Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

zina yeniden suc oluyor


Öne çıkan mesajlar

Mesaj tarihi:
Ben böyle ciddi bir konuda *buy bank guards* yazamam b@b.
Cinayet bu dünyada olucaksa cinayet işleyenlere olucak önceden yazdığım gibi hadi bir kişiyi öldürürsün iki üç.. Ama gider bir yeri bombalarsın gider bir yeri tararsın.. İşte şimdi ölümü hakettin..[signature][hline]Allah kahr bela..
Mesaj tarihi:
Yok olmuyor orta bir noktaya gelemeyeceğim seninle bu konuda... Ne olursa olsun, ne yapılsa yapılsın, kaç kişi öldürülürse öldürülsün, birinin bir başkasını katletmeye hiç bir şekilde hakkı yoktur. Bunu yapan bir canidir ve caniler de birer insandır, onları öldürürseniz siz de birer cani olup çıkarsınız.[signature][hline]Eski kız arkadaşıma mesaj atarım:
-Uyudun mu?
-Hayır sen?
Arkadaşımla telefonda:
-Naber abi?
-İyiyim saol sen?
-Ben de iyiyim... naber?
Mesaj tarihi:
peki bu konuda ikna edebileceğimi sanmıyorum seni
haklısın kendince ve düşündüğün mantığınlada katılıyorum sana[signature][hline]I am lost in the black chamber.There's no way to turn back. I'm possessed by the old creature who has planned all to take my soul. Too late for me, in my hands, in my head. He is in me, my soul is lost in his black chamber... NOW I'm gone...
Mesaj tarihi:
haha
antimodesda benle aynı anda pes beyaz bayrak göstemiş :)[signature][hline]I am lost in the black chamber.There's no way to turn back. I'm possessed by the old creature who has planned all to take my soul. Too late for me, in my hands, in my head. He is in me, my soul is lost in his black chamber... NOW I'm gone...
Mesaj tarihi:
dediğim gibi
bu yasa zaten düşünmediğim evlilik konusunda bir başka sebep :)[signature][hline]I am lost in the black chamber.There's no way to turn back. I'm possessed by the old creature who has planned all to take my soul. Too late for me, in my hands, in my head. He is in me, my soul is lost in his black chamber... NOW I'm gone...
Mesaj tarihi:
LoL Abso da konuları bombalayıp kaçıyor ehehehe =)
Zinada demek istediğim çok basit bir şey, burda herkesin ahlak değerleri farklı belli ki, bu yüzden zina kötü bir şey midir yoksa bazı nedenlere dayanan bir şey midir tartışmayacağım ancak kötü bir şey olsa bile bu yasa çıkmamalı çünkü insan haklarının çiğnenmesine yol açacak bir yasa bu, özel hayatınıza karışmasını sağlıyor devletin doğrudan ve bu yasanın çıkması gerektiğini düşünseniz bile ne pahasına diye kendinize sormalısınız devleti gerçekten yatak odanızda istiyor musunuz? Bu soruyu yanıtlayın sonra tartışma devam eder yani.[signature][hline]Eski kız arkadaşıma mesaj atarım:
-Uyudun mu?
-Hayır sen?
Arkadaşımla telefonda:
-Naber abi?
-İyiyim saol sen?
-Ben de iyiyim... naber?
Mesaj tarihi:
Bizim, aklımız, beynimiz, elimiz kolumuz yok da
Devlet mi veriyor benim ilişkimdeki sorunumun cezasını?

Acizmiyim ulan ben? Beyinsiz bi insan mıyım? Devlet ne hakla kontrol eder benim özel hayatımı? Ne hakla kalkar der "karın seni aldatmış hapse yolluyoruız haberin olsun". Ne demek bu ya?

Uçkurumdan devlete ne kardeşim? Kınıyorum burda bu cezayı savunan arkadaşları. Absolot demiş; ben kalkar öldürürüm ne olacak ceza olmazsa diye. E ceza olsa da öldürmeyecek mi millet? "Aaa karıcım yatakta ekremle beraber buldum seni. hemen polis çağırıyorum" mu diyecek? CEZA MI CAYDIRACAK KURBANLARI? Kurbanları diyorum çünkü bu kadar abuk bişey olamaz. Kanun Absolut'un görüşüne göre, suçluyu caydırmayı değil kurbanı caydırmayı amaçlyor. Böyle saçma bişey olamaz. Bu neye geliyor biliyor msuunuz? Devlet suçlu kadını hapse atarak kocasından koruyora.

Aklınızı başınıza alın bi adam gibi ya. İnsan dediğin sonsuza dek tek kişiyi sevemez aşk anlamında. Onlar filmlerde oluyor. On yıl önce atılmış sonradan değeri kalmamış bir imzanın sonucu hapis mi yani?

Yarın öbür gün getirsinler evimize kameralar taksınlar. Sonra da 1984 diye film çeviririz.[signature][hline]Volfied, 04 May 2003 08:18 tarihinde demiş ki:
A mug of ale, and a fine tale!
Gimli yönetti
Mesaj tarihi:
Yönetmen olmayanlar da filmler hakkında eleştiri yapmasın lütfen[signature][hline]Volfied, 04 May 2003 08:18 tarihinde demiş ki:
A mug of ale, and a fine tale!
Gimli yönetti
Mesaj tarihi:
Herkes eninde sonunda bi aile kuracak
Evlenme yaşıma da gelmişim. evlenmemiş olmam bu konuda bişey söyleyemeceğim anlamına mı geliyor?

Lütfen ya[signature][hline]Volfied, 04 May 2003 08:18 tarihinde demiş ki:
A mug of ale, and a fine tale!
Gimli yönetti
Mesaj tarihi:
Gimli ben de aynı şeyi söylüyorum kaç posttur =)
Devleti ilgilendirmez bu yani, onu bırak istediğimle yatarım böyle bir özgürlüğüm var. Tek eşlilik de yalan ayrıca bilimsel araştırması var maymunlar çok eşli goriller tek eşli insanlar ortada arada sırada eş değiştirme ihtiyacı duyuyorlar yani. Duyuyorsa bu ihtiyacı boşansın diyeceksin boşanma işlemleri o kadar kolay değil yeterli sebep bulunmalı veya iki taraf da ayrılmak istemeli.[signature][hline]Eski kız arkadaşıma mesaj atarım:
-Uyudun mu?
-Hayır sen?
Arkadaşımla telefonda:
-Naber abi?
-İyiyim saol sen?
-Ben de iyiyim... naber?
Mesaj tarihi:
Evli olmayanlar evlilik hakkında konuşmasın :) Lol desem yeterli olur mu abso :)[signature][hline]Özgürlüğün değerini ancak onu kaybedince anlarsınız. En zavallı insan ise esaret altındayken kendisini özgür zannedendir.

bi fransız gastesi de şey demiş:
"ırak üç parçaya ayrılıcak.
1-normal
2-süper
3-kurşunsuz"
Mesaj tarihi:
Hasan Cemal
Bu ülkede kadın sorunu yalnız kadınların sorunu değildir. Kadın sorunu aynı zamanda 'erkek sorunu'dur. Kalkınma sorunudur. Laiklik ve demokrasiye dayalı bir çağdaş yaşam sorunudur.

Bu nedenledir ki:

Kadın sorunu çözülmeden Türkiye'nin önü açılmaz. Kadın sorunu çözülmeyen bir Türkiye, çıkmazlarından kurtulamaz. Kadın sorunu çözülmeyen bir Türkiye'de demokrasi, hukuk ve insan hakları çıtası yükselmez.

Bir başka nokta:
Kadın sorununu doğru dürüst çözemeyen bir Türkiye'nin Avrupa Birliği yolu da kesilir. Kadınların insan hakları, unutmayın, AB'nin Kopenhag kriterleri arasındadır.

Onun içindir ki:
Kadın sorununu yalnız kadınların değil, Türkiye için demokrasi ve refahı hayat tarzı olarak gören erkeklerin de önemsemesi, kadınların eşitlik mücadelesine erkeklerin de el vermesi gerekiyor.

Türkiye'nin kadın sorunuyla ilgili olarak önümüzde iki tarih var.
Biri, 13 Eylül. Boğaziçi Üniversitesi'nde kadınların insan hakları konusunda bir sempozyum düzenleniyor bu tarihte. Eczacıbaşı grubunun sponsorluğunu yaptığı toplantının başlığına gelince:

Türkiye ve AB'de kadınlar...

Bu sempozyum için Prof. Fatmagül Berktay'ın araştırma yöneticiliğini yaptığı, Türkiye'de ve AB'de Kadının Konumu adını taşıyan ilginç bir rapor da yayımlanmış durumda.
Kadına karşı erkek şiddeti, aile içinde dövülen, tecavüze uğrayan kadının eşitsizliği, koca dayağı, erkek karşısında kadının fırsat eşitsizliği gibi konuları ele alan ve bu açılardan ülkemizin nasıl tel tel döküldüğünü anlatan raporun bir yerinde şu cümle var:

"Toplumsal cinsiyet eşitliği, demokrasinin temel bir ilkesi olduğu kadar, sürdürülebilir kalkınmanın da koşullarından biridir."
Bu ülkede demokrasiyi eğer içtenlikle istiyorsak, aş ve iş sorununun çözüm yoluna girmesinden yanaysak, çoluğumuzla çocuğumuzla güzel bir Türkiye'de yaşamayı arzuluyorsak, o zaman kadınların da insan olduğunu unutmayalım.
Eğitim açısından, çalışma yaşamındaki eşitsizlikler açısından, kadınların parlamentodaki temsili ve siyasal katılımları açısından, kadınlara karşı şiddet açısından kadınların mücadelesine toplum olarak, siyaset olarak destek vermeliyiz.

İkinci tarih ise 14 Eylül.

O gün de Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde Türk Ceza Yasası'nda değişiklikler görüşülmeye başlayacak.
Bu konuda kadın örgütlerinden Başbakan Erdoğan'a KA - DER imzalı bir açık mektup gönderildi. Namus cinayetleri, ayrımcılık, müstehcenlik, bekaret kontrolleri, reşit olmayanla cinsel ilişki konularında haklı talepler yer alıyor bu mektupta. Öngörülen yasal değişikliklerde, kadınların insan haklarını ihlal eden ve demokratik hukuk devleti normları ile uyuşmayan düzenlemeler eleştiriliyor.

Dileriz, bu istekler iktidarla muhalefet tarafından göz önünde tutulur.

Bir de zina konusu var.

Yani zinanın Türkiye'de yeniden suç haline getirilmesi... Uygar ülkelerde zina suç değil, ancak boşanma konusudur. Doğru olan da budur, çağdaş olan da...

Sözde kadın - erkek eşitliği gerekçesiyle zinayı Türkiye'de yeniden suç haline getirmek, pratikte sadece kadını cezalandıracak yolu açar.

İleri ve demokratik ülkelerde savcıların yatak odalarında işi yoktur ve olamaz.

Son söz:

Erkek karşısındaki eşitlik mücadelesinde kadınlara arka çıkmak ve kaderlerini kendi ellerine almaları için kadınlara destek olmak aynı zamanda demokrasi ve çağdaşlık kavgasıyla eşanlam taşır.[signature][hline]Volfied, 04 May 2003 08:18 tarihinde demiş ki:
A mug of ale, and a fine tale!
Gimli yönetti

[Bu mesaj Gimli tarafından 02 Eylül 2004 15:29 tarihinde değiştirilmiştir]
Mesaj tarihi:
Güneri CIVAOĞLU

Zina / kuma


AB'ye "uyum" için TCK'da değişiklikler yapan yasa tasarısına, "zina" maddesi ile "kuma" getirilmekte. "Uyum" yasası, "uyumsuzluk" yasasına dönüşebilir.
Gerçekten, hiçbir AB ülkesi hukukunda öngörülmeyen "zinaya hapis cezası" nasıl olur da "TCK'da AB ile uyum değişiklikleri paketinde" yer alabilir?
Üstelik...
Daha önce Anayasa Mahkemesi, "zinaya hapis cezasını" iptal ederek, Türk Hukuk sistemini arındırmıştı.
Tarihin hurdalığına gönderilmiş bu hükmü yeniden TCK'ya sokuşturmak, "AB ile uyum" gibi çağdaşlaşma iddialı bir paketin saygınlığını bozar.

Recim

AB hukukunda, zina, suç değildir, sadece etik nedenlerle boşanma sebebidir.
Özgürlükçü AB hukukuna, böyle "çöl ve kabile hukuku" hükümleriyle uyum sağlanamaz.
Daha neler?...
Bari bir de "recim" yani, zina yapanı, beline kadar kuma gömmek ve taşlamak cezasını da koysunlar!

Evlilik anlaşması

Evlilik, erkek ve kadının kendi özgür iradeleriyle yaptıkları bir "beraber yaşama" anlaşmasıdır.
Taraflardan biri ya da ikisi bu anlaşmayı artık sürdürmek istemeyebilir.
Bu durumda, boşanmak için çeşitli nedenler yasada sayılmıştır.
AB hukukunda ve - Anayasa Mahkeme'sinin "zinaya hapis cezası hükmünü iptal eden" kararlarından sonra - bizde de zina, "sadece boşanma nedenidir."
Ancak bu da şart değil.
Çocuklar sorunu, eşin psikolojik durumu, skandal kaygısı, bağışlama gibi hallerde, zina, bazen boşanma nedeni olmayabiliyor.
Karar eşlerindir.

Mahalle baskınları

Oysa...
Yeni hükmün, zina yapan eşe üç aydan başlayan hapis cezası öngörmenin ötesinde, bunun takibi şikâyete bağlı olmayan suçlar kapsamına da alınması için öneriler var.
Yani, zinanın saptanması halinde, savcı, karı ya da kocanın başvurusu olmadan ceza için kendiliğinden adli süreci başlatabilecek.
Olur şey değil!
Artık, imam, muhtar önde, mahalleli arkada, taşlar sopalarla evleri mi basacaklar?
"Kahpe" ve "zampara" avcılığı mı başlayacak?
Sonra...
Savcı hapis istemiyle yargı sürecini başlatacak!
Eşlerin böyle bir rezaleti yaşamak istemeyerek, sessiz sedasız skandalsız boşanma davası açmakla yetinmek tercihleri kimin umurunda?

Zinaya yataklık

TCK, suça yataklık yapanları da feri suçlu sayar.
Cezalandırır.
Bu yeni hüküm yasalaşırsa, basılanlarla birlikte, sözgelişi otel odasını veren otelcinin de yargılanması gerekecek.
Otelciler de "yataklık yapmak" suç kapsamına girmemek için "evlilik cüzdanı" sormaya başlayacaklar.
Böylece yeniden yıllar öncesine dönülmüş olacak.
AB'li turiste bu nasıl anlatılacak?
İki sevgili gelmişler... Otelde oda vermek için pasaport sorar gibi "evlilik cüzdanı" kontrolü yapılacak.
Siyasetin derin kulisinden yansıyan bilgilere göre, özellikle Doğu Karadeniz'de kadınlar, "nataşalardan" şikâyetçilermiş. Zinaya hapis hükmünün gerekçesi, "nataşaları" önlemekmiş.
İyi hoş da, bunu Avrupa Birliği'nin insanlarına nasıl anlatırsınız?
AB'de insanlar evlenmeden birlikte yaşıyorlar. Eşcinseller bile evlenebiliyor.
Onlara bu hüküm uygulanmayacak, sadece T.C. vatandaşları için mi geçerli olacak?
Türkiye, AB'den tam üyelik görüşmeleri için tarih isterken, gerekçesi "Avrupalı olmak..."
Ama...
Kendi insanlarına Avrupalı'nın insan haklarını, özgürlüğünü, saygınlığını tanımamak.
Olur şey mi bu?
.........
El âlemin orasına, burasına ceza uygulamaya kalkmak, insanlık haklarına da aykırı.
Yoksa sevişmek insanlık hakkı değil mi?
İnsanlarımız, bu coğrafyada hayvanlar kadar özgür olamayacaklar mı?[signature][hline]Volfied, 04 May 2003 08:18 tarihinde demiş ki:
A mug of ale, and a fine tale!
Gimli yönetti

[Bu mesaj Gimli tarafından 02 Eylül 2004 15:31 tarihinde değiştirilmiştir]
Mesaj tarihi:
Derya SAZAK

Zina

AKP tarafından, 'Anadolu kadını istiyor' diye 14 Eylül'de Meclis'te görüşülmeye başlanacak Türk Ceza Yasası tasarısına eklenmek istenen 'zina suçu' konusunda CHP'nin tutumunda gözlenen tereddütler dün Meclis Grup Başkan Vekili Haluk Koç tarafından giderildi.

Prof. Koç, TCK konusunda AKP ile sağlanan uzlaşmanın, 'zina'yı kapsamadığını açıkladı. CHP Grup Başkan Vekili'ne göre, yeni TCK yasasının AB İlerleme Raporu'na olumlu etkilerini gözeten muhalefet, Meclis'teki görüşmelerin birkaç maddeden 'bloke' edilmesi gibi bir siyaset izlemeyecek. Dolayısıyla CHP lideri Baykal'ın, Adalet Bakanı Cemil Çiçek'le sağladığı uzlaşı, 'tartışmalı' maddelerde yasanın kabulünü engellememeye dönük olacak.

Paketin tümünde, AKP ve CHP'nin ayrı ayrı duyarlık gösterdikleri maddeler var.

Örneğin AKP, 'Bazı kisvelerin giyilemeyeceğine ilişkin' yasağın 'türban'ı da kapsayacağını düşünerek bu düzenlemeyi metinden çıkarmaya çalışıyor. 'Din hizmetlerinin kötüye kullanılmasıyla' ilgili cezaya da iktidarın itirazı var.
CHP bu maddelere ilişkin 'çekincelerini' belirtmiş durumda. Zina konusunda ise CHP, daha önce Anayasa Mahkemesi'nin iptal ettiği suçun, tasarıda yer almayışına karşın Meclis'teki görüşmelerde yasaya monte edilmesine karşı çıkıyor.
Haluk Koç, dünkü konuşmamızda, 'Zina medeni hukuka göre olsa olsa boşanma nedeni sayılabilir' diyerek CHP'nin tutumunu netleştirdi. Böylece CHP, zina halinde 'erkek ve kadına verilecek cezaya ilişkin eşitlikçi bakış açısı'ndan vazgeçmiş gözüküyor.

Anayasa Mahkemesi TCK'nın ilgili maddelerini iptal etmeden önce yasaya göre 'kadının bir kez cinsel ilişkide bulunduğunun tespiti zina sayılırken aynı durumdaki erkeğin ceza alması için uzun süreli birlikteliği' aranıyordu. TCK hükümleri iptal edilmeden önce yasa zaten 'kadını değil erkeği koruyordu!' AKP'nin öne sürdüğü gibi, 'Anadolu kadını zinanın cezalandırılmasını istiyorsa' bunun sonuçta kime yarayacağını biliyor mu?

Kaldı ki kadın haklarını savunan dernekler bu düzenlemeye karşılar.

Anayasa Mahkemesi'nin iptal gerekçesi de çağdaş bir yorum içermektedir:

'Karşılıklı sadakat yükümlülüğü bakımından karı ile koca arasında fark bulunmamaktadır. Bunun için kocanın basit zinasının cezalandırılmaması, ona kadına karşı çağdaş anlayışa uymayan bir ayrıcalık tanınmasına yol açarak cinsiyet ayrımını reddeden kadın erkek eşitliğini bozar. Yasa koyucu, toplumsal gelişme ve özellikleri göz önünde bulundurarak zinayı suç olmaktan çıkarabileceği gibi, onun gerçekleşmesini belli koşullara da bağlayabilir. Ancak bunu yaparken karı koca arasında ayrım yaratacak bir düzenlemeyi gerçekleştiremez.'

Türk Ceza Yasası, AB İlerleme Raporu'na yetiştirilmeye çalışılırken kadın haklarında geriye gidilmemeli.[signature][hline]Volfied, 04 May 2003 08:18 tarihinde demiş ki:
A mug of ale, and a fine tale!
Gimli yönetti
Mesaj tarihi:
Peki efendim.. Biz yanlış söylyüoruz evli de değiliz zaten bizim yorumumuzdan ne olacak.

O zaman alın okuyun bakalım şu evli barklı yıllarını gazeteciliğe vermiş adamları.[signature][hline]Volfied, 04 May 2003 08:18 tarihinde demiş ki:
A mug of ale, and a fine tale!
Gimli yönetti
Mesaj tarihi:
nereye gidiyoruz die bir soru sorcm ama nese...[signature][hline]"I can give anything you want,but don't want something that i don't want to give"
"Deneyim zor bir ögretmendir çünkü sınavı önce,dersi sonra verir"

Mesaj tarihi:
said:
Gimli, 02 Eylül 2004 15:19 tarihinde demiş ki:
Bizim, aklımız, beynimiz, elimiz kolumuz yok da
Devlet mi veriyor benim ilişkimdeki sorunumun cezasını?

Acizmiyim ulan ben? Beyinsiz bi insan mıyım? Devlet ne hakla kontrol eder benim özel hayatımı? Ne hakla kalkar der "karın seni aldatmış hapse yolluyoruız haberin olsun". Ne demek bu ya?

Uçkurumdan devlete ne kardeşim?


said:
Yeni hükmün, zina yapan eşe üç aydan başlayan hapis cezası öngörmenin ötesinde, bunun takibi şikâyete bağlı olmayan suçlar kapsamına da alınması için öneriler var.
Yani, zinanın saptanması halinde, savcı, karı ya da kocanın başvurusu olmadan ceza için kendiliğinden adli süreci başlatabilecek.
Olur şey değil!


Oha ki ne oha.

Edit: Alıntılar katıldığım için, yorum da bold kısım için, yanlış anlaşmayalım
[signature][hline]horacegoesskiing, 09 Ağustos 2004 00:46 tarihinde demiş ki:
yannız yönetmen pepsi içip daha fazlasını istemiş. o olmamış.


[Bu mesaj Nefr tarafından 02 Eylül 2004 16:15 tarihinde değiştirilmiştir]
×
  • Yeni Oluştur...