Delicatessen Mesaj tarihi: Ağustos 17, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 17, 2010 Evet, bulunmalı bir şeyler. Tutunacak bir dal gibi. Tutku için nefret için intikam için savaşıyormuşçasına birşeyler bulunmalı. Sınava hazırlanıyorum ikinci defa. İdeallarim, hedeflerim olduğu için bir seneyi de göze alıp bir stresi daha göğüslüyorum. Ama eskisi kadar istek yok bende şimdi. Heralde hayatımdan eksilenleri karşılamaz düşüncesi. Ama bir o kadar da birikenler. Bir insan değil ben ne kadar umursamalıyım ki bu çevremi bu baskıyı. Ben 17 yaşımda kaybettiğim babamın düşüncelerini merak ederken rüyalarımda öğreneyim umutlarıyla uykularıma dalarken ne kadar onları da düşünmeliyim ki? Hırsıma hırs katmalı mı ki onlar? Ya da benim de birey olduğumun benim de büyüdüğümün ispatı gerçekten bu başkaldırışlarımın lehimde sonuçları mı olmalı? Peki ya tutkularım? Peki ya umutlar? Eksilenler bu yöndeyken. Aşık olduğum insan bu şehirden gidecekken. Bir o kadar o tetiklerken onun da eksilmesi ve benden kopanların hiçbir şekilde de dolmaması ki bunu da istemezken. Ne olacak şimdi? Neye sarılacağım ben? Ne olacak aklımda da uğraşacağım o düşlediğim hayatın başlangıcı okul için? Diyorum keşke babam olsa da bana hayatı anlatsa. Haksızlıkları, adaletsizliği,uğraşabilmek için de kılıçtan keskin kalemi elime almam gerektiğini anlatsa da. Ben de babamı da düşünüp sarılsam ideallerime, umutlarıma. İnsana sadece kendisi yetmiyor bazen. Birilerini birşeyleri arıyorsun üstesinden gelme gücü için. Bu eksilenlerden sonra yok işte yerine konası bir şey. Belki rüyalar belki gelecek umudu. Çok soyut. Yetmiyor. Keşke yetse de ben de birşey bulma telaşına girmesem. Klavyeme bu kadar yansıtabiliyorum kırıntıları daha çok belki de. Hatam olduysa affola. Damağım çöle dönmüş, sesim çamura Oyuncağını geri ver içimdeki çocuğa. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Lexius Mesaj tarihi: Ağustos 17, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 17, 2010 Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Red Mesaj tarihi: Ağustos 17, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 17, 2010 Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
abvblizzard Mesaj tarihi: Ağustos 17, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 17, 2010 Yalan o işler annen baban ne dese bi kulaktan girip diğer kulaktan çıkıyor zaten burnun sürtülünce düşüyo jeton. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Dartanian Mesaj tarihi: Ağustos 17, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 17, 2010 http://www.youtube.com/watch?v=Jl49EnKzWc4 Bunu burda paylaşmak istedim hadi iyi geceler. kusra bakma Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Oce4n Mesaj tarihi: Ağustos 17, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 17, 2010 Delicatessen said: Diyorum keşke babam olsa da bana hayatı anlatsa. Haksızlıkları, adaletsizliği,uğraşabilmek için de kılıçtan keskin kalemi elime almam gerektiğini anlatsa da. Ben de babamı da düşünüp sarılsam ideallerime, umutlarıma. Bunları anlatan bi baba hiçbiyerde görmedim ben daha. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
cemss Mesaj tarihi: Ağustos 17, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 17, 2010 ölenle ölemezsin dostum. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
abvblizzard Mesaj tarihi: Ağustos 17, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 17, 2010 INC WoT Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Delicatessen Mesaj tarihi: Ağustos 18, 2010 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 18, 2010 Bu memleket, dünyanın beklemediği, asla ümit etmediği bir müstesna mevcudiyetin yüksek tecellisine, yüksek sahne oldu. Bu sahne yedi bin senelik (en aşağı), bir Türk Beşiğidir. Beşik tabiatın rüzgârlarıyla sallandı; beşiğin içindeki çocuk tabiatın yağmurlarıyla yıkandı, o çocuk tabiatın şimşeklerinden, yıldırımlarından, kasırgalarından evvelâ korkar gibi oldu; sonra onlara alıştı; onları tabiatın babası tanıdı, onların oğlu oldu. Bir gün o tabiat çocuğu tabiat oldu, şimşek, yıldırım, güneş oldu. Türk oldu. Türk budur. Yıldırımdır, kasırgadır, dünyayı aydınlatan güneştir. M.Kemal Dünyayı aydınlatan güneşlere selam olsun ey benim ülkemin aydınlık insanları. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
fede Mesaj tarihi: Ağustos 23, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 23, 2010 tutunacak bula bula milliyetçilik dalı mı buldun Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Fistan Mesaj tarihi: Ağustos 23, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 23, 2010 google'da arattım yazılar temiz beyler adam kendi yazmış Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Delicatessen Mesaj tarihi: Ağustos 28, 2010 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 28, 2010 fede said: tutunacak bula bula milliyetçilik dalı mı buldun İhtiyacım olan tutunacak dal değil ki. Gibi dedim. Çünkü zaten yeterince tutunabildiğim dal var.Aradığım sandığın gibi bir şey değil. Kudretli ve somut bir şey. Ki normal gitmesi gerekenleri gayet götürüyorum. İstediğim normal üstünde ve aradığım da normal üstünde.Sorun gibi görünün de burda. Halbuki sorun da değil, bir arayış ki yazım da beklentiye dayalı değil yakarışa dayalı. Umarım şimdi anlamışsındır fede. Ve o yazımdan çıkardığın "tutanacak dal" da milliyetçilik değil. M.Kemal'in tüm ilkeleri.Sanıyorum biliyorsundur onları.Ne anlam ifade ettiklerini de anlayacak kadar zekisindir. Ve ayrıca öncelik olacaksa da zaten İnkilapçılık'la olur. Biraz sana açıklamış gibi oldum da öyle değil merak etme kendi üstüne alınma sadece. Şurda şu gelen saçmalıkları görünce sert çıktım 'biraz'. Mantıklı ve olgunca bir şey göremedim. Sanıyorum ki bu sitenin misyonları arasında yeni açılan konulara saçmalanır diye bir şey yok. Gerçi yeni açılan konulara iyi yaklaşımlı davranılır diye de bir şey yok di mi? Neyse gittiği gibi gitsin umrumda değil de, gülüyorum şu gelenleri gördüğümde. Bu kadar da olmaz heralde diye şaşırıyorum. Dedim ya neyse. Umrumda da değil. ;) :) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Delicatessen Mesaj tarihi: Ağustos 28, 2010 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 28, 2010 Fistan said: google'da arattım yazılar temiz beyler adam kendi yazmış Evet ne güzel. Özgünlüğüm de onaylanmış. Sevindim. Kendim yazdım evet. Alıntı yaparsam da belirtirim sıkıntı olmaz. Peki şimdi ne olacak? Sen onayladığına göre artık diğerleri düşünerek mi cevap verecek? Boşver. İstedikleri gibi devam etsinler. :) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Delicatessen Mesaj tarihi: Ağustos 28, 2010 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Ağustos 28, 2010 Cevap veriyorum: Eli böğründe analardan, Mahpuslardan ve acılardan Çokça bahsediyorum, çünkü; Başını kuma saklayanlardan Tiksindim, başkaldırıyorum! Ve söz veriyorum: Kırmızı rujlu sokakların, Aşağılık pazarlıkların, Adı anılmayacak benle. Bir çiçeğim halk ormanında, Fışkırdım, başkaldırıyorum! Ben bir bıçak ucuyum, Kavga vermiş halkına. Başkaldırıyorum işte, Varın benim farkıma. Yine söylüyorum: Gözü bağlanmış korkulardan, Yasaklardan ve baskılardan, Asla irkilmiyorum, çünkü; Kan emici yarasalardan Çıldırdım, başkaldırıyorum! Yemin ediyorum: Üçkağıtçının, pezevengin, Teslimiyetin ve mihnetin Yolu uğramayacak bana. Bir dalgayım halk denizinde Köpürdüm, başkaldırıyorum! Ben bir namlu ağzıyım, Omuz vermiş halkına. Başkaldırıyorum hey! Herkes varsın farkına. -Yusuf Hayaloğlu- Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Delicatessen Mesaj tarihi: Eylül 4, 2010 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 4, 2010 ölüm bize tutsak biz sevdaya göğsümüzde acılara daha çok yer var sevdamızın harcı cansa her yeni bir can feda olsun canım sana bu can sevdaya yılanlara çıyanlara rağmen yürüdük hiç durmadan Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
fede Mesaj tarihi: Eylül 4, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 4, 2010 Kontrolsüz Güç, Güç Değildir Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
SeaGle Mesaj tarihi: Eylül 4, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 4, 2010 fede said: tutunacak bula bula milliyetçilik dalı mı buldun gecenin bu saatinde öküz gibi güldüm abi, insanları uyandırdım senin yüzünden sdf Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
vivavale Mesaj tarihi: Eylül 4, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 4, 2010 Oce4n said: Delicatessen said: Diyorum keşke babam olsa da bana hayatı anlatsa. Haksızlıkları, adaletsizliği,uğraşabilmek için de kılıçtan keskin kalemi elime almam gerektiğini anlatsa da. Ben de babamı da düşünüp sarılsam ideallerime, umutlarıma. Bunları anlatan bi baba hiçbiyerde görmedim ben daha. aynen abi ya misal benim peder odanın lambası nie acık die sorar hep? @delicatessen basın saolsun :/ Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
olitere Mesaj tarihi: Eylül 4, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 4, 2010 benim peder hiçbir konuda öğüt vermez bahsettiğim herşeyede boş işler onlar der Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
idilik Mesaj tarihi: Eylül 4, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 4, 2010 vivavale said: aynen abi ya misal benim peder odanın lambası nie acık die sorar hep? :D öldü benimki de. 20 yaşındaydım. evet o tür muhabbetler yapmıyorduk biz de. zaten haftada 1 görüşüyorduk, hatta son yıllarda daha da seyrelmişti görüşmelerimiz. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Delicatessen Mesaj tarihi: Eylül 4, 2010 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 4, 2010 Hah ha. Siz sevgili forum.paticik yazanları. Güldürüyorsunuz beni ve gerçekten teşekkür ederim. Ama anlıyorum.Hiçbirimiz için birine karşı aynı sevgi saygı olmak zorunda değil. Ama anlamalısınız ki zor olmayacak sizin için öyle düşünüyorum, at gözlüklerini çıkarıp bakmalı. Pencerenin gördüğüne değil pencereden dışarıya bakmalı. Neyse gene de sağolun eğlendiriyorsunuz. :) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
aquila Mesaj tarihi: Eylül 4, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 4, 2010 alengirli edebi cumleler kurunca daha anlasilir olmuyo, tam tersine kimse bisey anlamiyo. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Arma Mesaj tarihi: Eylül 4, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 4, 2010 şimdi oturup birşeyler yazacaktım ama cümlelerin beni yordu :( Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Akhlaur Mesaj tarihi: Eylül 4, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 4, 2010 Sayende tanrıyı buldum. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Delicatessen Mesaj tarihi: Eylül 4, 2010 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 4, 2010 aquila said: alengirli edebi cumleler kurunca daha anlasilir olmuyo, tam tersine kimse bisey anlamiyo. Kimse bir şey anlamıyor değil anlamak istemiyor. Ki zaten derdim de anlaşılmak değil çünkü anlayamacak da kimse ben ne kadar basitleştirirsem basitleştireyim ve edebi cümlelerim diye kastettiğin aksine benim yansıtıcılarım. Bak ama dediğin gibi anlamıyorlar diye yorumlasam senin gibi, şu yapılan saygısızlık ama gülünç şeyler hepsi. Halbuki bu daha da kötü. Yine de duygularını açıkça dile getirdiğin için sağol. Ama eminim onlar daha iyi biliyor ne olduğunu ve sanırım yine yanılmıyorum. :) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar