise zamanlarında çokmuş işte. gerçi rewendor'unki muhtemelen istanbul erkek'tir, o kadar OLMASA da bir tık aşağısı liseler gerçekten iyi yetiştirdi zamanında.

çocuğunuzu iyi bir liseye gönderirseniz, eşşek değilse üniversite hazırlıkla beraber minimum 2 dili çok iyi derecede konuşabilecek seviyeye gelir. şu an dil kursuna gidenlere bakarsanız hepsi üniversite mezunu, adamlar tek yabancı dil için 25-26 yaşında yırtınıyorlar dersem, aradaki 'şans' farkını anlarsınız.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Lisenin ismi cismi çok önemli değil, verdiği eğitime ve sunduğu imkanlara bakıyor iş. Yoksa benim lisemin ismi şudur puanı budur diye hava atmak ya da bunlara bakarak "benim lisem ezikmiş yaa" demek doğru değil. Saydıklarımın hepsini her okul yapacak diye bir şey de yok tabii. Ama biri bir tık aşağısını biri iki tık yukarısını yapar, biri x etkinliği düzerken diğeri onu yapmaz da y alanında imkan sağlar. Önemli olan bu öğrencide alanlarda gelişimi sağlamak ve desteklemek.

Lise ve ortaokulların ayrılması çok büyük bir darbeydi eğitime, daha büyük bir darbeyi ve çok daha büyük bir kötüleşmeyi bundan 10 sene sonra 4+4+4'leri gözlemlerken konuşacağız maalesef.

Benden tavsiye, üniversite iyidir güzeldir de, lise çok daha kritik insanın hayatında. Eğer tek atışınız varsa (maddi olsun, ailevi olsun) liseden yana kullanın. Çok kaliteli bir liseye (tabii o zamana öyle bir lise kalırsa ülkede) giden çocuk illa bir şekilde yolunu yordamını buluyor, zaten o cevherle ya kendisi üniversite sınavında bir şeyler yapıyor ya da kazandığı vizyonla bir şekilde orta karar üniversiteyle de yolunu buluyor.

Basit ve çok uç bir örnek olacak ama bizde ÖSS'de çok düşük puan alan bir arkadaş vardı mesela, ben 8 seneliklerdendim 5 seneliklerdendi bu arkadaş. Adam "böyle puanla vasat üni okuyacağıma hiç okumam" dedi, çevresinde çok tepki gördü "yapma etme, bi üni diploman olsun, bu ülkede herkeste var bak" diye. Gitmedi. Kızan da dalga geçen de çok oldu. Ama adam gitti MS'in kurslarına sertifikalarına yazıldı, kendini geliştirdi. Bugün Türkiye'nin en iyi üniversitelerinde CS okuyanlara ders veriyor, sertifika programı uyguluyor adam. Yazdığı yazılım kitapları var. Kendi alanında Türkiye'nin önde gelenlerinden oldu, kendisiyle dalga geçenlerin beni alırlar umarım diye ümitle CV yolladığı firmalar servet döküyor adamın önüne, gel bize seminer ver diye.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...