dasaaa Mesaj tarihi: Ağustos 10, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 10, 2012 Esh said: abi memeden girip truvalı helene nasıl geldik? 2 sayfa sonra çin yosmalarının yüce türk hun devletini nasıl yıktığını tartışmaktan korkuyorum. bi de uygurar mani dini öğretisiyle et yememeleri yüzünden kadınları gürbüz olmuyomuş, memeleri büyük olmadığı için yıkılmışlar.. MUAHUDAHDUAHSDUAHUDHAUHDUAHDUAHSUD ABİ NERELERE GELDİNİZ SİZ! AHAHSAHDSD Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Tatar Ramazan Mesaj tarihi: Ağustos 10, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 10, 2012 Paris ibnesi elalemin karısını kandırıp kaçırmayaydı, Truva halen bizim olurdu!! Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Ren Mesaj tarihi: Ağustos 10, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 10, 2012 onu bunu bırakın da yarın öbürgün kadınlar madalya kazanıcam diye memesini aldırınca ne diyeceksiniz ona karar verin. onun bedeni onun kararı mı diyeceksiniz. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Myshkin Mesaj tarihi: Ağustos 10, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 10, 2012 her meme bir auschwitz dir diyeceğiz Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Laurelin Mesaj tarihi: Ağustos 10, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 10, 2012 Ole bi olay olursa onune gecerler olur biter, nasil dogu alman kadin gulle takimi sonrasi hormon ve doping olayini cikarttilarsa ayni sekil regule edilir Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Admin DynamicK Mesaj tarihi: Ağustos 10, 2012 Admin Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 10, 2012 bitane tenisci hatun memeleri kirptirmak icin ameliyat olduydu. haberin butun sitelerdeki yorumlari dunya erkeklerinin ilk defa %100 ayni fikirde oldugunu gosterdi. sad but true Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sparkcaster Mesaj tarihi: Ağustos 10, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 10, 2012 memenin tenise engel olmamasının canlı örneği serena williams Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Feamer Mesaj tarihi: Ağustos 10, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 10, 2012 paparnoz said: Feamer said: truvalı helen olarak bilinen kişi aslen spartalıdır, buna oraya dayanması tesadüf ve istisna değil, iri olduklarına dair bir bilgi hatırlamıyorum, ama o özelliklerde olanların atina ve diğer şehir devletleri tarafından tercih edileceğini tahmin edebiliyorum, lakin sparta gibi sağlıklı çocukların yetişmesinin önemli olduğu ve nüfusun diğer şehirlere kıyasla az olduğu ve tek eşliğin önemli durumlarda göz ardı edileceği durumların olduğu bir toplumda, bu tür kadınların şehir dışına gönderileceğini zannetmiyorum, ha şöyle olabilir, mekadon ve roma dönemlerinde güçten düşen sparta da olabilir, birde amerikan filmlerinde baskıcı gestopo kadınları tasvir etmek için hep iri, geniş doğu avrupa aksanlı kadınlar kullanılıyor, bunlara bakıp doğu avrupa kadınları da böyle denmesi gibi bir durum... neyse konu bunlar değil zaten Güçten düşmekle alakası yok Ksenophon'da roma'nın veya Makedonya'nın hakimiyeti döneminde yaşamış değil. Ayrıca Troialı Helen veya Troia Mitosunun geçtiği zaman diliminde Lykurgos yaşamıyordu ve Spartanın eğitim sistemi diğer Akhalardan farklı degildi. Bu eğitim sistemi sonradan Lykurgos tarafından düzenlenmiştir Homeros'un destanlarında da zaten kadınların spor yaptığından bahsetmemektedir ki Homeros destanları o zaman ki hayata dair neredeyse herşeyden bahseder. Destanlarda da kadınların spor yapmasından bahsetmemesi manidardır (yanı eğitim sistemi 8.yy'dan sonra başlıyor anlayacağın) Herodotos da güzellikleri ile alakalı bir şeyden bahsetmez. Eğer bu iddiayı ciddi ciddi savunuyorsan sanıyorum bir kaynak da göstermelisin ki bizde bakalım. neyi savunuyorum ? güzel değilerdi denmesi üzerine, bende efsanevi helen spartadan çıkımıştır dedim olay bu? spor konusu içinde spatalı kızlar evlenme yaşına gelene kadar spor yapıyorlardı, bütün hepsini değil kadınların yapmasına izin verilenleri bütün yunan için konuşursak zaten kadının bir değeri olmadığı için, rituel niteliğindeki olimpiyatlarda yarışmaları zaten düşünülmez, hera koşuları ve at arabası yarışları v.b. işler yapmışlar. Ksenophon, Lykurgos ile homeros ile yazdıklarının benim dediklerimle ne alakası var. özet geçersem, geçmiş bilgilerime dayanarak söylediklerim, 1-spartalı kızları diğer yuna kızların göre daha çok ve düzenli spor yaptıkları, 2-ve sade ve fit, ve takı ve makyaj kullanmadan diğer yunan kızlarına nazaran daha güzel bulundukları. bu iki maddeyi açıkça yalanlayan bir kaynak varsa bahset bende öğreneyim http://en.wikipedia.org/wiki/Cynisca "While most women in the ancient Greek world were kept in seclusion and forbidden to learn any kind of skills in sports, riding or hunting, Spartan women by contrast were brought up from girlhood to excel at these things so as to produce strong children, by going through early training similar to that of their brothers." Lykurgos hayatını ve ya kanunları okuyduysanız orda da bahseder zaten ...Spartan men allowed their girls to take part freely at every 'boy contest'. Building tough and physically fit mothers was the major object-ive of a militant matriarchal society such as Sparta. Giving birth to good soldier-boys was primordial, and Spartan mothers saw to that. Dominant over their war-bound sons... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
GwindonSurion Mesaj tarihi: Ağustos 10, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 10, 2012 Benim gördüğüm en büyük meme azize yengemin memesi, 15 tane kate upton çıkar Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sam Mesaj tarihi: Ağustos 10, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 10, 2012 kadınlar da "bilgisayar kullanan erkekler pörsüyor, erkeklikten çıkıyor, bilgisayar kullanmayın, oyun oynamayın" derse ne olacak? ama pardon, onların sözü erkeğin sözüne denk değil. modern türk insanı lawl. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Flassh Mesaj tarihi: Ağustos 10, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 10, 2012 Laorx said: DynamicK said: hah video yu yeni izledim çok iyiymiş. bu arada bu hatun Sports Psychology & Counseling üzerine master yapmış ehau. https://www.facebook.com/pages/Jenna-Mourey/311917224927 facebook sayfası hatun baya donanımlı :p bayaaa donanımlı, ama sadece video yaparak nası geçiniyo anlamadım? kendisi striptizci fakat soyunmayan striptizcilerden gogo dancer mi ogogoggoogoggogo fire in the hole mu öyle bir şey diyorlar Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
mani Mesaj tarihi: Ağustos 10, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 10, 2012 DynamicK said: bitane tenisci hatun memeleri kirptirmak icin ameliyat olduydu. haberin butun sitelerdeki yorumlari dunya erkeklerinin ilk defa %100 ayni fikirde oldugunu gosterdi. sad but true kimden bahsettiğini bilmiyorum ama yaptığı spora ciddi anlamda engel olan ve sağlığını tehdit eden bir durum varsa çok normal. Kate Upton'da mesela illa ameliyat olacak. Taşımaz o omurga belli bir süre sonra o memeleri. Çok kadın var öyle ciddi anlamda bel ağrısı, omurga şikayetleri çeken mesela. E işin içine spor girdiği zaman etkisi daha fazla oluyor. Ortada bir anormallik varsa ameliyatı normal görüyorum ama rekabet için ameliyata karşıyım tabi. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
huun Mesaj tarihi: Ağustos 10, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 10, 2012 Sparkcaster said: memenin tenise engel olmamasının canlı örneği serena williams onda erkek vücudu olduğu için memeleri 2 katına çıkarsan da sorun yaşamaz. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Admin DynamicK Mesaj tarihi: Ağustos 10, 2012 Admin Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 10, 2012 google'a tennis star diye yazdim tamamini getirdi (tennis star breast reduction) ve buldum hatunu heh ONCE SONRA Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Seele Mesaj tarihi: Ağustos 10, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 10, 2012 hayatta her zaman kazanamazsin. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Admin DynamicK Mesaj tarihi: Ağustos 10, 2012 Admin Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 10, 2012 imk geldi, sahibi geldi. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
dasaaa Mesaj tarihi: Ağustos 10, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 10, 2012 Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği… mani Mesaj tarihi: Ağustos 10, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 10, 2012 ilk hali harbiden anormalmiş. ameliyattan sonra gene standartların üzerinde gibi. memintolar tombiktombik kalmış gene sorun yok. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği… Flassh Mesaj tarihi: Ağustos 10, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 10, 2012 kadından artan memeleri napmıslar ki Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği… mani Mesaj tarihi: Ağustos 10, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 10, 2012 pilava koyup dağıtmışlar. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği… Sam Mesaj tarihi: Ağustos 10, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 10, 2012 Flassh said: kadından artan memeleri napmıslar ki http://laughingsquid.com/wp-content/uploads/fc_soap_production_grande.jpg Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği… Nigger_of_the_sand Mesaj tarihi: Ağustos 10, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 10, 2012 Feamer said: paparnoz said: Feamer said: truvalı helen olarak bilinen kişi aslen spartalıdır, buna oraya dayanması tesadüf ve istisna değil, iri olduklarına dair bir bilgi hatırlamıyorum, ama o özelliklerde olanların atina ve diğer şehir devletleri tarafından tercih edileceğini tahmin edebiliyorum, lakin sparta gibi sağlıklı çocukların yetişmesinin önemli olduğu ve nüfusun diğer şehirlere kıyasla az olduğu ve tek eşliğin önemli durumlarda göz ardı edileceği durumların olduğu bir toplumda, bu tür kadınların şehir dışına gönderileceğini zannetmiyorum, ha şöyle olabilir, mekadon ve roma dönemlerinde güçten düşen sparta da olabilir, birde amerikan filmlerinde baskıcı gestopo kadınları tasvir etmek için hep iri, geniş doğu avrupa aksanlı kadınlar kullanılıyor, bunlara bakıp doğu avrupa kadınları da böyle denmesi gibi bir durum... neyse konu bunlar değil zaten Güçten düşmekle alakası yok Ksenophon'da roma'nın veya Makedonya'nın hakimiyeti döneminde yaşamış değil. Ayrıca Troialı Helen veya Troia Mitosunun geçtiği zaman diliminde Lykurgos yaşamıyordu ve Spartanın eğitim sistemi diğer Akhalardan farklı degildi. Bu eğitim sistemi sonradan Lykurgos tarafından düzenlenmiştir Homeros'un destanlarında da zaten kadınların spor yaptığından bahsetmemektedir ki Homeros destanları o zaman ki hayata dair neredeyse herşeyden bahseder. Destanlarda da kadınların spor yapmasından bahsetmemesi manidardır (yanı eğitim sistemi 8.yy'dan sonra başlıyor anlayacağın) Herodotos da güzellikleri ile alakalı bir şeyden bahsetmez. Eğer bu iddiayı ciddi ciddi savunuyorsan sanıyorum bir kaynak da göstermelisin ki bizde bakalım. neyi savunuyorum ? güzel değilerdi denmesi üzerine, bende efsanevi helen spartadan çıkımıştır dedim olay bu? spor konusu içinde spatalı kızlar evlenme yaşına gelene kadar spor yapıyorlardı, bütün hepsini değil kadınların yapmasına izin verilenleri bütün yunan için konuşursak zaten kadının bir değeri olmadığı için, rituel niteliğindeki olimpiyatlarda yarışmaları zaten düşünülmez, hera koşuları ve at arabası yarışları v.b. işler yapmışlar. Ksenophon, Lykurgos ile homeros ile yazdıklarının benim dediklerimle ne alakası var. özet geçersem, geçmiş bilgilerime dayanarak söylediklerim, 1-spartalı kızları diğer yuna kızların göre daha çok ve düzenli spor yaptıkları, 2-ve sade ve fit, ve takı ve makyaj kullanmadan diğer yunan kızlarına nazaran daha güzel bulundukları. bu iki maddeyi açıkça yalanlayan bir kaynak varsa bahset bende öğreneyim http://en.wikipedia.org/wiki/Cynisca "While most women in the ancient Greek world were kept in seclusion and forbidden to learn any kind of skills in sports, riding or hunting, Spartan women by contrast were brought up from girlhood to excel at these things so as to produce strong children, by going through early training similar to that of their brothers." Lykurgos hayatını ve ya kanunları okuyduysanız orda da bahseder zaten ...Spartan men allowed their girls to take part freely at every 'boy contest'. Building tough and physically fit mothers was the major object-ive of a militant matriarchal society such as Sparta. Giving birth to good soldier-boys was primordial, and Spartan mothers saw to that. Dominant over their war-bound sons... Güzellik anlayışı zamana ve topluma göre değişmiş birşey, Antik Yunan'da biryerlerde (Girit'ti galiba) erkek vücuduna benzer vücut yapısı olan kadınları seviyorlardı diye biliyorum bu yüzden göğüslerini sarıp gelişmesini önlüyorlarmış. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği… Laurelin Mesaj tarihi: Ağustos 10, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 10, 2012 DynamicK said: google'a tennis star diye yazdim tamamini getirdi (tennis star breast reduction) ve buldum hatunu heh ONCE SONRA yanniz vucuduna gore memeleri cidden cok orantisizmis hatunun, yeni hali cuk diye oturmus Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği… Oski Mesaj tarihi: Ağustos 10, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 10, 2012 size ne abicim insanların memişlerinden. mahalle baskısı yapmayın Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği… dasaaa Mesaj tarihi: Ağustos 11, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 11, 2012 yüksel'e destek geldi Kadın ve erkek bir yarışta mı, yoksa ortak bir yakarışta mı diye hep sormuşumdur kendime. Feministlerin birçoğu bu yazımdan hoşlanmasa da bir kadın olarak kadınların daha fazla sosyal hayatta görüneyim diye düştükleri nokta gözüme hiç de hoş görünmüyor! Açık söylemek gerekirse kadınları fıtratlarından uzaklaştırıp tuhaf bir cinsiyet haline dönüştüren kapitalist ve güya modern ve aynı zaman da feminist düşüncenin özellikle son yüzyılda “önce kariyer hikâyesi adıyla” kadına en öldürücü darbeyi de vurduktan sonra kadını en büyük mutsuzlar ordusuna katmayı elbirliği ile başarmıştır! Oysa bütün dünyada; Kadın zarafetin timsalidir. Kadın güzelliğin sembolüdür! Kadın inceliğin, duygusallığın, nezaketin kalbidir. Kadın doğurganlığın remzidir! Kadın nazenin ve kırılgan bir çiçek gibidir! Ama gelin görün ki son yüzyılda erkeklerin yaptığı her işe kadınları da bulaştırdılar. Bir zamanlar erkek mesleği diye bilinen birçok meslek artık öyle anılmıyor çünkü çoktan karma meslek haline dönüştürüldü. En son içi balık dolu seyyar el arabasını iteleyen kadını gördüğümde koluma bir çimdik atmıştım! Hızla meydana dalan bir kariyer delisi kadınlar güruhu ortalığı kasıp kavuruyor! Meydan kırkını devirmiş yaşlı kızlarla kaynıyor adeta! Erkekleşmiş hatta sesi bile kalınlaşmış, tavır ve üslubu sertleşmiş kavgacı kadınlar tamamen fıtratlarından uzaklaşmışlardır. Kimse kusura bakmasın ama kadına en çok yakışan meslek kadınlık ve anneliktir! Mutfakta bir tas çorba pişirmeyi bilmeyen, evliliği gereksiz ve hatta yük olarak gören, bir çocuk doğurup büyütmenin insanlığa en büyük hizmet olduğunu kavrayamayan, âşık bile olmamış, aşkı tanımayan, sevmeyi, hissetmeyi hiç tatmamış, kalbi katılaşmış, bedenine yabancılaşmış, kaba saba kadın cinsinden hiç ama hiç haz etmiyorum ben! Bu tür kadınlar evin yolunu bile unutmuş kadınlar. Zaten ev ne ki, akşama gelip yattıkları yerdir onlar için! Bir spiker bey geçtiğimiz gün katıldığı radyo programımda “ kadınları çalışsınlar diye bir dışarı gönderdik artık içeri sokamıyoruz” diye acı ve açık ve acı bir serzenişte bulunmuştu! Kadının kendini ifade etmesine hiçbir şey dediğimiz yok lakin sırf erkeklerle kapışmak için girdikleri ( bahis konusu olan olimpiyat gibi) birçok alan hakikaten bir kadın olarak beni rahatsız ediyor, zira erkeğe benzemiş bir kadın bedeni ve tavrı itici olmasının yanı sıra fena halde ürkütüyor! Şimdi erkekler ne yapsın! Sabah Gazetesi Yazarı Yüksel Aytuğ bu ülke medyasının en beyefendi yazarlarından birisidir. Duruşuyla, tavırlarıyla, entelektüel birikimiyle, yazı üslubuyla sanırım televizyon eleştirmenleri içinde farklı ve saygın bir öneme sahip bir beyefendi tanıdığım kadarıyla. Aynı zamanda edebi yanı güçlü, şiirleriyle diğer edebi metinleriyle ve toplumun moral değerlerine olan hassasiyetiyle benim değer verdiğim önemli bir yazar. Yüksel Aytuğ önceki gün kadınlarla ilgili öyle büyük bir gaf(!!!) yaptı ki dün malum medyanın en fazla konuştuğu ve eleştirdiği yazar oldu. Peki, ne yazmıştı “Kadınlık olimpiyatlarda ölüyor” adlı dünkü yazısında Yüksel Aytuğ: “Ben kadın derneklerinin yerinde olsam, olimpiyat oyunlarını şiddetle protesto ederdim. Kocaman omuzlar, küçücük kalçalar ve tahta gibi dümdüz göğüsler... Kadınlığın, analığın, bereketin simgesi olan göğüsler, hızı engelleyen birer "safra" olarak görülmüş olmalı ki, çocukluktan bu yana adeta budanmış. Bazı kadın ciritçileri, güllecileri, güreşçileri, haltercileri, boksörleri saymıyorum bile... Onların görüntüleri hepten içler acısı...” Evet, bu sözleri söyleyen yazar, iki gündür medyada topa tutuluyor! Yahu yalan mı? Ben bir kadın olarak o kadınlara bakarken strese girerken, ruhum sıkılırken, kadın olarak ürperirken Yüksel Aytuğ ne yapsın? Yüksel Aytuğ’un suçu ne? Bu gerçekleri söylemek neden suç ve neden bizim feministler ordusu hemen ayağa kalkıyor ve kadın hakları hikâyesini koro halinde terennüm ediyorlar anlamıyorum. Gerçekten de anlamıyorum. Bu güneş kadar açık ve belirgin olan gerçeğin neresi yanlış? Yani bir kadın bütün asli meziyetlerini yitirip bir kenara bırakarak bir olimpiyatta “altın madalya” alsa ne olur, almasa ne olur? Bu küçük yuvarlak teneke ömür boyu onu mutlu etmeye yeter mi? Maazallah sporcu olmayanların da çoğu duygusuz ve katı! Onlar da ayrıı dert ya! Bu kariyer yıllarını başarıyla atlattıktan sonra “yaşlı koca” avına çıkan bu kariyerci bacılara da tavsiyem bir an önce evlenip çocuk doğurup en asli görevlerini kariyer palanlarının en başına koysunlar ve evde bir başına kalıp yaşlanmasınlar. Bu son yazısında Yüksel Aytuğ çok doğru bir şey yaptı ama anlayan anladı. Keşke bu doğru hem de dosdoğru yazısı için hiç kimseden “özür” dilemeseydi! Ve düşüncesine sahip çıkıp sonuna kadar gitseydi! İki “Hürriyetçi” kadının cırlamasıyla neden panik oldunuz ki Yüksel Bey? Türkiye’de kadının hamisi ve sözcüsü “Hürriyetçi kadınlar!” asla değildir ve olmamalıdır! Asla! Yavuz Bülent Bakiler’in bir dizesiyle yazımızı noktalayalım. Önceleri yurdumun ak tenli kızlarının Türküler gibi içten sıcak halleri vardı Kızlar ki ince, zarif, mahzun kuğulardı Kuğularım nerdesiniz? (Yavuz Bülent Bakiler) Muhabbetle kalınız. Meryem Aybike Sinan / Haber7 [email protected] http://www.haber7.com/meryem-aybike-sinan/haber/913258-yuksel-aytugun-sucu-ne hayır bunu yazan, "kadın yerini bilsin!! muhafazakarım ben! kadının yeri kocasının arkasıdır!" diyen kadın kendi soyadını korumak için çaba harcamış. nasıl bi katakulli ile kendi isteği dışında soyadını korutmuşlar bilmiyorum. ama görüşlerine bakarsak siyonistlerin bi oyunu olsa gerek. yoksa kuzu kuzu bi hanım kızımız neden bazı kendini bilmezler gibi, evinin yolunu bilmeyenler gibi tutup da eşinin soyadını almaktan imtina etsin ki. di mi ha? di mi? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği… Önceki 2 3 4 5 6 7 8 Sonraki 7.sayfa (Toplam 8 sayfa) Paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği… Takipçiler 0
mani Mesaj tarihi: Ağustos 10, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 10, 2012 ilk hali harbiden anormalmiş. ameliyattan sonra gene standartların üzerinde gibi. memintolar tombiktombik kalmış gene sorun yok. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Flassh Mesaj tarihi: Ağustos 10, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 10, 2012 kadından artan memeleri napmıslar ki Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
mani Mesaj tarihi: Ağustos 10, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 10, 2012 pilava koyup dağıtmışlar. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Sam Mesaj tarihi: Ağustos 10, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 10, 2012 Flassh said: kadından artan memeleri napmıslar ki http://laughingsquid.com/wp-content/uploads/fc_soap_production_grande.jpg Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Nigger_of_the_sand Mesaj tarihi: Ağustos 10, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 10, 2012 Feamer said: paparnoz said: Feamer said: truvalı helen olarak bilinen kişi aslen spartalıdır, buna oraya dayanması tesadüf ve istisna değil, iri olduklarına dair bir bilgi hatırlamıyorum, ama o özelliklerde olanların atina ve diğer şehir devletleri tarafından tercih edileceğini tahmin edebiliyorum, lakin sparta gibi sağlıklı çocukların yetişmesinin önemli olduğu ve nüfusun diğer şehirlere kıyasla az olduğu ve tek eşliğin önemli durumlarda göz ardı edileceği durumların olduğu bir toplumda, bu tür kadınların şehir dışına gönderileceğini zannetmiyorum, ha şöyle olabilir, mekadon ve roma dönemlerinde güçten düşen sparta da olabilir, birde amerikan filmlerinde baskıcı gestopo kadınları tasvir etmek için hep iri, geniş doğu avrupa aksanlı kadınlar kullanılıyor, bunlara bakıp doğu avrupa kadınları da böyle denmesi gibi bir durum... neyse konu bunlar değil zaten Güçten düşmekle alakası yok Ksenophon'da roma'nın veya Makedonya'nın hakimiyeti döneminde yaşamış değil. Ayrıca Troialı Helen veya Troia Mitosunun geçtiği zaman diliminde Lykurgos yaşamıyordu ve Spartanın eğitim sistemi diğer Akhalardan farklı degildi. Bu eğitim sistemi sonradan Lykurgos tarafından düzenlenmiştir Homeros'un destanlarında da zaten kadınların spor yaptığından bahsetmemektedir ki Homeros destanları o zaman ki hayata dair neredeyse herşeyden bahseder. Destanlarda da kadınların spor yapmasından bahsetmemesi manidardır (yanı eğitim sistemi 8.yy'dan sonra başlıyor anlayacağın) Herodotos da güzellikleri ile alakalı bir şeyden bahsetmez. Eğer bu iddiayı ciddi ciddi savunuyorsan sanıyorum bir kaynak da göstermelisin ki bizde bakalım. neyi savunuyorum ? güzel değilerdi denmesi üzerine, bende efsanevi helen spartadan çıkımıştır dedim olay bu? spor konusu içinde spatalı kızlar evlenme yaşına gelene kadar spor yapıyorlardı, bütün hepsini değil kadınların yapmasına izin verilenleri bütün yunan için konuşursak zaten kadının bir değeri olmadığı için, rituel niteliğindeki olimpiyatlarda yarışmaları zaten düşünülmez, hera koşuları ve at arabası yarışları v.b. işler yapmışlar. Ksenophon, Lykurgos ile homeros ile yazdıklarının benim dediklerimle ne alakası var. özet geçersem, geçmiş bilgilerime dayanarak söylediklerim, 1-spartalı kızları diğer yuna kızların göre daha çok ve düzenli spor yaptıkları, 2-ve sade ve fit, ve takı ve makyaj kullanmadan diğer yunan kızlarına nazaran daha güzel bulundukları. bu iki maddeyi açıkça yalanlayan bir kaynak varsa bahset bende öğreneyim http://en.wikipedia.org/wiki/Cynisca "While most women in the ancient Greek world were kept in seclusion and forbidden to learn any kind of skills in sports, riding or hunting, Spartan women by contrast were brought up from girlhood to excel at these things so as to produce strong children, by going through early training similar to that of their brothers." Lykurgos hayatını ve ya kanunları okuyduysanız orda da bahseder zaten ...Spartan men allowed their girls to take part freely at every 'boy contest'. Building tough and physically fit mothers was the major object-ive of a militant matriarchal society such as Sparta. Giving birth to good soldier-boys was primordial, and Spartan mothers saw to that. Dominant over their war-bound sons... Güzellik anlayışı zamana ve topluma göre değişmiş birşey, Antik Yunan'da biryerlerde (Girit'ti galiba) erkek vücuduna benzer vücut yapısı olan kadınları seviyorlardı diye biliyorum bu yüzden göğüslerini sarıp gelişmesini önlüyorlarmış. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Laurelin Mesaj tarihi: Ağustos 10, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 10, 2012 DynamicK said: google'a tennis star diye yazdim tamamini getirdi (tennis star breast reduction) ve buldum hatunu heh ONCE SONRA yanniz vucuduna gore memeleri cidden cok orantisizmis hatunun, yeni hali cuk diye oturmus Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Oski Mesaj tarihi: Ağustos 10, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 10, 2012 size ne abicim insanların memişlerinden. mahalle baskısı yapmayın Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
dasaaa Mesaj tarihi: Ağustos 11, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 11, 2012 yüksel'e destek geldi Kadın ve erkek bir yarışta mı, yoksa ortak bir yakarışta mı diye hep sormuşumdur kendime. Feministlerin birçoğu bu yazımdan hoşlanmasa da bir kadın olarak kadınların daha fazla sosyal hayatta görüneyim diye düştükleri nokta gözüme hiç de hoş görünmüyor! Açık söylemek gerekirse kadınları fıtratlarından uzaklaştırıp tuhaf bir cinsiyet haline dönüştüren kapitalist ve güya modern ve aynı zaman da feminist düşüncenin özellikle son yüzyılda “önce kariyer hikâyesi adıyla” kadına en öldürücü darbeyi de vurduktan sonra kadını en büyük mutsuzlar ordusuna katmayı elbirliği ile başarmıştır! Oysa bütün dünyada; Kadın zarafetin timsalidir. Kadın güzelliğin sembolüdür! Kadın inceliğin, duygusallığın, nezaketin kalbidir. Kadın doğurganlığın remzidir! Kadın nazenin ve kırılgan bir çiçek gibidir! Ama gelin görün ki son yüzyılda erkeklerin yaptığı her işe kadınları da bulaştırdılar. Bir zamanlar erkek mesleği diye bilinen birçok meslek artık öyle anılmıyor çünkü çoktan karma meslek haline dönüştürüldü. En son içi balık dolu seyyar el arabasını iteleyen kadını gördüğümde koluma bir çimdik atmıştım! Hızla meydana dalan bir kariyer delisi kadınlar güruhu ortalığı kasıp kavuruyor! Meydan kırkını devirmiş yaşlı kızlarla kaynıyor adeta! Erkekleşmiş hatta sesi bile kalınlaşmış, tavır ve üslubu sertleşmiş kavgacı kadınlar tamamen fıtratlarından uzaklaşmışlardır. Kimse kusura bakmasın ama kadına en çok yakışan meslek kadınlık ve anneliktir! Mutfakta bir tas çorba pişirmeyi bilmeyen, evliliği gereksiz ve hatta yük olarak gören, bir çocuk doğurup büyütmenin insanlığa en büyük hizmet olduğunu kavrayamayan, âşık bile olmamış, aşkı tanımayan, sevmeyi, hissetmeyi hiç tatmamış, kalbi katılaşmış, bedenine yabancılaşmış, kaba saba kadın cinsinden hiç ama hiç haz etmiyorum ben! Bu tür kadınlar evin yolunu bile unutmuş kadınlar. Zaten ev ne ki, akşama gelip yattıkları yerdir onlar için! Bir spiker bey geçtiğimiz gün katıldığı radyo programımda “ kadınları çalışsınlar diye bir dışarı gönderdik artık içeri sokamıyoruz” diye acı ve açık ve acı bir serzenişte bulunmuştu! Kadının kendini ifade etmesine hiçbir şey dediğimiz yok lakin sırf erkeklerle kapışmak için girdikleri ( bahis konusu olan olimpiyat gibi) birçok alan hakikaten bir kadın olarak beni rahatsız ediyor, zira erkeğe benzemiş bir kadın bedeni ve tavrı itici olmasının yanı sıra fena halde ürkütüyor! Şimdi erkekler ne yapsın! Sabah Gazetesi Yazarı Yüksel Aytuğ bu ülke medyasının en beyefendi yazarlarından birisidir. Duruşuyla, tavırlarıyla, entelektüel birikimiyle, yazı üslubuyla sanırım televizyon eleştirmenleri içinde farklı ve saygın bir öneme sahip bir beyefendi tanıdığım kadarıyla. Aynı zamanda edebi yanı güçlü, şiirleriyle diğer edebi metinleriyle ve toplumun moral değerlerine olan hassasiyetiyle benim değer verdiğim önemli bir yazar. Yüksel Aytuğ önceki gün kadınlarla ilgili öyle büyük bir gaf(!!!) yaptı ki dün malum medyanın en fazla konuştuğu ve eleştirdiği yazar oldu. Peki, ne yazmıştı “Kadınlık olimpiyatlarda ölüyor” adlı dünkü yazısında Yüksel Aytuğ: “Ben kadın derneklerinin yerinde olsam, olimpiyat oyunlarını şiddetle protesto ederdim. Kocaman omuzlar, küçücük kalçalar ve tahta gibi dümdüz göğüsler... Kadınlığın, analığın, bereketin simgesi olan göğüsler, hızı engelleyen birer "safra" olarak görülmüş olmalı ki, çocukluktan bu yana adeta budanmış. Bazı kadın ciritçileri, güllecileri, güreşçileri, haltercileri, boksörleri saymıyorum bile... Onların görüntüleri hepten içler acısı...” Evet, bu sözleri söyleyen yazar, iki gündür medyada topa tutuluyor! Yahu yalan mı? Ben bir kadın olarak o kadınlara bakarken strese girerken, ruhum sıkılırken, kadın olarak ürperirken Yüksel Aytuğ ne yapsın? Yüksel Aytuğ’un suçu ne? Bu gerçekleri söylemek neden suç ve neden bizim feministler ordusu hemen ayağa kalkıyor ve kadın hakları hikâyesini koro halinde terennüm ediyorlar anlamıyorum. Gerçekten de anlamıyorum. Bu güneş kadar açık ve belirgin olan gerçeğin neresi yanlış? Yani bir kadın bütün asli meziyetlerini yitirip bir kenara bırakarak bir olimpiyatta “altın madalya” alsa ne olur, almasa ne olur? Bu küçük yuvarlak teneke ömür boyu onu mutlu etmeye yeter mi? Maazallah sporcu olmayanların da çoğu duygusuz ve katı! Onlar da ayrıı dert ya! Bu kariyer yıllarını başarıyla atlattıktan sonra “yaşlı koca” avına çıkan bu kariyerci bacılara da tavsiyem bir an önce evlenip çocuk doğurup en asli görevlerini kariyer palanlarının en başına koysunlar ve evde bir başına kalıp yaşlanmasınlar. Bu son yazısında Yüksel Aytuğ çok doğru bir şey yaptı ama anlayan anladı. Keşke bu doğru hem de dosdoğru yazısı için hiç kimseden “özür” dilemeseydi! Ve düşüncesine sahip çıkıp sonuna kadar gitseydi! İki “Hürriyetçi” kadının cırlamasıyla neden panik oldunuz ki Yüksel Bey? Türkiye’de kadının hamisi ve sözcüsü “Hürriyetçi kadınlar!” asla değildir ve olmamalıdır! Asla! Yavuz Bülent Bakiler’in bir dizesiyle yazımızı noktalayalım. Önceleri yurdumun ak tenli kızlarının Türküler gibi içten sıcak halleri vardı Kızlar ki ince, zarif, mahzun kuğulardı Kuğularım nerdesiniz? (Yavuz Bülent Bakiler) Muhabbetle kalınız. Meryem Aybike Sinan / Haber7 [email protected] http://www.haber7.com/meryem-aybike-sinan/haber/913258-yuksel-aytugun-sucu-ne hayır bunu yazan, "kadın yerini bilsin!! muhafazakarım ben! kadının yeri kocasının arkasıdır!" diyen kadın kendi soyadını korumak için çaba harcamış. nasıl bi katakulli ile kendi isteği dışında soyadını korutmuşlar bilmiyorum. ama görüşlerine bakarsak siyonistlerin bi oyunu olsa gerek. yoksa kuzu kuzu bi hanım kızımız neden bazı kendini bilmezler gibi, evinin yolunu bilmeyenler gibi tutup da eşinin soyadını almaktan imtina etsin ki. di mi ha? di mi? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar