Daemir Mesaj tarihi: Nisan 18, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 18, 2012 GDO'lu ürünler olmadan da çakallığını yapan yapıyordu. Bu tip adamlar yüzünden örneğin fabrikaya süt alırken içindeki proteinine yağına falan bakılır, su, soda bilmemne katılıp katılmadığına bakılır öyle alınır.Kontrol edilir yani. Ancak GDO'lu olup olmadığını kontrol edemezler alırken. GDO'nun zararlı olduğu hakkında daha bilimsel bir veri yok diye biliyorum bu arada. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Soris Mesaj tarihi: Nisan 18, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 18, 2012 Bilgiler için saol demir ama o anlattıklarının çoğunun bana faydası olmaz yani gerek yok termometreye filan. Hani üretim yapıp satsak tamam doğru da :) Yoğurtta kaymak kalmıyo çünkü süt kaynadıktan sonra kesin birisi yiyor o kaymağı. O değilde bana karınca toprağından yoğurt mayalamayı anlatırsan olayı bitiririm. Bir kere denedim yapamadım. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Genel Yönetici GERGE Mesaj tarihi: Nisan 18, 2012 Genel Yönetici Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 18, 2012 Komplo teorisiyle geliyorum. Şu anda ilkokullar için süt ihalesi yapıyorlar, bir firmaya tüm ilkokullara süt verdirecekler. Bu süt kötüdür şeyleri de o yüzden çıktı, fiyat düşürmek için. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Daemir Mesaj tarihi: Nisan 18, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 18, 2012 Soris said: Bilgiler için saol demir ama o anlattıklarının çoğunun bana faydası olmaz yani gerek yok termometreye filan. Hani üretim yapıp satsak tamam doğru da :) Yoğurtta kaymak kalmıyo çünkü süt kaynadıktan sonra kesin birisi yiyor o kaymağı. O değilde bana karınca toprağından yoğurt mayalamayı anlatırsan olayı bitiririm. Bir kere denedim yapamadım. Rica ederim. Üretime özel şeyler değil anlattıklarım. Yoğurdunu tat-aroma açısından daha iyi kılabilecek daha profesyonelce yapmanı sağlayacak şeylerdi ama sen bilirsin tabii. Bakteriler kaymağı yemiyorlar. Süt kaynadıktan sonra sütte bakteri kalmaz sen atana kadar. Yağ, protein falan da tüketmiyorlar, laktozu laktik asite parçalıyorlar sadece. Kaymak olmamasının nedeni o olamaz yani. Karınca toprağı falan bilmem ben :) Yoğurt yapmak için iki bakteri kullanılır. Miktarları aynı oranda olmak üzere birlikte kullanılırlar. Birbirlerinin oluşumunu destekledikleri gibi yoğurt yapımında en iyi tat-aromanın alındığı bakteriler oldukları için tercih ediliyorlar. Ama bunların ilgini çekeceğini sanmıyorum :) Komplo teorisi ilginç geldi ama neden olmasın? Süt fiyatları düştü mü peki? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Genel Yönetici GERGE Mesaj tarihi: Nisan 18, 2012 Genel Yönetici Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 18, 2012 Çüğ süt fiyatını düşürmüşler. Zarar ediyoruz diyorlar. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Soris Mesaj tarihi: Nisan 18, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 18, 2012 UHT sütlerin zararlı olduğunu pastörize sütlerinde çok iyi olmadığını hep söylüyorlardı zaten. Birde yoğurt yoğurtla mayalanıyorda ilk yoğurt nasıl mayalanmış diye düşünüyordum ben meğerse karınca toprağı ile mayalanmış internette bununla ilgili 1-2 sayfa var o yüzden biliyorsundur diye sordum. Deneyip çok güzel yoğurt yapanlar var da ben beceremedim belki bulduğum toprakta yeteri kadar karınca yumurtası yoktu. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Tatar Ramazan Mesaj tarihi: Nisan 18, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 18, 2012 Süte bikaç tane haşlanmış nohut tanesi atınca da yoğurt mayalanıyormuş, tvde gördüydüm Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
aquila Mesaj tarihi: Nisan 18, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 18, 2012 sute tukurunce adam cikiyomus icinden. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
NolaxThensbane Mesaj tarihi: Nisan 18, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 18, 2012 http://3.bp.blogspot.com/_B74EBOEpAEM/TSBYBMa1MiI/AAAAAAAAAEA/i3VOuitnNfg/s1600/1.jpg Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
oldun Mesaj tarihi: Nisan 18, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 18, 2012 meh gene güldüm Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Osie16 Mesaj tarihi: Nisan 19, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 19, 2012 Soris abi yazmıyım yazmıyım dedim ama sen rspor konusundada wheye atıp tuttun deli gibi kefir kefirfalan dedinde burdada görüncedayanamadım abi. Sen bu kafayla devam et abi en azından o köylünün cebine her hafta fix 3-5 kuruş geçiyor. En basit örnekle : Günde 1 litre marketten alınma günlük süt/keçi sütü içtiğim 3 ay ile içmediğim 3 ay arasında muazzam gelişme farkı vardı buda senin tezini ne yazıkki çürütüyor yok whey tü kaka yok sütler süt değil,kefir için.. senin için sıkılmış dışın çömelmiş bence biraz mmo falan oynarsan açılırsın. fanatik dinciler gibi savunuyorsun kefiri peygamber olarakta yoğurt seçmişsin. pastor görse ressam olrdu Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Soris Mesaj tarihi: Nisan 23, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 23, 2012 Şunu izledikten sonra kefirle yoğurt da yemiyorum artık. Senin gelişmen onun sağlıklı olduğunu kanıtlamaz. Sağlıklı olmak çok farklı birşey. http://www.youtube.com/watch?v=bzidE1DbzFY&feature=relmfu Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Osie16 Mesaj tarihi: Nisan 24, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 24, 2012 Sağlıklı olmak kefire yoğurda takmak günde sadece 2 öğün yemek mi? Tamam sensin. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Daemir Mesaj tarihi: Nisan 25, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 25, 2012 Kefir çok yararlıdır tamam ama böyle tapılacak abartılacak sadece o içilecek kadar değil. UHT süte zararlı diyorsan senin evde kaynatarak yaptığın süt daha zararlı. UHT sütler kanser yapar falan da deniyor. Zararlı deniyor. Türkiye de yılda, kişi başı ortalama 200 litre süt ve süt ürünleri tüketiliyor. Yunanistan da 300, Bulgaristan da 400, Avrupa ülkelerinde çok daha fazla. Örneğin Finlandiya da kişi başı ortalama 1500 litre süt ve süt ürünü tüketiliyor. Bu ülkelerin UHT içme sütünü içme oranı Türkiye'ninkinden fazla. Şimdi bu ülkeler kanserden kırılmaz, sütü lıkır lıkır içerken, Türkiye'de kanser olma oranı arttı diye suç süte mi bulunuyor? Atıp tutan bir profesör çıkınca son derece önyargılı olarak onun söylediklerini savunmak ne kadar mantıklı Soris? Ertesi gün adam çıksa 'Aslında zararlı değilmiş, içebilirsiniz' derse ne yapacaksın? Senin bilgin ve görüşün bir kişinin söylediklerine ve karınca yumurtalarına dayanıyor ve diğer her şeye gözlerini kapatıyorsun. Bilmiyorum farkında mısın? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Osie16 Mesaj tarihi: Nisan 26, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 26, 2012 Oda farkında değil abisi büyücek daha. Su zararlıymış diye video bulsam adama su içmicek geberecek başıma kalcak sonra bu postum buluncak hapis yicem oh wai. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Soris Mesaj tarihi: Nisan 27, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 27, 2012 Daemir ben diğer görüşlere kapalı değilim hiç bir şekilde baksanıza sizinle bile konuşuyorum buradan anlaman gerekir. UHT süte gelmeden önce ben kendi türümün dışında hiçbir sütü içmeme kararı aldım. İnsan sütünüde bebekken gayet iyi içtim. Ayırca size ne batıyor anlamıyorum ben isteyen istediğini tüketmekte özgürdür. Siz süt olduğuna inandığınız birşeyi için. Süt çok yararlı diyin. Ben burada Raymond Francis gibi bir adamın süt hakkında çok önemli bir konuşmasının likini atayım ama kafanız ve vizyonunuz dar olduğu için açıp dinlemekte zahmet etmeyin. En ilkel mahluk gibi "BEN BUNU YILLARDIR YAPIYORUM BENİM O KÜÇÜK VİZYONUMDA BU ŞEKİLDE KAYITLI BU ŞEKİLDE YAPIYORSAM DOĞRUDUR. AMA YA DOĞRU DA DİYORSA? HMM ÖNEMLİ DEĞİL DUR HEMEN ŞUNA SALDIRAYIM" içerikli mesajlara önem vermiyorum. Aklı olan bulur okur araştırır kendi üzerinde dener görür ondan sonrada uygular. Gerisi boş. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Ardeth Mesaj tarihi: Nisan 27, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 27, 2012 ben pastörize süt içiyorum. uht de içtim zamanında. çocukken de inekten sağılmış süt içerdim direk. en çok pastörizenin tadı inekten sağılmış süte benziyor. dün 3 büyük bardak içtim çok güzeldi. pastör büyük adam nitekim bi de küçüklüğümden beri yoğurt, süt vs gibi şeylere abanırım baya iyi durumum şu an bence Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Osie16 Mesaj tarihi: Nisan 27, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 27, 2012 Gerçek süt dini bu değil. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
senko Mesaj tarihi: Nisan 27, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 27, 2012 şöyle bir 5-6 yıldır hiç süt içmedim sanırsam Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
knox Mesaj tarihi: Nisan 27, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 27, 2012 günde iki kase yoğurt yiyorum,peynir süt vs yerim içerim Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
huun Mesaj tarihi: Nisan 28, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 28, 2012 arının kusmuğu faydalıysa, ineğin sütü de faydalı olabilir. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Norak Mesaj tarihi: Nisan 28, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 28, 2012 pınar/sütaş sütü ile beslenen yavru kedi ve anne sütü ile beslenen yavru kedi arasında bildiğin 2 size fark ediyor, büyük iri güçlü akıllı kedi istiyorsanız market sütü ile besleyin. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Soris Mesaj tarihi: Nisan 28, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 28, 2012 Dr. Francis M. Pottenger 1930'larda, pastörize ve çiğ sütle beslenmenin 900 kedi üzerindeki etkilerine ilişkin 10 yıllık bir çalışma yürüttü. Bir grup yalnızca çiğ süt alırken, diğer grup aynı kaynaktan alınan pastörize sütle beslendi. Çiğ süt içen grup kuvvet bularak büyüdü, hayatı boyunca sağlıklı, aktif ve canlı kaldı ama pastörize sütle beslenen grup kısa süre sonra durgun, sersem ve normalde insanlarla görülen kalp krizi, böbrek yetmezliği, tiroit bozukluğu, solunum rahatsızlıkları, diş kaybı, kemik zayıflığı, karaciğer iltihabı gibi kronik yozlaştırıcı rahatsızlıklara karşı savunmasız hâle geldi. Ama Dr. Pottenger'in en çok dikkatini çeken ikinci ve üçüncü nesillere olanlardı. Pastörize sütle beslenen grubun yavrularının hepsi zayıf ve küçük dişler, kalsiyum eksikliğinin açık ifadesi olan güçsüz kemiklerle doğdular. Bu durum pastörize sütten kalsiyum emiliminin olmadığını gösteriyordu. Çiğ sütle beslenen grubun yavruları ebeveynleri gibi sağlıklı kaldı. Pastörize sütle beslenen grubun üçüncü kuşak yavrularının birçoğu ölü doğarken, kurtulanlar ise kısırdılar ve üreyemiyorlardı. Çiğ sütle beslenen grup soyunu sürdürürken, pastörize sütle beslenen grupta dördüncü nesil olmadığı için deney bitmek durumunda kaldı. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
senko Mesaj tarihi: Nisan 28, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 28, 2012 ibretlik hikaye dostum Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
dasaaa Mesaj tarihi: Nisan 28, 2012 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 28, 2012 aynı deneyi ben de yaptım.. pastorize süt yoktu evde.. inek de yoktu gerçi. İŞTE DENEY SONUÇLARI Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar