Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Mu Uygarlığı-Kıtası


Öne çıkan mesajlar

Mesaj tarihi:
arkeolojik bulgular ile kanıtlanamadan önce efsane ve yok kabul edilen bir çok yerleşim yeri ve tarihi olay var.

şu anda kanıtlanmadığı için bu tarz iddiaları saçmalık olarak nitelemek, kilisenin baskısından kurtulan batı biliminin kendi skolastik sistemini yaratmasından başka bir şey değil.

sonuçta burada yerçekimini tartışmıyoruz, septik olmamız gerek, eğer olaya bilimsel yaklaşıyorsak.

ha şunu unutum, dedikleri gibi bu tür araştırmalar ciddiye alınmadığı için -troya kazılarıda bir zamanlar öyleydi- uzaylı kafasındaki adamlar tarafından irdeleniyor anca ortaya da kıt sonuçları bunlara bağlıyorlar...
Mesaj tarihi:
şu mesajda çaba var ya. fedenin attığı belgeselde inanılmaz bi çaba var. ama mantık o kadar yanlış ki.
troya kazılarıyla ne alakası var konunun? troya'nın bulunmasında nasıl bir ilginçlik var? geçen bir topikte de tartıştım seninle, kendini ufacık geliştiremediğini görüyorum, üzülüyorum.

bir arkeoloji öğrencisi arkadaşım bana gelip bak tarımı ilk çinliler yapmış dese oha hadi lan derim ama bi araştırırım, septik olurum. ama atlantis, mu kıtası, yani tahmin edilenden önce çok uygar bir toplumun bu kıtalarda yaşama ihtimali yok. neden olamayacağı da jeoloji + evrimsel bulgularla kanıtlanıyor zaten tekrar söylüyorum soru sor, de ki şu nasıl oldu peki, söyleyeyim. veya beraber öğrenelim.

aslında kanıtlanması da gerekmiyor. zaten sorun mu'ya inanılmaması da değil, inanılması. yani bunlara inanan, garip hikayeler yaratan insanların bu inançlarının kof olması. yoksa benim derdim değil ki zaten mu falan. sorun düzmece tabletlerle bazı şeyleri kanıtlama, en ufak bir izi bulunmayan hayali kıtalar hakkında piyasada onlarca kitabın olması, şarlatanların bu işlerden ekmek yemeye çalışması, bir takım çıkar grupları bu masalları kendi inançlarına uyuyor diye desteklemeleri. kıvırmayın o yüzden yok bilim kendi skolastik düşüncesini oluşturmuş falan ya ahahah.
  • Genel Yönetici
Mesaj tarihi:
Truva ile bu bir değil abi. Truva için hep kazarsak çıkar belki diyorlardı.

http://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/6/64/Book_map1.jpg

Mu böyle, hatta aynı adam köşeye Atlantis'i de koymuş. Araştırmalar yapıldı oralarda. Deep sea olaylarından en derinlere inildi. O bir yana tektonik yapı izin vermiyor öyle bir şeye, kıta sahanlığı denen bir şey var. Jeolojik olarak bir kitanın böyle batması da mümkün değil, fizik kurallarına sığmıyor. Truva yıkılmış bir şehir sadece, nasıl kıyaslarsın bunları!

Ancak Türkçe olarak tam olarak tabirleyemediğimiz bir act of god yapabilir bunu (mücbir sebep desem değil, takdir-i ilahi desem değil...) ki bilimsel olması gereken bir tartışmaya tanrıyı soktuğun anda ölmüştür o tartışma zaten. Aynı tanrı çamurdan insan yaratıp, bir selle tün dünyayı kaplıyor, kızıl denizi yarıyor yani.
Mesaj tarihi:
truva örneği ilk kazıları yapanın, destanı okuyup kazıları ciddi olarak başlatan hayalperest bir tüccar olması,

ya konuyu hep niye saptıryorsunuz ki, mu dur şu dur, odur budur kesin vardır demek istemiyorum

skolastik olmayın o kadar diyorum, biraz hayal ermek, düşünmek kimseye zarar vermez, ileride belki birinin kafasına yatar para harcar bir şeyler bulur veya tamamen başka şeylere vesile olur bilemeyiz, demek istediğim bu

ama saldıracak bir yer bulunca hemen saldırıyorsunuz,

vardır yoktur o kadar da önemli değil, zaten eğer var olsa bile denizin altında veya açık arazi toprağın altın kanıtlarını bulmamız imkansıza yakın, kaldı ki buldun, neye yarayacak ??? neye yarayacak
Mesaj tarihi:


moncici said:

şu mesajda çaba var ya. fedenin attığı belgeselde inanılmaz bi çaba var. ama mantık o kadar yanlış ki.
troya kazılarıyla ne alakası var konunun? troya'nın bulunmasında nasıl bir ilginçlik var? geçen bir topikte de tartıştım seninle, kendini ufacık geliştiremediğini görüyorum, üzülüyorum.

bir arkeoloji öğrencisi arkadaşım bana gelip bak tarımı ilk çinliler yapmış dese oha hadi lan derim ama bi araştırırım, septik olurum. ama atlantis, mu kıtası, yani tahmin edilenden önce çok uygar bir toplumun bu kıtalarda yaşama ihtimali yok. neden olamayacağı da jeoloji + evrimsel bulgularla kanıtlanıyor zaten tekrar söylüyorum soru sor, de ki şu nasıl oldu peki, söyleyeyim. veya beraber öğrenelim.

aslında kanıtlanması da gerekmiyor. zaten sorun mu'ya inanılmaması da değil, inanılması. yani bunlara inanan, garip hikayeler yaratan insanların bu inançlarının kof olması. yoksa benim derdim değil ki zaten mu falan. sorun düzmece tabletlerle bazı şeyleri kanıtlama, en ufak bir izi bulunmayan hayali kıtalar hakkında piyasada onlarca kitabın olması, şarlatanların bu işlerden ekmek yemeye çalışması, bir takım çıkar grupları bu masalları kendi inançlarına uyuyor diye desteklemeleri. kıvırmayın o yüzden yok bilim kendi skolastik düşüncesini oluşturmuş falan ya ahahah.



önceki tartışılan konu ile bi haber olup ortaya atladığın için olabilir mi?

oradaki konu: islma sümerden araktır, bunlarda kanıttır denmesi üzerine, onlar buna kanıt oluyorsa, bunlar bunlarda, şunlara kanıttır dememeden ibaret, ve kanır sayılan deliler kalitesinde kanıt üretmem, üslup yüzünden anlaşılmamış olabilir o ayrı

ayrıca nedir yani sorun onu anlamıyorum, kıymetli antropolojiniz hata hapsa ne olacak, evrim olmasa ne kaybedecesin, ne bu tantana, kanıt yaratma?

diğer taraftan evrim olsa ne kaybedecesin, eğer tanrının mutlak gücüne inanıyorsan, niye bir taraflarını yırtıyorsun saçmalıyorsun.

eğer her hangi kayıp bir şeyi aramaya niyetliysek bütün olaslıkları değerlendirmemiz gerekir, dedektifliğin temeli...

oda oda bilir, bu da oda bilir, nihayetin burada tartışılıyor, ana yasa hazırlamıyoruz burada ortaya atlayıp dağılın ulana çekmenin manası nedir?

din ci tuturmuş bir kalıp bunlar ateiz, diğeri tuturmuş bunlar örümcek kafa yürüyüp gidiyoruz.

ayrıca seviyesiz tutumuna cevap olarak da, annem ve dayım bilim teknik ciltleri vardır 83-89 arası onları dedemler de durulardı, dayım daha evlenmediği için misafirliğe gittiğim zaman onları okurdum, ilk okul ve orta okul zamanında denk geliyor, yeterlimi senin için, yok bunları da saymıyor san, üniversitede arada kütüphane de takılırdım, orada okuduğum, tutuğum notlar falan var, ama o zamanda dediğim gibi üniversite biteli 5-6 sene olmuş kaynakların nerede olduğunu bulmam için baya uğraşmam gerek bu yüzden geriye doğru referans veremiyorum
Mesaj tarihi:
şunu da yazayım, şahsıma alakasız şeyler yazıp, bana da cevap verdirip vakit kaybı yaşamayalım diye...

benim mu ve ya atlantis vardır diye bir iddiam yok, bunu ispatlayacak ve kanıt gösterecek doğru dürüst destan veya mit de yok,

sümer ve hint destanlarında biraz bahisleri geçer, ama atlantis veya mu efsanleri diye düşünmemek lazım.

ama yok diye kestirip atmakta bana hiç bir zaman mantıklı gelmiyor.

şunuda yazayım atlamışım:

@GERGE,

yukarı da dediğim gibi atlantıs olayı bana pek mantıklı gelmiyor, öyle ileri bir medeniyet her yerde olabilir, sibirya da, taklmakan da, sahrada zaten insanlığın çıkış noktalarına da yakın buralar, hem illa beyin cimlastiği yapacaksak, kutsal metinlerdeki kral süleyman efsanesi de var, bence buralarda aramak daha mantıklı,

antlantis dedikleri gibi, bir ege adasının şişirilmiş bir miti olabilir, bu güne de sulanarak geliyor ve belkide gerçek keşiflerin yapılması engeliyor,
Mesaj tarihi:
burada bu kadar geyik yapmanın sonucu, güneşin oğlunu hatırlamam ve görsel ararken, linklere denk gelmem ve şu nada onları indirmem heheheeeee....


http://img502.imageshack.us/img502/5586/faxy.jpg
http://dts.msxlabs.org/KisukE_UraharA/1106-3.jpg
http://www.anime.gen.tr/animeinceleme/1/1106-4.jpg

Mesaj tarihi:
skolastik cokomastik olmakla falan ilgisi yok durumun.

MU ADASI ULAAAAN! diye bi yerlerinden samimiyetsizce kanit uyduran tutumu kabul etmek istemiyoruz o kadar.
Mesaj tarihi:
Feamer said:

sümer ve hint destanlarında biraz bahisleri geçer, ama atlantis veya mu efsanleri diye düşünmemek lazım.


yalan işte. platon'dan önce atlantis'ten, james churchward'dan önce mu adasından bahseden yok. yine bu galaktik insancıların, çakma bilimcilerin şişirmesi. şöyle diyor mesela biri,

Sümer Mitolojisi'ndeki "Tanrılar"sözcüğü de diğer Mitolojilerde olduğu gibi ‘’ Galaktik Irk’a mensup, ileri düzeydeki varlıkları sembolize etmektedir. Mu ve Atlantis Uygarlıklarına ait varlıklarda bu ırkın dünyamızdaki kısmen yozlaşmış ama yinede bu ırkla yakın akrabalıkları bulunan uzantıları konumundaydılar. Atlantis’in son dönemlerinde bu ırk daha da yozlaşmış ve eski dönemlerdeki safiyetini büyük bir oranda yitirmiştir. (ergün candan)

mu adası hakkındaki teorilerden biri daha da komik.
milattan 900 bin yıl önce kurulan lemurya uygarlığının diğer adı. ayrıca atlantis krallarından atlas'ın kraliçe eşi.
lemurya uygarlık biçimini savunan kral, kıtanın yok olacağını öngörüp, eşi kraliçe mu'yu ve onun kardeşi prens mayam'ı ordularıyla birlikte şimdiki güney amerika'ya göndermiştir. maya medeniyetinin kökünün buna dayandığı rivayet edilir. kral ayrıca iki oğlu osirius ve seth'i de bir lemurya kolonisi olan libya/mısır imparatorluğuna yollar. amacı atlantis yıkıldıktan sonra lemurya uygarlığını yeniden canlandırabileceği bölgeler bulmaktır. osirius'un erkek kardeşi seth, atlantis'i yeniden kurmak şeklinde, kardeşi ve babasından farklı bir ideolojiye saplanınca çatışma çıkar. bu çatışmada orta asyada diğer bir lemurya kolonisi olan yü imparatorluğu (sonradan shambala/agharta imparatorluğu olarak bilindi), osirius'un oğlu horus'a seth'i yenmesi için yardım eder. bu sırada lemurya'nın yok edilişinde rolü olan galaktik federasyon içindeki alpha centauri ve pleiades gezegenlerindeki asilerden ve yasa dışı gruplardan destek alırlar. yenilen seth öldürülür ve oğulları orta doğuya yerleşip sümer uygarlığının başlangıcını oluştururlar. sümer - mısır imparatorlukları arasında süregelen savaşlar sonunda, o dönemde dünya üzerinde var olan, gökkubbe adı verilen ve kristalize sudan oluşan koruyucu katmanlar yok olur. büyük miktarda suyun ani olarak dünya üzerine inmesiyle büyük tufanlar oluşur ve medeniyetler tarihe karışır. nuh tufanı diye bilinen mit buradan gelmektedir. (virginia essene)

böyle yüzlerce çöplük var. şimdi kimse kusura bakmasın, bu fikirlere saygılı falan olmam ben. başta bunlar bir rant kapısı. bu tiplerin arasında gerçek bilim yapmaya çalışan insanlardan çok daha fazla para kazanan insanlar var. hayvan gibi yayınevleri falan var. bilim bir metodolojidir ve bilim yapmak istiyorsanız kuralına göre yapacaksınız. bunun skolastiklikle falan ilgisi yok.
Mesaj tarihi:
ya bunların tabi savunacak tarafı yok, bu palyaçoların bu safsataları yüzünde, insanlar gerçek bilim yapamıyor,

yine atladım, sümer ve hint destanlarının bazı kısımları var, onlar ileri bir uygarlık mensubu kişilerin olduğu fikri için kullanılabilir ama tabi yetersiz,

atlantis ve mu hurafalerini demiyorum
Mesaj tarihi:
sabah yazıp boş ver lan yollama demişim. kenarda duruyordu. şimdi yollayıp kaçayım.

bilimsel açıdan konuşuyorsak sizin diyebileceğiniz tek şeyin "evet zamanında herhangi bir yerde herhangi bir şekilde taş blokları üstüste dikebilecek kadar gelişmiş bir grup var olabilirdi" demeniz gerekiyor ki kimse buna hayır demez.

hatta ve hatta zamanındaki diğer uygarlıklara göre çok süper gelişmiş bile olabilirler!

örneğin diğerleri düzgün taş bloklar kesemiyorken İNANILMAZ DÜZGÜN TAŞ BLOKLAR KESİYOR OLABİLİRLER! (bkz sedimentary rock formations. yani adamların olduğu yerdeki taş blokları sandstone da içeriyor sa elbette kesebilirler.)

ama hepsi bundan ibaret.

yere çizgi çizebilmekte bişi yok yani. nazca etc mesela

nivo+mira benzeri bi sistem geliştirebilmiş olsalardı çizgileri diledikleri açılarda ve karmaşıklıklarda çizebilirlerdi.

nazca'da mesela çizgilerle aynı zamandan kalan uzun çubuklar buldular.
eksik olan tek şey üstlerine çentikler açmalarıymış yani... o kadarına yetememişler.
ilginçtir mısırlılar tarla tasniflerinde biraz daha iyisini yapmışlar. ancak yere bi şekil falan çizmedikleri için "ulan adamlar survey'in yapmışlar!!!!" diye şaşırmıyoruz.
nedense PİRAMİTLERİN KENARLARI BLÖE MÜKEMMEL DÜZ, ŞÖLE MÜKEMMEL DÜZ! diye şaşırıyoruz ama.

ulan adam ondalardan çok önce tarlaları tasnif ederken, taşaklarını kaşıyarak yaptığı işlemin aynısı işte. tarlayı tasnif eden adam çok içerlemiştir buna bence.


her neyse, Mu kıtasydı bilmem neydi...
tarihin tüm konuları gibi, vay anasını diyecek şeylerin sayısı yok sanıyorum.
basic matematik, basic astronomi, basic jeoloji ile yapılabilecek, boş vakti çok olan adamların meşgaleleri sadece.

çoğu medeniyet bölgesinde sandstone olmasaydı, sedimentary rock mevcut olmasaydı görürdük İLERİ TEKNOLOCİ KULLANMIŞLAR Abüü'yi..

diğer yandan levha hareketleri konusu var. levha tektoniği. açın okuyun mu kıtasının neden "hey bu gerçekten o kadar saçma ki popomla bile gülüyorum zuahhahah!" denecek bişi olduğunu göreceksiniz.

aslında bu tüm "geçmişte süper gelişmiş bi uygarlık varmış abi!" yazıları için gerçerli.

geçmişteki "süper gelişmiş uygarlık" diğerleri taşı çubuk ucuna takıp mızrak yaparken, çubuk ucunda tunç ile mızrak yapabiliyordu maksimum. daha bi gelişmişliği yoktu zaten. gökyüzüne bakıp "ulan evet, şu şu takım yıldızlarına bakarsak kış adını verdiğim soğuk döneme 53gün var" diyebiliyordu diğerleri yıldızların ne olduğunu anlamaya çalışırken ve belki de gemilerinde bulbous bow koymayı dahi akıl etmişlerdi!

ama hepsi bu yani.

bugünden 10000kişiyi geçmişe, yanlarında bu çağa ait hiçbir alet, hiçbir şey olmadan yollasanız işte o zaman şaşırtıcı bişiler çıkabilir. hmm bu güzel olurdu.
Mesaj tarihi:
muyu falan filan savunmuyorum baştan söyliyim, o noktaya çekilmesin

ama, kariz kanalları örneği var, ayrıntıları var zaten irnette çeşit çeşit,

bu örneği neden verdim, çünkü biz tarihi veya tarihi kıstasları, tarih kitaplarında ki bilgilerimize göre biliyoruz, ne diyor bize bu bilgiler, asya step insanları göcebedir ve imar faliyetlerinde bulunmamışlardır dan yola çıkarak bir gelişmişlik seviyesi belirliyoruz.

işte burada kariz kanalaarı gibi, göcebe step insanları için zor bir uygulama var ve bu bilgi yaygın bir bilgi olarak kabul görüp, işlen görmüyor,

bizde çıkarım yapacağımız zamanda, bu eseri bilmeden çıkarım yapıyoruz, ne derece sağlıklı oluyor.

bu ve bunun gibi bir çok eser var ve 200 senedir yazılan tarihin içinde çıkıtı yapıldığı için görmezden geliniyor ve bunlar olmadan tarih bina ediliyor,

ve bu ve benzeri eserler efsane statüsünde tutulduğu içinde boşluğu, atlantıs hurafelerin de olduğu gibi başka şekilde dolduruyorlar

sadece unutulmuş uygarlıkların eserlerinde bu böyle değil ki, en basitinden osmanlı tarihi, senelerdir yazılmışın dışına çıkamıyorsun, çıkarsan hemen afaroz ediliyorsun,

ben mesela kariz kanallarını üniverite yıllarıma kadar hiç duymamıştım, o zamanda yanlış olmasın ama bilim ve ütopya dergisinde görmüştüm

neyse iş yerinde yazdığım için yazı bir bütün olamıyor, demek istediğimi anlamış olmanız için, anlayışınıza sığınıyorum...
Mesaj tarihi:
kehrizler efsane statüsünde falan tutulmuyor. göçebe insanlar imar faaliyetlerinde bulunmamışlardır diye bir şey de yok. böyle faaliyetlerde bulunulduğu 1900'lülerin başından beri konuşulan şeyler. arkeoloji bilimi ile basit ve indirgemeci ortaöğretim tarihini bir tutma.
Mesaj tarihi:
fede said:

kaynakları alalım artık monicici


neyin kaynağını istiyorsun?
bi kere göçebe ne demek bunu bilmeniz lazım. öyle sırtında yiyecekleri sürekli göçen bir göçebe algısı yanlış. mesela orta asya'ya gelmiş, bir yere yerleşmiş 100 kişilik bir topluluk var. oradaki yiyecek-içecek kaynakları tükettikten sonra başka bir yere göç ediyorlar. sibirya'da hala yaşayan ewenki toplumuna bakarsanız da benzer bir şey görürsünüz. bu adamların ren geyiği yetiştiriyorlar etlerinden faydalanmak için. geyikler yaşadıkları yerdeki otları tüketince göç etmek zorunda kalıyorlar. bu tarz yani. belli bir süreliğine yerleşik yaşayan bir toplumun bir şeyler imar etmesi kadar normal bir şey yok. 1900'lülerin başından beri bu biliniyordu dediğim de gordon childe'ın kitaplarında bu göçebelik stilinden bahsetmesi. daha öncesi de vardır kesin ama benim okuduğum en eski tarihli kitaplar onunkiler diye söylüyorum. mesela "kendini yaratan insan" kitabı iyi bir giriş kitabıdır.

kehrizlere dönersek, bunlar hiç ilginç yapılar değil. 2000 yıl önce bu tarz yapıların yapılamayacağını düşünen, bunu efsane veya çok ilginç bir olarak gören hiçbir arkeolog yoktur kanımca. diyin ki şurası ilginç, şöyle bir alet kullanılmış, tartışırız. ama değil yani. illa ilginç bir şey istiyorsanız: http://news.sciencemag.org/sciencenow/2009/12/17-02.html
(linki verirken ürktüm feamer gelip demek ki uygarlık daha önce de vardı der diye. anlatıyoruz ama kime anlatıyoruz...)
Mesaj tarihi:
yav ilginç bir şeydir demiyorum, romalılar yunalılar uratular hititler yapsa ilginç bir şey yok ama onu oraya yapan adamlar "göçebe" dediğimiz adamlar olunca ilginç ten ziyade, bilgi eksikliği ortaya çıkıyor, ben bile az çok ilgiliyim 5-6 sene önce öğrendim bunların varlığını,

tabi bilim insanları bilecek de, belkide bir milletin tarihi etkileyecek bir konu niye o halktan gizlenir?

niye, sovyetler yaptı niye olduğunu...

nasıl sorun çıkartıyor, tam olarak hatırlamıyorum ama baskın oran dı galiba, televizyonda türkler göcebedir fırın kullanmaz, o yüzden etyemekleri falan hep arap geleneğidir dedi bir adam.

şimdi şöyle bir bakınca doğru gibi duruyor ama....

ama işte olmuyor

demek istediğim bu, ortaya çıkıp yanlış yorumlanan, ortaya çıkıp anlatılmayan, veya hiç çıkmayan şeyler olabilir, ki buda normal zaten 4000-5000 yılık bir tarihten bahsediliyor asya ve afrikanın mevcut koşulları çoktan bu izleri silmişlerdir
Mesaj tarihi:
abi uzun zamandır yazılanları baştan aşağı okumuyorum ben. bakıyorum sadece

ama şu ne be
said:
demek istediğim bu, ortaya çıkıp yanlış yorumlanan, ortaya çıkıp anlatılmayan, veya hiç çıkmayan şeyler olabilir, ki buda normal zaten 4000-5000 yılık bir tarihten bahsediliyor asya ve afrikanın mevcut koşulları çoktan bu izleri silmişlerdir


5-6könce mezopotamayda adamlar cam işlemeye başladılar.
4-5k yıl tarih nereden çıktı şimdi? ne bu?

bir de taş ve manmade cam, metal vs gibi şeyleri 4-5k'da yok etmek komik olmuş
×
×
  • Yeni Oluştur...