Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

S.L 15. Hafta | beşiktaş - İstanbul B.B | 11 Aralık - 16.00


PZero

Öne çıkan mesajlar

uzun zaman sonra maça gittim ve şunu net olarak söyleyebilirim ibb tam bir emek hırsızı bir takım. defanslarında 86 numara maç boyunca bizim forvetleri kışkırttı. doka denen adam aynı şekilde. bir de golden önce yürümeye üşenen ibb gol yedikten sonra nasıl köpek gibi koşmaya başladı o da ayrı bir ikiyüzlülüktür.
maç 0-0 iken mustafa ile kontraya çıktık ama yerde kalan bir ibb li vardır. onun için topu taca attı. o yerde yatan şerefsiz o ana kadar hiç kımıldamadı, ıslıkları duyunca kafasını kaldırdı topun taca gittiğini görünce hemen bacağını tutup kıvranmaya başladı. ondan önce öyle yatıyordu.
biraz emek harcasalar keşke. arifle birlikte aslında gerçek kimliğini bulmuş takım. tencere kapağı misali. tam emek hırsızları.

ayrıca attığımı gol de rezalet. top yuvarlanarak içeri girdi. kornerden önce de ernst'e yapılanlar. rofl

edit: bu arada tv de gösterdimi bilmiorm ama pankart feci tepki gördü tribünden hahaha
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

yav said:

DarKRideR said:


Çok iyi bir analist ve scout ona kimse laf diyemez fakat oyunu okuyamıyor. Yani okuyamıyor derken, bir B planı yok. İşleyen bir sistemi oturtabiliyor fakat o sistemden fire verdiğinde takım hiçbir şekilde toplayamıyor.

neyin analizini yapıyor bu adam öyleyse, yetemedim valla dediğine.


he tam anlatamamışım gece gece,

şöyle ki rakibine karşı çıkardığı kadrolar veya oynattığı oyun aslında ilk yarılarda bayağı dengeli ve rakibini çalıştığı belli,

fakat özellikle 2. yarılarda verdiği kararlar, nasıl desem müdahaleleri diyeyim daha doğrusu takıma hep zarar veriyor. Dün mesela Toraman'ın alınmasından sonra takım geriye yaslandı ve o ana kadar gayet güzel giden takım (ki defans dörtlüsü cidden hatasız ve kondisyonu da yerindeydi. Maçı rahatlıkla bitirebilirdi) üst üste sıçmaya başladı. Son 10 dakika IBB ataklarından gına gelmişken de golü yedikten sonra ben stadı terk ettim direk sinirden,

Güzel giden takımı yanlış bir müdahale, yanlış bir düşünce ile bozup belki de golü yememizi sağladı. Hilbert oyundan düşmemişti, aksine o kanattan adam geçirmiyordu fakat kanada alarak hem aktif savunmasını bozdu hemde hücumdaki katkısını da bitirdi. Golün gelişimi de Hilbert'in eski bölgesinden oldu zaten, maç boyunca orada herkesi kesen veya taciz eden Hilbert olmayınca daha aktif oldular orada,

Bunun dışında halen Portekizlilere kıyamıyor. Fernandes dışında yaratıcı oyuncu yoktu sahada belki tamam ama ikinci yarı hiçbir varlık gösteremedi. İlk yarı oyuna çok iyi başlamasına rağmen ikinci yarı tercihleriyle saç baş yoldurdu Fernandes,

ve tabii Almeida :( Benim bile tahammülüm kalmadı adama. Geçen sene geldiğinde takım uyumsuzluğu vs. dedik, ona rağmen şuan olduğundan 1000 kat daha iyiydi. Sakatlık sonrası resmen Guiza vol2 oldu adam, bu kadar silik oynaması falan. Hayır geçmişi vs. bilinmeyen bir adam olsa normal deriz, bu eski Almeida kesinlikle değil ve esintisi bile yok. Hele Necip'in topuyla birebir karşıya kaldığında kaçırdığı ...

ha ayrıca cidden carvalhal rotasyon nedir bilmiyorum. Bazı oyuncularımız yorgunluktan bitiyordu. Veli falan sanki yataktan kalkmışta maça gelmiş gibi duruyordu. Ernst yine çok aktif olsa da belliydi yorgunluğu, yine Hilbert ve İsmail'e helal olsun kaç kere depar attılar.

Hafta içi Stoke maçı var, Quaresma ve Simao yok, sen o maçta çıkabilecek net 11'ini bu maçta yoruyorsun ki zaten hayvan gibi yorgunlar. Bari Ernst'i falan dinlendir en azından, yok. Egemen dediğin adam 25'ten fazla resmi maça çıktı sezon başından beri ne bilim Sivok... Dün oynayan takımınında malesef Stoke'u geçmesi çok zor. Kilidi açabilecek tek bir adam bile yok, zaten büyük ihtimal 0-0 tarzı bir skor için maça çıkılacak. Yoksa takım yorgunluktan kırılacak, dakika 70 sonrasında tıkarlar bize,

Hani Fatih Terim'e baksın biraz, ne kadar sevmesem de nerelerde nasıl kadro çıkaracağını ve adam feda edeceğini çok iyi seçiyor. Play-off saçmalığında IBB'den alacağın üç puanın bir değeri yok, senin için önemli olan rotasyona giderek kadronu dinlendirmek ve hafta içi yapacağın maça hazır olmak. Lakin olmadı, bari kazansaydık da değseydi yani
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

BiTcH_oFBaT said:

uzun zaman sonra maça gittim ve şunu net olarak söyleyebilirim ibb tam bir emek hırsızı bir takım. defanslarında 86 numara maç boyunca bizim forvetleri kışkırttı. doka denen adam aynı şekilde. bir de golden önce yürümeye üşenen ibb gol yedikten sonra nasıl köpek gibi koşmaya başladı o da ayrı bir ikiyüzlülüktür.
maç 0-0 iken mustafa ile kontraya çıktık ama yerde kalan bir ibb li vardır. onun için topu taca attı. o yerde yatan şerefsiz o ana kadar hiç kımıldamadı, ıslıkları duyunca kafasını kaldırdı topun taca gittiğini görünce hemen bacağını tutup kıvranmaya başladı. ondan önce öyle yatıyordu.
biraz emek harcasalar keşke. arifle birlikte aslında gerçek kimliğini bulmuş takım. tencere kapağı misali. tam emek hırsızları.

bundan sonra inönüde süre çalanın tiz kellesi vurula.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Masquerade said:

AHAHAHAHA

Ben bunu simdi gordum
http://www.gazeteport.com.tr/i/n/132361552386093.jpg

BİZİ KÜME DÜŞÜRMEYİN BAŞBAGANIM



bu pankart cidden rezalet, bizim olduğumuz taraf ıslıkladı ki zaten genelde de bayağı ıslık yedi.

Takım üzerinden politika yapmak ... Her ne kadar stat projesi için yavşanıyor dense de bu bariz bir şekilde kendi işlerine alet etmektir kulübü,

cidden şu demirören'den kurtulduğumuz gün kulüp 3-4 kademe birden atlayacak.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...