Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Sümeyye Erdoğan'ın kaş göz hareketine kıllanması


mani

Öne çıkan mesajlar

Raze said:



“Halkın çoğu aç, azı toksa...”
Sonradan olup bitenleri anlamak için bu “küstahlık” boyutu önemli...
Oyunu, 2 yıl önce Büyük Tiyatro’da eşim ve oğlumla izlemiş, öven bir yazı da yazmıştım.
Biz de ön sıralardaydık.
İlk perdenin sonuna doğru, sonradan “Haka dansı” diye yorumlanan curcuna sahnesinde yeniçerilerin cüretkârlığını göstermek için seyircilere sataştıkları bir sahne var.
Orada özellikle ön sıradakilere sataşarak seyirciyi oyunun bir parçası haline getirmeye çalışıyorlar. Eldeki boş kadehi önde oturan birinin eline verip “Hepsini sen mi içtin” diye soruyorlar.
“Halkın çoğu aç, azı toksa...” iğnelemesi yapılırken de “tok” derken protokol sıralarını, “aç” derken arka sıraları gösteriyorlar.





Herkese yapılanı demek padişah soyuna yapmayacakmışsın.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Mal said:

şu tiyatro oyuncularının şişirilmiş balon egosu çok komiğime gidiyor. herkesin yaptığı iş kendisine göre dünyanın en zor işidir. ne yapalım yani oyun bitince önünüzde secde mi edelim?


sanatçı abi adamlar. alkışlarla besleniyolar. klsdfjsflk
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

http://gundem.milliyet.com.tr/ikinci-genc-osman-faciasi/gundem/gundemyazardetay/14.04.2011/1377277/default.htm


said:
“Ne o ağzındaki?”
Bizim izlediğimiz akşam, oyunculardan Tolga Tuncel, önde oturan birinin kravatına takmıştı; anlaşılan geçen Cuma, Sümeyye Erdoğan’ın sakızına takmış. Ön sırada sakız çiğneyen başörtülü seyirciyi taklit ederek “Pardon! O ne öyle ağzındaki? Biz Osmanlı’da böyle bir şey bilmiyoruz” demiş.
Sümeyye Erdoğan, bunu şahsi bir sataşma olarak almış.
Ve yanındaki yengesiyle birlikte kalkıp tiyatroyu terk etmiş.
Peşinden de Polis Koleji öğrencileri çıkmışlar.
Bir anda salonun yarısı boşalmış. Kalanlar devamını da izlemiş ve finalde alkışlamış.



said:
‘Başörtüsüne takık’
Ama mesele bitmiyor.
“Skandal” duyulunca Bakanlık katından Genel Müdürlük aranıyor. Hemen soruşturma başlatılıyor. Seyircinin tepkisi, oyun raporuna yazılıyor.
Bundan sonrası daha da rahatsız edici:
Ertesi sabah Kültür Bakanı, Genel Müdür’le oyuncuyu makamına çağırarak “uyarıyor”.
Devlet Tiyatroları acilen bir özür mesajı yayınlıyor:
“Bir sanat eserinin icrasında, kişisel yanlışlardan doğan bu sıkıntıdan dolayı üzüntümüzü paylaşıyoruz”.



said:
Kültür Bakanı, “Oyuncuyu çağırdım uyardım. Ondan başkalarının da yakınması varmış” diyerek soruşturma sonucunu beklemeden, daha önce o rolüyle ödül almış bir sanatçıyı 2,5 yıldır oynadığı rolden dolayı mahkûm etti.



Yakışır sana Ertuğrul Günay. Büyük adamsın, ama bilemedim Erdoğan ailesinin özel avukatı ve koruması mısın yoksa Kültür Bakanı mısın ?

Bu yaşına geldin insan çocuğundan, ailesinden, etrafından utanır be. koltuk sevdası için, güç için bukadar dönülmez, bu kadar yalakalık yapılmaz.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

braid said:

boşuna laf yapmaya gerek yok,
biri hala jenerasyon görgüsüzlük diyor,
biri tiyatro etiginden bahsedip işkembeden sallıyor.
20 li yaşlarda böyle dinazor kafalar çok hoş, neyse ki gittikçe azalıyor.

lathspell bir insanı aşağılamaya çalışmayan bir postun bile yok, çocukluguna dönmek isterdim.(:P)


Aşağılamaya çalışmadığım binlerce post'um var.
http://i541.photobucket.com/albums/gg389/Lathseru/trollface-mini.png problem?

Aşağıladıklarımda zaten aşağıdakiler.
http://i541.photobucket.com/albums/gg389/Lathseru/trollface-mini.png problem? no:2
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

oyun zaten interaktif bi oyun. büyük ihtimalle oyuncu ağzında sakızı olduğunu görünce dikkatini o kişiye yöneltiyor. bu gayet normal zira sahne oyunlarında oyuncular doğal olarak ön sırada bulunan insanlarla iletişim kurar ve arka sırada olanlara seslenir. salonda dolaşmıyorlarsa arka sıralarda olan kişilerle göz teması kurması çok zordur.

Olayın türbanla hiçbir alakası olmadığı apaçık ortadayken, oyuncuların protokol kısmında bulunanlarla her daim göz teması kurduğu bilinen birşeyken saçma sapan bir alınganlık var.

Sümeyye Erdoğan'ın bunu türbana bağlayıp, mağdur edebiyatı yapması esasında oyuncunun sakızı çiğneyen kişi hakkında o anda ne denli başarılı bir karakter analizi yaptığını gösteriyor.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Aluriel said:

gitmeyin abi tiyatroya falan çok zor geliyorsa 1-2 basit görgü kuralı

zaten gitmiyolar ki hahah :D laf olsun diye gelip yorum yazıyolar.
braid said:

boşuna laf yapmaya gerek yok,
biri hala jenerasyon görgüsüzlük diyor,
biri tiyatro etiginden bahsedip işkembeden sallıyor.
20 li yaşlarda böyle dinazor kafalar çok hoş, neyse ki gittikçe azalıyor.

lathspell bir insanı aşağılamaya çalışmayan bir postun bile yok, çocukluguna dönmek isterdim.(:P)


o dinozor kafalılardan biri ben değilsem üzülürüm, hayatında tiyatro izleyememiş köylü çocuklardan tutun da üst düzey yöneticilere kadar tiyatroyu sevdirebilen bir grubun nacizane üyesiydim iyi ki. iyi ki dinozor kafalı olmuşum da en azından kültürsüzlükle prim yapılmayacağını öğrenmişim.

sahnenin tozunu yutmamıs hatta düzenli tiyatro izleme alışkanlığı olmayan adamlardan medet umuyoruz belki laf dinlerler diye...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Tolga Tuncer

Yazık olmuş la adama


''İnteraktif sahnenin akışında bir seyircinin sakız çiğnemesini kullanarak yapmış olduğum nüktenin kıyafetle bağdaştırılması benim için ayrıca bir üzüntü kaynağı olmuştur. Eğer oyunun birinci perde finali seyredilmiş olsaydı, benim de içinde bulunduğum yeniçeri ve sipahilerin yapmış olduğu bu şımarık ve askere yakışmayan disiplinsiz davranışların, padişah Genç Osman tarafından en sert şekilde uyarıldığını ve aynen 'Askerlerim meddahlığa, soytarılığa kapılırsa ben bu devleti kimlerle ayakta tutacağım?' diyerek 'Yallah kışlanıza!' emriyle birinci perdenin kapanmış olduğu görülecekti. Bilindiği gibi meddahlık, bire bir seyirciyi de oyunun içine katarak öykü anlatma sanatıdır.''
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Tolga Tuncer çok çok güzel bir açıklama yapmış. Adam gibi adam, sanatçı gibi sanatçı.

Sümeyye Erdoğan'da zerre utanma duygusu varsa şuan yerin dibine girmiştir herhalde bu açıklamayı okuyorsa. Ama bu açıklamada belki türbanına karşı yapılmış bi açıklamadır kim bilir. Seçime giden günler gösterecek.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Daha önceki mesajlarımda da belirtiğim gibi şimdide ne tiyatro nede sümeyya zerre kadar umurumda değil. Mesajlarda iki tartışma dönüyor. Bir grubun ne hikmetse sakıza alerjisi var neredeyse çiğneyeni dünyanın en ahlaksızı ilan edicekler ki benim dahil olduğum kısım oydu.
Diğeri tartışma konusu normal konunun kendisi, ikisi arada birbirine girince taraflar tekrar alevleniyor konu yine ikiye bölünüyor sonrasında toplanıyor.
Birde sakıza karşı olanların diğer görgü kurallarına ne kadar uyduklarını ciddi merak etmekteyim.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

sakiz olayinin bu kadar buyume nedeni, olayin asil konusulmasi gereken yerlerinden (150 polisin sumeyye sultanla beraber cikmasi, basbakanlik korumalarinin gelip sorusturmasi, devlet tiyatrolarinda inceleme baslatilmasi) hic bahsetmeden butun olayi "sakiz cigneyen masum kiza cirkin saldiri" ya cevirip bunun uzerinden savunmaya kalkan bazi arkadaslar.

sonucta inatla gorgusuzluk degil diyenler de cok iyi biliyolar tiyatorda sakiz cignenmedigini, patlamis misir yenmedigini.

olay sirf "sumeyye sakiz cignemis, oyuncu buna satasmis, sumeyye de salonu terk etmis" olsaydi zaten gorgusuz denir gecilirdi. olayin devami problem.

dejavu gibi oldu ben bunu yazmistim galiba
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

sakıza karşı çıkan yok. Ama neyin nerde ne derece yapılacağıyla ilgili yazılı olmayan ve bizlere büyüklerimiz tarafından öğretilmiş bir takım kurallar var. Bu kurallara uymak veya uymamak kişinin kendi tasarrufunda olan birşey. Ama ben bu kuralların varlığını kabul ediyor ve bunları önemsiyorsam ve bu kurallara uymayan birini gördüğümde eleştirmek benim en doğal hakkım.

Eğer o sanatçı aynı oyunu 100 lerce kez her seferinde 100lerce kişinin önünde oynuyorsa, devamlı bir önceki performansının üzerine birşeyler katıyorsa, her gelen seyirciye aynı saygıyı gösteriyorsa herhalde karşısında kendini izleyen seyirciden azıcık bir saygı beklemesi, bir anlayış beklemesi fazla değil.

Samimi olmadığınız kişiyle yüz yüze konuşuyorsanız veya bu tarz bi ortamda bulunuyorsanız sakız çiğnenmez. eldivenle tokalaşılmaz, önce eldiven çıkarılır sonra tokalaşılır. Tanımadığınız bir kişiyle yolda yürürken göz göze geliyorsanız başınızı azıcık öne eğerek selam verirsiniz. bunlar çok ufak şeylerdir ama önem arz eder. Bunun elitist olmakla bir alakası yoktur, bunlar bir değerdir ve sadece anlayış gerektirir.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...