Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

12 Eylul referandumu


di

Öne çıkan mesajlar

Fizban sakin ol lutfen. Her insan iddiasini ispatlamakla mukelleftir. Bu evrensel bir kural. Ben iddia ettigim fikirlere gercek dayanaklar getiriyorum tartistigi insandan da bunu beklemek hakkim. Sen ne kadar ofkelenirsn ofkelen ne kadar buyuk harfle yazarsan yaz istersen hizini alamayip fikrim sebebiyle banla, bilimsel tartismadiktan sonra hic bir sonuc elde edemezsin boyle kendini enteresan durumlara dusurursun. Tas devri hizipciligi donemi kapandi artik maalesef.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

SeaGle said:

Vidar said:

SeaGle said:

Kömür de girse para da girse yine yüksek miktarda oy aldılar bella, ve hiçbir insan bir başka insan hakkında koyun diye atıp tutma yetkisine de sahip değil. Kızdığım nokta bu. Sevgi olmadan her iş döner ama saygı olmadan hiçbirşeyi yürütemezsin yaşamda. O yüzden koyun deyip geçemeyiz insanlara. Cahil deyip markalayamayız.


yeri gelince koyuna koyun, cahile cahile diyeceksin, yüzüne de diyeceksin. ne demek bu söylediğin, ben herkese canım cicim olmak zorunda mıyım?


Hayır, herkese canım demek zorunda değilsin. Bununla birlikte insanlara koyun deme hakkına da sahip değilsin. Cahil de diyemezsin kimseye, el elden üstündür. Senin şu yaşına kadar edindiğin tecrübeleri öttürecek adam da çıkabilir, ki dediğim gibi el elden üstündür, çıkar. Cahil dediğin kesimden hemde.

ben kesimlerden bahsetmiyorum, kesimlere sıfat takarak genelleme yapmaya karşıyım ben de, ben birebir(ya da 3e 5 her neyse) konuşmalar sırasındaki tavırlardan bahsediyorum. şöyle bişey de demişim hatta:

Vidar said:

balon said:

hem kendin hem karşındakinin mutluluğu için tahammül göstermek zorundasın. Herkes herkese gerizekalı, salak diye takılsa işimiz var. Bunu düşünecek olgunlukta olabilmeniz lazım.

ben salak diyip, gerizekalı diyip muhatap almamaktan bahsetmiyorum, belli şeyleri tartışırken, karşındakinin koyunluk yaptığını düşünüyorsan, karşındakinin cahilce bir tavır sergilediğini düşünüyorsan, bunu söylemekten çekinmemekten bahsediyorum.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

demokratik olduğunu iddia eden bi rejimde, islamın 5 şartı gibi anayasanın 4 maddesi şeklinde tabuların bulunması bana anlamsız geliyo. maddenin içeriği mühim değil, değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez madde anlayışı demokrasiyle bağdaşmaz.

burda gayrıciddi bişey yazmış değilim, eğitimin yerelleşmesi birçok açıdan faydalı olabilir. bunun anlamı "artık türkçe hiç öğretilmesin sadece kürtçe öğretilsin" değil elbette. ama neden isteyene kendi anadilinde eğitim verilmesin? ve, aslında aynı soru; neden türk bayrağının yanında kürt bayrağı da dalgalanmasın?

türkiye bunları özgürce tartışabildiği ölçüde normalleşecektir.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

dünyada demokratik olan ço kaz sayıda yer var onların demokratik olmasının altında yatan sebep de halkın yüksek algı kabiliyetien sahip olması ve belirli bir eğitim düzeyinin üstünde olması..

türkiye şartları henüz gerçek bir demokrasiye olduğu gibi gerçek kapitalist ekonomi yönetimine de uygun deil.. her ikisi de kaktırılıyor ama hani nereye kadar kaktırılaiblir

zaten bunun farkında olan bazı siyasi gruplar gerçek demokrasinin gelmemesi için ellerinden geleni yapıyorlar

o yüzden "demokrasi" ve "türkiye" kelimelerini yan yana kulanmayın.. her ne kadar gerçekten "demokratik türkiye" demek sitesem de cidden komik oluyor
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

sir said:

demokratik olduğunu iddia eden bi rejimde, islamın 5 şartı gibi anayasanın 4 maddesi şeklinde tabuların bulunması bana anlamsız geliyo. maddenin içeriği mühim değil, değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez madde anlayışı demokrasiyle bağdaşmaz.



walla umutcum buu fikrini sacma buldum ve sana laflar hazirladim
herhangi bi yonetim biciminin/sirketin/olusumun/bireyin en temel hkki ve greksinimi kendini korumak ve kollamaktir
anayasadaki endless loopun mantigida budur zaten
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

bir de mevcut dünya ekonomisi sistemi içerisinde anayasa diye bir olayın var olması biraz komik geliyor.. hani dünyada entegrasyonunu en başarılı şekilde sağlamışi olan AB de bile ortak anayasa olayında tıkandılar..

merkantilist dönemden bugüne kanun yapıcılar ve anayasalar saece zengini korumak üzere yapılmış.. fakiri tam anlamıyla koruyan anayasa güney amerika ülkelerinde bile yok.. onlarda sosyal devlet çatısı altında kısmen koruyaibliyorlar..

ya skecem ben düz mihendis olsaydım da şunları yazmasaydım.. siyasetinde dünya ekonomisininde dibine koyiim
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

dünyanın her yerinde eğitimsiz insan sayısı eğitimliden kat kat fazladır. ve eğitim demokrasinin doğrudan koşulu değildir.

önemli olan, demokratik bir zihniyet ve dil oluşturabilmek. özeleştiri kabiliyeti. vicdan muhasebesi. empati kurabilmek. bunlar eğitimle verilebilen şeyler değil, ama demokrasi için vazgeçilmez. çünkü demokrasi demek, siyasi meşruiyetin öteki üzerinden kurgulanması demektir. öteki'ne saygıyı öğrendiğin ölçüde demokratlaşırsın.

evet türkiye'nin bugünkü koşullarında öteki'ya saygıyı hakkıyla yerine getirebilmiş değiliz. ama bu mücadele etmemek gerektiği, demokrasinin imkansız olduğu anlamına gelmez, çünkü bu toplum yavaş da olsa değişiyo, zihniyet olarak demokratlaşıyo. 10 yıl önce tabu olan şeyler bugün rahat rahat tartışılıyo.

redeagle hapiste suçunu bilmeden yatan KCK tutukluları da var 1 yıldır. bunun dışında bugün türkiyede hapiste yatanların %50si tutuklu. tabi bu demokrasi sorununu bazı kesimler ergenekon davasıyla farkedebildi ancak. neyse o bile bişeydir.

hemen update yapayım: devletle şirket aynı mantaliteyle yönetilmez. bırak ilelebet sabit maddeleri, hiç anayasası olmadan da demokratik olabilen devletler var zira. bu bir birarada yaşama kültürüdür. bu kültürü oturttuğun ölçüde anayasaya ve kurallara olan ihtiyacın azalır.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

said:
hâkimler ve savcılar yüksek kurulu, mahkemelerin bağımsızlığı ve hâkimlik teminatı esaslarına göre kurulur ve görev yapar.
hâkimler ve savcılar yüksek kurulu yirmiiki asıl ve oniki yedek üyeden oluşur; üç daire halinde çalışır.
kurulun başkanı adalet bakanıdır. adalet bakanlığı müsteşarı kurulun tabiî üyesidir. kurulun, dört asıl üyesi, nitelikleri kanunda belirtilen; yükseköğretim kurumlarının hukuk, iktisat ve siyasal bilimler dallarında görev yapan öğretim üyeleri, üst kademe yöneticileri ile avukatlar arasından cumhurbaşkanınca, üç asıl ve üç yedek üyesi yargıtay üyeleri arasından yargıtay genel kurulunca, iki asıl ve iki yedek üyesi danıştay üyeleri arasından danıştay genel kurulunca, bir asıl ve bir yedek üyesi türkiye adalet akademisi genel kurulunca kendi üyeleri arasından, yedi asıl ve dört yedek üyesi birinci sınıf olup, birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri yitirmemiş adlî yargı hâkim ve savcıları arasından adlî yargı hâkim ve savcılarınca, üç asıl ve iki yedek üyesi birinci sınıf olup, birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri yitirmemiş idarî yargı hâkim ve savcıları arasından idarî yargı hâkim ve savcılarınca, dört yıl için seçilir. süresi biten üyeler yeniden seçilebilir.
diyor ki hsyk'nin amaci yargi bagimsizligini saglamaktir. sonra diyor ki, adalet bakani, yani siyasi bir kisi, bu kurulun baskanidir, uyesidir. uyelerin biri de adalaet bakanligi mustesari. 4 unu de cumhurbaskani kafasina gore seciyor. ne etti ? 6.

said:
kurul, adlî ve idarî yargı hâkim ve savcılarını mesleğe kabul etme, atama ve nakletme, geçici yetki verme, yükselme ve birinci sınıfa ayırma, kadro dağıtma, meslekte kalmaları uygun görülmeyenler hakkında karar verme, disiplin cezası verme, görevden uzaklaştırma işlemlerini yapar; adalet bakanlığının, bir mahkemenin kaldırılması veya yargı çevresinin değiştirilmesi konusundaki tekliflerini karara bağlar; ayrıca, anayasa ve kanunlarla verilen diğer görevleri yerine getirir.
kurul, atama, nakletme, disiplin cezasi verme, gorevden uzaklastirma, mahkemeyi ortadan kaldirma gibi seyler yapabiliyor. 22 uyenin 6 sini da gercekten tam bagimsiz olsun diye hukumete, ve onun uzantisi olan cankaya noterine veriyor.

said:
hâkim ve savcıların görevlerini; kanun, tüzük, yönetmeliklere ve genelgelere uygun olarak yapıp yapmadıklarını denetleme; görevlerinden dolayı veya görevleri sırasında suç işleyip işlemediklerini, hal ve eylemlerinin sıfat ve görevleri icaplarına uyup uymadığını araştırma ve gerektiğinde haklarında inceleme ve soruşturma işlemleri, ilgili dairenin teklifi ve hâkimler ve savcılar yüksek kurulu başkanının oluru ile kurul müfettişlerine yaptırılır. soruşturma ve inceleme işlemleri, hakkında soruşturma ve inceleme yapılacak olandan daha kıdemli hâkim veya savcı eliyle de yaptırılabilir.
yani diyor ki, adalet bakaninin cani sikilirsa, herhangi bir hakim ve savci hakkinda sorusturma baslatabilir.

said:
adalet bakanlığının merkez, bağlı ve ilgili kuruluşlarında geçici veya sürekli olarak çalıştırılacak hâkim ve savcılar ile adalet müfettişlerini ve hâkim ve savcı mesleğinden olan iç denetçileri, muvafakatlerini alarak atama yetkisi adalet bakanına aittir.
bu paragraf da "ama kendi sorusturmayacak ki, kurul sorusturacak, mufettisler var" diyenler icin geliyor. yetki adalet bakanina aittir.

said:
kurulun meslekten çıkarma cezasına ilişkin olanlar dışındaki kararlarına karşı yargı mercilerine başvurulamaz.
adalet bakani ceza verdi diyelim ? kendisi imparator oldugu icin bu kararin dogrulugunu sorgulamak kimseye dusmuyor.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

abicim işte mesela AB nin diğer öncü ülkeleri gibi almanya örnek oalrak güzel bir demokrasi örneğidir çünkü admalar yüzyıllarca tek ırk olarak yaşamış belirli bazı değerleri oturtmuşlar.. o yüzden bugün parlamentoda türk, polon, vs asıllı bir temsilci geldiğinde sorun olmuyor.. ama türkiye yüzyıllardır kozmopolit bir yapı içerisinde..

bizim için demokrasinin gerekliliği önce eğitim (ki aileden başlayıp üniversiteye uzanan bir yoldan bahsediyorum) ve eğitim dönemi çierisinde gelişecek olan yüksek algı düzeyi.. eğitim bu yüzdengerekli yoksa hani her okuyan adam olmuyor.. ki öğretim den değil direk eğitimden bahsediyorum.. öğretim olarak algıladıysan hani düzelteyim
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Suark said:

karşı cinse düşkünlük bişey üretemeyen bireyin göstergesi.

bu nedir? bu nasıl bir önyargıdır??

herkesin hayatta öncelik verdiği şeyler farklıdır, ve benim(misal) sekse verdiğim öncelik her şeyin üstünde olsa da, aseksüel ya da seks hakkında düşünmeye vakit bile bulamayan birinden daha fazla üretebilirim.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

sir said:

demokratik olduğunu iddia eden bi rejimde, islamın 5 şartı gibi anayasanın 4 maddesi şeklinde tabuların bulunması bana anlamsız geliyo. maddenin içeriği mühim değil, değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez madde anlayışı demokrasiyle bağdaşmaz.

burda gayrıciddi bişey yazmış değilim, eğitimin yerelleşmesi birçok açıdan faydalı olabilir. bunun anlamı "artık türkçe hiç öğretilmesin sadece kürtçe öğretilsin" değil elbette. ama neden isteyene kendi anadilinde eğitim verilmesin? ve, aslında aynı soru; neden türk bayrağının yanında kürt bayrağı da dalgalanmasın?

türkiye bunları özgürce tartışabildiği ölçüde normalleşecektir.


Çoğunluğun beyaz olduğu bir ülkede bir referandumla tüm siyahi vatandaşların öldürülmesine "demokratik olarak" karar verilebilir mesela saf demokrasi yapacaksak eğer. Örnek gayet saçma oldu farkındayım ama saf demokrasi son derece tehlikeli ve zararlıdır, bazı sınırları olmalıdır.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

sir said:

ama neden isteyene kendi anadilinde eğitim verilmesin? ve, aslında aynı soru; neden türk bayrağının yanında kürt bayrağı da dalgalanmasın?

türkiye bunları özgürce tartışabildiği ölçüde normalleşecektir.


- Bir milletin bir dili olur
- Bir milletin bir bayrağı olur
- Bir millet dilini ve bayrağını tartışmaz

Şimdi. Diyecek olursan ki o zaman neden Türkçe yada neden Türk bayrağı yada neden Türk milleti...

Çünkü biz Türküz. Millattan beridir Türküz. 1071'de Anadoluya girenlere, Osmanlıyı kuranlara, Türkiye'yi kuranlara Türk denir.

Mehter marşında ne diyor?
Ceddin deden
Neslin baban
Hep kahraman Türk milleti


Kaç yüzyıldır artık hesap et kendin Osmanlı dahi kendine Türk milleti diyor.

Ve Türkiye Cumhuriyeti o kadar büyük bir ülke ki kimseyi buna rağmen Türk diye bir kimliğede zorlamıyor. Bu ülke birlik ve beraberliğini savunan, dilini, bayrağını, yasalarını tanıyan her insana Türk vatandaşı diyor.

Bu ülkede görülmemiş şeydir ki biri kalksın Ben Türküm desin, Ben Türk vatandaşıyım desinde biri çıksın da hayır değilsin desin. Demez kimse. Ülke birlik ve beraberliğini savunan çinli bile gelsin ben Türküm desin bu millet onuda Türk kabul eder.

Ama bu ülkede olmayan yaraları açmaya çalışan, olmayan yaraları kaşımaya çalışanlar var. Yine bu milletin büyüklüğündendir herkez tahamül gösteriyor.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

nileppezdel said:

sir said:

demokratik olduğunu iddia eden bi rejimde, islamın 5 şartı gibi anayasanın 4 maddesi şeklinde tabuların bulunması bana anlamsız geliyo. maddenin içeriği mühim değil, değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez madde anlayışı demokrasiyle bağdaşmaz.

burda gayrıciddi bişey yazmış değilim, eğitimin yerelleşmesi birçok açıdan faydalı olabilir. bunun anlamı "artık türkçe hiç öğretilmesin sadece kürtçe öğretilsin" değil elbette. ama neden isteyene kendi anadilinde eğitim verilmesin? ve, aslında aynı soru; neden türk bayrağının yanında kürt bayrağı da dalgalanmasın?

türkiye bunları özgürce tartışabildiği ölçüde normalleşecektir.


Çoğunluğun beyaz olduğu bir ülkede bir referandumla tüm siyahi vatandaşların öldürülmesine "demokratik olarak" karar verilebilir mesela saf demokrasi yapacaksak eğer. Örnek gayet saçma oldu farkındayım ama saf demokrasi son derece tehlikeli ve zararlıdır, bazı sınırları olmalıdır.


Nil. bismillah de örneğine bayıldım :)

ve bir ekleme yapayım şimdi evet hayır için 35 milyon insan oy kullanacaksa eğer bu insanlar unutmasınlar ki belkide 350 milyon belkide 700 milyon insan adına oy kullanacaklar. Doğmamış torunlarınızın çocuklarını bile etkileyecek kullandığınız bu oy. O yüzden devlet öyle bir mecradır ki sen şuanda 50 milyon insan birleşip biz şeriatla yönetilmek istiyoruz EVET oyu kullanıyoruz cart curt bile etse DEVLET senin doğmamış çocuğun adına kendince doğru olan kararı verir, çoğunluğun dediği olmaz.
İşte demokrasi böyle birşeydir :)
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

işte bu yüzden AKP hükümeti senin demokrasi adı altında değiştirelemez şeyleri değiştirmeye çalışmaya kalkıştığın anda devreye girecek devletin savunma mekanızmaları yargı ve askeri devre dışı bırakmaya çalışmaktadır.

askerleri ele geçirilmiş sivil mahkemelerde yargılamak istemelerinin nedeni budur

bu yüzden HAYIR...
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Misafir
Bu konu yeni mesajlara artık kapalıdır.
×
×
  • Yeni Oluştur...