Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

reiki,bioenerji vs.


Öne çıkan mesajlar

Mesaj tarihi:
Noyzura'nın son yazdığı ilginç aslında. Önyargılı yaklaşmayın. Birçok öğretide düşünceden kurtulmanın en iyi yolu olarak, düşünceyi izleme verilmiştir. Dikkat, ana odaklanmayı gerektirir ve bu zihnin neye odakladığını izleme aslında düşünceyi öldürür. Biraz farklı anlatmış ama abzürd değil. Bakın bunlar kafa olma halleri değil. Bunlar transa geçmek değil. Düşüncesizlik ve boşluk yaratımı meditasyonun özüdür zaten. Bu tarz teknikler, düşünceyi izleme, ana odaklanma kullanılıyor zaten binlerce yıldır. Burada Amerika'yı keşfetme gibi bir durum yok ama abzürd hiç değil, önyargılı yaklaşmayın derim. Noyzura abartmayı seviyor sanırım, ama her söylediği de saçmalık değil açıkçası...
Bazı şeylerin farkına varıp deneyimleri paylaşmak güzel, bu deneyimler zaten kişi tarafından deneyimlenince bir anlam kazanıyor. Yoksa adamın yazdıklarına bakıp neler saçmalıyor bu demek mümkün. Zaten Soris'te bu noktaya değinmişti sanırsam. İlgilenenler Zen felsefesini, öğretilerini ve benim çok sevdiğim Taoism öğelerini (Lao Tse ve öğretileri) araştırabilirler. Aşağı yukarı aynı özden bahsediyorlar zaten. Bu denilen şeyler bütün pozitif bilimlerden de önceden beri bilinen şeyler. Buda'nın öğretilerini veya Lao Tse'nin söylediklerini incelerseniz, özünde onlar da bunu gösteriyor.

Hayatta en zor şeylerden biri egoyu yenip, zihin kalıplarını çökertebilmek, olana direnmemek ve bunu yaparken yine egosal bir durum yaratmamak.
Wu-Wei felsefesini çok severim. Basitçe;

"The Sage is occupied with the unspoken
and acts without effort.
Teaching without verbosity,
producing without possessing,
creating without regard to result,
claiming nothing,
the Sage has nothing to lose."


İlginenler için; http://en.wikipedia.org/wiki/Wu_wei
Mesaj tarihi:
tam yazacaktım ki Sotto yazmış:
"Noyzura'nın son yazdığı ilginç aslında. Önyargılı yaklaşmayın. "

ne de olsa zihinin yolculuğunun kişiye getirdiği hologram ve drama tamamen kişinin kendine özgü. ve parametreleri aklın sınırlarını zorlayacak kadar zengin.
kişisel deneyim ve kişisel yolculuk olarak tanımlanmasının da sebebi bu.
ve kesinlikle kafa olma tribi değil bu.


hazır Soris de bir önceki sayfada değinmişken ben de meditasyon tekniğinin en güzeli olan vipassana tekniğine pencere açmak istiyorum.

birçokları gibi ben de enerjinin varlığına ve bilimselliğine inansam da bu meditasyon ve yoga olaylarında zihinim malesef riyakar davranıyor elle tutulur, ölçülür (cehaletimmiş tabii ölçümlenmediğini düşünmek)kriterler arıyordum. ve boş geliyordu.

taki vipassana bir sihir gibi karşıma çıkana dek.
herşeyden önce 10 gün boyunca hiçbir karşılık olmaksızın yani para beklentisi olmadan sırf sana bu tekniği yani yaşam sanatını öğretebilmek/yaymak için ekmek ve kalacak yer verilmesi çok ilginç geldi.
nasıl yani dedim, 10 gün boyunca bana bu eğitimi verecekler üstüne bu süre zarfınca karnımı doyurup ve kalacak yer verecekler ve birşey beklemeyecekler.
cevap evet idi. insanın bu tekniği öğrenmesi demek daha mutlu ve uyumlu olması demek dolayısyla daha güzel bir dünya demek, gaia'yı beslemek demek, idi.

cesaretimi topladım ve bu kursa katıldım.
cesaret ise şurada gerekliydi.
10 gün boyunca sessizlik yemini ediyorsun. kimse ile göz göze bile gelmiyorsun. sabah 4.30 da başalayan maditasyon prosesleri akşsam 9.30 da bitiyor.
sabah 6.30 kahvaltı. 11.00 yemek. 17.00 çay ve bir adet meyva. eski öğrencilere ise 17.00 de sadece çay.
yemek malzemleri ise hiç bir hayvanın ölümü sonucu elde edilen malzemeler değil. süt var, peynir var ama yumurta yok gibi.

bunun sebebi hiç bir canlıya zarar vermmemeye yemin ettiğin gibi bu yemek düzeniyle zihnen vereceğin mücadelede bedenini de biraz olsun temizlemek.

oyüzden biraz cesaret gerektiriyor.
ben birkaç kez aldığım bu kursları servant olarak da tecrübe ettim.

tekniğin kendisine gelince.
evet Guatama'nın tekniğidir vipassana. ve en başarılı tekniktir.
çünkü tüm felsefeyi, herhangi bir ideoloji ya da maddeden ya da duygudan bağımsızlaştırarark sadece kendi bedenine odaklanma yeteneğini öğreterek başlar.

çünkü en baistiyle, asıl inanış: kendi vücudunun ne olduğunun farkına varamayan, nasıl çalıştığının farkına varamayan başka farkındalıkları yaşamak için gerekli olan altyapıyı sağlayamazdır.

dolayısıyla kişiyi önce içine aldığı nefese ve verdiği nefese odaklayarak başlar teknik.
ve pratik yöntemler sunar.
bunlardan biri Soris'in de bahsettiği gibi burnuna odaklanmanı söyler. ama bu sadece bir öneridir.
sadece fiziksel olarak o an burnun ile üst dudağın arasındaki hareket eden havayı artık nasıl hiisettiğin yani hangi aşamasını hissetiiğin gibi detaylara takılmaz. soğuklukmuş, gıdıklanmaymış, titreşimmis, hafif bir ısıymış vs. fiziksel olarak "o an" işleyişi hissedebilmen asıl unsurdur ve yeterlidir.

peki bu neyi getirir. işte magic burada.
hiç birşey düşünmeden duramayan çöplük zihnimiz o an ki odaklanmyala meşgul olurken hakikaten bir şey düşünmez.
işte elde edilmek isteten ve imkansız gibi görünen şey gerçekleşir.
oyüzden vipassana en iyi tekniktir.


EDIT: wot olmasın diye bölüyorum devam edicem. tüm tartışılanları da çeçevede bütünlemeye çalışıcam. ilgilenenlere tabi lol
Mesaj tarihi:
GwindonSurion said:

ÖNCE AÇLARIN KARNI NASIL DOYAR ONU DÜŞÜNÜN BUNLARI DÜŞÜNECEĞİNİZE

ÖNCE AÇ GAİA'NIN KARNI NASIL DOYAR ONU DÜŞÜN SEN BUNLARI DÜŞÜNECEĞİNE
Mesaj tarihi:
abi şaka bi yana penisi daşşşağına denk adam işi bunlar.

gereksiz şeylerle uğraşmak için yeter şartlara sahip olacaksın. sonra diyeceksin ki
"hmm şimdi bugün gereksiz bişi yapsam da ne yapsam? çiçekleri mi sulasam... yo yo.. çok sıradan. acaba mesela tv kanallarını sıraya mı dizsem? cıks yorucu... öyleyse duvara bakayım. evet..."
Mesaj tarihi:
ha, coco visenna vanessa her ne haltsa öğretmek için 10günlüğüne yeme içme dahil davet ederse, yazın vaktim olursa gelirim abi.


açık çağrı yapyorum hatta buradan.
ciddi ciddi de venicci tekniğini dinlerim, visennocunun en kralı olmak için azimle çalışırım 10gün boyunca.
Mesaj tarihi:
dasaaa,

demek ki sen hakikaten zamanını efektif kullanamıyorsun.
ve sıklıkla oyüzden mutsuz ve huysuzsun.
şimdi anlıyorum.

boş adam işleri demen öyle haksızlık ki.

örneğin ben o dönem, sisteme bağlı çalıştığımdan, yıllık iznimi bu kurs için kullandım. yaniiii zamanımı bunun için organize ettim. tercih ettim.

kalkıp oaradan boş boş konuştukça üzgünüm ama huysuzluğuna/zihninin çöplüğüne köle ve kurban olamaya devam edeceksin gibi geliyor.
Mesaj tarihi:
1 ve 9 mucizesi mi nedir 19?.. bilmedim.
bilmem de pek öyle şeyleri.

farkındaysan bildiklerim üzeriden konuşmayı tercih ediyorum burada.

edit: burada dediğim forumun genelinde
Mesaj tarihi:
dasaaa said:

said:
demek ki sen hakikaten zamanını efektif kullanamıyorsun.


lol keşke böle olsa


çarpıtma!
işlere, arklara, okuduklarına/izlediklerine, manitaya, ailene başarıyla bölünebilmen zamanını doğru kullanabildiğin anlamına gelmiyor aksine sistemin iyi ve başarılı bir kölesi olduğunu gösteriyor.
Mesaj tarihi:
BramStoker said:

=) öyle olsun.

Ama sen gene de bir öğren, tamam mı?


kaynak ver lütfen, bahsini ettiğini ararken hem zaman kaybetmeyeyim hem de bahsini ettiğini öğreneyim.
Mesaj tarihi:
coco said:

dasaaa said:

said:
demek ki sen hakikaten zamanını efektif kullanamıyorsun.


lol keşke böle olsa


çarpıtma!
işlere, arklara, okuduklarına/izlediklerine, manitaya, ailene başarıyla bölünebilmen zamanını doğru kullanabildiğin anlamına gelmiyor aksine sistemin iyi ve başarılı bir kölesi olduğunu gösteriyor.

e şıkkı

hiçbirisi
Mesaj tarihi:
GwindonSurion said:

Ben de istemez miyim bir Brecht konusu olsun sayfalarca tartışalım


ekim ayı masaüstü yerine açabilirdin konuyu di mi GwindonSurion'cum.
sen de yazdıktan sonra quoteni farketmişsindir bunu gerçi lol
Mesaj tarihi:
coco said:

kaynak ver lütfen, bahsini ettiğini ararken hem zaman kaybetmeyeyim hem de bahsini ettiğini öğreneyim.


ben öğrendim ama ne olduğunu kavrayamıyorum. bana kimse kaynak vermedi. senin de aklının bir köşesinde bulunsun. belki bir gün karşına 19'la ilgili bişi çıkar. daha da fazla konişmiyim.
Mesaj tarihi:
1 ve 9 mucizesi üstüne okuduğum bir kitap vardı. adıda 19 mucizesiydi. kastın o mu bilmiyorum ama.

doğa mucizesini biraz yaradan temelli ele almıştı.
Mesaj tarihi:
Bizim için varlık beyinin algılama şeklinden ibaret değil mi. Bak şamanlara binlerce sene önce çözmüş adamlar olayı. Tüm varlığımız beyinden ibaret, e bu icadından algılama şeklini değiştirirsek uçmasak bile %100 uçabiliriz yani. Neyse matrix e girmeyelim hacılar.
Mesaj tarihi:
coco said:

1 ve 9 mucizesi üstüne okuduğum bir kitap vardı. adıda 19 mucizesiydi. kastın o mu bilmiyorum ama.

doğa mucizesini biraz yaradan temelli ele almıştı.


yok, bir kitaptan falan değil. Sayı olarak 19.

Ben sana anlatamam şimdi çünkü ben de tam kavrayamıyorum. İnsan şeytanı bir adamım ben. Artizlik yaptığımdan değil. Anlatırken, doğruyu bozmak, çarpıtmak istemiyorum. Bu 19 sayısına dikkat et, aklının bir köşesinde bulunsun.
Misafir
Bu konu yeni mesajlara artık kapalıdır.
×
×
  • Yeni Oluştur...