Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Galatasaray 2011-2012 Sezonu Genel Tartışma


Masquerade

Öne çıkan mesajlar

kadro iyi gibi gözüksede en önemli mevkilerde halen çözüm yok

1. KALECİ, SEZONDA EN FAZLA 13 - 17 GOL YİYEBİLECEK KAPASİTEDE

2. ORTA SAHADA BİR LİDER, OYUN KURUCU, TOP CAMBAZI, TAKIMIN ABİSİ

3. RAKİP DEFANSLA TOP GİBİ OYNAYACAK BİR FORVET


bu mevkilere, rüştünü ispat etmiş, 2-3 sene oynayabilecek, istikrarı olan, aldığı paradan çok sahada yapacakları ve kazanacağı başarılarla mutlu olabilecek yabancılar alınmadığı sürece " aysalgilin suçu ne " nin yeni sezonunu seyrederiz...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

sezonda max 13-17 gol ne ya ahaha, şu defans hattıyla hangi kafalardasın casillas gelse daha fazla yer yani.

Kaldı ki geçen sezon real madrid 59 maçta 43 gol yemiş, 54 maçta kalede casillas varmış. Sen düşün ne kadar saçmaladığını yani

ha ama o toplamda diyecek olursan da Real Madrid ligde 33 gol yemiş. Çok süper yenilmez uzay takımı Barcelona bile 21 gol yemiş.

Yani istatistiklerle geldim, heralde daha fazla hıncallık etmezsin artık
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Para için değil de saha içinde gösterdiği performans ile mutlu olabilecek transfer ne Ujfalusi,ne Reyes,ne Forlan ne de Drogba ile olur.Bizim başkan o kadar tv den ahkam kesti seçildiği zaman ama ucuna birşey ekledi açıklamalarının." Ben futboldan anlamam".Bende bir yorumumda yazmıştım.İnşallah futboldan anladığına inandığı kimseler tarafından kandırılmaz diye.Yapılan yabancı transferi ve ekip olarak transfer edilmek üzere görüşmeye gidilen isimler gerçekten hala cd izleyerek veya menajer önerisi ile transfer yapıldığının ispatıdır.Bu Cüneyt Tanman ne iş yapıyor.Bir sene olacak scout işine başlayalı.Bir tane genç kendini ispat edecek bir futbolcu bile yok gündem de.İnşallah şu 10 gün içinde vaad ettiği transferler de böyle bir veya daha fazla futbolcu yer alır bizde helal olsun deriz.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

suan transferi yapıp terime emanet edip bir an önce klubu kurtarmaya calısacak sanırım aysal

yani koca klup borç var transfer yapamayız diyemez.o tribünden gelicek paralar az paralar değil

koca stad 5 bin kişiye oynadı.

ayrıca taraftar olarak şuan galatasarya kimin glemesini bekliosunuz anlamadım

avrupa yok bişi yok.klup son senesinde kümede kalmaya oynamış.biraz toparlanması lzm

oyuzden anca bu adamlar gelir
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

FM oynamıyor adamlar.

hakan can

Galatasaray’da yeni yönetimlerin, eski yönetimleri suçlaması ve beklenenden daha büyük borçla karşılaşıldığını açıklaması bir gelenek oldu. Sportif başarılardan çok, köklü kültürü ve asaletiyle övünen Galatasaray’a, yönetenlere “ağlamak” ve geçmişi karalamak ne kazandırıyor bilmiyorum, ama borç edebiyatından herkes sıkıldı. Selahattin Beyazıt’ın Riva’yı aldığı döneme dönelim. Büyük Başkan, dağ başındaki Riva arazisini o gün vasat bir futbolcu transferine yetecek 2 milyon TL’ye alır. Başkanvekili Ali Uras, Milliyet’ten Oğuz Tongsir’e bir kış günü Riva’da röportaj verir: “Burada karga uçmaz.” Camiadaki tepkilerin artması üzerine genel kurulda konuşma yapan Selahattin Beyazıt, gözlüklerini burnunun üstüne indirir ve çağrısını yapar: “Arzu ettiğiniz ve izin verdiğiniz takdirde Riva’yı yarın 50 milyona alırım.” Çıt çıkmaz; Riva, Galatasaray Kulübü’ne kalır!
***
Yıl 2011... Ünal Aysal, yönetimi aldıktan sonra aslında borçların ne büyük olduğunu anlatıyor. Gecikmiş borçların 116, kısa vadeli borçların 212, toplam borcun 402 milyon TL olduğunu vurguluyor. Kısa vadeye Galatasaray’ın Galatasaray’a olan 25 milyon liralık borcunu da koymuşlar, eski yöneticilerin alacağı olan ve istenmeyen 1.5 milyonu da, uzun vadeye yayılmış 7.4’lük vergi borcunu da! Hepsi acil, yönetim de haklı olsun! Eski yönetimi suçlayarak sorunlara çözüm bulunduğu nerede görülmüş? Borcun 402 milyon TL olduğunun açıklanmasıyla aynı zamanda Galatasaray’ın banka borçlarına karşı 1.2 milyar lira teminat verdiği lafları da ortalığa yayıldı. Bugünkü değeri 250 milyon dolar olarak gösterilen Riva’nın banka borçlarına karşı temlik edilişi 2000’in başı! Hisse senetlerinin temliğinde de bir sıkıntı yok. Telekom’dan gelen para hisse senedi için alınan krediyi ödüyor. Özhan Canaydın döneminde başlayan ve Adnan Polat’ın bitirdiği pek çok başarılı hamle yok sayılıyor. Beyazıt’a 1975’te Riva’yı kazandırırken yapılan zulüm, şimdi sportif açıdan son dönemde başarısız olan Polat yönetimine yapılıyor. 50 milyon dolarlık yeşil alan niteliğindeki Riva, Polat döneminde ruhsatlandırıldı, değeri minimum 250 milyon dolara tırmandı. Sportif AŞ’nin sermayesi 2 milyon lirayken hisselerin yüzde 37’si halkın ya da yatırımcının elindeydi ve hisse senedinin değeri 150 TL idi. Yani 305 milyon liralık hisselerin 192 milyon TL’si Galatasaray, 113 milyonluk kısmı yatırımcıdaydı.
***
Şirketlerin birleşmesinin ardından sermaye 3 milyon liraya çıkartıldı. Yatırımcıya yapılan çağrının ardından hisselerin yüzde 16.5’i yatırımcıda kalırken, şirketin yüzde 83.5’i kulüpte. Hisse senedinin değeri 400 liraya ulaştığından Galatasaray’ın sahip olduğu senetlerin değeri 1 milyar liraya ulaştı. SPK kuralları gereği Galatasaray’ın 20 yıl boyunca dağıtmak zorunda olduğu temettü kulüpte kaldı. Artan gelirlerle senede 50 milyon dolar olması beklenen temettünün 20 yıllık getirisinin 1 milyar dolara yaklaşması bekleniyor. Ali Sami Yen’de gelir senelik 20 milyon dolarken, Arena’dan beklenen gelir senede 70 milyon dolar. Yeni yöneticiler ise taraftarların ve Terim’in beklediği transferleri yapamayıp ağlaşıyor, bir yandan da teşekkür etmeleri gereken eski yönetimi suçluyorlar. Beyazıt, Riva’yı bugünler için aldı. 250 milyon dolar Galatasaray’ın gelecektekiler dahil tüm borçlarını kapatmaya yetiyor. Satarsınız, tüm borçları kapatırsınız. Arena’ya, Florya’ya başta Beyazıt, Canaydın, Polat’ın ve diğer emeği geçenlerin heykellerini koyarsınız.
***
Canaydın’ın yaptığını yapmıyorsunuz. Rahmetli, Galatasaray için tüm mal varlığını ipotek ettirdi. Siz, “Cebimizden vermeyiz” diyorsunuz. Bu ifadeye kimse bir şey diyemez, ama genel kurul üyelerine sizi seçtikleri için haklı çıkacak icraatlar yapmak durumundasınız. 70 milyon dolar Arena’dan, 30 milyon dolar sponsorlardan, 30 milyon dolar yayın haklarından elde ettiğiniz gelirle yöneticilikteki farklarınızı ortaya koyarsınız. Hatta yeni bir halka arzla 150-200 milyon lira da sermaye kazanırsınız. Yeni arsalar alır, kulübün altyapısına hakiki bir yatırım yaparsınız. Herkes de bıktığı borç ve enkaz edebiyatından kurtulur...
Belki borçlar bitince Galatasaray’da asalet de, zerafet de iktidar olur...




Hakan Can yazmış güzel de olmuş tavsiye ederim...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

EricCantona said:

FM oynamıyor adamlar.

hakan can

Galatasaray’da yeni yönetimlerin, eski yönetimleri suçlaması ve beklenenden daha büyük borçla karşılaşıldığını açıklaması bir gelenek oldu. Sportif başarılardan çok, köklü kültürü ve asaletiyle övünen Galatasaray’a, yönetenlere “ağlamak” ve geçmişi karalamak ne kazandırıyor bilmiyorum, ama borç edebiyatından herkes sıkıldı. Selahattin Beyazıt’ın Riva’yı aldığı döneme dönelim. Büyük Başkan, dağ başındaki Riva arazisini o gün vasat bir futbolcu transferine yetecek 2 milyon TL’ye alır. Başkanvekili Ali Uras, Milliyet’ten Oğuz Tongsir’e bir kış günü Riva’da röportaj verir: “Burada karga uçmaz.” Camiadaki tepkilerin artması üzerine genel kurulda konuşma yapan Selahattin Beyazıt, gözlüklerini burnunun üstüne indirir ve çağrısını yapar: “Arzu ettiğiniz ve izin verdiğiniz takdirde Riva’yı yarın 50 milyona alırım.” Çıt çıkmaz; Riva, Galatasaray Kulübü’ne kalır!
***
Yıl 2011... Ünal Aysal, yönetimi aldıktan sonra aslında borçların ne büyük olduğunu anlatıyor. Gecikmiş borçların 116, kısa vadeli borçların 212, toplam borcun 402 milyon TL olduğunu vurguluyor. Kısa vadeye Galatasaray’ın Galatasaray’a olan 25 milyon liralık borcunu da koymuşlar, eski yöneticilerin alacağı olan ve istenmeyen 1.5 milyonu da, uzun vadeye yayılmış 7.4’lük vergi borcunu da! Hepsi acil, yönetim de haklı olsun! Eski yönetimi suçlayarak sorunlara çözüm bulunduğu nerede görülmüş? Borcun 402 milyon TL olduğunun açıklanmasıyla aynı zamanda Galatasaray’ın banka borçlarına karşı 1.2 milyar lira teminat verdiği lafları da ortalığa yayıldı. Bugünkü değeri 250 milyon dolar olarak gösterilen Riva’nın banka borçlarına karşı temlik edilişi 2000’in başı! Hisse senetlerinin temliğinde de bir sıkıntı yok. Telekom’dan gelen para hisse senedi için alınan krediyi ödüyor. Özhan Canaydın döneminde başlayan ve Adnan Polat’ın bitirdiği pek çok başarılı hamle yok sayılıyor. Beyazıt’a 1975’te Riva’yı kazandırırken yapılan zulüm, şimdi sportif açıdan son dönemde başarısız olan Polat yönetimine yapılıyor. 50 milyon dolarlık yeşil alan niteliğindeki Riva, Polat döneminde ruhsatlandırıldı, değeri minimum 250 milyon dolara tırmandı. Sportif AŞ’nin sermayesi 2 milyon lirayken hisselerin yüzde 37’si halkın ya da yatırımcının elindeydi ve hisse senedinin değeri 150 TL idi. Yani 305 milyon liralık hisselerin 192 milyon TL’si Galatasaray, 113 milyonluk kısmı yatırımcıdaydı.
***
Şirketlerin birleşmesinin ardından sermaye 3 milyon liraya çıkartıldı. Yatırımcıya yapılan çağrının ardından hisselerin yüzde 16.5’i yatırımcıda kalırken, şirketin yüzde 83.5’i kulüpte. Hisse senedinin değeri 400 liraya ulaştığından Galatasaray’ın sahip olduğu senetlerin değeri 1 milyar liraya ulaştı. SPK kuralları gereği Galatasaray’ın 20 yıl boyunca dağıtmak zorunda olduğu temettü kulüpte kaldı. Artan gelirlerle senede 50 milyon dolar olması beklenen temettünün 20 yıllık getirisinin 1 milyar dolara yaklaşması bekleniyor. Ali Sami Yen’de gelir senelik 20 milyon dolarken, Arena’dan beklenen gelir senede 70 milyon dolar. Yeni yöneticiler ise taraftarların ve Terim’in beklediği transferleri yapamayıp ağlaşıyor, bir yandan da teşekkür etmeleri gereken eski yönetimi suçluyorlar. Beyazıt, Riva’yı bugünler için aldı. 250 milyon dolar Galatasaray’ın gelecektekiler dahil tüm borçlarını kapatmaya yetiyor. Satarsınız, tüm borçları kapatırsınız. Arena’ya, Florya’ya başta Beyazıt, Canaydın, Polat’ın ve diğer emeği geçenlerin heykellerini koyarsınız.
***
Canaydın’ın yaptığını yapmıyorsunuz. Rahmetli, Galatasaray için tüm mal varlığını ipotek ettirdi. Siz, “Cebimizden vermeyiz” diyorsunuz. Bu ifadeye kimse bir şey diyemez, ama genel kurul üyelerine sizi seçtikleri için haklı çıkacak icraatlar yapmak durumundasınız. 70 milyon dolar Arena’dan, 30 milyon dolar sponsorlardan, 30 milyon dolar yayın haklarından elde ettiğiniz gelirle yöneticilikteki farklarınızı ortaya koyarsınız. Hatta yeni bir halka arzla 150-200 milyon lira da sermaye kazanırsınız. Yeni arsalar alır, kulübün altyapısına hakiki bir yatırım yaparsınız. Herkes de bıktığı borç ve enkaz edebiyatından kurtulur...
Belki borçlar bitince Galatasaray’da asalet de, zerafet de iktidar olur...




Hakan Can yazmış güzel de olmuş tavsiye ederim...


saçmalamış
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Masquerade said:

Ünal Aysal: "Taraftarımızın hiç bir endişesi olmasın,Ağustos ayında sahada zımba gibi çok kaliteli bir takım görecekler."

Adam her seferinde yapacağız, sözümüz var diyor. Bir bekleyin yahu, Kamp başlamasına 10 gün var daha. 1-2 maç kaybedelim öyle flameleyin.


gerçek başkan mı bunu diyen fake başkan mı :D
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...