Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Django Unchained (2012)


Innuendo

Öne çıkan mesajlar

DarKRideR said:

Abi kötü adamlar villain tarzında kötüler değil ki, film ırkçılık temelleri üzerine kuruluyor ve dönemindeki insan tiplerini de kusursuz bir şekilde yansıtıyor.


ama kahraman bildiğimiz ekstra bir kahramandı. isterdim ki karşısında dönem tiplemeleri değil aynı ayarda kötüler olsun.

yoksa dediklerinde haklısın, hiç itirazım yok. son beş senedir salonda izlerken sıkılmadığım ilk filmdi.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

İkinize de katılmıyorum. Leonardo Di Caprio'nun canlandırdığı karakter, gayet de abartılı bir villain. Büyük büyük konuşuyor, bir köleyi gözleri önünde köpeklere parçalattırıyor, ölümüne köle dövüşeleri düzenleyip kanlı mücadeleyi ağzının suyu akarak seyrediyor.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

DarKRideR said:

Düz değil çünkü, dolambaçlardan götürüyor seni sona,


ne dolambaçı ya? hangi dolambaç? dolambaçlı film gör al;

http://a4.ec-images.myspacecdn.com/images02/96/fcf172813d0d469a90a5ce7a30e146b1/l.jpg

Hangi prodüksiyon şirketinde çalışıyorsun sen bakiyim? Senin gibi arkadaşlarım var dizi setlerinde çalışan, onlara benzettim biraz üslubunu.

27-28 yaşına kadar oturup film izlemiş bu yönetmen. Tarantino filmine giderken sinematografi, kostüm vesaire izlemeye gitmek, bunların kusursuzluğundan dem vurmak hata asıl. Yıllarını izlemeye harcadığı filmlerdeki detayları, aşırılıkları, bugün artık kullanılmayan efektlerin benzerlerini elinin altındaki imkanlarla seyirciye sunmaya çalışan bir adam bu. Neyin yanlışı? hahahahah

Gülmek için izliyorsan hatalısın,
Aksiyon için izliyorsan hatalısın,
Tarihsel bilgi için izliyorsan hatalısın, bikbikbikbikbikbik ufffff
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

SOREN said:

DarKRideR said:

Düz değil çünkü, dolambaçlardan götürüyor seni sona,


ne dolambaçı ya? hangi dolambaç? dolambaçlı film gör al;

http://a4.ec-images.myspacecdn.com/images02/96/fcf172813d0d469a90a5ce7a30e146b1/l.jpg

Hangi prodüksiyon şirketinde çalışıyorsun sen bakiyim? Senin gibi arkadaşlarım var dizi setlerinde çalışan, onlara benzettim biraz üslubunu.

27-28 yaşına kadar oturup film izlemiş bu yönetmen. Tarantino filmine giderken sinematografi, kostüm vesaire izlemeye gitmek, bunların kusursuzluğundan dem vurmak hata asıl. Yıllarını izlemeye harcadığı filmlerdeki detayları, aşırılıkları, bugün artık kullanılmayan efektlerin benzerlerini elinin altındaki imkanlarla seyirciye sunmaya çalışan bir adam bu. Neyin yanlışı? hahahahah

Gülmek için izliyorsan hatalısın,
Aksiyon için izliyorsan hatalısın,
Tarihsel bilgi için izliyorsan hatalısın, bikbikbikbikbikbik ufffff


sığır gibi izlemektense kafa yorup böyle izlemek daha zevkli
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

DarKRideR said:

SOREN said:

DarKRideR said:

Düz değil çünkü, dolambaçlardan götürüyor seni sona,


ne dolambaçı ya? hangi dolambaç? dolambaçlı film gör al;

http://a4.ec-images.myspacecdn.com/images02/96/fcf172813d0d469a90a5ce7a30e146b1/l.jpg

Hangi prodüksiyon şirketinde çalışıyorsun sen bakiyim? Senin gibi arkadaşlarım var dizi setlerinde çalışan, onlara benzettim biraz üslubunu.

27-28 yaşına kadar oturup film izlemiş bu yönetmen. Tarantino filmine giderken sinematografi, kostüm vesaire izlemeye gitmek, bunların kusursuzluğundan dem vurmak hata asıl. Yıllarını izlemeye harcadığı filmlerdeki detayları, aşırılıkları, bugün artık kullanılmayan efektlerin benzerlerini elinin altındaki imkanlarla seyirciye sunmaya çalışan bir adam bu. Neyin yanlışı? hahahahah

Gülmek için izliyorsan hatalısın,
Aksiyon için izliyorsan hatalısın,
Tarihsel bilgi için izliyorsan hatalısın, bikbikbikbikbikbik ufffff


sığır gibi izlemektense kafa yorup böyle izlemek daha zevkli


çakma entel olduğun kadar seviyesizsinmişsin
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

DarKRideR said:

Abi kötü adamlar villain tarzında kötüler değil ki, film ırkçılık temelleri üzerine kuruluyor ve dönemindeki insan tiplerini de kusursuz bir şekilde yansıtıyor.

Bir dönem filmi olarak zaten kusursuz, sinematografisi, kurgusu ve tür uyarlaması zaten çok üst düzey.

Gülmek için izliyorsan hatalısın,
Aksiyon için izliyorsan hatalısın,
Tarihsel bilgi için izliyorsan hatalısın,

Tarantino filmlerine beklenti ile gitmeyip ne veriyorsa onu alacaksın. Adamın verdiği şeyler kendi muhalif tarzı içinde o kadar iyi ve düzenli ki zaten sana pek iş düşmüyor. Ayrıca filme bağlama konusunda kara mizahı bile harika şekilde kullanıyor. Bu yüzden Tarantino filmleri sıradan sinema izleyicileri için hiçbir zaman anlaşılmayacak, anlaşılsa da beğenilmeyecek. Düz değil çünkü, dolambaçlardan götürüyor seni sona,


sıradan sinema seyircisi tarantinoya ayilip bayilıyor abi, çünkü filmleri gayet eğlenceli ve bir o kadar da popüler.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

abi orası bambaşka bir tartışma konusu,

şimdi dünyada bağımsız sinema diyince gerçek anlamda iki dev vardır. Hani tartışmasız iki dev, onlarda Tarantino ve Cameron. Artık klasikleşen ve beyin yıkamak amaçlı kullanılan sıradan Hollywood sinemasının dışına çıkan ve popüler sinemanın dar kalıplarından öteye giden adamlar bunlar, ama bunu yaparken o kadar güçlendiler ki rutin popüler kültürün yanında kendi başlarına apayrı bir sub popüler kültür oluşturdular ve devamlılık sağlayabilmek için bunları kullandılar diyelim. Konuşamadım da anlayın asdfsda

Tarantino bizim bildiğimiz anlamıyla popüler kültüre hiçbir şekilde hizmet etmeyen ve her filminde özellikle en çok kullanılan öğelerine saldıran bir yönetmen. Ama gel gör ki bunu yaparken kendi Tarantinowood kültürünü oluşturmayı başardı. (Bunu ben uydurmadım, Amerikan sinema yazarları söylüyor Tarantinowood'u ki güzel tanım sadfsda) Bu neden mi oluyor?

Django'yu 100 milyona çekmiş, Basterds'i 80 milyon ve Kill Bill'lere 60 milyon dolar harcamış. Filmlerini kendi finanse ediyor çoğunlukla ve dağıtımını sadece şirketlere bırakıyor. Ortaya bu kadar para koyuyorsan sinemaya seyirci çekmen gerekiyor ki koyduğu parayı çıkartabilesin. Kimse tek başına ben mesaj vereceğim, toplumsal filmler çekip halkı uyandıracağım vs. vs. diye ortaya bu kadar para koymaz. Baban Bill Gates tarzı bir tip olsa belki çekersin ama yok.

İşte onlarda kendi üslupları ve tarzları ile özel bir dal yaratıp, kendi çaplarındaki popülariteleriyle gişe hasılatlarına göz dikiyorlar. Çok yüksek getiriler ile bir sonraki filmlerinde çıtayı bir tık daha yükseltmeyi başarıyorlar. Adamlar her filminde bir şekilde sinemaya hizmet ediyorlar.

James Cameron güzel örnek dedik mesela, adamın yaptığı bütün filmler bağımsız sinemanın sözlük karşılığına birebir uyuyor. Avatar'da kafa başka yerlerde olduğundan çok yavan ve direk Hollywood vari bir hikayesi olsa da yine uyuyor. Adam Avatar'a 250 milyon dolar koymuştu. Getirisi? Olağanüstü bir teknoloji ve hayal edilemeyecek türde yatırımlar. James Cameron, Avatar'dan kazandığı para ile bilimsel araştırmaları finanse ediyor ve özellikle son manyaklığını bilenler vardır. Titanik'e insanlı deniz aracı göndermeyi başarmak üzere, hatta turlar falan düzenleyecek.

Bu adamlar popüler olmasalardı bu kadar çok paralar kazanamaz ve her seferinde çıtayı bir üst noktaya çıkaramazlardı. Terry Gilliam mesela olağanüstü bir yönetmen, harika filmler çekiyor ve gelişmiş bağımsız sinemanın en iyi örneklerinden bazıları ona ait. Michael Haneke bağımsız diyince akla gelen ilk isimlerden vs. Ama bu adamlar niye o kadar çok kazanamıyor, kazanamadı veya kazanamayacak? Popülarite, başka birşey değil.

Bu popülerliği yakalamak için anlatım çok önemli. O anlatımı ve her kesime hitap olayını çok iyi başarıyorlar.

Django'dan örnek verelim. Ben okuldayken de hep western üzerine yoğunlaşmıştım. En sevdiğim tür gibi bir şeydir Western. Az çok western kültürünü biliyorsan veya western kurgusuna, sinematografisine hakimsen şu Django senin için kusursuza yakın ,hatta kusursuz filmdir. Western'den anlamıyorsan bu kadar iyi olmasa da sana da iyi gelecek çünkü karakterlerin ve özellikle diyaloglarının yaratıcılığından tut aralara serpiştirilmiş aksiyonlar sıradan izleyicinin de filmden beklentilerini karşılamasını sağlıyor.

Benim için Django'da ana karakterin bir zenci olması büyük bir etken iken, başkasına karizmatik zenci başrol olarak gözükür. Biri beni tatmin ediyor, diğeri onu tatmin ediyor. Alanlar da, verende her şekilde mutlu :D

Kill Bill'de benim için Crazy 88'in mekanındaki dövüş sahnesi, daha doğrusu komple o bölüm, Akira Kurosawa'dan Bruce Lee'ye ve hatta John Woo'ya kadar büyük bir saygı duruşudur. Ama çoğu için fazlasıyla iyi bir aksiyon sahnesidir o kadar,

Adam herkese hitap ediyor, herkese istediğini veriyor. Bu yüzden kazanıyor. Bunu yaparken de şimdi bir fikir buldum, buradan milleti ne sömürürüm demiyor. Muhalif düşünceleri var ve yıllardır her filminde bunun üstüne üstüne gidiyor.

He bence Tarantino, Cameron gibi insanların yaptıkları sonuna kadar doğru hareketler. Kazanacaksa bunlar gibi adamlar milyonlar kazansınlar. Çıkıp Transformers gibi filmlerden Michael Bay'ler değil ...


Ben birde yine bayağı karışık yazdım galiba, WOT döşemeye başlayınca kendimi tutamıyorum asdfsdfsda anlayın
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Ben sinemadan çok anlamam öyle her filmi de izlemem sevmem çünkü ama şu filmden senin anladığın Tarantino nun muhalifliği varsa bir çeşit Okan Bayülgen muhalifliği gibi birşey heralde.

Benim gördüğüm en sert filmlerden birisi Enter the Void di. Hani gerçekten film nedir derseler o filme benzer derdim. Onun dışında en sevdiğim film diye bir şey yok.

Yani herkesin zevki farklı sonuçta. Sanatın her türlüsü güzel bir sanat ürünü ile etkileşime geçmenin her türlüsü güzel.
Beğenin de bu kadar abartması beğenmeyen insanların da hakarete varan aşırı açıklamaları makul değil. Bu arada bende hiç beğenmedim hatta arada çıktım 2. yarısını bile izlemedim.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Soris said:

Ben sinemadan çok anlamam öyle her filmi de izlemem sevmem çünkü ama şu filmden senin anladığın Tarantino nun muhalifliği varsa bir çeşit Okan Bayülgen muhalifliği gibi birşey heralde.


Yok öyle değil, Okan Bayülgen'in ki tamamen kişisel zevk ve lüks tutkusunu devam ettirebilmek adına girdiği rolünü devam ettirme çabasından başka birşey değil. Okan Bayülgen bahsettiğinin yarısı kadar muhalif bir tip değil. Düşünceler güzel, ama tam tersi yaptırımlarını da defalarca gördük.

Tarantino tam öyle değil. Onun düşünceleri zaten var ve kesinlikle aksini iddia eden şeyler yapmıyor. Ama diyor ki ben bunları standart bir kalıp içinde kullanıp atıyorum 100 kişiye ulaştıracağıma buna güzel bir sos hazırlayıp 1000 kişiye ulaştırırım. Para kazanır ve işime daha üst sınıftan devam ederim.

Tarantino filmografisine baktığınızda hep bir sonraki filmine daha çok para yatırdığını ve hep bir sonraki filminde çok daha üst düzey kalite çalıştığını görürsünüz. Bir tek Jackie Brown bana kalırsa arada kalmış. Adam yavaş yavaş hem tarzını üst düzeye çıkardı, kusursuzlaştırmaya başladı hemde çok sadık bir izleyici kitlesi edindi. Bu kitle sayesinde takipçileri dalga gibi artıyor. Lakin bunun göt kalkıklığını yaşıyor mu? Yaşamıyor.

Okan Bayülgen'e geri dönersek o tamamen reyting ve popülerlik adına şarlatanlık yapan bir sahtekardır. Çünkü her şeyden önce kendi dediğine inanmayan bir adam, ayrıca hiçbir şekilde dışarıdan gelen enformasyonu da kabul etmiyor. Ben bilirim tavırlarında vs.

Lan konu Okan vs. Tarantino değildi neyse sadfasd

Tarantino'nun bir sonraki filmi tahminen Samuray kültürü ile alakalı birşey olacak. Hatta Kill Bill 3 deniyor ama sanmıyorum o yola girmez bir daha. Adam her şeyden önce saygı duruşu şeklinde sıralıyor filmlerini, örnek aldığı bütün yönetmenlere ve oyunculara methiyeler düzmek içinde kullanıyor sinemayı. O bile yeter,
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ne zaman kesersin çocuğunu, mesela doğar doğmaz mı kesersin? o zaman bi nebze daha kolay olur çünkü, "amaan bi daha yaparım :D" dersin. ama düşün çocuk doğmuş büyümüş, babası olarak sevgini emeğini zamanını vermişsin, ilköğretim falan bitmiş lisede ilk kız arkadaşının elini tutmuş tam o anda "hadi kes çocuğunu cameron için" diyolar, o zaman keser miydin peki?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

peki erkek doğmuş ama stajyer feminist olan karın çocuğunuzun kendi cinsiyetini bulması için ona cinsiyet kodlayıcı oyuncaklar almana karşı çıkıyor ve hatta bazı günler işten eve geldiğinde oğlunu etek giymiş, ağzı yüzü rujla boyanmış bir halde buluyorsun. yani oğlun her an ipne olabilir ve bu durum eşini hiç rahatsız etmiyor. ama belki de gerçekten de kendi cinsiyetini kendi bulucak ve bu etekler ve rujlar yalnızca tatlı birer anı olarak kalıcak. veya oğlunu koca koca zenciler akşam simidi gibi çıtırdatacaklar. keser miydin o zaman lörç diye, ayırır mıydın ikiye? ilk neresini keserdin?

abi amma uzattım ya tamam oyuna giriyorum
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...