Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

DEHŞET: beslediğimiz kedi kapımızın önünde canice öldürüldü!!


bebekk

Öne çıkan mesajlar

kobay faresinden tavşana, kamplumbağadan kuşa birsürü hayvan besledim

kedim de oldu, şu anda köpeğim var

ama 30 kedimiz var olayına takıldım.
30 kedi nasıl beslenir ?

hepsi kısırlaştırıldı mı ? pire tasmaları var mı ?
yani ev olmaktan çıkıp barınak olmuş sizinki

hayvan sevgisini anlarımda abartmışsınız biraz

o 30 kedi 3 sene sonra 200 kedi olunca napıcaksınız ?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Karea said:

ama 30 kedimiz var olayına takıldım.
30 kedi nasıl beslenir ?

hepsi kısırlaştırıldı mı ? pire tasmaları var mı ?
yani ev olmaktan çıkıp barınak olmuş sizinki

hayvan sevgisini anlarımda abartmışsınız biraz

sesli kayıt koyup 19 kedi diye bağırıcam yakında forumda. İsterseniz siz götürün bakalım kısırlaştırmaya, bebekler 15 günü geçmişse kısırlaştırma işlemini yapmıyorlar. Mecburen ölen kedimiz Mancarlak doğum yapmak zorunda kaldı; ne yani kürtaj mı yaptırsaydık hayvana; hiç etik olmayan bir şekilde!

20 kedi nasıl beslenir anlatıyım: sabah daha kalktığınızda daha kendi kahvaltınızı hazırlamadan onlara çıkıp yaklaşık 400gr kuru mama konur. Öğleni geçince ciğer +ciğer suyu ya da sütle birlikte papara yapılarak suları tazelenir. Akşam olduğunda eğer annemin o gün beli ağrıyorsa (ameliyatlı olduğunu söylemiştim) onlara yemek hazırlayamayacağı için tekrar kuru mama konur. Birisinin kronik kedi gribi var. Sabah ve akşam çıkmalarında ona antibiyotikleri verilir, zayıf gözüken yavrulara vitamin verilir ve eğer gözünde akıntısı ya da iltihabı olan varsa özel dezenfektanlarla temizlenip damla damlatılır.

Karea said:

o 30 kedi 3 sene sonra 200 kedi olunca napıcaksınız ?


6 tane kedi ölen bazı yavrular haricinde 6-7 ayda 20 sayısına ulaştığına göre ve biz onları zaten doğum yapmalarının ardından kısırlaştırdığımıza göre sizden daha iyi farkındayız durumun ciddiyetinin.


Karea said:

bebekk said:

ki yarım saat öncesinde ciğer verdiğimiz ve yemeyip onu daha 1 aylık olan bebeklerine taşıyan anne kedimiz ölmüştü.


buna istinaden yazdım

doğru olan onları sahiplendirmek


bir internet sitelerine girip bak bakalım; kaç tane hayvan sahiplendirilmeye çalışılıyor? Hangi yavru kediyi daha annesi emzirirken gidip sahiplendirebileceksin? Hangi hayvansever gidip onu annesinden ayırır?

Bu hayvanları sahiplebilecek kadar seven insanların zaten evde en az bir peti oluyor. Güvenemediğiniz kimseye de hayvanları emanet edemezsiniz. Çok insan gördüm haftasında geri getiren ya da sokağa bırakanı.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Absolut said:

Pardon geç kısırlaştırmanız olması lazım altı çizili kısmın.


kardeşim konuyu bi okuyaydın bilirdin: özetle tekrar senin için anlatıyım.

Kediler bizim değil idi, sokakta idi, komşular telle her yeri kapattı idi, kediler bizim terasa yawruları taşıdı idi, sonra kısırlaştırmak için götürüldüğünde zaten bazıları hamile idi. kısırlaştırmak için barınağı aradığınızda hemen bize randevu vermemiş idi. bebekler büyümüş idi. -İDİ, -İDİ ve -İDİ.


Her şeyi geçtim, hani bir de biz suçlu oluyoruz ya her şey için; ne biliyim sayıları mı artmış yok işte pire tasmaları var mıymış, böyle hayvan sevgisi mi olurmuş, kaç tane kediymiş. hayret bir şeysiniz yani!
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

bebekk, sabrına hayran oldum. Her posta üşenmeden, tekrar tekrar, gayet açıklayıcı cevaplar veriyorsun, ama nedense yeterli olmuyor. Kedi bakımında, hatta daha da çok postlara cevap yazma sürecinde kolaylık diliyorum. Kediniz için çok üzüldüm.

Ne yazık ki, bu ülkede ağız dolusu laf işitmek, düşman edinmek, dalga geçilmek v.s. için; faşist, zorba, ırz düşmanı, şarlatan v.s olmaya hiç gerek yok, ''hayvanseverim'' de tamam. Hatta şimşekleri daha çok üstüne çekmek istiyorsan; sokaktaki aç-susuz perişan hayvanlara yiyecek veriyorum de; bu olayın kendisine zerre kadar rahatsızlık vermediği kişiler tarafından bile topa tutulman, işten değil!

Tekrar kolay gelsin. Şanslı kedilermiş. Annene de geçmiş olsun. Ne kadar ağır bir sorumluluk aldığınızı tahmin edebiliyorum. Ama minnet dolu bir bakışın sizi ne denli mutlu edebildiğini de...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Seele said:

toplamda 30 kedi nasil bakilir. Bunun icin para ve zaman nasil yaratilir bilmek isterim. Bütün gün deliler gibi calisiyorum yinede acim. Sizde patiye katilan yeni bir zengin bebemisiniz. Terasinizda yer varsa gelmek isterim.


toplamda 30 kediye nasıl bakıldığını daha önce anlattım. Mesajlarıma göz gezdirirseniz anlarsınız.

kedilere nasıl zaman ve para ayrılır şöyle söyliyim: annem emekli ve artık ev hanımı, ameliyatlı olduğu için ne bir komşuyu ziyaret edebilir ne de dışarı çıkıp uzun gezmeler yapabilir.max 1 saat ayakta kaldıktan sonra uzanmak zorunda. Ablam yüksek lisansta tez aşamasında, dolayısıyla vakti çok bol olmamasına rağmen o da evde. Dolayısıyla günde en az 3 saat sadece terasta vakit geçirilmek suretiyle ilgileniliyor. Dediğim gibi annem canı sıkılsın, hava almak istesin gidip onları sever.

Para mevzusuna gelince; türk standartlarında orta halli bir aileyiz. Kendimiz her hafta bir yere gidip eğlenmek, üstümüze başımıza markalı şeyler almak yerine lükslerimizden vazgeçip insanı daha mutlu ve huzurlar eden kediler için harcıyoruz(böbürlenmek için söylemiyorum kesinlikle, kimseden de MAŞALLAH beklemiyorum). Gönlümüz yeterince zenginmiş ki onları da besleyebilecek maddi gücü bulabiliyoruz.

@seele, terasta kalmaya kadar razı olacak ve o kediler eskiden olduğu kadar güç durumdaysan buyur gel sana izmirdeki evimizde bir oda açayım.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ilk mesaj herşeyi gayet net açıklıyorken insana sabıka kaydı ikametkah maaş bordrosu bilmemne sorulmadıgı kalmıs

içten içe amma hayvan sevmeyen varmış.helal olsun deniceğine bir hata yakalama peşinde millet

bu arada istanbul göztepe parkında sokaga atılmış scottish anne ve yeni dogurdugu yavruları var.ev ufak olmasa alırdım ki ztn benim kedi psikolojik manyak bide başka kedi alırsam intihar eder :)

o civarda oturupta iyilik yapmak istiyen varsa göztepe parkında dolansın biraz.birileri öldürmediyse yada satmak için kaçırmadıysa ordadılar

sokağa hayvan atanların yatacak yeri yok.bakamıcaksan bakmıcaksan neden alırsın anlayamıyorum
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Bütün konuyu okudum. Birkaç şey söyleyesim var.

Hayvanları genel olarak seven biriyim, sadece bisiklet sürerken saldıran köpeklerden biraz tiksiniyorum o da saldıranlardan yani, küçükken evimizde köpeğimiz de vardı, çok da severim insancıl köpekleri. Onun dışında kedilere de çok sempati duymam genel tavırları nedeniyle ama kesinlikle kötü bir davranışım olmadı şu ana kadar.

Kedinizin öldürülmesine üzüldüm, kesinlikle hoş bir olay değil. Anlattığınıza göre mahalledeki komşularınız biraz abartılı davranıyor ancak olay onların bahçesine tel germeye kadar gittiyse kediler de onları bir şekilde rahatsız ediyor demektir.

Şimdi öncelikle şunun farkına varın, herkes hayvan sevmek zorunda değil. Kötü davransınlar, vursunlar etsinler demiyorum, o davranışları kesinlikle ben de onaylamıyorum ancak bazı insanlar hayvanlardan hareketleri kestirilemez olduğundan çok çok korkuyor. Ki belli ki komşularınız da bahçelerine tel bile gerdiriyorlarsa bir şeyden rahatsız oluyorlardır.

Evinize 20 küsür kedi almışsınız terasta falan besliyorsunuz iyi güzel hayvansever bir davranış ama eğer çevrenizdekileri de bu yüzden rahatsız ediyorsanız pek hoş bir olay değil bu. Olay kedilerin eve gidip kakalarını yapmamaları değil, bazı insanlar hayvanlardan çok korkabiliyor veya hijyene önem verdiklerinden(kediler temiz diyebilirsiniz ama herkes öyle hissetmiyor işte) evlerinin bahçelerinde dolaşmalarını istemiyor olabilir. Kediler evlerine girmiyor olsa bile çocukları sokakta oynuyorsa(sokakta kedi peşleyen çocukları savunmuyorum burda yanlış anlaşılmasın, sadece ailelerinin düşüncesini yansıtmaya çalıştım) yine de korkabilirler o kadar kediden. Korkuyorlar veya tiksiniyorlar diye kesinlikle kızamazsınız. Onlara da bir şekilde saygı göstermek zorundasınız. Sonuçta bir toplumda yaşıyorsunuz ve ona göre davranmak zorundasınız.

Ayrıca sokakta gördüğünüz her kediye yardım olsun diye onları beslemeye kalkarsanız da olayın cılkı çıkar. Biraz da olayları akışına bırakmak lazım, doğanın da bi şekilde bi dengesi var. Kediler hasta da olucak yeri geldiğinde o hastalıktan ölücek de, belki açlıktan da. Hoş bir şey değil tabi ki ben de istemem hayvanlar böyle şeyler yaşamasın hepsi mutlu mutlu hastalıksız karınları dolu bir şekilde dolaşsın ama bu mümkün değil, ütopya ülkesi değil burası. İyilik yapıyım derken yanlış yollara girmeyin yani.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Eralp said:

Şimdi öncelikle şunun farkına varın, herkes hayvan sevmek zorunda değil.

Öncelikle mesaj için teşekkür ediyorum. Herkes hayvan sevmek zorunda değil, kedileri hiç değil. Ben bile insanların bazılarını sevmezken/tiksinirken diğer tüm insanların kedileri sevmesini bekleyemem.
Eralp said:

Ki belli ki komşularınız da bahçelerine tel bile gerdiriyorlarsa bir şeyden rahatsız oluyorlardır.


Komşularımızın rahatsızlık derecesine gelelim. Biz 3 ev bahçeleri birbirine bakan havlu şeklinde birleşir şekilde 25 yıldır falan oturuyoruz. Yıllardır da burada kediler vardı, insanlar yemek verirlerdi vs. Yeni biri taşındı 7-8 ay önce. Her türlü şeye alerjisi varmış, abdestini bile teyemmümle hallediyormuş. Yani suya bile alerjik, biz de tel çekmelerinde "bakın bu kediler telden geçer, şöyle böyle yapın" diye akıl bile verdik. Diğer komşumuz teyzem olur kendisi, balkonda/bahçede birkaç sandalyeleri ve minderleri vardır. Kediler oturmasın, yok işte bodrumda kaka yapmasın diye onlar da kapattı. Ama kendileri her türlü tavuk/tavşan bakıyorlar. Onların da hayvan sevgisi böyle, onlar da kaka yapıyor ama en azından yumurta falan veriyor, ne bilim canları isteyince kesip yiyebiliyorlar. O da farklı bir sevme türü:)

Yani herhangi bir insanın kedi sevmemesi bence normal. Hatta yıllardır kediler çok yaklaşınca su atarlardı üstlerine, kaç kedi kışın hastalandı öldü sayısı yok. Sadece bir komşumuzun 150 tane güvercini var mesela, onlara bir nefretim yok. Onun da hayvan sevgisi. Peki onlar uçunca benim yeni yıkayıp astığım çamaşırların üzerine sıçmaları çiçekleri tırtıklamaları o da rahatsız edici bir durum mu? Yani ben de 150 tane güvercin bakıyorlar diye zabıtaya mı şikayet etmeliyim? tel de çekemem, faydası yok:) Nese bunu geçelim.
Eralp said:

Biraz da olayları akışına bırakmak lazım, doğanın da bi şekilde bi dengesi var. Kediler hasta da olucak yeri geldiğinde o hastalıktan ölücek de, belki açlıktan da.


Ben de bunu sık sık düşünüyorum: ekolojik denge falan. Biz insanoğlu nasıl da tüm dünyayı sahiplendik. Toprakları görüp burası "bizim" dedik, üstlerine evler inşa ettik. Hoşlanmadıklarımızı öldürdük, uzaklaştırdık. Zaten onların da olan yerlerden onları dışladık. Düşünüyorum da tekrar, bizim mahalledeki tüm hayvanların daha önceden olan yuvaları noldu ya da dengeleri? Olayların akışını en başta zaten değiştirmedik mi?

Bence tüm insanlık olarak olayları akışına bırakıp "denge" denecek aşamayı çoktan geçtik.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...