tombik_yanak Mesaj tarihi: Temmuz 24, 2011 Mesaj tarihi: Temmuz 24, 2011 ben uyumadan 10sn önce daha önce hiç duymadığım melodik müzikleri duyarak uyuyorum. hatta müzik sesini duymaya başlayınca aha uyuycam az sonra diye farkına varıyorum.
interperez Mesaj tarihi: Temmuz 24, 2011 Mesaj tarihi: Temmuz 24, 2011 vaperon said: Asılı tabloları inceliyorum, rönesans avrupasına dair nû tablolar. vaperon said: nû tablolar. vaperon said: cıbıldak karı resimleri. fix'd.
nileppezdel Mesaj tarihi: Temmuz 24, 2011 Mesaj tarihi: Temmuz 24, 2011 vaperonun rüya çok güzelmiş ya keşke ben de görsem :D
roket adam Mesaj tarihi: Temmuz 24, 2011 Mesaj tarihi: Temmuz 24, 2011 http://www.youtube.com/watch?v=M0mCOBznv4U
Phyx Mesaj tarihi: Temmuz 24, 2011 Mesaj tarihi: Temmuz 24, 2011 ruyamda burundan salgam cekiyodum sabah bi uyandim burnumdan kan gelmis
Mr_Hand Mesaj tarihi: Temmuz 24, 2011 Mesaj tarihi: Temmuz 24, 2011 vaperon said: Bu anlatacağım dün gördüğüm bir rüyadır. Zaman bulamadığım için şu anda yazıyorum. Çok güzel dizayn edilmiş bir odaya giriyorum. Oda parlak beyaz renkte. Bir bay masanın arkasında elindeki kağıtları karıştırıyor. Bana nazikçe hemen karşısındaki ikili bekleme koltuğuna oturmamı söylüyor. Çok siyaha yakın koyu kırmızı deri bir koltuk. Oturuyorum. Rahat, sakinleşiyorum. Açıkçası neden gergin olduğumu da bilmiyorum. Elimde bir dosya, içi nereden bakarsan baya dolu. Kapağını açıyorum, ilk sayfada resmim ve kişisel bilgilerim var. Okurken karşımdaki bay, "efendim sizi bekliyorlar" derken eliyle bir kapıyı işaret ediyor. Kalkıyorum, kapıya doğru ilerleyip kapıyı çalıyorum. İçeriden ses gelmese de kapıyı açıp ileri giriyorum. Gözüme odada ilk çarpan büyük bir kristal avize. Duvarlar koyu kırmızı üzerine bir çok siyah desen içermekte. Duvarlar düz ancak dairesel bir şekilli oda. 15 veya daha fazla farklı açılı duvarlar mevcut. Bir masa var, koyu kahverengi. Üzerinde üç dört dosya. Eski bir masa lambası ve bir dolmakalemlik var sadece. Asılı tabloları inceliyorum, rönesans avrupasına dair nû tablolar. Öylesine göz atıyorum. Arkamdan bir ses, hoşgeldin diyor. İrkiliyorum. Odanın duvarlarının renginde gömlek üzerine siyah bir takım giymiş bir bay. İki ahşap sandalye var karşılıklı. Eliyle beni karşısındaki sandalyeye davet ediyor. Oturuyoruz. Beni neden çağırdınız diye başlıyorum söze. Konuşacağız dedikten sonra elimdeki dosyayı alıyor. İlk üç beş sayfasına baktıktan sonra son sayfasını açıyor. Biraz okuduktan sonra kapatıp masaya koyuyor elindeki dosyayı. Sonra karşıma geçip oturuyor. Neden orada olduğumu gerçekten bilip bilmediğimi soruyor. Bilmiyorum. Rahatsız edici şekilde şu ana kadarki yaptığım en pis işleri bir bir anlatmaya başlıyor. Dosya bununla mı ilgiliydi diye düşünüyorum ama ne sebeple bunları anlattığı hakkında en ufak bir fikrim yok. Sıraladığı şeyleri neden yaptığımı soruyor. Kaçamak cevap vermek istemiyorum ama bir insan her zaman bir şeyi neden yaptığını bilmez ki? "Durum onu gerektirdi ve yaptım" diyorum. "Suçluluk duymuyorsun anladığım kadarıyla. Bu şekilde de devam edeceksin sanırım" dedikten sonra "Buraya bunları konuşmak için mi çağırıldım? Bunlar sizi neden ilgilendiriyor? Beni neden çağırdırınız?" diyorum. Sakin olmamı söylüyor. "Buraya bize katılmanı istemek için seni çağırdık. Bu oda bu dünyada girilmesi zor odalardan biridir." "Benim bu odaya çağırılma sebebim nedir?" "Ben sadece bir temsilciyim. Bu oda bir anahtardır. İstediklerini elde edebilmek ya da tutsak kalmak ile ilgili bir karar odasıdır. Ya geldiğin kapıdan çıkar gidersin, ya da benim arkamdaki kapıdan bizim dünyamıza geçersin." "Sizin dünyanız derken?" "Bu şu anda hakkında bir bilgi veremeyeceğim bir şey. Ama diyebileceğim tek şey, şimdi yaşadığın o tekdüze basit hayatına gözünü kırpmadan tercih edeceğin bir yaşam." "Bu binanın başka bir odası değil mi? Bir oda dolusu para ise tamam da..." İkimiz de hafif sırıtıyoruz. "O odada para olmadığını söyleyebilirim. Onlar ufak detaylar. O odada alınacak kararlar tüm hayatını baştan sona değiştirecek." Aç gözlüyüm, evet. Ayağa kalktı, bana kapıya kadar eşlik etti. "Bundan sonrası senin" dedi ve iki adım geri çekildi. Kapıyı açtım. Siyah bir koridor. Yerler siyah parke, duvarlar yarısına kadar siyah ahşap. Her 5 adımda bir koridoru aydınlatması için duvarda yanan krem renkli ışıklar. Arkamı dönüyorum. Adam bana yüzünde memnuniyetinden gelen bir gülümseme ile yavaşça kapıyı örtüyor. İlerliyorum tekrar. Koridorun sonunda bir aynı renk bir kapı. Kapıyı derin bir nefes sonrası açıyorum. İçerisi koridor gibi simsiyah. Aydınlatmalar için kullanılan uzun abajurlerin krom kaplamaları ve siyah deri - krom kaplama eşyalar var. Birisi geniş deri bir koltukta beni bekliyor. Ona doğru yaklaşıyorum. İki adım mesafede duruyorum. Ayağa kalkıyor. Yüzündeki pis bir gülümseme ile "Demek artık gelmeye karar verdin Serkan. Ben Lucifer." diyor... Orada film koptu. Uyandığımda soluk soluğa idim ve burnum kanıyorudu. Dün 3 saatlik uyku ile işe gidebildim. Şimdi uyumaya tırsıyorum... :( arkadaş matrix serisini, üstüne de constantini mi izledin yakın zamanda naaptın :D
vaperon Mesaj tarihi: Temmuz 24, 2011 Mesaj tarihi: Temmuz 24, 2011 Yok ya, izlesem ya da burnum kanamamış olsa tamam diyeceğim. Kıçım açık yatmışım derim de burnumdan kan boşaldı bir anda. Haliyle shit bricks oluyorsun ister istemez... :S
pisst Mesaj tarihi: Temmuz 24, 2011 Mesaj tarihi: Temmuz 24, 2011 gece su dökmeye kalkınca 2 kolunda uyuşmuş olması.
Mr_Hand Mesaj tarihi: Temmuz 24, 2011 Mesaj tarihi: Temmuz 24, 2011 Vidar said: uykuda tansiyonun yükselmiştir. yani...
BramStoker Mesaj tarihi: Temmuz 27, 2012 Mesaj tarihi: Temmuz 27, 2012 başlık çok iyi vaperon said: Küçüklüğümde başımdan geçen bir şeyi anlatayım ben de. Annem'in köyüne gitmişiz, 10-11 yaşlarında falanım. Köylerde tuvalet falan dışarıda. Saat gece 10, uykum geldi, uyumadan önce tuvalete gitmek istedim. Çıktım dışarıya, 10 metre uzaktaki tuvalete yürüdüm. Tahtadan kapısı kapalıydı. Işığı da dışarıdan yaktım, kapıyı açtığım gibi yarı saydam, çoğunlukla koyu sarı, turuncu ve siyaha yakın yeşil renk karışımlı bir şey ile karşılaştım. Ardındaki duvarı seçebiliyordum. Bir anda bana doğru bir hamle yaptı, yere düştüm sırt üstü. Ayağa kalktım tekrar kaçmak için ama ortalıkta hiç birşey yoktu. Işığı kapattım, koştum eve kadar. Sabaha kadar olan gücümle tutmuştum tuvaletimi. O sene ve sonraki iki sene boyunca geceleri gidemedim orada tuvalete. O ilk kez bu şekilde gördüğüm birşeydi. bak bakalım bunlardan biri miydi? bunlardan biri değilse, minyatür şeklinde olanları var. çok detaylı çalışmışlar orada. http://3.bp.blogspot.com/-LeyZHTXlw1Y/T4lKeVTIR0I/AAAAAAAACJI/hVdfGLFc4Xc/s1600/ancient.aliens.s04e08.hdtv.x264-diverge%5B14-08-13%5D.JPG http://1.bp.blogspot.com/-SrsnYBb-qAM/T4lKRLoM75I/AAAAAAAACIw/0-QWB_s2ncw/s1600/ancient.aliens.s04e08.hdtv.x264-diverge%5B14-02-26%5D.JPG http://2.bp.blogspot.com/-CM-miSnY2qE/T4lKp9Iy8vI/AAAAAAAACJY/CP944KcURgs/s1600/ancient.aliens.s04e08.hdtv.x264-diverge%5B14-09-14%5D.JPG http://2.bp.blogspot.com/-yZ5xGhYpfcs/T4lKruwV4JI/AAAAAAAACJg/nixMeqTCmNU/s1600/ancient.aliens.s04e08.hdtv.x264-diverge%5B14-09-23%5D.JPG http://1.bp.blogspot.com/-oVh84WHWnDM/T4lKlLG8N1I/AAAAAAAACJQ/A9WiLFOgix0/s1600/ancient.aliens.s04e08.hdtv.x264-diverge%5B14-08-53%5D.JPG http://1.bp.blogspot.com/-OexDKzOVL8g/T4lKvpi2f5I/AAAAAAAACJo/UGKGfQnbqiw/s1600/ancient.aliens.s04e08.hdtv.x264-diverge%5B14-09-30%5D.JPG http://2.bp.blogspot.com/-0iYbvZ--n8Y/T4lKx9yEwPI/AAAAAAAACJw/W9mvZR-LV-o/s1600/ancient.aliens.s04e08.hdtv.x264-diverge%5B14-10-41%5D.JPG iki bölüm ancient aliens izledim. sdf
Soris Mesaj tarihi: Temmuz 27, 2012 Mesaj tarihi: Temmuz 27, 2012 Demek artık gelmeye karar verdin Serkan
kavurma Mesaj tarihi: Temmuz 27, 2012 Mesaj tarihi: Temmuz 27, 2012 Ben de arkadaşımla yaşadığım ortak bir olayı buraya aktarmak istiyorum; Bundan 1.5-2 ay önce arkadaşın evinde takılıyoruz, karnımız acıktı yemek söyleyip yedik derken mutfakta yemek sonrası sohbet ediyorduk, ben kola bardağımı alıp içeriye gittim arkadaşım devam ediyordu yemeye. Sonra birden içeriye geldi ve mutfağa gelmemi söyledi bende o sıralarda gerçekten birilerinin bunla uğraştığını biliyordum tedirgin bir şekilde içeriye gittim. Mutfağa gittiğimde çok şaşırdım çünkü arkadaşımın içtiği kola bardağının dip kısmı düz bir şekilde yere düşmüş, yer kola olmuş ve arkadaşımın benzi beyaza kaçan bir renge bürünmüştü. İlk önce arkadaşımın sakinleşmesine odaklandım ve ne olursa olsun böyle birşeyin görünmeyen varlık tarafından olmadığına ikna etmeye çalıştım. Bu olayı arkadaşımın bana aktarışı şu şekildedir, "sen içeriye gittin, bende yemeğimi bitirip kalktım ayakta kolamı yudumlayacakken birşeyin karşıdan bana doğru geldiğini hissetim, bir anda içimden geçtiğini hissettirdi ve o sırada kola bardağının altı düştü." Bundan önceki olaylardan biri de yine aynı evde arkadaşımla kız arkadaşı takılıyorlar, bir anda banyoda musluklardan biri açılıyor ikisi de korkuyorlar tabi, ikisi birlikte banyoya gidip musluğu kapatıyorlar ve tam o sırada oturdukları odada birilerinin koşma seslerinin oluşumuna şahit oluyorlar. Ondan sonra anahtarları da alıp evi hemen terk ediyorlar.
copry Mesaj tarihi: Temmuz 27, 2012 Mesaj tarihi: Temmuz 27, 2012 Paranormal diye bisey yok, sizofreni var . Saygilar
SmithWesson Mesaj tarihi: Temmuz 27, 2012 Mesaj tarihi: Temmuz 27, 2012 Görmediğimiz şeye inanmalımıyız yoksa görene kadar sorgulamalımıyız
vaperon Mesaj tarihi: Temmuz 27, 2012 Mesaj tarihi: Temmuz 27, 2012 Soris said: Demek artık gelmeye karar verdin Serkan Çok mu acayip birşey ismimi yazmam? Üye olduğumdan beri yazıyor zaten profilimde...
vaperon Mesaj tarihi: Temmuz 27, 2012 Mesaj tarihi: Temmuz 27, 2012 copry said: Paranormal diye bisey yok, sizofreni var . Saygilar Diş hekimi diye birşey yok, dişçi var. Saygılar. :D
copry Mesaj tarihi: Temmuz 27, 2012 Mesaj tarihi: Temmuz 27, 2012 Gercekten bunun beni inciticegini falan mi sandin :) ahahhaha
Lelouchshiba Mesaj tarihi: Temmuz 27, 2012 Mesaj tarihi: Temmuz 27, 2012 incitmek değil de, söylediğinin saçma olduğunu ima etti bence.
imamizer Mesaj tarihi: Temmuz 27, 2012 Mesaj tarihi: Temmuz 27, 2012 öğle yemeği söyledim. 1.5 lira para üstü için kalsın dedim. adam "hayır olmaz lütfen" diyerek zorla para üstünü verdi. OMFG!!
Öne çıkan mesajlar