Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

sütün zararlı olduğunu iddia etmek


Bone

Öne çıkan mesajlar

Soris koyduğun video nun 10 dakikasını izledim ve adamın saçmaladığını anlamama yetti. Adamın söylediklerine dair eleştirilerimi ve adamın bariz yanlışlarını yazar ve açıklardım(daha önceki postlarımda bazıları mevcut zaten) ama ne de olsa inanmayacaksın.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Küçükken hepsi anne sütüyle beslendi mi asıl önemli olan bu sdf

Soris said:

Dr. Francis M. Pottenger 1930'larda, pastörize ve çiğ sütle beslenmenin 900 kedi üzerindeki etkilerine ilişkin 10 yıllık bir çalışma yürüttü. Bir grup yalnızca çiğ süt alırken, diğer grup aynı kaynaktan alınan pastörize sütle beslendi.
Çiğ süt içen grup kuvvet bularak büyüdü, hayatı boyunca sağlıklı, aktif ve canlı kaldı ama pastörize sütle beslenen grup kısa süre sonra durgun, sersem ve normalde insanlarla görülen kalp krizi, böbrek yetmezliği, tiroit bozukluğu, solunum rahatsızlıkları, diş kaybı, kemik zayıflığı, karaciğer iltihabı gibi kronik yozlaştırıcı rahatsızlıklara karşı savunmasız hâle geldi.
Ama Dr. Pottenger'in en çok dikkatini çeken ikinci ve üçüncü nesillere olanlardı. Pastörize sütle beslenen grubun yavrularının hepsi zayıf ve küçük dişler, kalsiyum eksikliğinin açık ifadesi olan güçsüz kemiklerle doğdular. Bu durum pastörize sütten kalsiyum emiliminin olmadığını gösteriyordu.
Çiğ sütle beslenen grubun yavruları ebeveynleri gibi sağlıklı kaldı. Pastörize sütle beslenen grubun üçüncü kuşak yavrularının birçoğu ölü doğarken, kurtulanlar ise kısırdılar ve üreyemiyorlardı. Çiğ sütle beslenen grup soyunu sürdürürken, pastörize sütle beslenen grupta dördüncü nesil olmadığı için deney bitmek durumunda kaldı.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ha bi de bu amca aynı deneyi pişmiş et ve çip etle de yaptı. aynı şey pişmiş et ve çiğ et için de geçerli. sıkıyosa çiğ et ye bundan sonra sdsdf

bir de tabi canlıdan canlıya fark olabiliyor onu da unutmamak lazım. mesela pişmiş et çiğ et deneyi için şunu diyebiliriz

said:
At the time of Pottenger's Study the amino acid taurine had been discovered but had not yet been identified as an essential amino acid for Cats. Today many cats thrive on a cooked meat diet where taurine has been added after cooking. The deficient diets lacked sufficient taurine to allow the cats to properly form protein structures and resulted in the health effects observed. Pottenger himself concluded that there was likely an "as yet unknown" protein factor that may have been heat sensitive.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Daemir 10 dk izlemeye bile zahmet etmeseydin zaten önyargıyla izlemişsin. Tamamınıda izlememişin bile . İnsanlar tutucu ve bağnaz yapacağım birşey yok. Gerçekleri öğrenmeye hazır değiller. Daha millet sütün ne olduğunu anlamamış. Bir kere süt sizin protein shakelerinize, tatlılarınıza koyacağınız veya kimyasını bozup pazarlayıp satabileceğiniz bir üründen ziyade bir canlının temel gelişimini sergilemesi için gerekli birşeydir. Bu gelişim tamamlanana kadar o süt annesi tarafından yavrusuna (annesi sağlıklıysa besin değeri anlamında kaliteli bir şekilde) verilir. Sütle beslendikten belirli bir süre sonra o canlı kendisi için normal olan gıdaları yemeye geçer. İneğin sütü kendi yavrusu içindir insanın sütü kendi bebeği içindir. Siz gidip ineğin sütünü içerseniz bir buzağı kadar yararlanamazsınız ve doğal birşey yapmamış olursunuz. İşin kötü tarafı o sütü bile tamamen doğalını bulmanız şu noktada inanılmaz zor ancak kendiniz üretim yapmanız gerekir.

Süt çok yararlı evet o yüzden deli gibi süt tüketen amerikadaka kemik erimesi en yüksek hiç süt tüketmeyen uzakdoğuda en az.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

e zaten bebekken herkes anne sütü içiyor kimse de bebeğe inek sütü içir demiyor ki. belirli bir yaşı içtikten sonra sütü de kalsiyumu için içiyorsun zaten. ısıtma sürecinde proteinler bozuluyor olabilir ama kalsiyuma bir şey olduğunu sanmıyorum. ama tabi kalsiyumun işlevini göstermesi için proteinlere ihtiyaç duyuyor mu sütte bulunan onu da incelemek lazım (mesela D vitaminine ihtiyaç duyuyor dolayısıyla güneşe vs de). Her zaman tek başına bir maddeyi almak yetmiyor.

Bir de yani hiç bir veri vermeden deli gibi süt tüketen tüketmeyen lafları üzerinden bilim olmaz sorisçim hehe. amerikalılar deli gibi süt tüketiyordur belki ama diğer beslenme alışkanlıkları yüzünden oluyordur o hastalık (mesela yeterince D vitamini almıyorlardır) japonlar da süt az içiyordur belki ama yedikleri başka besinlerden kalsiyum alıyorlardır? Adamların bütün diyetini incelemeden sadece süt üzerinden yorum yapmak saçma.

http://www.springerlink.com/content/21nh4v4248249811/

Mesela bu makalede japonyada osteoporozdan meydana gelebilecek kemik kırılmaları vs gibi şeylerin yaşam tarzı yüzünden amerikalılara kıyasla daha az olabileceğini dolayısıyla görülen bu vakaların gerçek sayılarından az olabileceğini söylüyor. Ek olarak japonların ev hayatının kemikleri daha güçlendirecek bir tarza sahip olabileceğini az protein ve az fosfor tarzı sahip oldukları diyetin az kalsiyumun da etkisini az bir miktar kompanse edebileceğini söylüyor.

heh konuya girip de milleti araştırmamakla bilimsel olmamakla falan suçluyorsunuz ama bir internet videosunda gördüğünüz ilk şeye inanıyorsunuz. sen şimdi bu makalede yazan şeylerin doğru olup olmadığını nerden biliyorsun mesela? Girin kendiniz araştırın biraz önce tek bir adamın fanatiği olmaktansa.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

şu adam (amerikalı kendisi google images öyle diyor en azından)

http://www.bellenews.com/wp-content/uploads/2012/04/According-to-the-US-Centers-for-Disease-Control-at-least-one-in-three-Americans-are-obese.jpg

günde 5 karton kutu süt içse kemikleri yine dayanmaz o ağırlığa. mesela BMI'a dayanan (gerçi bunun yetersiz olduğunu söyleyenler var) bir çalışmada şöyle bir sonuç var

said:
“By our cut-offs, 64.1% or about 99.8 million American women are obese,” they said.


Read more: http://www.bellenews.com/2012/04/03/science-tech/obesity-is-higher-than-thought-as-bmi-is-an-insensitive-measure-of-the-disease/#ixzz1tKWklBEw


Bi de japonlara bak. İncecik adamlar. Bu tarz şeyleri dikkate almadan "OMO OMOROKOLOLOR COK SOT OCOYO HOP KOMOKLORO KOROLOYO SOZ BOLOMSOL DOGOLSONOZ" diye dolaşırsan ortada anca ergen olursun.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Yemek alışkanlıkları her ülkede değişim gösterir. Japonya mide kanserinde açık ara birinci sırada mesela. Üstelik bunun nedeni tuzlu ürünler tüketmeleri. Bizde tuzlu ürün tüketiyoruz fakat böyle bir patlama yaşamadık. Asıl nedenin yanında tüketim sıklığıyla, diğer tüketim maddelerinin etkisi ve başka faktörler çok etkileyici oluyor.

Kemik güçlendirmek için başka besinler kullanılabilir, japonların kemikleri genetik olarak daha güçlü olabilir.

"Onlar süt içmiyor bu yüzden üstünler" demek hiç bir şekilde doğruyu yansıtmaz.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ayrıca japonyanın geçmişinden de geliyor biraz, volkanik ada arazi olması ve bu yüzden geçmişte öyle fersah fersah hayvan otlatacak yer (anca tarim ve yerleşim yerleri) olmamasından da dolayı, ayrıca japonyanın %70inde laktoz kabul etmiyor midesi insanların ama bu süt içmelerine engel değil kesinlikle.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Ardeth sütü kalsiyum için içiyorlar diyorsun. İşte bende buna gerek yok diyorum işte ilgili yazı

http://www.beslenmebulteni.com/bes/index.php?option=com_content&view=article&id=1655:suet-iyi-bir-kalsiyum-kayna-mdr&catid=42:suet&Itemid=401

Onun dışında bir kişiye bağımlı kalınmaması bunun yerine araştırma yapılması konusunda haklısın. Ben Raymond Francisin çoğu söylediğine katılmakla beraber proteini moderate yiyin demesine katılmıyorum. Ayrıca lif açısından tahıl öneriyor kendisi onada katılmıyırum. Tahıl hiçbir şekilde yenmemeli. En güzeli lifi de brokoli karnabahar vb sebzeler bırakıyor vücuda. Çok fazla protein yenmemesini asidik olmasından dolayı önermiyor. Fakat ben bu noktada onunla aynı düşünmüyorum bunu alkali gıdalarla dengeleyebiliriz diye düşünüyorum. Yani bir beslenme tarikatından değilim anlayacağın :)

İşin temel noktası insanlar talep etmiyor. İyi gıdayı sağlıklı yaşamı talep etmiyorlar böyle bir seçim yapmıyorlar. Önlerine konulanla yetiniyorlar. Bazı insanlarda her öğrendiği şeyi doğru sanıyor. Mesela beslenme konusunda öğrendiğim şeylerin 100% ü bile yanlış olabilir önemli değil. Yanlış ise doğrusunu bulup koyarlarsa doğrusunu öğreniriz. Bu değişime hazır olmalıyız her türlü. Fakat insanlar bu kadar açık görüşlü ve değişime hazır değil. Adama süt içmeye gerek yok tahıllar zararlı vb şeyler diyorsun sanki rızkına göz dikmişsin gibi algılıyor.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

e tamam zararlı değilmiş o zaman tadı güzel ben içerim sütümü hacı. rokaya abanıyorum zaten her hafta o götürür beni o zaman.

bi de bu istatistik çalışmalarına baya şüpheli bakıyorum ben. mesela bir örnek vereyim yıllarca doğu ülkelerinde "kanser daha az kanser daha az onlar gibi yaşamalı" dediler durdular sonra bunun asıl sebebinin kanser vakalarının teşhis miktarının daha düşük olması olabileceği ortaya çıktı heheh

adam yine orda afrikalı az süt içiyo ama kemikleri süper demiş. afrikalı adam bütün gün senin benim gibi, amerikalı adam gibi her işini oturarak mı yapıyor acep? Fiziksel aktiviteyi falan hiç hesaba katmadan sadece süt yoğurt tüketimine bakarak bilim olmaz bence.

Ama mesela dediğin gibi bilimsel bir şekilde kalsiyum/fosfor miktarını incelerler ve fosfor'un, kalsiyumun etkilkerini azalttığını moleküler olarak gösterirlerse ona inanırım ben hacı sdf

yine pastör büyük adam
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Soris said:

Ayrıca lif açısından tahıl öneriyor kendisi onada katılmıyırum. Tahıl hiçbir şekilde yenmemeli.


sütten sonra tahıl. en son "su da içmemeli insanlar" demeyeceksin umarım.

insanoğlunun yaş ve boy ortalaması artıyor eski zamanlara göre, süt de içildi bu arada tahıl da yendi. neyin peşindesin anlamadım?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Sütün asıl olayı ucuz protein kaynağı olması değil daha kolay pazarlanabilen birşey olması. İnsan milyonlarca yıldır et yiyor. Fakat inek sütünden protein alması o kadar eski değil. Fakat et daha maliyetli. O yüzden hep et kanser yapar vs dediler. Et işlenmiş olursa kansere sebep olabilir. Fakat burda sorun et değil sorun bir gıdanın işlenmiş olması. Doğal beslenen bir hayvanın etide gayet güzel olur. İnsanın milyonlarca yıldır aldığı en iyi protein kaynağı.

Tahıl zararlı evet. İnsanların yaş ortalamasının artmasının sebebi tahıl değil. İnsanlığın nüfusunun kolayca artmasının sebebi tahıl. Tahılın medeniyet kurmada çok önemli bir görevi var. Kaldı ki gerçek tahılı bile yiyebiliyor olsak bir noktada o bile kabul edilebilir. Fakat dünyada şu an kimse hititlilerin zamanında yediği bir besin kalitesinde ekmekte yemiyor şu an.

En önemlisi insanların uzun yaşaması tahıldan değil yaşam şartlarının iyileşmesinden kaynaklanıyor. Taş devrinde adam mağarada ayının yanında vb birsürü yırtıcı hayvan ile iç içe yaşıyordu. Ne hastahanesi ne yardım edeni vardı. Bir tek kendisi vardı. Doğa da tamamen yalnızdı. Diğer hayvanlara yem olabiliyor gıda bulamazsa ölebiliyordu. Şu an öyle bir durumu yok gıdaya ulaşımı hiçbir zaman olmadığı kadar kolaylaştı. İşin bizi zararlı çıkaran kısmı bu ve gıdanın kalitesi ise zamanında ulaşabildiği gıdanın 10 da 1 kalitesinde.

Konuyla ilgili çok güzel özetliyor şu video

http://www.youtube.com/watch?v=uCFZoqmKf5M
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...