Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

HORMON ÇOK ZARARLI BİR ŞEY SAYILMAZ


reyou

Öne çıkan mesajlar

said:
Tohum Sanayicileri ve Üreticileri Alt Birliği (TSÜAB) Yönetim Kurulu Başkanı Yıldıray Gençer, “hormon” diye bilinen, “bitki gelişim düzenleyicileri”nin çok zararlı olmadığını savundu.
Bitkinin döllenmesi için gereken bir sıcaklık olduğunu, o sıcaklığın altına düşüldüğü zaman döllenme faaliyetinin durduğunu anlatan Gençer, “Bunun için erkek çiçekle dişi çiçeğin yıkanarak birbirleriyle temas etmesi için hormon dediğimiz kimyasal sıvı maddesi kullanılır” dedi.


http://www.hurriyet.com.tr/saglik/21277964.asp
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

  • 1 ay sonra ...
huun said:

hormonun sakıncası bitkinin metabolizmadan atılmadan önce toplanıp insanlara yedirilmesi. yani miktar ve bekleme sürelerine dikkat ettiğin zaman bir sakıncası yok.


bi çok yerde bu büyük sorun. mesela tavuklara verilen antibiyotiklerde de aynı mesele var. işte böyle şeylerin 3. dünya ülkelerinde (Türkiye mesela sdf) yasaklanması lazım. müslüman diye geçinen adam para için milletin ırzına bile geçiyor bu ülkede.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

O zaman bir liste koyalım

Yogun islem görmüs Meyveler :
Elma kayisi visne hurma üzüm limon nektarin seftali armut ahududu çilek
Az islem görmüs meyveler :
Muz yabanmersini incir greyfurt kivi mango papaya ananas erik karpuz
Yogun islem görmüs sebzeler :
Aci biber dolmalik biber lahana havuç kereviz salatalik yesil fasülye patates ispanak yer elmasi
Az islem görmüs sebzeler
Kuskonmaz avakado brokoli brüksel lahanasi karnibahar patlican sarimsak bamya sogan turp

Protein olayını nasıl yapcaz bilmiyorum zaten tavuk yememek gerek onun dışında çiftlikte yetiştirilemeyen balık yesek bir nebze önüne geçebiliriz bi de koyun ve kuzu eti alsak belki biraz kurtarırmıyız bilemiyorum.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

işlem derken neyi kastediyorsun? ilaçlanmayı, hormonu mu kastediyorsun, hasattan sonraki işlemleri mi kastediyorsun?

çiftlikte yetişen balığın ne sakıncası var?

yanılmıyorsam antibiyotik birkaç senedir yasak tavuklar için. başka bi sakıncaları mı var?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

adam zararsız diyecek tabi ne diyecek ondan para kazanıyor, sonra kazandığı para ile ya organik yiyecek alacak, yada tarım yapacak...


ama en garantisi, 8-10 dönüm bir arazi alacaksın, yazlık hesabı orada meyve sebzeden, hayvanata kadar kendin yetiştireceksin, şahsen benim planım bu
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

huun said:

hormonun sakıncası bitkinin metabolizmadan atılmadan önce toplanıp insanlara yedirilmesi. yani miktar ve bekleme sürelerine dikkat ettiğin zaman bir sakıncası yok.


Şöyle bi düzeltme yapalım; normal şartlarda meyvede bulunmayacak miktarda hormon, eğer bir de gereğinden fazla kullanılmışsa, ki o zaman da sorunlu meyveye neden oluyo çiftçi için, hasat edilirse sağlık sorunu olabilir. Yoksa zaten hormon mevcut meyvede. Domatesin koparıldıktan sonra güneşte kızarması en bariz örneklerden.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

oksitosini(büyüme hormonu) dayıyolar bitkiye, hasattan sonra bile büyüyor güneşi görünce tabii.

bunların hepsi tarımı bilinçsiz yapmaktan kaynaklanıyor.
artık türk insanının uyanıp güneş panelli sera yapmaya başlaması, topraksız tarıma geçmesi lazım acil.

hollanda küçücük yerde, soğuk iklimiyle deli gibi üretim yapıyor azıcık güneş enerjisi potansiyeliyle. elektriğe kıyıp gün süresini arttırmak için serada ışıkları yakıyorlar yine de kar ediyorlar.

türkiye nin büyük kısmında güneşten daha fazla yararlanıp, ısıtmaya daha az para harcamak mümkünken daha emekleme aşamasındayız topraksız tarımda. millet çölde tarım yapıyor biz güzelim topraklarda hormonsuz yapamıyoruz.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

türkiye de modern seraların çoğunu inşaat şirketleri kuruyor. bilmiyorlar ne yapacaklarını, yurtdışından 4 er 5 er tane danışman tutuyorlar kendi çalıştırdıkları mühendislerinin üstüne. bilinçli adamların da parası yok dediğin gibi ama finansman bulmak artık o kadar zor değil. devlet güneş panelli bir sera projesinin yüzde 50 sini hibe olarak veriyor. avrupa birliği projeleri yine hibeyle destekliyor, kobiler için devlet cok olmasa da destek veriyor. yeni bir şey yapacaksan tübitak destek veriyor. biz her şeyin kolay olmasını bekliyoruz, yemiyor böyle bir riskin altına girmek. ama işi gerçekten iyi planlarsan pek bir riski de olmuyor, üstüne çok iyi para kazanıyorsun. öyle şirketler de var.

türkiye de jeotermal kaynaklar da çok, seralarda bunu ısıtmayı ucuza getirmek için kullanmak zor değil, antalya da jeotermali kullananlar hali hazırda var. sadece akdeniz değil, ankara da vs. her tarafta seralar yapacak kapasitesi var türkiye nin.

bilinçsizlik dediğim, insanların cogunun bunun farkında olmaması. yatırım ortaklıkları kurup böyle şeyler yapabilir insanlar, sadece paralarını böyle bir şeye yatırabileceklerinin farkında değiller
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...