Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Av Mevsimi

wheaston

Son yazan: wheaston
yeri: Karalama Defteri

 Paylaş

Öne çıkan mesajlar

wheaston Rookie

wheaston

Mesaj tarihi:
Mesaj tarihi:
Sırtımda gitarım kursa doğru gidiyorum . Saçlar uzun hafif bol giyilmiş cool çocuk havası da var tabi . Ama çirkin bi herif ne kadar cool olabilirdi ki . Sırtımdaki gitarla birlikte sanki gitar virtiözüymüş görünüp, kursuna gidiyo olmam komikti . Ama insanlar ,sizin her an gitarın kabını önüne açıp gitar şov yapıp şarkı söyleyip , kabına para toplayabilicek kapasitede olan sokak müzisyeni olduğunuzu düşünür . Bu durum hoşunuza da gider aslında . Kimin hoşuna da gitmezdi ki . . Ama insanlar f majör basıp ben gitar çalışıyorum , ulen . . diyen insanların varlığından habersiz gibi davranır aslında bu tarz davranan insanların arasında da saz görünce metrisin önü veya kara tren ve aynı jenerikten olduğunu düşündüğüm gitarda akdeniz akşamları veya sevdan bir ateş isteyen klişe insanlar da barınmaktadır . Yani iki ucu boklu değnek durumu vardır .



Kursa doğru geç kalınmış şekilde hızla yol alırken yeni çıkan av mevsimi filminin afişi gözüme takıldı . Doğruyu söylemek gerekirse o filmi afişinin önünde bekleyen kumral bukleleri belirgin tatlı kızdı dikkatimi çeken . Banane filmden . . Cem yılmazı severdim ama av mevsiminin torrente düşmesini bekleyen gençliğin popüleritesi arasında dolanmaktan da hoşnuttum . ''Gölge etme baska insan istemem senden ''cümlesini kuran gerizekalı kızlardan mı yoksa profil resmimi beğenir misin canım diyenlerden mi olup olmadığını kestirmek başta sadece sırtını gördüğüm için zor olandı . Yanına , film afişini inceleyen; filme gitmeyi düşünen ve sinema kültürü olan genç olarak usulca sokulma girişimine başlamak üzereydim ki erkek arkadaşının olup olmadığı sorunu kafama dank etti . İçgüdüsel olarak yalnız olduğuna kanaat getirdiğim bu hatunun yanına , anlamlı olan ' av mevsimi ' afişinin önünde tanışmak için ilk adımlarımı atmak üzereydim . Hem aralık'ta aşk kasım'daki gibidir . Galiba .. Olası bi ters durumda , rağbetim kalmadı sendeki alayişe / gönlümü kerhanemi sandın fahişe , deyip kaçmayı düşünüyordum .Bu durum aslında güzel kızla karşılaştığım asansör gibiydi, kaça basacağımı bilemedim . O da bu aptalca durumumu anlamış olacak ki ilk adımı attı . Film hakkında nacizane sinema eleştirmenleri hevesiyle konuşmaya başladı . Sözünü , hadi gel girelim filme cümlesiyle ortadan yarıp kestim . Quaresmanın sert trivelasıyla karşılaşan kaleci gibi dona kaldı başta . Sonra sarbinin birden hızlanan versiyonu gibi ' olur' yanıtını verdi . Tanımadığım , daha 3 dakika önce gördüğüm kişiyle '' av mevsimi '' filmine bilet almaya doğru yol alırken düştüğüm ironik durumu düşündüm . Sanki kız arkadaşımla birlikte sinemaya giden normal çiftler gibi hava yaratıp biletleri cebime sıkıştırdım ve puf koltuklara oturup en yakın seansına biletini aldığım av mevsimi filminin başlamasını bekledik . İkimizden birinden çıkıcak sözün akıbetinin ne olacağı kestirilemiyordu .

Sever ve inanırsa her kız yasak elmayı ısırır , sözü aklıma takıldı . Galiba ısırdı lan , diye düşündüm .



İsimlerimizi öğrendiğimiz sırada filmin başlangıcına 5 dakika kadar vardı . Gitarımın hakkında konu açılması kaçınılmazdı . Sonunda ''bisikletimi sürmek istiyorum" diye şarkı yapsam boktan bi amator muamelesi görürüm, queen yapınca kral olur ama , kelimelerini ardı ardına sıralarken buldum kendimi ve yarıda kestim cümlemi .Vaktin yaklaştığını belirtip salona doğru yol aldık . Sinema görevlisine bileti uzattım diğer hatıra olarak saklanıcak kısmına telefon numaramı hızlıca yazıp verirken karanlık bölge seçimi yapıp yapmayacağımızı düşündüm . Yer seçimini ona bırakmak üzere kafamı çevirdiğimde yazdığım telefon numarasını farketmeden kağıdı katlayıp cüzdanındaki bolca olan bölmelerden birine sıkıştırdığını gördüm . Arka sıralardan en sağda bir yere oturduk . Beğendiği koltuğa oturduktan sonra ,pazartesi artık ders çalışmalı çünkü; olgunlaşması lazım ilerde herseyden düzenli olması lazım ki ne kadar önemlidir , iş gücüne vermesi ve başarmasıdır , cümleleri döküldü ağzından . Ne söylemek istediğini buluşmadan sonra 3 gün boyunca düşündüm ama halen çözemedim . Neyse o an kakam gelmiş gibi diğer film fragmanlarının gelmesini bekledim bu boktan anlaşılmaz andan kurtulmanın farklı yolları olup olmadığını düşünürken beklediğim fragman dönüşleri gerçekleşmeye başladı . . Bir erkeğin ne olacağını partneri belirler .o erkek mecnunda olabilir , coşkunda . Peki bu kız bu anlamadığım cümleleriyle benden ne oluşturmaya çalışıyordu ki acaba ? Ama gerçek şuydu ki sevgili olan çiftler gibi sinemaya girmiş filmin başlamasını bekliyorduk . Facebookta ilişkisi yok kısmını değiştireceğim günü sabırsızlıkla bekliyor ve o değişime ne kadar yaklaştığımı hissediyor gibiydim . Değişiklikle birlikte beğen butonuna tıklayan arkadaşlarıma teşekkür ettiğimi hayal ediyordum .Lakin aklıma facebookdaki ilişkisi var yazan yeri beğenince gerdeğe girerken kafa göz yumruklanan damat aklıma geliyor...Vazgeçiyorum . Sırası değil diyorum zamanı var diyorum . Yanımda oturan bu güzel kız filmin başlamasıyla hareketlenmeye başladı . Gayet şaşırdığım bu kız gayet heyecanlı şekilde filmi izlerken bende film ile kızı aynı anda seyretme eğilimindeydim. İlk molayla birlikte lavaboya gidelim mi klişesini yapan bu kız , bende derin yaralar açmıştı . Tamam ben götüreyim seni o zaman cümlesini tamamlayamadan filmin ilk perdesiyle ilgili yorumları ardı ardına sıraladı . Sırtımda gitar tuvalete giderken , teklif etmekle hata mı yaptım , zaten geç kaldığım gitar kursuma mı gitmeliydim diye düşündüm . Tuvaletteyken telefonuma mesaj geldi ve hemen aklımda hatıra biletinin arkasına yazdığım telefon numarasından ulaşan bu güzel , bukleleri belirgin kız belirdi . Mesajı zaten titremekte olan telefonumu titreyen ellerimle hızlıca açtım lakin umduğum gibi çıkmadı . Hayal kırıklığım sinema arası lavaboya gitme klişesinden sonra bir daha darbe yiyerek artmıştı .



Lavabodan çıkarken o güzel yüzünü görünce klişeler ve anlamsız uzun cümleler bi anda yok oldu . Hayatımda gördüğüm , lavaboda en kısa kalan kızsın diyerek yaptığım bu kabalığın üzerine ,sıçtığımdan dolayı bu cümleyle sıvamak istedim . O da , erkeklerin kızları beklediği bu klişede ters durum oluşmasından dolayı hafifçe güldü . En başından beri stabil ilerlemeyen bu aramızdaki bağlantı yine aynı şekilde devam ediyordu . Hangimizin kimi kafaya aldığı belli değildi ya da ikimizde ciddiydik ya da . .. Parmağındaki kedili yüzüğü görünce ajdar dinleyip yörüngesini kaybeden yarasaya döndüm bi an ancak durumun öyle olmadığını , şehvetli risk heyecan arayan kızların çemberinde bulunmadığını anlayınca rahatladım . Durup dururken gülmeye başladı , bu gülmeyi , gülüşmeye çevirmek için yani karşılıklı kılmak için mantıklı sebep yoktu aramama fırsat vermeden ; hızlı çalışan araba sileceğine uzun süre bakınca gülmek geliyor içimden dedi . Atalet halinde kalmayı denedim bu hayatımda 3 deneyişim falandı . Sanırım en son atalet halim ; annemin , ''ağzına kamyon geliyo oğlum hadi aç ağzını'' demesiyle birlikte gelendi . Filmin ikinci yarısına girerken benin bozulmaya başlayan sistemin sırtımdaki gitarın akorunu da bozmaya başladığını anladım . Benim açımdan film , hem kızı hem filmi izlemeye çalıştığımdan dolayı mantıklı yürümüyordu . Arada etkileyici sahnelerde , dirseğime gelen dürtmeyle birlikte 5 dakika kadar filmden kopuyordum . İkinci perdenin ortalarına doğru elimin üzerine gelen soğuklukla birlikte heyecanlı dakikaların başlayacağını sandım . Filme konstrantre olmuş imajını düşürmemek adına bi kaç saniye devam etmeyi denedim ama elini geri çekme ihtimaline karşılık , bakıp gülümsedim . Daha da sıkı tutmaya başladı bu sefer ama elim acıyordu lan . ''Kızlar acı verir kanka '' diyen öğütler aklıma geldi bi an hassiktir çektim bu kadar somut olmamalıydı . Elimi geri çekemiyordum , acıdan kıvranıyordum ve bu acıyı yansıtmamaya çalışarak dikkatli sinema izleyicisi rolünü yapmaya çalışıyordum . Hepsini bir arada götüremeyeceğimden bu durumdan nasıl kurtulmam gerektiği yollarını aramaya başladım . Bence bu konunun bir açıklığa kavuşması lazım... 'sandalet çorapla giyilir mi ?' deyip elimi çeneme götürdüm ve düşünme pozisyonu yaratarak kurtuldum . Sinema arasında yaptığı ' araba sileceği ' konusuna iyi bi misilleme olmuştu sanırım . Cevap vermeden filme devam etti , göz ucuyla baktığım yerde eli bıraktığım yerde duruyordu . Elimi acıtan o hain kedili yüzük de aptalca ışıldıyordu . Bi doom oynarken korkuyorum, bide ani hareketlenen kediden . Bu kedili yüzük de elimi hayli acıtmıştı . Oluşan bu durumdan aslında pek memnun değildim . Hatun güzeldi güzel olmasına lakin parmağındaki o totem yüzükle fena bi ilişki içerisindeydik . Kurduğu boktan cümleler , naz yapmayışı kolay elde edilebilirliği bendeki türk mantığını harekete geçirdi . Bu arada bi acı hissettim tekrar elimde sanırım , bunları düşünürken bi an boşta bulunup elimi tekrar koltuğun kenarına koymuştum . Yüzüğün yarattığı acıyı belli etmemek ve zaten ikili götürdüğüm filmi anlıyomuş ve sahneleri kaçırmama hevesiyle dikkatli izliyomuş gibi davranmak gerçekten zordu . Elimi sıktıkça sıkıyor acı daha da dayanılmaz hale geliyordu . Normalde okşanan elle hoşnut olma durumu , acıdan dolayı önemsizleşiyordu . Nihayet filmin bitmesiyle birlikte kedili yüzükle aramda geçen boğuşma da son buldu .



O , klişe film sonrası muhabbetin kapağı da açıldı . . . Film nasıldı iyi miydi , ya ben şuraları beğendim , yaa komikti şurası demi hahaha . . Derken lavaboya tekrar gitmem gerekiyor dedi , 2 adım attıktan sonra sırtımdaki gitarı işaret ederek bi akdeniz akşamları yapalım diyerek bendeki tüm kredisini bitirmiş oldu . İlk başta gördüğüm bukleleri belirgin o fiziği yerinde tatlı gülüşü olan kıza : çişimin gelmesi gibiydi gidişin. ne kadar engel olabilirdim ki ? diyesim geldi . Elimdeki acıyı hissedip baktığımda 2 parmağımın kanadığını farkettim . Ortamdan hızlıca uzaklaşıp yara bandı aramaya başladım .Bi bayiye yaklaşıp yarabandı istedim . Kanayan elimi gören satıcı , yarabandının kalmadığını , selpak verebileceğini söyledi .Yarabandını severim yaradan ötürü deyip devam ettim . Hatıra biletine yazdığım telefon numaramın buharlaşıp uçması ve bana ulaşamaması için dualarım da eksik olmadı . Kanayan parmaklarım için ise yarabandını aramaya devam ettim . . .
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş
  • 2 ay sonra ...
  • 2 hafta sonra ...
 Paylaş
Konu listesine dön
×
×
  • Yeni Oluştur...