Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

CHP'den Fransa'ya karşı tasarı atağı


Joker

Öne çıkan mesajlar

"Tatar Ramazan" said:

"Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci" said:

Başbakanımız'ın açıkladığı Fransa'ya yaptırım kararları Sarko'ya kapak olsun. Umarım aklını başına toplar ve bu akla ziyan tasarıyı geri çeker.

http://www.hurriyet.com.tr/planet/19523115.asp
bu ne la ahahahahahha


Şaka sandım gerçekmiş
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

said:
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç: Fransa meclisi yasayı kabul ederek tarihe ve gerçeklere karşı bir karartma operasyonu yapmıştır. Fransa meclisi yasayı kabul ederek tarihe ve gerçeklere karşı bir karartma operasyonu yapmıştır. Bilimadamlarının bile düşüncelerine ipotek koymayı hedefleyen bu girişim ilkel bir anlayışın sonucudur ve tamamen art niyetlidir. Zaten Fransız parlamentosundan 577 milletvekilinden yanlızca 50 civarında milletvekili bu utanç verici yasa için el kaldırabildi. Çünkü oturuma gelme cesaretini bile gösteremeyen milletvekilleri bunun Fransa'ya Engizisyon Mahkemelerini geri getirme anlamına geldiğini çok iyi biliyorlar. Gerçi tarihinde Galileo'yu dünya dönüyor diye yargılayan bir sabıkaya sahip ülke için bu bir garabet abidesi. Galileo'dan bugüne kadar Fransa'da pek de bir şeyin değişmediğini acı bir şekilde gösterdi.

Bu ne yahu, Galileo İtalyan değil miydi, Vatikan tarafından yargılanmadı mı? Ne diyor bu adam, bütün asyalılara korean diyen tipler gibi bütün arupayı bir mi görüyor nedir
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

gerçekten bir ülkenin bakanı "twitterında" böyle bir mesaj mı yazıyor?

abi nolursun artık mahalle karısı gibi davranmayı bıraksın şu liderler.

bok gibi paran var gidip bir kitap oku, davranış eğitimi al, kültürlen felan ne bileyim.

ermeniler harıl harıl çalışıyor,
biz "ooo çok pis laf soktu"dan öteye gidemiyoruz.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

yav said:

napmaları lazım başka?


yapabilecek çok şey var.

şimdiye kadar yapılması gerekenler özellikle...

ama bundan sonrası için
bu ermeni yasa tasarısı çıkaran vekillerle tek tek görüşülür, sohbet edilir, bizim siyasetçilerimiz yanlarına türk tarihçilerini alıp giderler, yabancı tarihçilerinin hazırladığı makaleleleri ve çalışmaları toplarlar, bir şekilde o vekilleri ikna etmeye çalışır.
fransa'da bir kampanya başlatılır, bizim devlet destekli hazırlanan bu kampanyada halkı bilinçlendirme konusunda projelere girişilir, reklamlar yapılır, standlar açılır, televizyon söyleşilerine katılınır, kongreler düzenlenir.
orda bir sürü türk yaşıyor, tek tek tespit edilip en çok yetkiye sahip kişiler seçilir, onlarla ortak projelere girilir.

benim bile aklıma bi ton şey geliyor,
eminim uluslararası ilişkiler okumuş kişiler bunlardan daha iyi sonuç verecek yöntemler biliyordur.

ama burdaki sorun, yıllardır yan gel yat modundayız, olayın ucu bize dayandığı zaman "VAN MÜNÜT" çekiyoruz,
sırf bizim halk "Türkiye'in Avrupa'daki itibarı hiç olmadığı kadar iyi, adamların önünde diz çökmüyoruz" intibası uyansın diye.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Bone said:

yav said:

napmaları lazım başka?


yapabilecek çok şey var.
.
.
bone biz orda boyle bir yasa ciktigi an uygulananilcek yaptirimlardan bahsetmisiz. senin dediklerin cok daha genis bir zamanda yapilmasi gereken calismalar. Fransa'ya cok kisa bi sure icinde geri adim attirmayi saglayacak seyler degiller yani.

ha uzun vadede elbette oyle dediklerinin fazlasiyla yapilmasi lazim zaten.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Bone said:

gerçekten bir ülkenin bakanı "twitterında" böyle bir mesaj mı yazıyor?

abi nolursun artık mahalle karısı gibi davranmayı bıraksın şu liderler.

bok gibi paran var gidip bir kitap oku, davranış eğitimi al, kültürlen felan ne bileyim.

ermeniler harıl harıl çalışıyor,
biz "ooo çok pis laf soktu"dan öteye gidemiyoruz.


Neden yapsın? Ülkemizde insanlar bunlara önem veriyor, liderler de bizim toplumumuzun aynası ne yazikki.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

"Yılmaz Özdil" said:

Tarihimizle yüzsüzleşelim

1972...

Fransa’da ilk soykırım anıtı dikildi. Paris Büyükelçimiz Hasan Esat Işık, ilk THY uçağıyla geri çekildi. Sonra bakıldı ki, Fransa jömanfu diyor, Eyfel’den aşşa Kasımpaşa bi nevi... Türkiye çark etti, Bizim Dışişleri Bakanı, Fransa Dışişleri Bakanı’nı aradı, büyükelçi göndermek istiyoruz dedi, Fransa Dışişleri Bakanı “keyfiniz bilir, nasıl isterseniz” dedi. Bizim Dışişleri Bakanı’nın keyfi yerine geldi, anıt meselesini açtı, “vatandaşlarımızı rahatsız ediyor, önüne bi ağaç dikelim de görülmesin, ne dersiniz” dedi. Fransız Dışişleri Bakanı ne cevap verdi biliyor musunuz? “O işe ben bakmıyorum, bizim Orman Bakanı’yla görüşün” dedi!
*
2001...
Fransa, soykırımı tanıdı. Paris Büyükelçimiz Sönmez Köksal, ilk THY uçağıyla geri çekildi, “adiyö” filan denildi, “elveda” yani... Sonra bakıldı ki, adamlar bizi sallamadığı gibi, arkamızdan el bile sallamıyor, anında u dönüşü yapıldı, büyükelçimiz tıpış tıpış geri gönderildi.
*
2006...
Fransa, soykırım yok diyeni hapse tıkan yasayı geçirmeye çalıştı. Paris Büyükelçimiz Osman Korutürk, ilk THY uçağıyla geri çekildi. Yumurta kapıya gelene kadar
kılını kıpırdatmayan Türkiye, baktı ki, yumurta rafa kaldırıldı... Büyükelçimiz rafadan olarak geri gönderildi.
*
2006...
Kanada, soykırımı tanımakla kalmadı, devlet okullarında müfredata koydu. Ottawa Büyükelçimiz Aydemir Erman, ilk THY uçağıyla geri çekildi. Sonra
bakıldı ki, koyduklarını çıkarmıyorlar, bari biz çıkardığımızı koyalım denildi, büyükelçimiz geri gönderildi.
*
2007...
ABD Temsilciler Meclisi, soykırımı tanıdı. Washington Büyükelçimiz Nabi Şensoy, ilk THY uçağıyla geri çekildi.
Ankara’da yakıt ikmali yapıldı.
İlk THY uçağıyla geri gönderildi.
*
(İlk tanıyan ülke, teee Uruguay...
Angusları teee oradan alıyoruz.)
*
(Arjantin, iki-üç değil, yedi defa tanıdı... Bizi “insan kasabı” ilan eden Arjantin’in devlet başkanı, geçenlerde Türkiye’ye geldi, Çankaya’da onur konuğu olarak ağırlandı, Dışişleri Bakanım az önce
imzayı attı, Türkiye’ye 80 milyon dolarlık “sığır” göndereceğiz dedi.)
*
2009...
Kanada’da soykırımı anma gecesi yapıldı, Kanada Hükümeti resmen katıldı. Ottawa Büyükelçimiz Rafet Akgünay, ilk THY uçağıyla geri çekildi. Sonra bakıldı ki, en azından daha bi sene anma gecesi yok, öbür seneye kadar zaten bizim ahali çoktan unutur, büyükelçimiz geri gönderildi.
*
2010...
İsveç, soykırımı tanıdı. Stockholm Büyükelçimiz Zergun Korutürk, ilk THY uçağıyla geri çekildi. Sonra düşünüldü ki... Kardeşim biz daha önce soyadı Korutürk olan öbür büyükelçiyi geri çekip, gerisingeri göndermedik mi? Gönderdik... E madem öyle, bu Korutürk’ü niye göndermeyelim ki? Ha yaşa be denildi... Bu büyükelçi Korutürk de gerisingeri gönderildi.
*
2010...
ABD Temsilciler Meclisi, soykırımı bi daha tanıdı. Washington Büyükelçimiz Namık Tan, ilk THY uçağıyla geri çekildi.
Ankara’da yakıt ikmali yapıldı.
İlk THY uçağıyla geri gönderildi.
*
2011...
Fransa, soykırımı tanımakla kalmadı, soykırım yok diyeni hapse tıkan yasayı kabul etti. Paris Büyükelçimiz Tahsin Burcuoğlu, tahminim ilk THY uçağıyla...


hürriyetteki bugünkü yazısı asdf
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ERMENİ TASARISI FRANSA’DA NEDEN GEÇTİ

Fransa bilmem ne yasasını kabul ediyormuş. Bir panik, bir seferberlik!.. Geçse ne olur, geçmese ne olur; zaten kaç yıldır fiilen uygulanmıyor muydu?

Beyler; siz o 'savaş'ı kaybedeli çok oldu... Ne zaman mı kaybettiniz?

-2007’de dönemin Ermenistan Dışişleri Bakanı Oskanyan: "Sınırların açılması ve diplomatik ilişki kurulması konusunda Gül, bizimle aynı düşünüyor" iddiasında bulunduğunda,

-Cumhurbaşkanı Gül Erivan’a gidip "Ermeni jargonunun değiştiğini" açıkladığında,

-Ermeni protokolleri imzalandığında,

-Obama Çankaya Köşkü’nde: "Soykırım konusunda görüşlerim değişmedi" dediğinde,

-Obama’nın "ilk uluslararası diplomatik çabasında başarısızlığa uğramaması" gerekçesiyle Fransa’nın, NATO’nun askeri kanadına dönüşünü veto etmediğinizde,

-Geçen yıl Baskın Oran’ın Paris’te yaşayan kızının adaylığı: "Soykırım yapılmıştır" demediği için engellenirken ona sahip çıkmadığınızda,

-Sarkozy "Haçlı seferi" deyip Libya’ya saldırdığında, siz de buna NATO vizesi verdiğinizde,

-İngilizler Libya’ya gidip tüm arşivine el koyduktan sonra Kaddafi’nin vahşice linçine seyirci kaldığınızda,

-Sadece 1 ay önce Fransa Dışişleri Bakanı Lüppe’yle "komisyon kurulması" onayı vererek, ciğeri kediye teslim ettiğinizde,

-ABD’de açılan tazminat davalarında Ziraat Bankası ve Merkez Bankası’na gönderilen tebligatları aldığınızda,

-Mahkemelerdeki davalar devam ettiği halde siyasi talimatla "azınlık mülklerini" iade ettirip bu mülkler konusunda en önemli otorite olan Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğü'nü kapattırdığınızda,

-AB, soykırım iftiraları ile mücadele eden Talat Paşa Komitesi’nin 'halledilmesini' isteyince Doğu Perinçek’i 'ETÖ’den içeri tıkıp Denktaş’a: "Git ülkende siyaset yap.-" fırçası attığınızda,

-ABD’deki Ermeni örgütü, Dışişleri Bakanı Clinton’a mektup yazıp, "müze yapılan eserlerinin iadesini" istediğinde Clinton’un: "Türkiye’ye baskı yapıyoruz" demesine ve Temsilciler Meclisi’nin "gizli soykırım" tasarısını kabul etmesine sessiz kaldığınızda,

-Dersim için "özür" dileyince AB’nin genişlemeden sorumlu üyesi Füle’den gelen: "Mazinin sıkıntılı meselelerini çözmeye yönelik bütün teşebbüsleri memnuniyetle karşılıyoruz" mesajını anlamazdan geldiğinizde,

-Birkaç ay önce ABD’den gelen bir grup Ermeni işadamının İstanbul’dan sonra Diyarbakır ve Van’a gidişinde hiç bir art niyet aramadığınızda,

-Diyarbakır’da bulunan Orta Doğu’nun en büyük Ermeni kilisesinin Osman Baydemir’in mali katkıları ile onarımına başlanmasını, dahası minarelerden yüksek olduğu için yıktırılan kulesinin aslına uygun yaptırılmasını alkışladığınızda,

-"Azınlık mallarının" bir kanun hükmünde kararname ile iadesine karar verildiğinde Lübnan’daki Kilikya Yüksek Makamı Katolikosu I. Aram’ın, Başbakan Erdoğan’a mektup yazmasının başlı başına ne kadar önemli olduğunu anlamadığınızda,

-Ermenistan Cumhurbaşkanı Sarkisyan’ın: "Er ya da geç soykırım anıtı önünde diz çökecek Türk liderler olacak" sözlerini sükunetle karşıladığınızda,

-Sarkisyan’ın Hocalı katliamına bizzat katıldığını Meclis Başkanı Çiçek’in ağzından duyurduğunuz halde Hocalı için Meclis’te "soykırım" kararı almayı düşünmediğinizde,

-Bir zamanlar İstanbul’da yapılan "soykırım" konferansı için: "Sırtımızdan hançerliyorlar" diyen Cemil Çiçek’ten, ABD Başkan Yardımcısı Biden TCK-301’in kaldırılmasını isteyebildiğinde...

* * * *

Fransa bir kanun kabul ediyormuş. Biz de Büyükelçi'mizi çekiyormuşuz... Ambargo uygulayabilirmişiz... Afrika’da Fransa’nın soykırım tarihini anlatacakmışız... Ve "Fransa bu yaptığının bedelini gelecekte ödeyecek"miş!..

Şu tablo, "monşer" diye aşağılanan diplomatların yerine getirilen, "milletle bütünleştiği" söylenen "altın"ların eseridir!.. Çekseniz ne olur, çekmeseniz ne olur?!..

Fransa’nın Cezayir'de, Ruanda'da yaptıkları öyle mi; şu ifade "soykırım" takasıdır, kabullenmesidir. Adam gitmiş. İşgal etmiş, asmış, kesmiş... Biz bir yeri mi işgâl ettik? Topraklarımızda sırtımızdan vurulduk, isyana, katliamlara maruz kaldık!..

Hangi gelecekte "bedel ödeteceksiniz"?.. O "gelecek" geldi ve maalesef "bedel" Türkiye’ye ödettirilmek isteniyor.

"Soykırım" iftirasının 100. yılına 4 yıl var. Hedef 3 T idi: tanıma, tazminat, toprak ... Yukarıda sıraladığım maddelerde, üçünün paralel götürüldüğü görülmüyor mu?

"Soykırım" iftirasını tanıtmayı AB üstlenmiş...

"Tazminatı" ABD...

"Toprak" mı ?.. Lübnan’da şakır şakır tapu ofislerinin çalıştığından haberiniz yok mu?

2014’ün Cumhurbaşkanı kavgasını yapanlar; işin ciddiyetinin ve tehlikenin farkında mısınız?

* * * *

Dışişleri Bakanımız Davutoğlu, hala gururla sahiplendiği Stratejik Derinlik adlı kitabında: "Dış politikada blöf tavrı son derece sakıncalıdır. Gereği yapılmayan imalı tehditler, zamanla o tehdidi yönelten ülkelerin aleyhine işlemeye başlar ve tam bir zaaf görüntüsü hali alır" dediğine göre;

Şayet niyetimiz bağcı dövmek değil üzüm yemekse yapılacak, yapılması gereken daha ciddi işler var. İşte onlar :

Irak’ın Türkiye eliyle bölünmemesi için Erbil’deki temsilcimiz çekilmeli, Barzani’ye "Kürdistan Başkanı" muamelesinden derhal vazgeçilmeli. Maliki: "Türkiye bir tarafı tutuyor" diye yakınırken haklı; kastettiği Türkmenler değil, Barzani. Sırtını Türkiye’ye, ABD’ye, Exxon Mobil’e dayayan; parası, Merkez Bankası, ordusu, istihbarat örgütü olan Barzani’nin, yarın Kerkük’e el koymaya yeltendiğinde kıyametin kopacağını haber veriyor...

NATO’nun askeri kanadı ile ilişkilerin dondurulacağı duyurulmalı...

Tapu işleri çok sıkı tutulmalı. Bazı bölgelerdeki mülklerin perde arkası sahipleri konusunda çok ciddi bir araştırma başlatılmalı...

Hocalı Katliamı için Meclis’te karar alınmalı...

Ermeni protokollerinin hiçbir şekilde yeniden gündeme gelmeyeceği açıklanmalı...

Hrant Dink’i öldürenler, ucu nereye varırsa varsın bulunmalı...

Bunları kim mi yapacak? Elbette Meclis’i ve milleti arkasına alarak Başbakan Erdoğan... Çünkü o meseleyi daha 1992’de Rize’de bir özel TV’ye konuştuğunda teşhis edip şöyle demişti:

"Ermenistan biliniz ki, şu anda Rize’de... Ankara’nın göbeğine yerleşmiş vaziyette..."

Silivri’den kucak dolusu sevgiler,

Müyesser Yıldız

Odatv.com
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...