Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Çağrıldığın düğüne sonradan telefon açıp gelmemenin rica edilmesi


cetintas

Öne çıkan mesajlar

dediğin gibi bi durum olmuştur.herkesi çağırmışlardır,ardından bu düğün sahipleri ulen patronla bi kıllaşma olur,yeni evlendik tekmeyi ya da fırçayı yemeyelim,patronla papaz olmayalım diyerekten senin gibileri arayıp gelmeyin demiştir. sen kızmakta haklısında sonuçta adamında patronu
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

cetintas said:

Ya söylemek istemedim ama söyleyeyim. İçimde kalmıyor zaten benim bir şey. Almanyada kaldık 2 hafta eğitim için, bu kız ateşten yataklara düştü,sayıkladı, aynı odada sabaha kadar başında bekledim sabaha kadar, doktor getirdim otel odasına. İşi öğrettim derken gerçekten de işi öğrettim. Aramızda 6-7 yaş var.


look my signature
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

oldun said:

cetintas said:

Ya söylemek istemedim ama söyleyeyim. İçimde kalmıyor zaten benim bir şey. Almanyada kaldık 2 hafta eğitim için, bu kız ateşten yataklara düştü,sayıkladı, aynı odada sabaha kadar başında bekledim sabaha kadar, doktor getirdim otel odasına. İşi öğrettim derken gerçekten de işi öğrettim. Aramızda 6-7 yaş var.


look my signature


teach me the your best english
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ben bir şeyi anlamadım
patronun bu bi tarafı kalkmışlığı niye?
iş dünyasında olanlar işte kalır
aynı iş ortamında çalıştığınız bir yerde karşılaşmak istemiyorsanız aranızda çok çok büyük bir olay olmuş olması lazım
ki adam da elinde puro seni kovuyorum bildiğin dittiri git diyecek kadar da öküz

senin havan kime abicim sırf adamı işten kovdun diye küçük görüp karşılaşmak istemiyorsun

bu nasıl bir psikolojidir, beynim durdu bi an.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Bu mevzuyu anlatayım o zaman. Çok uzun olacak ama ilginç bulacağınıza inanıyorum. Yaşananlar gerçek ve hatta çok uzatmamak için bayağı özet geçiyorum.

Sene 2003. Ayın 20 gününü yurtdışında 4 kıtada ki 30u aşkın ülkenin herhangi biri veya birkaçında geçirdiğim bir işyerinde yurtdışı satış mühendisi olarak çalışıyordum. İşyerinde mobbing faaliyetlerinin had safhaya eriştiği, 1 hafta Tayland'ta ertesi hafta Meksika'da olmak nedeniyle vücut saatimin şaşmasından bıktığım bir anda eşimin hamile olduğunu öğrendim ve o işyerimden ayrıldım.

Bu topik konusu patronun işine başladım çünkü artık iç piyasa satış işi arayıp aynı hafta içinde bu firma ile anlaştım. Bu patron 2003ün ağustos ayında benimle 2,5 milyar Lira maaşa anlaşmasına rağmen işe başlamamdan 17 gün sonra aldığım avansla öğrendiğim şekilde benim için 1,5 milyar Lira maaş ödenmesi talimatı vermiş. Ben tabi hemen o gün adamın karşısına çıktım ve isyan ettim. Bana dedi ki "Bir yanlış anlama olmuş,bu motivasyonla işinde başarılı olamazsın, sana 2 hafta ücretli izin, git iş ara." tabi bu ara ağzında ki purodan mütemadiyen nefes alıyordu. Bildik Türk filmlerindeki bir tarafı kalkık patron tiplemesi. Gerçek yani. Ben adamın gözlerinin içine baka baka "İş arama stresini hayatınızda yaşamadığınız belli ,üstelik sizinle anlaştığım için pek çok başka iş yerini geri çevirdim, şimdi o işyerlerine de başvuramam, ayrıca bu ne biçim bir yanlış anlama, eşimin hamileliğine varana kadar size anlattım, asgari yaşam standardımı sürdürmem için bu ücretin benim için en başta gelen şart olduğunu söyledim.Çocuk oyunu mu bu?" dedim. Tabi adam o zaman purodan nefes çekemez hale geldi, kızardı, bozardı, morardı. Belli ki sıkça kendisine böyle posta koyan,hesap soran elemanla karşılaşmamıştı. Uzatmayayım, malum geçim sorumluluğu, eşimin çoktan hamilelik öncesi izne ayrılması, yeniden iş aramak istememem dolayısıyla ve de bu firmanın dünyanın en büyük 3 kimyasal firmasından birisi olması ve neticesinde kariyer olarak bana gelecekte önemli katkı yapacağına o zaman için halen inanmam dolayısıyla tükürdüğümü yaladım ve 2,5 milyar Lira'ya anlaştığım işyerinde 1,5 milyar Lira'ya çalışmaya devam ettim.

Ama bu patron benim tavrımı unutmadı. Her fırsatta açığımı aradı ama aksine 1 sene içerisinde kendisinin 8-9 senelik satıcılarının ikna edemediği çok büyük firmalara satışlar gerçekleştirdim. Önemli sayılabilecek ciroya ulaştım.

Derken Almanya'ya gttik o sene içerisinde firmaya alınan 4 mühendis ile birlikte.2 hafta seminerimsi-eğitimimsi bir şeyler aldık. Zaten bu hatun arkadaşın başında beklediğim dönem o dönem.

Her neyse, döndükten sonra bir gün bu patron ben satış müdürümle birlikte dışarıdayken bizi çağırdı. Odasına girince beni dışarı çıkardı. Satış müdürü ile 5 dakika konuştular, dışarı çıktılar ve "yürü odana gidiyoruz" dedi.
Odama gittik ve ağzındaki purodan bir nefes çekip
"topluyorsun ve gidiyorsun" dedi.
"Nasıl yani?" dedim.
"Kovuyorum seni" dedi.
"Sebep?" dedim "sen toparlan,söyleyeceğim" dedi.
Sonra da söyledi, Almanya'dayken orada tanıştığım aynı firmanın 16 ülkedeki değişik milletlerden çalışanları ile iyi bir ortam oluştu.

Döner dönmez eposta grubu oluşturup birbirimizle görüş alışverişi yapmayı kararlaştırdık.
Benim attığım epostada "Alman yemekleri ne kadar iğrençti, Allah'tan biraları güzeldi de çok güzel muhabbet oldu." ve "Irak'ı demokrasi götürmek için işgal eden Amerikalılar umarım Almanlara'da yemek kültürü getirmek için işgal etmeye kalkmazlar,çünkü onların yemekleri de Almanları aratmaz" gibi iki cümle kullandım o epostada.

Bu eposta 40 küsür arkadaşa gittiği için Almanya'daki elektronik departmanının dikkatini çekmiş, server da ortak olduğu için benim epostayı alıp CEO'nun önüne koymuşlar, CEO'da 70 küsür yaşında NAZİ artığı bir adam olduğu için,"bu Türk'ün işine derhal son verilsin" demiş. Açmış telefonu bizim Türk patrona. Bu firma 80% Alman-20% Türk ortaklı bir firma. Alman kısmı vakıf firması.

Her neyse, benim patronda yukarıda anlattığım şekilde beni işten kovdu. Bahçede bana kovma nedenini anlatırken "aslında sana başka şeyler yapmak istedim ama sen gelene kadar sinirlerim yatıştı" dedi.

O an ben bu adamın yakasına yapıştım, "ne yapacaktın lan, öldürtecek miydin, dövdürtecek miydin?" şeklinde bir haykırdım. Purosunu yutuyordu az daha. Çevredeki güvenlik görevlileri falan "Çetin bey, Çetin abi, yapma abi" diye benim elimden aldılar bu purocu patronu. Bu olaydan sonra 3 hafta eve kapandım ve hatta bu herifi tv programlarına falan şikayet etmeyi düşündüm ama sonra aynı piyasadan bir daha ekmek yiyemem diyerek vazgeçtim.

Çok uzun oldu ama bu herifle aramızda böyle de bir olay geçti.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...