Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Türban'a Tepki


Floridsdorf

Öne çıkan mesajlar

tam yeri değil ama bulunsun; http://www.hurriyet.com.tr/gundem/17418105.asp?gid=381
said:
TBMM Genel Kurulunda, CHP Mersin Milletvekili İsa Gök'ün, Fethullah Gülen ile ilgili sözleri, tartışmaya neden oldu.
Gök, Genel Kurulda, Anayasa Mahkemesinin yeniden yapılandırılmasını öngören kanun tasarısının görüşmelerinde, verdiği değişiklik önergesi üzerine söz aldı. Gök, Ak Parti hükümeti döneminde yargının farklı bir duruma geldiğini, henüz basılmayan bir kitap için “imha edile” kararı çıktığını, ilahiyatçıların evlerinin arandığını söyledi.

Prof. Dr. Zekeriya Beyaz'ın evinde yapılan aramada misyonerlik konusundaki araştırmaların değil, Fethullah Gülen'e ilişkin kitapla ilgili belgelerin alındığını belirten Gök, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yüce dinimizi birilerinin tarikatına göre yorumlatmayın bize. Dinimi kendim yaşar ve yorumlarım. Bu ülkede milletvekilliği dokunulmazlığı hikaye... Fethullah Gülen dokunulmazlığı var. Ona dokunan, konuşan yanar. Bu nasıl bir dokunulmazlık? Bunun örneği yok. O adamcağızdan ne istiyorsunuz da gözaltına alıyorsunuz.

Atatürk, 'Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler ve müritler ülkesi olamaz' demişti. Onun kemiklerini sızlatıyorsunuz. Bu ülkeyi şeyh, derviş ve müritler ülkesi yaptınız. Gelin burada müridi olduğunuzu söyleyin, Gülen'i savunun, yerinizde durmayın. De ki 'ben müridiyim.' Unutmayın Mustafa Kemal'in kemiklerini sızlatan ama bu dünyada ama öbür dünyada, faturasını ödeyecektir.”

“KÜRSÜDEN KARALAMA HAKKI...”

Sataşma olduğu gerekçesiyle söz alan Ak Parti Grup Başkanvekili Suat Kılıç, Gök'ün, yargısal işlemleri ve kolluk kuvvetlerinin aramalarının doğrudan Ak Parti talimatıyla yapılıyormuş gibi göstermek istediğini, ancak bunların yalan ve yanlış olduğunu ifade etti.
Kılıç, şunları söyledi:

“Burada bulunmayan, burada kendisini savunma imkanına sahip olmayan, kamuoyunun şu veya bu şekilde değerlendirmesini yapmakta olduğu, takdir etmek ya da eleştirmekte olduğu isimler hakkında buradan ifadelerde bulunulması son derece yanlış. Kafasında hayali birtakım tarikatlar, hayali birtakım cemaatler inşa ederek, tarikatlar, cemaatler ve milletvekilleri arasında bir mürit ilişkisi kurmak ve bunu da Ak Parti'ye mal etmek suretiyle düşülen hatanın kabul edilebilir bir tarafı söz konusu değildir. Yanlış yapıyorsunuz. Bu yaklaşım doğru değil.

'Türkiye Cumhuriyeti Devleti şeyhler, müritler memleketi olamaz.' Eyvallah. Gazi'nin bu sözünü benimsiyor ve kabulleniyoruz. Ama Gazi'nin tek eseri bu söz değil. Gazi, bu millete, Cumhuriyet idaresini, zenginliklerini, kazanımlarını da emanet etmiştir. Demokrasiyi, millet iradesini de emanet etmiştir. Milli iradeye, millet iradesine, milletin değer verdiklerine saygı göstermeyi, en azından saygılı kalabilmeyi başarmakla mükellefsiniz. Olmayan şeyler üzerinde iftiralar üreterek milletvekillerini de, Ak Parti Grubu'nu da zan altında bırakamazsınız. Hele ki bir milletvekili sorumluluğu, burada kendini savunma hak ve imkanına sahip olmayanları, bu kürsüden karalama hakkını, yetkisini imkanını hiç kimseye vermez.”

“KIBLENİZ NERESİ?”

Yeniden söz alan Gök ise hükümete KHK yetkisi veren tasarının Genel Kurula geleceğini belirterek, “6 aylığına 19 kurumun her şeyi hakkında, 9 ayrı kanunda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hazretlerinin kararıyla kanunlar çıkacak. Bunun adı milli irade mi” dedi.
Bu arada AK Partili milletvekilleri sıralara vurarak Gök'e tepki gösterdi. Gök ise bunun üzerine, “(Fethullah Gülen) deyince Ak Parti Grubu yerinden fırlıyor. Neden gocunuyorsunuz? 'Fethullah Gülen' lafını söyle millet ayaklarda. Niye? Kıbleniz neresi sizin arkadaşlar, eğer Pensilvanya ise... Benim kıblemin yeri belli” dedi.

Bunun üzerine Ak Parti'li milletvekilleri kürsüye geldi. CHP Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk de kürsüde Gök'ün üzerine yürüyen Ak Parti'li milletvekillerini engellemeye çalıştı. Gök'ün yerine oturması üzerine, iktidar milletvekilleri CHP sıralarına yönelerek, tepkilerini dile getirdi.

Tartışmanın büyümesi üzerine Başkanvekili Meral Akşener, birleşime ara verdi. Tartışma, verilen arada da devam etti. İsa Gök, arkadaşları tarafından Genel Kurul salonundan çıkarıldı.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ahmedinejad said:

ayrımcılık falan isteyen yok ki. türban normal bir kıyafet. özgürlük verilecek bir ayrıcalık falan dğeil. kazak gibi gömlek gibi bir şey. insanlar kazakla sınava giremez demek ne kadar saçmaysa türbanla giremez demek de o kadar saçma.

ve demokrasi azınlıktan önce çoğunluğun da hakkının korunmasıdır, sırf azınlığın hakkını koruyacağız diye çoğunluğu baskı altına almak kadar saçma bir şey yok.


böyle düşünenler varken ne kadar yazsak da boş zaten.

akp'nin zihniyeti ve dayatmak istediği şey bu.
çoğunlukçu demokrasi anlayışı.
"çoğunluk ne derse o olur kardeşim! ona uymak zorundasın!"

iyi güzel de çoğunlukçu demokrasi denilen şey demokrasi değil ki zaten.
bir fikrin topluma dayatılması
ama olsun, dayat gitsin anasını satayım.

ha bu arada, "türban kıyafeti" çoğunluğun giydiği kıyafet olmasına da gerek yok. %20 giyiyor olsa bile, çıkıp söyleyiver "TÜRBAN ÇOĞUNLUĞUN GİYDİĞİ KIYAFETTİR".

ha bu arada bu kişiler çıkıp utanmadan militarizmi, faşizmi eleştirir, "ordunun siyasette halka zorlama yapmış olduğundan" şikayet eder.
sonra gelir kendi "çoğunluk" palavralarını sıkarlar halka.

iyi güzel de eleştirdikleri sistemi şimdi kendileri uyguluyorlar.
ya öyle, ya böyle, arası yok yani.

işin tuhaf yanı, hukuk develti olmamızdan dolayı azınlıkların haklarına da önem verilmesi ya da çoğulcu demokrasiyi desteklememiz gerekiyor.
yani çoğunluğa verilebilecek hakların azınlığa verilen haklarla eşit olduğu ve her düşüncenin özgürce ortaya konulması.

yani "çoğunluk" olan türbanlının girebildiği şekilde "azınlık" olan şamanistin de girebilmesi gerekiyor.
ama işte bu fikri savunursan, "kardeşim demokraside çoğunluğun sözü geçer, hadi yallah" diye iteleniyorsun bi güzel.

orta yolu bulamıycaz galiba.

"ihtilal"lerin intikamını aldıklarında biraz rahatlarlar, öyle umuyorum.

ahmedinejad said:
çarşaf, peçe, aborjin bilmemnesi gibi toplum huzurunu bozan kıyafet ve davranışların "kamusal alanda" kullanılmasına ben de karşıyım. güvenliği de tehlikeye atan şey bunlar.

türban toplum huzurunu ve güvenliğini bir gün tehlikeye atarsa o zaman konuşuruz yasaklamayı. sırf sevmediiğiniz için karşı çıkıp demokrasi nutukları atmak da bir güzel valla.


yahu türban toplum huzurunu bozmuyorsa peçe, çarşaf, aborjin bilmemnesi niye bozsun.
ne zararı var mesela peçenin, çarşafın, aborjin bilmemnesinin.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

önceki mesajları okuyamadım çok yazmışsınız =) ama yakın zamanda türban ile sınavlara giriş engelini kaldıran bir yasa fln vardı diye hatırlıyorum. yani yasal olarak türbanla girebiliyorlar artık. iydir kötüdür bilemem ama görevliye itaraz edip şikayet hakkı olmaz o durumda kimsenin. böyle bir şov da gereksiz o yüzden.

tabiki durum ne olursa olsun aranmaları gerekiyor. zaten kadınları her yerde kadınlar arıyor. o konuda da sıkıntı çıkmaz.

savaşlar, çocuk katilleri vs gibi olaylar varken hala bu olayların gündemi meşgul etmesi çok saçma.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

SeaGle said:

"Böyle düşünenler varken ne yapsak boş"
"Sabit fikirlisin ne desek boş"
"lölölölö boşboşboşboş"


Hep doğruyu konuşan adam olmak zor değil mi Bone, hep en doğru olmak falan? Ara versen biraz?


hep doğruyu konuşan adam değilim.
ama karşıdakine belirli şeyleri dikte ettirmekten, bazı gerçekleri gözardı etmekten ve karşı tarafın haklı olduğu konuları küçümsemekten hoşlanmıyorum.

yazında böyle bir hava sezdim.
yıllarca konuştuğum bazı olayları bir kalemde silip atmışsın.

"lölölölölö" diye niteliyorsun mesela yazılanları, işte o yüzden "ne yazsak boş".
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

yahu yazdıklarımı okumayıp son satırı çekip almışsın sadece, sonra beni priceless'la suçluyorsun.

yahu madem bu kadar açık fikirlisin, beni suçluyorsun, o satırdan önce yazdıklarımı da okuyup onlara cevap verseydin ya.
al işte beni haklı kılacak bir post daha atmış oldun.
sabit fikirlisin ve yazdıklarımı okumayıp sadece mahalle kavgasına çekiyorsun olayı.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Evet beni aşağı mahalleden gönderdiler.
Ve hala bilmediğin halde birşeylerle suçlamaya kasıyorsun.

Önce birşeyler yazıp yarısında "yea zaten sabit fikirlisiniz ne gerek var yea" tribinde nokta koyuyorsun. Üstüne "okumuyorsun zaten" diye geçip "mahalle kavgası" boyutuna geliyorsun.


Kaldı ki "bozuk paralı alınmasın ama türbanlı alınsın" dediğimi falan nerden çıkardın ki, benim değindiğim konu apayrı. Alakası yok sınav muhabbetiyle, en son dönen "türban yasağı ve üniversite" üzerine yazılmış bi post. Tey tey.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

SeaGle said:

Evet beni aşağı mahalleden gönderdiler.
Ve hala bilmediğin halde birşeylerle suçlamaya kasıyorsun.

Önce birşeyler yazıp yarısında "yea zaten sabit fikirlisiniz ne gerek var yea" tribinde nokta koyuyorsun. Üstüne "okumuyorsun zaten" diye geçip "mahalle kavgası" boyutuna geliyorsun.


Kaldı ki "bozuk paralı alınmasın ama türbanlı alınsın" dediğimi falan nerden çıkardın ki, benim değindiğim konu apayrı. Alakası yok sınav muhabbetiyle, en son dönen "türban yasağı ve üniversite" üzerine yazılmış bi post. Tey tey.


ya bu ne allah aşkına, uzun zamandır kimse öğrenemedimi hak verme ve düzgünce tartışmanın faydasını falan.

arkasındaki mantık direk, "KARŞIMDAKİNİ EZMEM LAZIM Kİ KÜÇÜK DÜŞMİYİM HEH".

değiştirin şunu artık etrafa saldırmadan fikirlerinizi söyleyin.

sonra alt seviye miyim diye bide ironik sorular soruyosunuz
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

SeaGle said:

said:
arkasındaki mantık direk, "KARŞIMDAKİNİ EZMEM LAZIM Kİ KÜÇÜK DÜŞMİYİM HEH".


yanlız bunu söylerken söylediğin şekilde mesaj atmaya çalışmak gözlerden kaçmadı.


eet biraz önyargılı kaçmış olabilir, alınma sen, sevdiğimden söylüyorum :D

edit: konuyu saptırmadan, türbana karşı değilim ateist olmama rağmen. Insanların özgürlüğünü nereye kadar arttırabiliyosak o kadar kardır bence (biliyorum siyasi kullanıyolar bu olayı ama yinede..)


http://en.wikipedia.org/wiki/The_Theory_of_Communicative_Action

iletişimi baz alan bi sistem. Doğru ve yanlış felsefe arasındaki farkı en iyi eğitimi almış insanların birarada karar vermesiyle bilimsel politik bi çözüm üretilmesi.

Bunun verimli ve sağlıklı bi karar olabilmesi için de eğitim seviyesinin ne durumda olduğu önemli. Politikayı gidip eğitimsiz birine devrederseniz tabiki kişiliğine ve ideolojilerine göre davranır.

Baştan hatalıyız ideoloji seçme zorunluluğunu hissettiğimiz için.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...