cemad Mesaj tarihi: Ağustos 23, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 23, 2004 şeye benziyor mesela. mustafa izzet ingilterede, mehmet scholl almanyada, yakın kardeşler isviçrede yetişiyor. muzzy ingiletere yerini türkiyeyi tercih ederken yakınlar isviçreyi scholl almanyayı tercih ediyor. çünkü adamlar artık o ülkeleri kendilerine daha yakın görüyorlar[signature][hline]I, Raider msn:[email protected] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Prawler Mesaj tarihi: Ağustos 23, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 23, 2004 ya yabancı kökenli bi mehmet scholl yapma ya.. Onların bi parçası var o ülkelerde? Elvan'ın bizde bi parçası yok?[signature][hline]Boş bir kağıt bir kalem bir de silgi.. Kağıt ömür demek,kalemle silgi ise benim hayatımı sen yazarsın sen silersin demek.. Sen neyi yazarsan güzel, sen neyi silersen güzel. İstediğin gibi yaşat,istediğin gibi öldür it's teargas in my eyes // Gizli bahçem Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Prawler Mesaj tarihi: Ağustos 23, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 23, 2004 neyse dün de uyumadım zaten bu akşam uyuyayım bari. herkese iyi geceler benden bu kadar[signature][hline]Boş bir kağıt bir kalem bir de silgi.. Kağıt ömür demek,kalemle silgi ise benim hayatımı sen yazarsın sen silersin demek.. Sen neyi yazarsan güzel, sen neyi silersen güzel. İstediğin gibi yaşat,istediğin gibi öldür it's teargas in my eyes // Gizli bahçem Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
cemad Mesaj tarihi: Ağustos 23, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 23, 2004 abi kız 13 yaşından beri bu ülkede yaşıyor burada yetişmiş burada büyümüş nasıl bir parçası olmaz. disk fırlatmada 4. olan sporcumuzun, 19 yaşındaki haltercimizin maddi durumları yansıdı gazetelere. sen inanıyor musun abi elvana doğru düzgün maddi imkan verildiğine. atletizm bu ülkede kaçıncı sıradadır ki? haltere bile doğru düzgün para akıtılmıyor[signature][hline]I, Raider msn:[email protected] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
LiquiD Mesaj tarihi: Ağustos 23, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 23, 2004 prawler, şimdi bir kulüp takımımız, avrupa'da başarıdan başarıya koşsa ve bunun arkasında da, takımındaki 5-6 yabancı futbolcunun çok çok büyük katkısı olsa, hatta hocası da yabancı olsa, sen bu ülke vatandaşı olarak bu adamların arkasında olmayacak mısın? herhangi bir takım, ligde taraftarı olduğun veya olmadığın.. ya da ne bileyim, adam gurbetçi olsun, 50'lerde dedeleri almanya'ya yerleşmiş, kendisinn türkiye'ye gelmişliği olmasın. bu adamı getirip milli takımda oynatmak senin değer yargılarında hangi kefende inceleniyor acaba? türk voleybol takımı, namı diğer altın kızların asıl altısındaki önemli iki oyuncu dışardan bozmaydı elvan gibi. şimdi sen bu kızlar hakkında yine aynı mı düşündün? ya da milli basketbol takımına mı baksak.. mirsad türkcan. o da yanlış hatırlamıyorsam bulgar bozması, aynı elvan gibi. küçük yaşta getirildi. ve bu olay sürekli oluyor, ileride kasım karacoban diye duyacağın bir kişinin, türkiye'yi uluslararası platformda başarıyla temsil etmiş birisinin 14-15 yaşlarına bir bakacağız; aman o da ne!? bu da bir yerlerden getirilmiş, breh breh breh.. etiyopya'ya bakalım.. dünya'da fakirlik kategorisinde somali ile amansız bir yarış veren bir ülke. sen gidiyorsun buraya, 13-14 yaşında bir kızı keşfediyorsun ve ona türkiye'de bir kariyer vaad ediyorsun. o ne yapıyor? kabul ediyor. türkiye'de kazandığı parayı ne yapıyor? etiyopya'ya ailesine gönderiyor. bu kız nerede ilerletmiş kendini? türkiye'de.. elbette potansiyel var kızda, ama bu genetik, biraz da yetiştiği koşullara bağlı. mesela beni alsalar 11-12 yaşında, çalıştırsalar heralde ilk turda ölürdüm. şimdi şunu soruyorum sana: bu ülkede doğmak bizim tercihimiz miydi? bizim insan varoluşumuz ile kazandığımız, özümüzde bulunan özgürlük kavramı çerçevesinde incelediğimizde, bu bizim tercihimiz miydi? hayır. şimdi herhangi bir spor veya herhangi bir meslek grubunda uluslararası platformda başarılara imza atmış bir t.c. vatandaşı bizi temsil etmiş oluyor değil mi? ama bu adama devlet ödenek ayırmazsa, para vermezse, karnını doyurmazsa bu adam bu başarılara imza atar mı? hatta, bu başarıları belki de devletten destek almadan başararak, "türk olmakla gurur duyuyorum" der mi? şimdi ben mesela ilerde süper bir mucit olacağım. ama ben bulgaristan'da da doğmuş ve türk vatandaşı yapılmış olabilirdim değil mi? şimdi.... şuna bakalım: fransa'da 1789 devrimiyle ne oldu? yüzeysel olarak: milliyetçilik doğdu. bu milliyetçiliğin içeriği neydi? aynı bizdeki gibi: "ne mutlu türk'üm diyene." ve o zamanlar, etnik köken olarak farklı olan veya başka diyarlarda doğmuş insanlar fransa'ya geldi. hatta o dönem, tamamen dışarıdan bir kişi, o dönemin parlamentosuna dahi girdi.. şimdi bu kişi kendini fransız hissettiği, "vay gurbanlar, dün yataktan bir kalktım, fransız kanı taşıdğımı hissettim." dediği için mi oraya gitti ve yerleşti? hayır efendim, çünkü hayat şartları orada daha iyiydi. çünkü orası gelişmişlik düzeyi daha üst düzey olan bir ülkeydi. çünkü orada ekonomik olarak onu daha fazla rahat ettirebilecek bir ülkeydi.. yani senin de deyiminle para konusuna geliyoruz. ekonomik refaha geliyoruz.. eh tüm bu bileşenler toplandığında, etiyopya'lı 13-14 yaşında bir kızın, türkiye'ye gelip, arkasında bıraktığı ailesine bakmaya çalışmasındaki etik açıdan yanlış taraf nedir? afedersin prawler ama, ırkçılık konusuna çok yüzeysel yaklaşmışsın. ırkçılık, sadece farklı renk veya etnik kökene de duyulan bir hazımsızlık değildir özünde. senin bu dediklerin de aynen ırkçılığa bir delalettir. sen tüm bunları, etiyopya'lı bu dişlek hatun t.c. vatandaşı(dikkat dikkat, senin anladığın bir ırkçılık değil bu. türk demiyoruz, t.c. vatandaşı diyoruz.) olarak doğmadığı için mi söylüyorsun? yoksa ben tüm her şeyi yanlış anladım da, bütün bunları boşuna mı yazdım? umarım boşuna yazmışımdır.. [Bu mesaj BombaciMulayim tarafından 24 Ağustos 2004 02:21 tarihinde değiştirilmiştir] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
LiquiD Mesaj tarihi: Ağustos 23, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 23, 2004 bir şey daha.. prawler, uzun süredir forumdasın sanırım. ama ben elvan statüsündeki herhangi bir sporcu hakkında, bu tarz bir söylemde bulunduğunu görmedim, yanlışım var mı? hayır yani mantığı da kavrayamıyorum. kendi içinde de bir tutarsızlık söz konusu. yanlış anlama ama, elvan'ın renginden dolayı bu gözüne batmış olabilir mi? çünkü bu tarz olayı çok gördüm. iki dakika önce bulgar veya rus'dan türk olma(özünde t.c. vatandaşı olmadıklarını biliyorlar) birilerini şakşaklayıp, iki dakika sonra zenci bir türk'ü sportif arenada izlerken yadırgayan başka insanlar da gördüm. bunun bir renk bazlı ırkçılık olduğunu da söylemiyorum. o gördüğüm kişiler de aynen senin gibi düşünüyordu. sanırım bilinçaltında bir şey var, böyle en türk'e benzemeyeni teşhis ediyor ve kendini dışa vuruyor. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
LiquiD Mesaj tarihi: Ağustos 24, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 24, 2004 bu arada cemad, türkiye'yi etiyopya kıvamına sokmuşsun sen de, tebrik ederim. elbette türkiye'de etiyopya'dakinden daha fazla imkan var bu konularda. bilfiil sömürülen bir ülke orası breh ehoe. amma küçülttünüz türkiye'yi yahu. etiyopya dediğiniz ülkenin tarihi şöyledir: darbe, iç savaş, kuraklık, deprem, sel, darbe, savaş, iç savaş, kuraklık, deprem, sel, darbe, savaş, iç savaş, kuraklık... afedersiniz ama, dünya'nın en cenabet coğrafyası orası ehoe. bi somali, bi etiyopya yahu.. ha bu arada, giydiğiniz nike'lar, orada günlüğü 72 cent'e çalışan işçiler tarafından üretiliyor. öyle de bir ülkeymiş yani.. abartmayınız.. hadi arjantin olduk da, etiyopya yok artık.. [Bu mesaj BombaciMulayim tarafından 24 Ağustos 2004 03:04 tarihinde değiştirilmiştir] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
BlackRose Mesaj tarihi: Ağustos 24, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 24, 2004 bu arada kimisi hala 11 demiş 13 demiş o kadar da link verdik kız 12. oldu yaw :p prawler olay atlet satın almak değil sadece o kız eğitimini yani spor altyapısını Türkiye'de aldı Enka bu işi yapmasaydı Elvan diye biri de olmazdı burada o yüzden senin yetiştidiğin, senin bu noktaya getirdiğin bir atlet var ortada, ister arap olsun ister etiyopyalı Türk bayrağını sırtına alıp gezebilmesi için, bizim başarısını sahiplenip helal olsun bizim atletimiz diyebilmemiz için gerekli şeyler var onda, dün gelip bugün yarışmadı Elvan tuttuğun futbol takımı nasıl yabancı futbolcular oynatıp avrupa şampiyonu olduğunda ki bu da bir uluslararası mücadeledir, aynen o şekilde düşün madem, Elvan da bizim adımıza yarışan, bizi temsil eden yabancı bir atlet şu anda Atina'da yarışan başka sporcular da var atletizmde, bazen sunucu bilgilendiriyor mesela şu atlet eskiden Fenerbahçe'de koşuyordu diye, ya da Rusya voleybol takımında Eczacıbaşı'nda oynamış Liubov Shashkova var bunlar şu anda Türk vatandaşı da olabilirlerdi, o voleybolcu ruslar peşimden çok koştu, Türkiye'de kalmak isterdim demiş mesela, bunu niye desin, demek ki burada geçirdiği onca zaman sonunda Türk vatandaşı olmayı isteyebilecek duruma da gelmiş, sen şimdi bu insana yok biz seni kabul edemeyiz git memleketinde oyna mı demeliyiz, ya da bizim adımıza çıkıp oynasa ve bir başarıya imza atsa bu kız bizden değil başarılı olsa da mı demeliyiz insanlara saçmalamayın saçmayamayın deyip durma bir de komik görünüyo ;)[signature][hline].:. He who fights with monsters should look to himself does not become a monster...When you gaze long into the abyss, the abyss also gazes into you .:. - Friedrich Nietzsche Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Kumadam Mesaj tarihi: Ağustos 24, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 24, 2004 Asıl komiklik koşu sonrası gelen yorumlarda, Bugün sabah gazetesi spor sayfasından; 5 bin finali sonrası şok olan Bakan Şahin, ürküten şüpheyi dile getirdi. Beş bin metrede altın madalya beklediğimiz dünya rekortmeni Elvan Abeylegesse'nin 12'nci olması herkesi şok etti. Yarışta Elvan'ın Etiyopyalılar'la işaretleşmesi dikkat çekerken Devlet Bakanı Şahin, "6 hafta önce rekor kıran biri nasıl bu kadar kötü koşar. Acaba Etiyopya'da ailesini tehdit mi ettiler?" dedi. Tehdit mi Edildi? Elvan yarışı son 4 turda bırakınca Bakan Şahin, "Üç günde bu kadar kötü koşması garip. Acaba Etiyopya'da ailesini mi tehdit ettiler?" dedi. Atina'da Türkiye'ye tarihindeki ilk olimpiyat atletizm altınını getirmesi beklenen 5 bin metre dünya rekortmeni Elvan Abeylegesse, bu mesafenin finalinde ancak 12. olarak Türkiye'yi şok etti. Elvan'ı elemede geçen 21 yaşındaki Etiyopyalı Meseret Defar, 14:45.65 ile altın alırken Kenyalı Ochichi 14:48.19 ile gümüş, 2003 Dünya Şampiyonu Etiyopyalı Dibaba da 14:51.83 ile bronz madalya elde etti. Çok düşük tempoda başlayan finalde ilk 400 metre 81:39 ile adeta yürüyüş temposunda geçildi. Çinli atletler tempoyu hızlandırdı ve bin metre geçilirken Elvan dördüncüydü. İki bin metre 6:05.57'de geride kaldıktan sonra tempoyu arttıran Elvan, üç bin 8:52.39 ile geçildiğinde öndeydi. Son binde pes etti Etiyopyalı Defar ile 2900'de bir-iki kez işaretleşmesi dikkat çeken Elvan, 3400 metreden sonra adeta yarışı bıraktı. 4 bin metre 11:47.76 ile geçilirken Elvan üçüncü durumdaydı. Ancak daha sonra Dibaba'ya da geçilince madalya umudunu yitirdi ve yarışa adeta havlu atarak finişi 12. sırada geçti. Elvan'ın finaldeki 15:12.64'lük derecesi üç gün önce elemedeki 14:54.80'den 18 saniye kötüydü. Elvan, Kenyalı Masai de yarışı bıraktığı için ancak iki atleti geçebildi. Yarış bittikten sonra koltuğunda bembeyaz bir yüz ifadesiyle donup kalan Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin, beş dakika sonra ayağa kalkabildi. Şahin de inanamadı Şahin, "6 hafta önce dünya rekoru kıran bir atletin bugün bu denli kötü koşması çok garip. Elemedeki derecesinin çok gerisinde kaldı. Acaba Etiyopya'da ailesini mi tehdit ettiler?" yorumunu yaptı. Şahin bu ifadesi sonrası adeta durumu düzeltmek ister gibi "Bir değerlendirme yapmak için erken" ifadesini kullandı. BÜLENT TUNCAY - Atina ------ Hıncal Uluç'un koşu hakkında yorumu; Yine sabah gazetesi bugün: Ders çıkarmalı Bu yarış dünya rekortmenine ve hocasına unutulmayacak bir ders olacak. Elvan moralini ve ümidini hiç kaybetmemeli. Büyük madalya ümidimiz Elvan ne oldu da böyle kötü bir sonuç elde etti? Elvan büyük bir cesaretle altın madalya için koştu. Bana kalırsa taktiği yanlıştı. Elvan birinci olan Meseret Defar'ı sprintte geçemeyeceğini elemede hissetmişti. Bu yüzden bu defa değişik bir taktikle koştu. Yarış yüksek tempoda gidecek ve Meseret Defar yıpranacak, o son sprinti yapamayacaktı. Şimdi bu düşünce doğru bir altın madalya düşüncesi ama uygulamada bir yanlış yaptılar. Elvan 14:35 ile 14:40 arasında planladığı bitirme zamanını yarışın 12 turuna yayma yerine 1600 metre arkalarda uyudu. Bu sırada turlar birincisi 81 saniye olmak üzere 75, 76, 77'lerde geçiliyordu. Elvan 1600'den sonra birden önce 64, sonra 65'lik iki tur geçerek yarışmayı hızlandırmayı düşündü ama kendini yıprattı. 77'lerde gidilen bir yarışta arka arkaya iki 64, 65 koşmak çok büyük güç gerektirir. Ertan Hatipoğlu'nun yanılgısı bu oldu. Baştan beri Elvan'ın dayanabileceği güçte yarışı götürme yerine, uyuyan 1600'ün ardından iki süratli tur Elvan'ın adeta kendi kendine kurduğu tuzak oldu. Ve bunun ardından dayanma gücünü kaybettiği için önce altını, sonra gümüşü, sonra bronzu kaybedince yarışı bıraktı. Veda turu yapıp sonuncu olan Sonia O'Sulli van'ın önünde bitirdi. Bu yarış, dünya rekortmenine ve hocasına unutamayacakları bir ders olacak. Elvan'ın yaşı daha genç. Yarıştığı mesafeyi de dikkate alırsanız hiç şüpheniz olmasın üç olimpiyat daha yarışabilir. Arada Dünya Şampiyonaları, Avrupa Şampiyonaları.. Yarıştan sonra konuşan Deniz Gökçe haklı. Elvan gelecekte Türkiye'ye büyük zaferler kazandıracak gencecik bir yıldız adayı.. Yenilgilerden ders almalı, geleceğini bu olimpiyattaki hatalarını analiz ederek planlamalı, gene bu olimpiyatta ortaya çıkan eksiklerine göre yeniden belki antrenman planlaması yapmalı. Ama moralini ve ümidini hiç kaybetmemeli. Bundan sonra Elvan 1500 metrede ne yapar? Moral olarak büyük bir çöküntü içinde olduğunu düşünüyorum. Önce bunu üzerinden atmalı. Onu atarsa 1500'de bir nevi prestij koşusu yapacak. Ama genel görünüm açıkça ortaya koyuyor ki, Elvan dünya rekorunu kırdığından bu yana gerilemiş. Dünya rekorunda 11 Haziran'da zirveye çıkan formunu olimpiyatlara taşıyamamış. Aslında 11 Haziran'dan sonra inmesi Temmuz'u normal geçirmesi, Ağustos başından itibaren yeniden çıkışa geçmesi lazım. Ama belli ki o çıkışı yapamamış. Burdan sonuç çıkarması gereken kişi de Ertan Hatipoğlu. Şimdi moralini toparlayabilirse, Elvan 1500 metrede Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Admin DynamicK Mesaj tarihi: Ağustos 24, 2004 Admin Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 24, 2004 said: DynamicK, 24 Ağustos 2004 00:42 tarihinde demiş ki: izleyemedim bu koşuyo fakat elvan 1. elemeyecek diye bir düşünce vardı bende valla etiyopya ya bizim için koşarsın yada ülkeye iremessin diye baskı yapmıştı elvana o baskıdan sonra herhangi bir tehdit mi oldu acaba başarı kazanmaması ve onlara bırakması konusunda [signature][hline]Grandmaster Hamburger Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Wishmaster Mesaj tarihi: Ağustos 24, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 24, 2004 said: screamer, 24 Ağustos 2004 00:46 tarihinde demiş ki: said: DynamicK, 24 Ağustos 2004 00:42 tarihinde demiş ki: izleyemedim bu koşuyo fakat elvan 1. elemeyecek diye bir düşünce vardı bende valla etiyopya ya bizim için koşarsın yada ülkeye iremessin diye baskı yapmıştı elvana o baskıdan sonra herhangi bir tehdit mi oldu acaba başarı kazanmaması ve onlara bırakması konusunda Elvana büyü yapmışlar ondan böyle oldu tehdit falan hikaye screamer abi heryerde olayı koparıyon valla. :D[signature][hline]Nazosu!Var mı KoBe gibisi? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
heso Mesaj tarihi: Ağustos 24, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 24, 2004 5 bin finali sonrası şok olan Bakan Şahin, ürküten şüpheyi dile getirdi. Yarışta Elvan'ın Etiyopyalılar'la işaretleşmesi dikkat çekerken Şahin, '6 hafta önce rekor kıran biri nasıl bu kadar kötü koşar. Acaba Etiyopya'da ailesini tehdit mi ettiler?' dedi http://www.nethaber.com/haber/haberler/0,1082,127639_8,00.html[signature][hline][b]Liv Tyler Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
bLackcha0s Mesaj tarihi: Ağustos 24, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 24, 2004 lan bu etiyopyalılar yemiyo içmiyo koşuyolar galiba paso? niye bütün atletler etiyopyadan acep pumalar leoparlar aslanlar kovaladığı içinmi bu kadar hızlılar? yoksa koşucak yerlerimi çoktur ne iştir bunlar? buna kim dur diyecek?[signature][hline]Yalancı şahidimdir ay benim / Her gece denize vurur yakamoz / ben aşkı senle yaşayamazsam varsın olmasın... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
screamer Mesaj tarihi: Ağustos 24, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 24, 2004 said: arcane, 24 Ağustos 2004 01:55 tarihinde demiş ki: çok kötü olmuş herkes madalya bekliyordu ondan.. bisey diil moral bozukluguyla 1500 de de batirabilir.. akşam uyuyamamış dediler yani 1500 de batar[signature][hline]Lil'Alur for Shar Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Prawler Mesaj tarihi: Ağustos 24, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 24, 2004 valla daha fazla konuyu uzatmayacağım ben. Ama etöpyayla burası bir diyen arkadaşa diyorum, hatta ordaki şartlar daha iyi diyen arkadaşa diyorum ki teorin çok saçma. Ha burda şartlar daha iyidir, gelir, çalışır burda. Ama gene de acayibime gidiyor. Neyse herkesin düşüncesi farklı, saygılı olmak lazım. Ben daha fazla uzatmayacağım konuyu[signature][hline]Boş bir kağıt bir kalem bir de silgi.. Kağıt ömür demek,kalemle silgi ise benim hayatımı sen yazarsın sen silersin demek.. Sen neyi yazarsan güzel, sen neyi silersen güzel. İstediğin gibi yaşat,istediğin gibi öldür it's teargas in my eyes // Gizli bahçem Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
navyamphs Mesaj tarihi: Ağustos 24, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 24, 2004 Bence bi sonraki olimpiyatta şööle 3-5 milyar dolarcık verecek bi para babası bulup, NBA deki en iyi basketcileri önce Türk vatandaşı yapıp, sonra 1 seneliğine kiralayıp Türk Milli Basketbol takımı diye oynatalım. Sonrada ekran başına geçip esmer tenli yiğitlerimizle gurur duyup, gözyaşı dökelim. Pehh, Maradona bile daha Türk be, en azından melaba televole dio.[signature][hline]Külliyen Yalan © Silthanas Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
screamer Mesaj tarihi: Ağustos 24, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 24, 2004 Valla Fransa ya danışalım nasıl olsa ilk 11 lerinde bazen Fransız olmuyor[signature][hline]Lil'Alur for Shar Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
sabonis Mesaj tarihi: Ağustos 24, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 24, 2004 kazansaydı sevinirdim ama gurur duymazdım. süreyya 1500 metre kazandığındaki gibi veya uefa kupasını aldığımızdaki gibi gözlerim dolmazdı sonuçta bu kız bir türk değil...[signature][hline]Old loves they die hard Old lies they die harder... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Prawler Mesaj tarihi: Ağustos 24, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 24, 2004 oh be sonunda beni anlayanlar da çıktı! yaşa be sabo[signature][hline]Boş bir kağıt bir kalem bir de silgi.. Kağıt ömür demek,kalemle silgi ise benim hayatımı sen yazarsın sen silersin demek.. Sen neyi yazarsan güzel, sen neyi silersen güzel. İstediğin gibi yaşat,istediğin gibi öldür it's teargas in my eyes // Gizli bahçem Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
cemad Mesaj tarihi: Ağustos 24, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 24, 2004 said: BombaciMulayim, 24 Ağustos 2004 03:00 tarihinde demiş ki: bu arada cemad, türkiye'yi etiyopya kıvamına sokmuşsun sen de, tebrik ederim. elbette türkiye'de etiyopya'dakinden daha fazla imkan var bu konularda. bilfiil sömürülen bir ülke orası breh ehoe. amma küçülttünüz türkiye'yi yahu. etiyopya dediğiniz ülkenin tarihi şöyledir: darbe, iç savaş, kuraklık, deprem, sel, darbe, savaş, iç savaş, kuraklık, deprem, sel, darbe, savaş, iç savaş, kuraklık... afedersiniz ama, dünya'nın en cenabet coğrafyası orası ehoe. bi somali, bi etiyopya yahu.. ha bu arada, giydiğiniz nike'lar, orada günlüğü 72 cent'e çalışan işçiler tarafından üretiliyor. öyle de bir ülkeymiş yani.. abartmayınız.. hadi arjantin olduk da, etiyopya yok artık.. [Bu mesaj BombaciMulayim tarafından 24 Ağustos 2004 03:04 tarihinde değiştirilmiştir] imkanları yanlış anlamışsın. burda da demişim yetiştirirken ki farkı. yetiştiken sonraki fark birşey değil. çünkü türkiyede de para kazanmıyor. bunların bu işten kazancının çok büyük bir bölümünü yarışlardaki başarıları oluşturuyor. said: cemad, 24 Ağustos 2004 02:01 tarihinde demiş ki: olanak orda yok ama burda da yok fark yok yani. ha diyorsanki orada kendini eğitmesi zor, kız 13 yaşında geliyor burada yetiştiriyor kendini. tamam ozaman o imkanlar farklı tabiki ancak yine de burada yetiştikten sonra bu olimpiyatlara etüopya adına katılma imkanı vardı. said: Prawler, 24 Ağustos 2004 11:47 tarihinde demiş ki: valla daha fazla konuyu uzatmayacağım ben. Ama etöpyayla burası bir diyen arkadaşa diyorum, hatta ordaki şartlar daha iyi diyen arkadaşa diyorum ki teorin çok saçma. Ha burda şartlar daha iyidir, gelir, çalışır burda. Ama gene de acayibime gidiyor. Neyse herkesin düşüncesi farklı, saygılı olmak lazım. Ben daha fazla uzatmayacağım konuyu ordaki şartlar derken yarış olarak dedim zaten. ordan çok atlet katıldığı için takım taktiği uygulama şansı var e dolayısıyla başarılı şansı olması daha yüksek. e dolayısıyla yarışlardan kazanacağı para oranı da daha yüksek [signature][hline]I, Raider msn:[email protected] [Bu mesaj cemad tarafından 24 Ağustos 2004 13:49 tarihinde değiştirilmiştir] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
navyamphs Mesaj tarihi: Ağustos 24, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 24, 2004 Irkçılık felan yapmıyorum, işimde olmaz. Lakin madem ülkemde yetişmiş, benim ülkemin imkanlarıyla bişiler başarmış kişileri alkışlamıyacaksam, neden her atletin göğsünde kendi ülkesinin bayrağı war ? O zaman ortak bi fon açalım abi, yatıralım paraları. Mesela yüksek atlamada en fazla parayı Çinliler mi verdi, onların atlet birinci olsun, su topusunda Moğolistan, basketbolda japonlar vs. Olimpiyat ruhu felam hikaye, ben olmuşum olimpiyat en yeşilinden.[signature][hline]Külliyen Yalan © Silthanas Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
cemad Mesaj tarihi: Ağustos 24, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 24, 2004 Irkçılık felan yapmıyorum, işimde olmaz. Lakin madem ülkemde yetişmiş, benim ülkemin imkanlarıyla bişiler başarmış kişileri alkışlamıyacaksam --- e elvan bu tanıma tamamen uyuyor zaten.[signature][hline]I, Raider msn:[email protected] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Prawler Mesaj tarihi: Ağustos 24, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 24, 2004 cümlenin tamamını yazsaydın keşke cemad[signature][hline]Boş bir kağıt bir kalem bir de silgi.. Kağıt ömür demek,kalemle silgi ise benim hayatımı sen yazarsın sen silersin demek.. Sen neyi yazarsan güzel, sen neyi silersen güzel. İstediğin gibi yaşat,istediğin gibi öldür it's teargas in my eyes // Gizli bahçem Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
navyamphs Mesaj tarihi: Ağustos 24, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 24, 2004 Asıl adı Hevan olan Elvan 11 Eylül 1982'de Etiyopya'da doğdu. Atletizme gönül verdi. 14 yaşından itibaren de uzun mesafe koşmaya başladı. Adını bile bilmediği Türkiye ile Enka sayesinde tanıştı Etiyopya'da inşaat projeleri üstlenen ve spora yaptığı desteklerle de tanınan Enka'nın yetkilileri, Enka Spor Kulübü için atlet arıyordu. Tavsiye üzerine stadyumda Hevan'ı izlediler ve beğendiler. Onu transfer etmek için kolları sıvadılar. ... Yahu parayı verip getirmişler. Benim elvana felan bişi dediğim yok. Olay basit. Ne dediğimde çok kolay anlaşılıyor. Neyse konu uzamasın.[signature][hline]Külliyen Yalan © Silthanas Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Prawler Mesaj tarihi: Ağustos 24, 2004 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 24, 2004 ya ırkçılık yok söyleye söyleye bitiremediğim, ya da anlamak istemediğiniz bi olay var. bi anlatabilsem Bi sporcuyu alıp adını bile bilmediği ülkeye getirmek, sonra onu o ülkenin bayrağı altında yarıştırmak. [signature][hline]Boş bir kağıt bir kalem bir de silgi.. Kağıt ömür demek,kalemle silgi ise benim hayatımı sen yazarsın sen silersin demek.. Sen neyi yazarsan güzel, sen neyi silersen güzel. İstediğin gibi yaşat,istediğin gibi öldür it's teargas in my eyes // Gizli bahçem [Bu mesaj Prawler tarafından 24 Ağustos 2004 14:08 tarihinde değiştirilmiştir] Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar