Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Bir inceleme; Türkiye'nin 1992 yılından bu yana ithalat-ihracat rakamları


KuddusiMavra

Öne çıkan mesajlar

forgiver said:

Milamber said:

hükümet başarısız neden? çünkü biz kitleri yönetemiyoruz diyip çok ucuza satıyor, sistemi yenilemek yerine. sonra kaymağını başkası yiyor. gereksiz çok fazla para harcayıp birilerini zengin ederken bu parayı daha verimli yerlerde kullanıp yatırım yapmaktan kaçınıyor, yine zengin etse edecek ama yok bildiği işi yapıyor, belediyecilik.


kitleri yönetemiyor
çünkü kitleri yönetenler de bildiğin devlet memuru
yeni işe başlayanlar yönetici kıvamına gelen kadar ya üstlerine benziyor ya kurum batıyor ya da motivasyon kalmıyor
kitlerin satın alma sistemi rezalet, ne vaktinde alabiliyor ne de uzuz alabiliyor
çoğu kit tekel konumdan çıktı, yeni yatırım yapsa bile yetemiyor, eski görevleri extradan zarar ettiriyor
işçisi-memuru %20-30 işgücüyle çalışıyor
genel müdürlüğe bağlı yapılar mevcut, personel giderlerinin çoğu hiç bir işlevi olmayan masabaşı çalışanlarına gidiyor
gerizekalı bir personel tek imzasıyla milyonlarca lira zarar ettirebilir
çoğu kitin müşterisi devletin kendisi, ihracat ciroları çok düşük, savunma sanayinde çok para harcanıyor, yatırım parasını da veren devlet, yatırım sonucunda çıkan ürünü alan da devlet


abi kitlerin yönetilemediği konusunda ben de hem fikirim. benim derdim bu işi çözmek için gerekli yetki ve güç bu insanlarda varken bundan kaçınıp direkt elden çıkarmaları. çünkü elden çıkardıktan sonra bir daha öyle bir kurumu bu devlet sittin sene kuramayacak. bakınız tüpraş, türk telekom ikisi de gayet kötü yönetiliyordu ama para basıyordu. tüpraşın yanında ki arazileri satsan köşe olursun nerde kaldı fabrikayı yönetmek. yöneticiyim diye geliyorsa bu ülkenin başına ben ondan bu eski sorunları çözmesini bekliyorum. satıp kurtulmasını değil. ha illaki düzelmeyecek kurumlar vardır ama bunlar tüpraş değil. kim bilir duymadığımız ne kadar şey var.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

milletin isyan ettiği mevzu zaten o neden satıldı bu neden satıldı deil
yannıs hatırlamıyosam
6 milyar liralık gayrimöenkulu olan turk telekomun 3 milyar liraya felan satılmasıydı
zarar etmeyen aksine çılgın kar eden bi işletmeyi batan gemiden mal kacırırcasına değerinin yarısına satmak sacma olan
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Zep said:

Coco

coco said:

daha önceki mesajımda belirttiğim gibi verdiğiniz ithalat ve ihracat rakamları ile yapacağınız kıyaslama sizin dış ticaret açığınızın ne olduğunu verir cari açığı değil, arkadaşlar.
ki bu rakamlar da cari işlem rakamları olmalıdır TÜİK rakamları değil!

döviz girdisi ile çıktısı arasındaki fark dediğimiz cari durumumuza açıklanan rakamlarla bir bakalım:

2011’in ilk 7 ayında 50.1 milyar dolar açığa karşılık 60 milyar dolar döviz girişi olmuş.
2012’nin ilk 7 ayında 34.4 milyar dolar açığa karşılık 44.4 milyar dolar döviz girişi olmuş.
geçen yılın ilk 7 ayında giren döviz, açıktan 10.2 milyar dolar daha fazla idi, 2012 yılında giren döviz, açıkdan 9.9 milyar dolar daha fazla.

ee ozaman nasıl cari açık var di mi?

işte burada yanılıyoruz hep.
çünkü bir ülkeye ne kadar döviz girer ise cari açığı da o kadar büyür. çünkü giren dövizin cinsi burada önem kazanır:
mesela 2012'nin 44.4 milyarına bakalım :

* 17.4 milyar doları hisse senedi ve bono satın almak için ülkeye getirilmiş
* 6.2 milyar doları doğrudan yatırım için getirilen dövizmiş.
* 17.6 milyar doları ise döviz kredisi olarak bankalar ve özel sektör tarafından getirilmiş
* 3.1 milyar dolar da nereden geldiği belli olmayan döviz varmış.

sen şimdi cari açığını kapatacak ölçüde döviz girdisi sağlayamıyorsan( yukarıdaki sermaye hareketlerinin dışında) döviz gelri giderini eşitleyecek ölçüde kendi paran değer kaybetmeye başlar.

ki bu böyle de oldu.
cari döviz kurundaki değişim nedeniyle dolar olarak ilk 6 ayda milli gelir azaldı. 2011’in ilk 6 ayında cari dolar fiyatı ile milli gelirimiz 386.0 milyar dolar idi. bu yılın ilk 6 ayında 375.7 milyar dolar oldu.

peki bu ne demek?

ekonomik büyümenin küçülmesi demek.
2011'in ilk yarısı ekonomi %10,5 büyümüştü bu rakam 2012'in ilk yarısı için %3.1 oldu.

yani ankara cari açığı geçen seneye oranla %30 küçülttü fakat büyüme hızı da %70 düştü.

bana göre çok acayip bir tablo bu !!!!!
cari açığımız küçülüyor ama bütçe açığı büyüyor, ekonomik büyüme küçülüyor!!

nasıl iş bu?

şimdi herkesin dilinde ya da bilgisinde olan şey ihracatı artırmalıyız, biz üretmeliyiz vs. vs.
eyvallah, ankaranın politikası da bu.
mesela yine dış ticaret rakamları ile cari açığa baktığımızda ilerleme de kaydedilmiş:
dış ticaret açığı, 2011 yılının ilk 7 ayında 54.4 milyar dolar idi ve cari açık 50.1 milyar dolar olmuş
2012 yılının ilk 7 ayında dış ticaret açığı 40.8 milyar dolara gerilemiş cari açık 34.4 milyar dolar olmuş.
2012’nin ilk 7 ayında ithalatdaki küçülme 2 milyar dolar, ihracatdaki artış 11 milyar dolar. cari açıkdaki küçülme 16 milyar dolar.

atladığımız ve kandırıldığımız önemli detay şurada:
yürütülen bu politika da sen üretimi ve tüketimini ithalata bağlarsan ve bunu da ucuz döviz ile yaparsan ucuz ithalat yani ucuz döviz harcaman artar.
bu hesap üstünde cari açığı kapatıcam diye ithalatı kısmaya çalışırsan, büyümen yavaşlar.
mevcutta ithalattan beslenen bütçeni - bütçeyi denklicem diye- KDV ve ÖTV'ye bağlayıp ardından da ithalatı kısmaya çalışırsan bütçen de açık verir.


tüm bu tabloyu kamuoyundan saklamak için de cari açığı küçülttük der rakamlarla kandırır durusun milleti!! millet de (özellikle anadoluda ki üretici) dövizin ne kadar ucuz olduğuna bakmaz stabilliğine kanar ankarayı sana vermeye devam eder.

özetle hazine diye birşey kalmamış ortada ama kimin umrunda!!!


fakat yeri gelmişken şunu da ifade etmeliyim:
mevcut siyasi ve coğrafi konjonktür karşısında 2012 cari açığının finansmanı (bahsi edilen döviz girdilerini kastediyorum) konusunda sıkıntı yaşamamak önemli bir durum. sonrası -ankara diliyle - allah kerim!!!!!!



kafan cok karismis senin



neden?

samimiyetle soruyorum ve rasyonel bir cevap bekliyorum lütfen.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

arkadaş satılmıyor, kiralanıyor
kiralan kurumun cirosundan vergi alınıyor
ha ucuza kiralandı o ayrı ama her zaman fazla para veren çıkmıyor

en çok hoşuma giden özelleştirme idonun itelenmesi gerçi alan firma epey pahalı satıyor biletleri

onun dışında ben de kitteyim, satın alma yaparken birbirine rakip firmaları vs yaptırıyorum gayet güzel fiyat kırılıyor
bazen de sıkıntılı bir zaman denk geliyor, direk veriyorum dosyayı, satın lütfedip pazarlık bile yapmadan siparişe bağlıyor
başka biri de işim görülsün, şartnamesi hazır olsun, hızlı alısın, nasıl olsa hesap soran yok diye proforma fiyattan satın alma yapıyor ki yüzbin euro luk tezgah hepsi
mal teknik şartnameye az çok uygun, yapması beklenen işe uygun çıkmıyor, kabul ettirmek için ayrı kıvranıyor

bir kit in adam olması çok zor
verim çok düşük, tasarruf sıfır
özel şirketleri dinamik yapı olmadan, kitlerden hayır gelmez

iletişim resmi yazılarla yapılıyor, kurumsal mesajlaşma sistemini geçtim, e-mail in bile hükmü yok
en ufak talep bile yazışmaya tabi
1 iş in muhatabına ulaşması en iyi ihtimalle 1.5 gün

bazen gaza gelip bu konularda dilekçe yazıyorum ama sbir değişim olmuyor, 1-2 sene sonra da motivasyon diye bir şey kalmaz gibi geliyor
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

@bourbon

bourbon said:
coco said:
daha önceki mesajımda belirttiğim gibi verdiğiniz ithalat ve ihracat rakamları ile yapacağınız kıyaslama sizin dış ticaret açığınızın ne olduğunu verir cari açığı değil, arkadaşlar. ki bu rakamlar da cari işlem rakamları olmalıdır TÜİK rakamları değil! döviz girdisi ile çıktısı arasındaki fark dediğimiz cari durumumuza açıklanan rakamlarla bir bakalım: 2011’in ilk 7 ayında 50.1 milyar dolar açığa karşılık 60 milyar dolar döviz girişi olmuş. 2012’nin ilk 7 ayında 34.4 milyar dolar açığa karşılık 44.4 milyar dolar döviz girişi olmuş. geçen yılın ilk 7 ayında giren döviz, açıktan 10.2 milyar dolar daha fazla idi, 2012 yılında giren döviz, açıkdan 9.9 milyar dolar daha fazla. ee ozaman nasıl cari açık var di mi? işte burada yanılıyoruz hep. çünkü bir ülkeye ne kadar döviz girer ise cari açığı da o kadar büyür. çünkü giren dövizin cinsi burada önem kazanır: mesela 2012'nin 44.4 milyarına bakalım : * 17.4 milyar doları hisse senedi ve bono satın almak için ülkeye getirilmiş * 6.2 milyar doları doğrudan yatırım için getirilen dövizmiş. * 17.6 milyar doları ise döviz kredisi olarak bankalar ve özel sektör tarafından getirilmiş * 3.1 milyar dolar da nereden geldiği belli olmayan döviz varmış. sen şimdi cari açığını kapatacak ölçüde döviz girdisi sağlayamıyorsan( yukarıdaki sermaye hareketlerinin dışında) döviz gelri giderini eşitleyecek ölçüde kendi paran değer kaybetmeye başlar.
hahaha oda birinden alıntılamış adam balance of paymentı allak bullak etmiş bikere adam dış ticaretle açığıyla sadece doviz girişini karşılaştırmış ee çıkışı yokmu bunun?
coco said:
işte burada yanılıyoruz hep. çünkü bir ülkeye ne kadar döviz girer ise cari açığı da o kadar büyür. çünkü giren dövizin cinsi burada önem kazanır: mesela 2012'nin 44.4 milyarına bakalım :
Şuda komik olmuş bayaa öyle bişy olsa çin heralde şuan cari açık rekorları kırıyo olurdu




8-)
yazımı neden alıntıladın ve ne diyorsun anlamak mümkün değil!!




alıntılamışsın dediğin bilgi senin ya da herkesin ulaşabileceği TCMB 2012 2.Çeyrek Ödemeler Dengesi Raporu

ve paylaştığım rakamlar tablosunu da şöyle yeniden gözünün önüne koyayım istersen:

http://i.imgur.com/NcaZy.png

öncelikle cari dengenin "dözvi girişi ve çıkışı" olduğu konusunda bir netleşelim.
senin dediğin gibi ithalat ihracat dengesi değil!

alıntıladığın kısım da ise ben cari açık için döviz girişinin dağılımına bakıyorum dış ticaret açığına değil.
yeniden bakarsan farkedeceksin!!

ki cari hesapta da bakman gereken budur.
döviz girişinin kaynağının ne olduğu yani gelen dövizin senin olup olmadığıdır.
tablodan da göreceğin üzere giren döviz senin dövizin değil.

bu sebeple senin sürekli ÇİN örneğini vermen ya da türkiyenin açık ekonomi politikasını, mevcut durumunu ÇİN ile kıyaslaman kadar komik ve saçma birşey yok asıl.
cahillik bu!

sormuşsun döviz çıkışı nerde peki diye?
tanrım yaaa, çok komik!!
döviz getirilmiş demek ne demek? düşün üstüne.
ya da ben söyleyeyim: o rakamlar dövizin nereye gittiğini de gösteriyor.

her şeyden önemlisi getirilen dövizin kaynağı ve miktarıdır ve sen bunu bilmeden dış ticaret dengesinden(açığından ya da durumunun ne olduğundan) bahsedemezsin!!

neden mi yeniden açıklayayım:
-mevcut durumuna göre gereğinden fazla ve kaynağı belirsiz döviz girdin varsa döviz fiyatın düşer.
-senin döviz fiyatının düşmesi iç talebini arttırır
-iç talebinin artması ithalatını artırır
-döviz fiyatın düştüğü için zaten ithalatın da ucuzlamıştır dolayısıyla artan ucuz ithalat yüzünden ihracatın yavaşlar.
ve cari açığın sürekli açık kalır.
ama sen bunu dış ticaret dengesi yok efendim "ihracat az ithalat çok " ondan vs diyerek açıklayamazsın!
ya da faiz kolidoru politikasını döviz girdi-çıktı dengenle - ucuzlayınca alıyoruz pahalaşınca satıyoruz şeklinde- ilişkilendiremezsin!



ps: "adam" değil "eve" bu arada!
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ayrıca;
o kadar akp ağzı ve bakış açısıyla birşeyler yazmış ve rakamları okumuşsun ki, anlamamanı ya da komik bulmanı şimdi daha iyi anlıyorum.

tabloya yeniden baktığında sana ait olan dövizin yatırım tutarı olan 6,2 milyar dolar olduğunu göreceksin, anca buna benim dövizim diyebilirsin çünkü kalıcı olan budur.

ama görüldüğü üzere gelen dövizin büyük kısmı portföye veya özel sektörün döviz kredi kullanımına gidiyor.

ee bu da hem portföy yatırımında hem de dış kredilerde durumu tatlılaştırıyor tabii.

sonra neden ülke de bir çok fiyat balon oluyor di mi?
çünkü borsana gereğinden fazla döviz giriyor, hisse senetleri fiyatları balon oluyor
sonra ekonomin balon oluyor.

ama neymiş türkiye hiç olmadığı kadar istikrarlı büyüyormuşmuşmuş..!!!!

uygulanan dönemsel daralma ya da ekonomi kısma politikasının güncel olarak göreceli iyi bir politika olduğunu tartışabilirim ama böyle istikrarlı büyüme lafları ederek cehalet göstermeyelim..

lütfen.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

coco said:

@bourbon

bourbon said:
coco said:
daha önceki mesajımda belirttiğim gibi verdiğiniz ithalat ve ihracat rakamları ile yapacağınız kıyaslama sizin dış ticaret açığınızın ne olduğunu verir cari açığı değil, arkadaşlar. ki bu rakamlar da cari işlem rakamları olmalıdır TÜİK rakamları değil! döviz girdisi ile çıktısı arasındaki fark dediğimiz cari durumumuza açıklanan rakamlarla bir bakalım: 2011’in ilk 7 ayında 50.1 milyar dolar açığa karşılık 60 milyar dolar döviz girişi olmuş. 2012’nin ilk 7 ayında 34.4 milyar dolar açığa karşılık 44.4 milyar dolar döviz girişi olmuş. geçen yılın ilk 7 ayında giren döviz, açıktan 10.2 milyar dolar daha fazla idi, 2012 yılında giren döviz, açıkdan 9.9 milyar dolar daha fazla. ee ozaman nasıl cari açık var di mi? işte burada yanılıyoruz hep. çünkü bir ülkeye ne kadar döviz girer ise cari açığı da o kadar büyür. çünkü giren dövizin cinsi burada önem kazanır: mesela 2012'nin 44.4 milyarına bakalım : * 17.4 milyar doları hisse senedi ve bono satın almak için ülkeye getirilmiş * 6.2 milyar doları doğrudan yatırım için getirilen dövizmiş. * 17.6 milyar doları ise döviz kredisi olarak bankalar ve özel sektör tarafından getirilmiş * 3.1 milyar dolar da nereden geldiği belli olmayan döviz varmış. sen şimdi cari açığını kapatacak ölçüde döviz girdisi sağlayamıyorsan( yukarıdaki sermaye hareketlerinin dışında) döviz gelri giderini eşitleyecek ölçüde kendi paran değer kaybetmeye başlar.
hahaha oda birinden alıntılamış adam balance of paymentı allak bullak etmiş bikere adam dış ticaretle açığıyla sadece doviz girişini karşılaştırmış ee çıkışı yokmu bunun?
coco said:
işte burada yanılıyoruz hep. çünkü bir ülkeye ne kadar döviz girer ise cari açığı da o kadar büyür. çünkü giren dövizin cinsi burada önem kazanır: mesela 2012'nin 44.4 milyarına bakalım :
Şuda komik olmuş bayaa öyle bişy olsa çin heralde şuan cari açık rekorları kırıyo olurdu




öncelikle cari dengenin "dözvi girişi ve çıkışı" olduğu konusunda bir netleşelim.
senin dediğin gibi ithalat ihracat dengesi değil!

alıntıladığın kısım da ise ben cari açık için döviz girişinin dağılımına bakıyorum dış ticaret açığına değil.
yeniden bakarsan farkedeceksin!!

ki cari hesapta da bakman gereken budur.
döviz girişinin kaynağının ne olduğu yani gelen dövizin senin olup olmadığıdır.
tablodan da göreceğin üzere giren döviz senin dövizin değil.

sormuşsun döviz çıkışı nerde peki diye?
tanrım yaaa, çok komik!!
döviz getirilmiş demek ne demek? düşün üstüne.
ya da ben söyleyeyim: o rakamlar dövizin nereye gittiğini de gösteriyor.

her şeyden önemlisi getirilen dövizin kaynağı ve miktarıdır ve sen bunu bilmeden dış ticaret dengesinden(açığından ya da durumunun ne olduğundan) bahsedemezsin!!

neden mi yeniden açıklayayım:
-mevcut durumuna göre gereğinden fazla ve kaynağı belirsiz döviz girdin varsa döviz fiyatın düşer.
-senin döviz fiyatının düşmesi iç talebini arttırır
-iç talebinin artması ithalatını artırır
-döviz fiyatın düştüğü için zaten ithalatın da ucuzlamıştır dolayısıyla artan ucuz ithalat yüzünden ihracatın yavaşlar.
ve cari açığın sürekli açık kalır.
ama sen bunu dış ticaret dengesi yok efendim "ihracat az ithalat çok " ondan vs diyerek açıklayamazsın!
ya da faiz kolidoru politikasını döviz girdi-çıktı dengenle - ucuzlayınca alıyoruz pahalaşınca satıyoruz şeklinde- ilişkilendiremezsin!

ps: "adam" değil "eve" bu arada!


Cari dengede ben aksini idda etmedim hatta nasıl hesaplandığını yazdım ama okumamıssın anlaşılan.Ben dövizin dağılımına bakıyorum demişsinde bende başka bişeye bakmıyorum sen açık olan bişeyi ben şuna bakıyorum diyosun.Bunun bitane hesaplanma şekli var.Alıntıladığın adamda farklı bişy söylediğini zannetmiş.

Alıntı yaptığın yazar

Bunu alıntılamışsın adamın yazdıkları ne belli değil allak nullak etmiş.Sorduğum soruda ondan kaynaklanıyo adam net doviz girişindenmi bahsetmiş neyden bahsetmiş belli değil.

Senin takıldığın nokta sanırım dövizin bize ait olmaması konusu ki ben ona itiraz etmedim.Ama anlamadığın sey sen ürettiğinden cok ithal eden bi ülkeysen zaten döviz fazlası olmasını bekleyemezsin.Ingiltereye bak,current accountlarını nasıl finanse ettiklerine bak.Londra yarısından çocu yabancılara ait.London stock exchangin yüzde kaçı ingilizlere ait?.Faiz koridorunda dövizle ilişkilendiremessin fln ilişkilendiremessin demişsinde neyle ilişkilendireksin? Neye dayanarak yazıyosun bunları merak ediyorum açıklarsan sevinirim.


Sen bence Balance of paymentla ilgili yazdığım postu oku sonra konuşalım.Current acocunt diyince insanın aklına tek bişey gelir bunun içinden farklı bişyler çıkarmaya çalışmak anlamsız.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

coco said:

ayrıca;
o kadar akp ağzı ve bakış açısıyla birşeyler yazmış ve rakamları okumuşsun ki, anlamamanı ya da komik bulmanı şimdi daha iyi anlıyorum.

tabloya yeniden baktığında sana ait olan dövizin yatırım tutarı olan 6,2 milyar dolar olduğunu göreceksin, anca buna benim dövizim diyebilirsin çünkü kalıcı olan budur.

ama görüldüğü üzere gelen dövizin büyük kısmı portföye veya özel sektörün döviz kredi kullanımına gidiyor.

ee bu da hem portföy yatırımında hem de dış kredilerde durumu tatlılaştırıyor tabii.

sonra neden ülke de bir çok fiyat balon oluyor di mi?
çünkü borsana gereğinden fazla döviz giriyor, hisse senetleri fiyatları balon oluyor
sonra ekonomin balon oluyor.

ama neymiş türkiye hiç olmadığı kadar istikrarlı büyüyormuşmuşmuş..!!!!

uygulanan dönemsel daralma ya da ekonomi kısma politikasının güncel olarak göreceli iyi bir politika olduğunu tartışabilirim ama böyle istikrarlı büyüme lafları ederek cehalet göstermeyelim..

lütfen.



Sende tam ulusalcı ağzı yapmıssın.Türkiye 30 yıl önceki türkiye değil.Bu değişimde kolay değil.Ben türkiyenin hedeflerine bakarak şuanki ekonomik durumuna göre yorum yapmaya çalışıyorum.Ayrıca cari açoğı olan tek ülke türkiye değil link verdim gir bak hangi ülekerin cari açığı var.Ayrıca Büyümek ekonomini açmak istiyosan bunun bedelleri var.Akpden de zerre haz etmem akp damgası vurunca haklı olmuyosun
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

@bourbon

aslında allak bullak değil ama darmadağın yazmış tüm rakamları ve sana cevaben yazdığım yazıda verdiğim tabloda gösterildiği üzere net döviz girişi rakamları bunlar.



faiz kolidoru olayına gelince;

bourbon said:


4. Mb sinin faiz koridoru politikası uygulamsının temel sebebide bu.Adamlar tr değer kaybettikçe doviz alıyo değer kazandıkça doviz satıyo ki gayet mantıklı bi politika.Neden? Mudahale etmediklerini düşünelim,diyelimkli tl çok değer kazadndı sermaye girişi yüzünden.Bu durumda nolucaktır Ithalat ucuzlucak Ihracat pahalı hale gelicektir buda cari açığın bi numaalı sebebi zaten


şimdi cari açık üzerine yazdıklarımda da belirttiğim gibi; şuan mevcutta olan zaten ithalatın ucuz ithalat olması ve dolayısıyla ihracatın pahalı olması.

ve yazdığın şekliyle ilişkilendiremezsin mevcut durumda olanı.
söylediğin şekliyle yani cari açıkta ki -evet benim takıldığım nokta olan- döviz girdisinin cinsi üzerinden baktığında faiz kolidoru uygulamasının zaten şuan ki duruma sebep olduğunu söyleriz ozaman.

bas bas bağırdı MB bankalara napın edin döviz getirin diye.
niye? cari açığı faiz kolidoru dediğimiz borç/alacak faiz farkları ile aylık carisini kapatacak para yaratacak kendine.
ne de olsa kuru da kendisi ayarlıyor di mi?
mis gibi görünen bu uygulama işte döviz senin olmadığında o kadar tehlikeli bir uygulama ki.

çünkü faiz kolidoru uygulaması günlük(!) uygulamadır.
ve şuan ki durumda yani senin gerek borç pazarın gerek ticaret pazarın olan ve zaten bir krizin eşiğinde olan EU ve USA merkez bankalarında ki olası herhangi bir değişme karşısında kalacağımız tabloyu sen günlük uygulamalarla kurtaramazsın işte, ya da önüne geçemezsin.
ha aylık carini kapatırsın ya da böyle yıllık olarak cari açığı küçültmüş olursun.

şimdi balance of payment tablosunda, evet, güzelce durumu göstermişsin ve demişsin current accounta ki açığını (cari açığını) capital accounttan (sermaye girişinden) karşılamaya çalışıyor diye.

durumda bu.

ve benim rahatsız olduğum yine bize ait olmayan bir parayla işte bunu yapıyor olması ama bunu bir başarı gibi göstermesi daha doğrusu günü kurtarmasını bir başarı tablosu olarak göstermesi ve bizi aptal yerine koyması.

ve ben bu uygulamayı daha önce dediğim gibi güncel durumda kısa vadede göreceli olarak haklı bulabilirim ama doğrunun bu olduğu anlamına gelmiyor.
ekonomik kabiliyetlerimizle örtüşmüyor çünkü.

tüm anlattığım da bu.

son olarak London stockexchange örneğine gelince yine doğru bir kıyaslama değil çünkü adamların parası zaten en değerli paralardan biri.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

şu akp damgasına da gelince, öyle bir hadsizlik yapmak istemem.
ben de açık ekonomiyi savunuyorum.
ama bunun daha özelleştirilmiş olması temennim.
bize uymayan politikaları kopyalayarak/uygulayarak değil.

ve istikrarlı büyüme ve mevcut politikayı desteklediğin söylemlerin için akp ağzı ve bakış açısı dedim.

evet istikrarlı olarak bu halkın üstünden büyüyen bir ekonomi var.
ve bunun mevcut uygulamalarla bir süre daha böyle olacağı aşikar, o da en optimist bakış açısında.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

coco said:


bourbon said:


4. Mb sinin faiz koridoru politikası uygulamsının temel sebebide bu.Adamlar tr değer kaybettikçe doviz alıyo değer kazandıkça doviz satıyo ki gayet mantıklı bi politika.Neden? Mudahale etmediklerini düşünelim,diyelimkli tl çok değer kazadndı sermaye girişi yüzünden.Bu durumda nolucaktır Ithalat ucuzlucak Ihracat pahalı hale gelicektir buda cari açığın bi numaalı sebebi zaten



1.ve yazdığın şekliyle ilişkilendiremezsin mevcut durumda olanı.
söylediğin şekliyle yani cari açıkta ki -evet benim takıldığım nokta olan- döviz girdisinin cinsi üzerinden baktığında faiz kolidoru uygulamasının zaten şuan ki duruma sebep olduğunu söyleriz ozaman.



2.faiz kolidoru uygulaması günlük(!) uygulamadır.
ve şuan ki durumda yani senin gerek borç pazarın gerek ticaret pazarın olan ve zaten bir krizin eşiğinde olan EU ve USA merkez bankalarında ki olası herhangi bir değişme karşısında kalacağımız tabloyu sen günlük uygulamalarla kurtaramazsın işte, ya da önüne geçemezsin.
ha aylık carini kapatırsın ya da böyle yıllık olarak cari açığı küçültmüş olursun.



Mesajından iki noktayı alıntıladım kalanların dışında aşağı yukaru hem fikiriz.


Yalnız faiz koridoruna gelince ben hala yukarda alıntıladığın yazımın doğru olduğunu idda ediyorum.Ben orda faiz koridorunun hangi amaçla kullanıldığını yazdım.Başka bi ilişkilendirme yapmadım.Yapamazsında.

Bu yazıdaki Maliyetleri Neden Artırıyor başlığına bakarsan doğru olduğunu görürsün.


2. noktayla ilgli olarak:

Günlük bi polita olduğu aşikar.Ona kimsenin itirazı yok.Ama senin unuttuğun çok öenmli bi nokta var.Mb larının bu politakaları uygulayabilmeleri için döviz reservi biriktiriler(yada altın).Daha doğrusu cari açığı olan ülkeler yada fazlası olan ülkeler(fazlasıda effective değil çünkü paran çok değer kazanır) bu durumların getireceği şoklara karşı doviz satar yada alabilirler.Şimdi haberleri takip edeyiosan zaten MB sının rezervlerinin rekor seviyelrede olduğunu bilirsin(kİ sürekli artırmaya kasıyolar)Bu ne demek ?Senin manevra yeteneğin var demek.Yani bahsettiğin atıyorum global bi krizde doviz rezervlerin işlerin dahada kötüleşmesini engeller.

Onun dışında türkiyenin yapısal sorunlarından bahsettim zaten ürettiğinden çok ithal eden bi ülke olduğun sürece bu sorunlar olacaktır.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

özetle; para politikamız sadece kur ve döviz politikasından ibaret oldu dersem yanlış birşey söylemiş olmam heralde..

şuan çünkü bankalar nezdinde bu politika ohhh alan memnun- veren memnun şeklinde işliyor. MB bizim olmayan para üstünden rezerv yapmaya devam ediyor.

ben asıl enflasyonun rotasının ne olacağını merak ediyorum, özellikle son zamlardan sonra, ve olası durumda bu politikadan nasıl çıkıcaz ya da strateji ne olacak?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...