Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

12 Eylul referandumu


di

Öne çıkan mesajlar

Birazdan darbe yanlısı postal yalayıcısı olurum ama adamın başı suya düşmemek için yırtınırken, poposu sürekli su suuuuuu diye yırtınıyor ve ilk gördüğü suya atlıyorsa, baş ne yapsın? Zaten suyu kafa yutar popo ıslandığıyla kalır.

Bu anayasa değişikliğinin, geçmiş darbelerle hesaplaşma için, daha demokratik olmak için yapıldığına da inanmıyorum, öyle olsaydı darbecilerin yaptığı gibi koca paketi bütün halinde oylatmazlardı. Madde madde oylanırdı. Bu durumda halkı kim aptal yerine koyuyor?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ay kıyamam ya insan içine çıkamamışlar da ondanmış ayol =)

bu psikolojik okumanı takdirle karşılıyorum viktor da dediklerimize karşı çıkan değil bi bakıma destekleyen bi mesaj olmuş, o yüzden ayrıca teşekkürler.

askeri sivilden yüksek, imtiyazlı ve ayrıcalıklı konuma da hep bu sivil siyasetçiler mi yerleştirdi? yoksa ittihat ve terakki iktidarından beri asker yetişen herkes kendisini "doğal" olarak bu zihniyette mi buluverdi? biz oy vererek "nolur asker sivilden uzak olsun, imtiyazlı olsun" mu dedik?

bu soruya vereceğin cevap zaten tekrar bizim postlara döndürecek meseleyi. daha bu devletin kurulmadan önce başlıyo anormallik. anormalliğin adı da askeri vesayet.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

sizi ndeidkelrinize karsi cikan yok zaten

benim gorusum bir gazetenin papaganligi veya trolluk filan degil, 4 sene ocne postumu bul habersiz editleyip koy buraya kendimede pek cok sekilde itiraz ederim

tatlisu liberali veya muhafazakar dusmani muhafazakar ulusalci filan degilim, kendimi aptal saptal etiketlerle limitlemeye veya baskasi tarafindan tanimlanmis dusucne sistemlerinin boyundurugu altian girmeyede pek niyetim yok

ittiahtcilari benim kadar elestiren yok su forumda ama gelip burda alakasiz konusursanda yazarim yani, askerin kendini halktan ustun gormesi diye birsey yok cunki, ama genel olarak sivile karsi "ben burda dag tepe bayir surunurken onlar ne rahat" yaklasimi var, buda daha cok karacilarda vardir

daha once yazmistim 3 kuvvetin psikolojisi ve yetisen subayalrin genel ruh hali bile birbirinden cok farkli

denizciler daha liberla goruslu, yeniliklere daha acik ve daha kulturlu olurlar, bunun sebebi calisma sartlarinin 3 kuvvet arasinda en rahati olmasidir, hizmet yerleri rahat, ne havacilar ne karacilar akdar cok yogun mesaileri var hemde gemide seferdeyken gayet relax bir ortamda calisiyorlar

havacilar daha rahat daha disiplinsizdir, hayati bicak sirtinda yasamanin getirdigi birsey olsa gerek kurallara sistemlere pek takmaz, saga sola pek karismazlar

karacilar muhafazakar kati ve milliyetcidir, zorunlu sark hizmeti yuzunden doguda turlu imkansizliklar altinda 20 sene gecirmelerini gectim 4 seneden fazla sabit bir ilde yasiyamamanin getirdigi sorunlarda vardir, askerlik mesleginin en kotu ve savasin en pis yuzune hep akracilar maruz kalir, bu yuzden istemsiz bir kibir gelistirirler, sirf halak degil diger kuvvetlerede tepeden bakarlar, bir denizci veya bir havaci genelkurmay baskani olamaz mesela

ha ego her insanin problemi, su forumda bile bi halt olamamis ama kendince guzel bir yer egeldi diye gereksiz ego kasan, ben hepinizden ustunum havalarina giren yiginla adam var, askerinkinin temel nedenini soyledim oda sivilden asiri kopuk olma

askeri tanimadan atip tutmak cok kolay, asker ne sanli serefli dmeokrasi ve devrim bekcisi nede ihtilale ve guce susamis halk dusmani

senin benim gibi insan hepside, kimse TSK ya girine ilac icirip BUNDAN SONRA HALKA VE DMEOKRASIYE DUSMAN OLUCAN, FIRSTINI BULUNCA DARBE YAPICAN diye beynini yikamiyor, fetullahcilarin beynini yikiyorlar aga geyiginden farki yok sunun
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

sir said:

ay kıyamam ya insan içine çıkamamışlar da ondanmış ayol =)

bu psikolojik okumanı takdirle karşılıyorum viktor da dediklerimize karşı çıkan değil bi bakıma destekleyen bi mesaj olmuş, o yüzden ayrıca teşekkürler.

askeri sivilden yüksek, imtiyazlı ve ayrıcalıklı konuma da hep bu sivil siyasetçiler mi yerleştirdi? yoksa ittihat ve terakki iktidarından beri asker yetişen herkes kendisini "doğal" olarak bu zihniyette mi buluverdi? biz oy vererek "nolur asker sivilden uzak olsun, imtiyazlı olsun" mu dedik?

bu soruya vereceğin cevap zaten tekrar bizim postlara döndürecek meseleyi. daha bu devletin kurulmadan önce başlıyo anormallik. anormalliğin adı da askeri vesayet.


Anormallik değil ki bu?
belki doğru değil, belki olması gerektiği gibi değil
ama zaten bu ülkede normal şartlar altında kurulmadı Sir.

Bizim sorunumuz, bu ülkede yapılan hiçbir devrim'in tabandan gelmiyor oluşu, hepsi tepeden inme.
Bu yüzden, tepeden indirene imtiyaz vermiş halkımız. Ki bu imtiyaz neredeyse tamamen psikolojik, hatta viktorun dediklerinden yola çıkarsak askerin kendi içinde duyduğu bir ihtiyaç.

Sonuçta karacı olan adam çok zor şartlar altında çalışan bir adam, kendini imtiyazlı görmesi çok normal.Hatta bu imtiyaz sivilin duyduğu bir ihtiyaç,
şu ülkede çatışmasız geçen bir zaman dilimi var mı? yok, demek ki bizim bu adamları iyi tutmamız lazım.
Peki gerçekten asker imtiyazlı mı sivile karşı?

Askersen mesela, sivile çıktığında sivil bir suç işlersen, sivil yargıda yargılanırsın, hele ki kavgaya olaya vs. karış, sivil yargıyı geçtim askeri olarak başın ciddi belaya girer.
Esasen Asker, sivilin çok çok altında,

Bir kere, TSK MSB ye bağlı,
nasıl bu ülke laikse, laiklikte dini devletin yönlendirmesiyse ve diyanet işleri devlete bağlıysa
TSK da devlete bağlı.
Yani o "aman aman genelkurmaybaşkanı" Milli Savunma Bakanı'nın altında.
Ama işte zamanında aman asker birşey yapar korkusundan, biraz imtiyazlı olsun düşüncesinden yola çıkılarak ( belkide asker yaptı bunu zamanında bilemiyorum ) G.Kurmay Başkanına C. Başkanından sonra ki plaka verilmiş, halbuki bu adam MSB nin altında çalışan bir adam.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

halkın kimseye bişe verdiği yok. darbelerle ya da asker etkisiyle yazılmayan en son anayasa 24'te miydi? başka birşey söylemeye gerek var mı bilmiyorum.

76 senedir darbede asker tarafından ya da sistem tıkanma noktasına geldiğinde yapılan bir kaç değişiklikle bugünlere gelmiş anayasanın, bugün kurumlar arasında yetki, alan vs tartışmalarına neden olması gayet normal.

ne kendi içinde bir bütünlük var anayasada ne de ihtiyaçlar doğrultusunda evrilip bugünlere gelmiş.

askerin darbe yapma yetkisi anayasada var mıdır, anayasa mahkemesinin yetkileri nedir, cumhurbaşkanı seçilmenin gerekleri nedir vs vs vs

1000 tane konu çıkart buna benzer, 1000 tane anayasa hukukçusu getir, herkes kafasına göre birşeyler der durur. böyle anayasa mı olur lan?!?!?

mevcut sorunların büyük kısmı, devletin nasıl çalışacağı ile ilgili doğru düzgün bir metnin ortada olmaması.

böyle ufak tefek değişikliklerle derde derman bulunur mu, bu da çok tartışmalı.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Şunu yazmadan edemedim.

Sadece "EVET!", ya da "HAYIR" diye post atan, ya da "hayır çıkacağını zanneden mallar var" yazan adamların görüşlerine ve kendilerine zerre kadar saygı duymuyorum.

Şurda (40 yılda bir olur) bişeyleirn iyi ya da kötü sonuçlarına yönelik yorum yapmaya çalışıyo millet burda bari ödünç aldığınız fikirleri etrafa empoze etmeye çalışmayın.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Halk askere ne zaman nasıl bir imtiyaz vermiş ? Yok öyle birşey.

Devleti kuran insan asker olduğu için, ordu sahiplendi işte rejim ve siyaseti. Yoksa kırmızı çizgiler çekmek için tebeşiri halk vermedi ona.

Evet, TSK yürütmeye bağlıdır ama kağıt üzerinde. Türkiyede en son ne zaman bir generali azletti hükümet (kimse bana demekki generaller hakedecek birşey yapmamış demesin)? Son YAŞ'ta olanları saymazsan kaç kere atamalara müdahale etmiş ? Bunlar hükümetin anayasal hakkı ama daha önce pek eşine rastlanmadığı için böyle şeyler WTH Hükümet askerin içişlerine müdahale ediyor diye algılanıyor.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

tanımamış mı?
Yani ne bileyim ben internet kafede otururken gelen askere yerimi verirdim yazıktır diye,
Yolda askeri makam aracı görürsem düzgün kullanırdım,
jandarma çevirdiğinde çok farklı konuşur
polis çevirdiğinde farklı muhattap olurdum,
netekim jandarmanın sıyırmış olma ihtimali var.

ciddi ciddi hiç imtiyaz tanımadınız mı?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

işin korkunç tarafı askerin kendisinde bazı hakları görmesi değil, mürekkep yalamış insanların askerde bu hakkın olduğuna inanması.



@suark: zorunlu askerliğini yapıyor olan ere duyulan sempati/kollama duygusuyla genelkurmaya "al beğenmediğin zaman sıç tepeme" demenin ne ilgisi var?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Sufi said:

@tenekeadam

sürekli denize düşen adamın yüzmeyi öğrenmesi gerekir artık


ahaha super degerlendirme, +rep =]

Zep said:

darbelerin tüm bu saydıklarına doğrudan yada dolaylı olarak katkısı var.

cemaatler şeriatçılar güçlenmedi mi darbelerde,kürt türk ayrımı köküne kadar yapılmadı mı bu günkü şikayet ettiğinizin hükümet darbelerin bi sonucu değil mi kontragerilla oluşmasına katkısı olmamış mı darbelerin?

çoğunun birincil nedeni hatta.şimdi güvenmek istiyosan güven askere benim bitarıf yemiyor açıkçası.

halka sürekli salak,koyun muamelesi yapılıyor bu halk hakediyo deniliyor ama iş askerin denetim alrına alınmasına geldiğinde nedense sanki yeterince yediğimiz yetmemiş gibi ver allah ver diyoruz.bi noktadan sonra zevk veriyor galiba bunun başka bi açıklaması olamaz nitekim.


ben de en cok ona takiliyorum; mevcut hukumetten en cok rahatsizlik duyan, sirf o hukumet hazirladigi icin degisiklik pakedine hayir diyen, akpyi ulkeye ciddi tehdit olarak goren insanlarin buyuk bir kismi, ayni zamanda ordu mudahalesini normal, dogal, hatta dogru ve hatta hatta "hak" olarak goruyor. e arkadasim, zamaninda ordu bu "hakki" kullanmasaydi bugun bu hukumet olmazdi. ben mi destekledim bunlari, ben mi koydum zorunlu din derslerini, sag sol cekismeine karsi kullanmak uzere ben mi gazladim cemaatleri, ben mi izin verdim bu kadar orgutlenmeye, ben mi apolitize edecegim diye dusunmeyi, arastirmayi, sorgulamayi bilmeyen bir nesil haline getirdim seni ve yasitlarini? yani diyecegim o ki, madem mevcut hukumetten muzdaripsiniz -ki ben de tabanlarindan ve goruslerinden muzdaribim- o zaman nasil kalkip asker mudahalesini savunuyor hatta istiyorsunuz? bundan 30 sene sonra ne anlatacaksin cocuguna? sanli ordumuz bir kez daha demokrasiyi, halkin egemenligini ayaklar altina aldi ama almasaydi bugun abdnin usagi olurduk mu diyeceksin? oh wait..

lafim viktor gibi dogal bulanlara degil tabii; hani her hukumet krizinde asker darbe yapsin, ordu goreve, genelkurmay kurtar bizi diye facebooka, forumlara falan dolusan genclerimizden bahsediyorum

ordu rejimin 'halka karsi' kurtaricisi degildir, olmamalidir. ordu kendi halkina karsi kullanildiginda, kurtarici degil baskici olur. gunumuzde yasadigimiz problemler, halk olarak siyasi acemiligimizin yani sira zengin darbe gecmisimizin de eseridir buyuk oranda

"akp kapatilamayacak, ordunun yetkileri sinirlanacak" diye aglayan adamin tek nedeni, ordunun 'su anda' kendi goruslerini paylasiyor olmasi olabilir; ama yarin ayni yetkilere sahip ayni ordunun, farkli bir gorusu tercih etmesi durumunda semsiyenin acilabilecegini de goz onunde bulundurmak lazim. halkin yarisinin istedigi, sectigi, tercih ettigi partinin kapatilmasini savunmanin da bence demokrasi kilifina sokulabilmesi cok zor. ha savunacaksan savun tabii, ama 'demokrasi adina' diye ne beni ne kendini kandirma, alakasi yok cunku

Viktor said:

askeri tanimadan atip tutmak cok kolay, asker ne sanli serefli dmeokrasi ve devrim bekcisi nede ihtilale ve guce susamis halk dusmani

senin benim gibi insan hepside


su da cok guzel olmus, katiliyorum. bizim derdimiz farkli postlarda soylendigi gibi, her ordu mensubunu tek bir sinifa sokmamiz. oysa gecmiste orneklerini gordugumuz gibi, bu adamlar da insan, ve bu da yetkilerini abartamamyi, sinirlamalarini saglam tutmayi, kontrol altina almayi gerektiriyor haliyle
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Nefr said:

"akp kapatilamayacak, ordunun yetkileri sinirlanacak" diye aglayan adamin tek nedeni, ordunun 'su anda' kendi goruslerini paylasiyor olmasi olabilir; ama yarin ayni yetkilere sahip ayni ordunun, farkli bir gorusu tercih etmesi durumunda semsiyenin acilabilecegini de goz onunde bulundurmak lazim.


işte söyleye söyleye dilimizde tüy biten meselenin özü bu.

askerin her türlü siyasetin üstünde bir vas'î olduğuna inananlar askerin en tepesindeki katı kast sistemine öyle bel bağlıyorlar ki bunun kıyamete kadar süreceğine de inanıyorlar. ama zannedilenin aksine bunun hiçbir garantisi yok. gün oluyor devran dönüyor, insanlar devir daim oluyor, fikirler devir daim oluyor. dün kale olan çankaya'ya bugün fethedildi gözüyle bakılıyor.

hal böyle olunca yapmamız gereken kalelere yığınak yapmak değil kaleciliği kaldırmak. kimsenin tek başına sahiplenememesini sağlamak.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Wispy said:

Hayır
Sir imtiyazla, askerin kendini siyasi otoriteden üstün/bağımsız gördüğünü kastediyoru ayrıca.

Yoksa halkın mehmetçiğe pozitif ayrımcılık yapıp yapmamasının pek alakası yok konuyla.


ha tamam o zaman,
aslında kanunen öyle bir durumu yok askerin
anca psikolojik olarak var
babam hep tembihlerdi "oğlum bak fişlerler, oğlum bak asker bu darbe yapar"
nasıl sindirdilerse adamı,
birazda sanırım halkın elinde bu imtiyazlı olma görüşünü bastırmak.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

e viktor şimdi eğri oturup doğru konuşalım, burda güzel genellemeler yapıyosun da bi tek asker tanıyan sen misin abi? benim amcam emekli albay, özden örnekler, veli küçükler gayet iyi biliriz. ben de uzaktan sallamıyorum, ailemde ve çevremde gözlemlediklerimden yola çıkıyorum. ve yakın tarihe bakınca da gözlemlerimin tutarlı olduğunu görüyorum.

evet elbette senin benim gibi insan hepsi, ben orduyu canavarlaştırmaya çalışmıyorum; ama burada bi iktidar analizi yapılacaksa, piramidin tepesinde askeri bürokrasi oturagelmiştir, oturmaktadır, doğruya doğru.

evet "darbe yapılacak, yap" şeklinde endoktrinasyon yok ama, hem senin bahsettiğin sivilden kopuk yaşam, hem de "herşeyin en doğrusunu biz biliriz" yaklaşımı, hem de senelerdir iktidarı da her türlü imtiyazı da elinde bulundurmak..o zaman darbe her an elinin altında bulunması gereken bir organ haline geliyo, bu imtiyaz sistemini veya "teamülleri" değiştirmeye kalkan her sivil iktidar "düşman" olarak kodlanıyo. bu artık kurumsal bir refleks, neyse ki artık değişiyor yavaş da olsa.

herşeyden evvel "iç-düşman" algısı diye bişey var. toplumsal meşruiyetin ne olursa olsun, hangi pozisyona gelmiş olursan ol düşman diye damgalanman, sana karşı "mücadele" yürütmenin meşru sayılması mümkün. e ordular hükümetin emrinde olmayacaksa, kimin emrinde olacak? 80 yıl öncesinin ideolojisinin mi? kendi imtiyaz sisteminin devamını sağlamak için demokrasiyi çiğnemeyi her zaman göze almış bir kurumdan sözediyoruz, sugar-coat etmek güç. halka karşı rejimi korumakla görevli ordu olmaz-olmamalı. ordu dediğin halkın emrinde olucak.

şunu iyi anlayalım, bu imtiyazı halk vermedi. her fırsatta malum "sistem"le çelişkiye düşen partiler seçimi açık ara kazanmıştır. demokrasinin ve sermayenin önünü açan sivil iktidarlar da her daim lanetle alınmaktadır, sistem sever kişiler tarafından.

tamam, sivil iktidarlar demokrasi ve sermayenin önünü açarken gerekli hukuksal altyapıyı oluşturmadılar, orası doğru. ama bu, yine tepeden indirilecek veya silahlı müdahalelerle düzelecek bir durum değil. bu halk ve buranın siyasetçileri bunu kendi başlarına, vesayet olmadan öğrenmek zorunda.

sivil yargı olayı da daha yeni geldi, eskiden asker sokak ortasında adam vursa polis gelip götüremezdi ki. TSK MSB'ye bağlı da, hala bağlıymış gibi davranmıyo. "teamül" diyo başka bişey demiyo.

huun da güzel yazmış ayrıca +1
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Fisleme olayi bilinenden de ciddi anlamda yapiliyordu akp gelmeden önce. En azindan yurtdisindaki Mit sefinin direk agzindan duydugum, "sakin burdaki herhangi bir irticai faaliyete katilma. Aralarinda bizden olan kisiler tarafindan herkesin isimleri kara listeye aliniyor, dosyana isleniyor vs." gibi.. Sadece asker degildi bu isin icinde yani. Ama zamanla olusan kadrolasmadan tamamiyla tek etkilenmeyen asker kalmisti o da ergenekon, balyoz vs. ile bitiriliyor iste.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Metrobüs ihalesinden tutalımda Sabah-ATV grubunun satışına kadar yüzlerce yolsuzluğun hesabını vermemek için AKP yargıyı ele geçirmeye çalışıyor, parti kapatılmasını zorlaştırmaya çalışıyor, rejim tehtid altına girdiği anda ilk müadahale edecek orduyu sindirmeye çalışıyor. Buna inanmayıp da birde inanlara saf muamelesi yapmak abes kaçıyor artık.

AKP hani DTP'ye kızıyorya sizin için demokrasi getiriyoruz parti kapatmayı zorlaştırıyoruz sizse anayasa değişikliğine hayır diyorsunuz diyorya. Sizde buradan benzer şeyler diyorsunuz hani...

O zaman adama sorarlar DTP'nin derdine düştüysen neden seçim barajını kaldırmıyorsun diye.

Esas cuntacı, darbeci, faşist, anti demokrat düşüncelerin bu ülkeye yaptığı en büyük kötülük seçim barajıdır.

Millet vekili dokunulmazlığını kaldırmayan, seçim barajını kaldırmayan, öğrencileri çocuk yaştan beri sınavlarla koşturtan, bu ülkede etnik ayrımcılık olduğunu diline dolayan hükümetin yapacağı anayasa değişikliğini samimi bulmuyorum.

Türkiyenin yeni bir anayasaya ihtiyacı vardır. Değişmesi gereken çok şey vardır ama bunu daha dürüst ve samimi bir hükümetin yapmasını dilerim.

AKP milleti temsil etmiyor, edemez. 70 milyonluk Türkiye'nin kaderini doğmamış çocuk ve torunlarımızla 300 milyondan bile fazla insanı etkilyecek yasaların değişikliğini 17 milyon oy almış bir parti biz Türkiyenin sesiyiz, milletin iradesiyiz diye hepsini tek paket yapmış bize dayatıyor, bizde halen evet mi hayır mı onu tartışıyoruz...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

RRa said:

AKP milleti temsil etmiyor, edemez. 70 milyonluk Türkiye'nin kaderini doğmamış çocuk ve torunlarımızla 300 milyondan bile fazla insanı etkilyecek yasaların değişikliğini 17 milyon oy almış bir parti biz Türkiyenin sesiyiz, milletin iradesiyiz diye hepsini tek paket yapmış bize dayatıyor, bizde halen evet mi hayır mı onu tartışıyoruz...


abi bu nasil mantik? temsili demokrasiyi birakip dogrudan demokrasiye mi gecelim? sehir devletlerine mi bolunelim?

yasalarin degistirilebilmesi konusunda 'evet halk iradesi bunu istiyor' diyebilmen icin ne gerekiyor? 99% in ayni partiye oy vermesi mi, yoksa '46% yeter ama benim istedigim parti olursa' mi diyorsun? bence ikincisini diyorsun, cunku ilki cok fazla abuk olur

e o zaman niye demokrasiden dem vuruyoruz bir yandan? 'diktator benim gorusumden oldugu surece en baba rejim dikta rejimi' de, peki, senin fikrin de buymus diyeyim -ki ben de zaman zaman kendimi kaybedip oyle diyorum mesela, yeter ki diktator ben olayim; daha ala, daha adil, daha mantikli rejim olmaz, olamaz =P

milletvekili dokunulmazliklarinin kaldirilmasi -ki kanimca sinirlama getirilmesi lazim ona, komple kaldiramazsin, ama mesela goruslerini dile getirmelerine, oylarini rahatca kullanmalarina vs... izin verip, adli sorusturmalardan yitrmalarini onleyecek sekilde duzenleyebilirsin, sahane olur ama konudan apayri olur-, ne bileyim secim barajinin iptali falan guzel seyler. hatta (hukumet ile alakasini anlayamamis olsam da 'kotu olan hersey akpden cikar' mantigi genel gecer oldugu icin sorgulamiyorum) sinav maratonu da kotu tabii, o da kalksin ne ala, itirazim yok

ama 'bunlar olmadi, o zaman tam olmayacaksa hic olmasin, bir adim bile ilerlemeyelim' demek anlamli degil ki. senin destekledigin adam / parti gelsin, o degisikligi de o yapsin; adamlar 'degistirilemez' madde eklemiyorlar ki? bu daha iyi bir anayasa icin elimize gececek son sansimiz degil ki. ben ne diye icerigini eskisine oranla daha olumlu buldugum pakede sirf 'eksikleri var, daha iyi olabilirdi' diye hayir diyeyim?

dersen ki 'eksikler degil benim derdim, ben degisiklikleri begenmiyorum', e tamam super; peki niye konuyla alakasi olmayan maddeleri tartisiyoruz o zaman?

edit: ya da ne bileyim, cikip mis gibi 'akp ne yaparsa karsi cikarim' de, ona da tamam diyeyim. en azindan bosuna maddeleri tartismayiz o zaman; cikip partimizin renklerini yuzlerimize boyayalim, tezahuratimizi yapalim, vuvuzelamizi calalim
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

sorun yeni anayasa yapılmamasında değil. sorun anayasanın halkın oyuna sunulurken dayatma şeklinde sunulmasında. madde madde oylayabiliyor muyuz ? hayır. dokunulmazlık ve seçim barajı gibi (hadi parti içi demokrasiyi esgeçelim) iktidar hariç herkesin hem fikir olduğu, iktidarın da iktidara gelmeden önce "yemin billah yapcaz" dediği şeyleri yaptığı var mı ? yok. sivil toplum kuruluşlarıyla, muhafelet partileriyle en ufak bir mutabakat var mı ? o da yok.

eee ne var o zaman ?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Az evelde söylediğim gibi anayasayı bu denli değiştirmeye kalkacak hükümetin kesinlikle tüm milletce adil ve samimi bulunması gerek.

30 milyon seçmen varken 17 milyon oy almış partinin milletin iradesini temsil ettiğine inanmıyorum.

Milletvekili dokunulmazlığının kaldırılmasındaki kasıt onların elde ettikleri hak ve ayrıcalıklardan vazgeçemelerini istemek değildir. Istenilen tek şey sıradan bir vatandaş gibi mahkeme önüne çıkabilmeleridir. Bu ülkenin başbakanının şuan meclisde 2 dosyası var, yargılayamıyor kimse. Bu çok utanç verici birşey. Yargılanamamak nasıl birşeydir. Daha sonra bu hükümet kalkıpta askerleri sivil mahkemeler yargılasın diyor. Sen daha kendini yargılatmıyorsun milletin askeri mahkemesine laf söyleme hakkını kendinde nasıl buluyorsun.

Seçim barajını bu ülkeye faşistler kürtler meclise giremesin diye koydular. Açılım mı yapmak istiyorsunuz bırakın meclise oyu alan herkez girsin. TKP'de girsin, Liberal partilerde girsin, büyük birlik partiside girsin. Herkez verdiği oyun karşlığını alsın.

Bunları yapmayan demokrasiyi, adaleti, kalkınmayı ağzına almasın.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

fiz 'paket' olmasi beni de rahatsiz ediyor, ama ne olabilirdi dersen benim bir fikrim yok. hani kalkip her madde icin ayri referandum olasi degil, tum maddelere ayri ayri bulmaca gibi eet / hayir basmak -ozellikle mevcut egitim duzeyimizle- pratikte ne kadar uygulanabilir tartisilir, ve herseyin otesinde tabii ki akpnin kendi istedigi maddeler olan hsyk duzenlemesi ve parti kapatmanin zorlastirilmasi hikayesini gecirebilmek icin en garanti yontemi bu. ben de farkindayim, ama diyorum ya bir kere parti kapatmanin meclis cogunluguna baglanmasi bence zaten uygun, hangi parti olursa olsun. bu durumda pakette itirazim olan tek madde hsyk duzenlmesi, onun da uzun vadede cok ciddi degisiklik yarattigina inanmiyorum; kisa vadede tbmm cogunlugu+basbakan+cankaya noteri pakedi problem ama en son ne zaman bu kadar paket olmustu bu ucu?

yani benim gozumde hsyk duzenlemesine karsilik
Nefr said:

...artan kisisel haklara sayginin, ordunun yargi ustu durumuna sinirlama getirilmesinin, askeri mahkeme yetkilerinin kisitlanmasinin, ressamlarin anayasayla korundugu bir ulkede yasamiyor olmanin, parti kapatmanin zorlastirilmasinin vs...


bunlar var pakette, e o bakimdan da diyorum ki su anki halinden daha iyi, dolayisiyla isterim yapilmasini

edit; rra bu arada senin mesaji da gordum ama bir onceki mesajimda soylediklerime ek birsey yazmama gerek yok, zaten sen de yazmamissin yeni birsey

edit2; daha once yazmistim bu topicte ama bunda unutmusum; hakem kuruluna da karsiyim, ama hala paketsel olarak artisi daha fazla gozumde
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Misafir
Bu konu yeni mesajlara artık kapalıdır.
×
×
  • Yeni Oluştur...