SpiderS_DangeR Mesaj tarihi: Haziran 7, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 7, 2010 Yani paris'ten geçen meridyenin kuzey kutbundan ekvatora olan uzaklığının 10milyonda biri, 1m de vakum içerisindeki monokromatik ışığın 1/299.792.458 saniyede katettiği yolun uzunluğunma eşit midir? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
pekaziz Mesaj tarihi: Haziran 7, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 7, 2010 O meridyen olayı monokromatik ışığın hedehödösü kabul edilmeden önceki standarttı. Artık ışıklı olan kullanılıyor. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Genel Yönetici GERGE Mesaj tarihi: Haziran 7, 2010 Genel Yönetici Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 7, 2010 Ama bunlar da değişiyor. Proton kütlesi falan sabit değil şu anda. http://en.wikipedia.org/wiki/Fine-structure_constant Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
pekaziz Mesaj tarihi: Haziran 7, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 7, 2010 İşte dediğim gibi ileride daha hassas bir standart belirlendiğinde o kullanılacaktır. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Rasmon Mesaj tarihi: Haziran 7, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 7, 2010 Oce4n said: örn: cetvel üretimindeki 1cm'nin uzunluğu neye göre belirleniyor? başka bi cetvelle belirliyolar. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
dasaaa Mesaj tarihi: Haziran 7, 2010 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 7, 2010 yarbbm ne güzel bi denge var bu SI sisteminde.. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Chemical Mesaj tarihi: Haziran 7, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 7, 2010 SI sisteminde en güzeli su ve helyum bence 10x10x10cm kutuya su koyunca 1 kilo 10x10x10cm kutuya helyum koyunca ~-1 gram oluyo şaane işte bi zeplin bi su deposu lazımdı zaten bana ehoh Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
escape Mesaj tarihi: Haziran 7, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 7, 2010 Rasmon said: Oce4n said: örn: cetvel üretimindeki 1cm'nin uzunluğu neye göre belirleniyor? başka bi cetvelle belirliyolar. AHAHAHAsga Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Ardeth Mesaj tarihi: Haziran 7, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 7, 2010 o değil de renk ne abi. 2-3 senedir düşünüyorum baya saçma bir şey renk. yani gördüğümüz yeşil nasıl bir varlık nerde var oluyor? Herhangi bir fiziksel açıklaması yok rengin. Bana şimdi belirli dalga boyunda gelen ışıklar çeşitli reseptörleri aktive ediyor falan filan demeyin bir 5 dakika daha düşünün renk ile neyi kast ettiğimi anlamak için. Yeşil nedir yani ya da mavi nasıl bir boyutta nasıl bir mantık çerçevesinde var oluyorlar. Ben iyice felsefeci oldum. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Rasmon Mesaj tarihi: Haziran 7, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 7, 2010 renk diye bişey olup olmadığı bilinmemiştir, bilinemez, bilinmeyecektir. Sadece aynı şekilde gören gözlerimiz var. herşey burdan çıkıyo. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
ShadowFury Mesaj tarihi: Haziran 7, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 7, 2010 belirli dalga boyunda gelen ışıklar çeşitli reseptörleri aktive ediyor falan filan... yalnız gözlerimiz gerçekten de aynı şekilde mi görüyo onu düşünüyorum ben hep. yani mesela benim kırmızı diye gördüğüm rengi bir başkası turuncu görüyo olabilir ama hayatı boyunca benim turuncu diye tanımladığım rengi kırmızı diye tanımlamış olduğundan bu farklılığı asla anlayamayabiliriz. tamam sustum. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Friedman Mesaj tarihi: Haziran 7, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 7, 2010 1 dakikaya nasıl karar vermişler Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
ShadowFury Mesaj tarihi: Haziran 7, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 7, 2010 And Tayyip said: "one minute" and there was one minute. Genesis 1:3 Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Chemical Mesaj tarihi: Haziran 7, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 7, 2010 Ardeth said: o değil de renk ne abi. 2-3 senedir düşünüyorum baya saçma bir şey renk. yani gördüğümüz yeşil nasıl bir varlık nerde var oluyor? Herhangi bir fiziksel açıklaması yok rengin. Bana şimdi belirli dalga boyunda gelen ışıklar çeşitli reseptörleri aktive ediyor falan filan demeyin bir 5 dakika daha düşünün renk ile neyi kast ettiğimi anlamak için. Yeşil nedir yani ya da mavi nasıl bir boyutta nasıl bir mantık çerçevesinde var oluyorlar. Ben iyice felsefeci oldum. bunlar fuzzy denilen şeyler işte, yığın nedir, sıcak nedir soğuk nedir hangi noktadan sonra birşeyin ismi değişir, 2 obje birbirinden hangi noktadan ayrılır (atomik olarak bakarsan aralarında boşluk yok) matematik gibi kendi yarattığımız basit sayılabilecen bir sistemi bile tam olarak açıklamakta zorlanırken, binlerce yıl içerisinde geliştirdiğimiz biyolojik yeteneklerin sonucu olarak algılama kapasitemizi oluşturan şeyleri açıklamak pek mümkün olmuyor. sorman gereken sorulardan birisi neden herşey bu kadar hoş, niye renkler bize renk olarak gözükme ihtiyacı duyuyor, neden yemek yemekten zevk alıyoruz, neden sevişmek zevk veriyor, doğru yapılan her şey sonucunda bu zevk denilen şeyi mi yaşıyoruz, bunu daha basit canlılar da yaşıyorsa ne kadar basit canlılar yaşıyor, eğer bir kedi bile bişeyleri yapmaktan mutlu olabiliyorsa ve bizim gibi onun da zevk dediğimiz şeyi yaşıyorsa beyin nöronları hangi sayıdan sonra bu bilincini kaybediyor, eğer bir beyin son 2 nöronuna kadar beyin olarak kabul edilebilirse bir hesap makinasının zevk almadığını nasıl açıklayabiliriz sonuçta onun da nörondan daha basit olmasına rağmen sonuçlara varabilen sistemleri var. bir de hiç bir bilinci olmadığı halde varlığını devam eden canlılar var, virusler gibi ve hiç bir vücudu olmadığı halde varlığını devam ettiren oluşumlar var, dil din alışkanlıklar vs gibi, vücutları dışında yaptıkları şeyler bizim canlı olarak algıladığımız şeylerle birebir uyuşuyor. o yüzden gene 1kg ne onu belirlemek kolay sayılabiliyor lol Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
fede Mesaj tarihi: Haziran 7, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 7, 2010 @ardeth renkleri düşünmemişsin ki abi sen, renklere verdiğimiz isimleri düşünmüşsün. compiterdeki 1-0 olayı bence renk direk. kafa direk öyle çalışıyo Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
dasaaa Mesaj tarihi: Haziran 7, 2010 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 7, 2010 ShadowFury said: belirli dalga boyunda gelen ışıklar çeşitli reseptörleri aktive ediyor falan filan... yalnız gözlerimiz gerçekten de aynı şekilde mi görüyo onu düşünüyorum ben hep. yani mesela benim kırmızı diye gördüğüm rengi bir başkası turuncu görüyo olabilir ama hayatı boyunca benim turuncu diye tanımladığım rengi kırmızı diye tanımlamış olduğundan bu farklılığı asla anlayamayabiliriz. tamam sustum. AYNI ŞEYİ oha caps.. aynı şeyi düşünüyorum yalnız.. bi gün göz nakli gibi bi olay gerçekleşirse belki çözülebilir.. belki de çözülemez. sonuçta beyinde decode ediliyor.. sen de gökyüzüne mavi diyorsun, ben de mavi diyorum ama ben senin mavi gördüğün renge pembe diyorum! demek ki sen gaysin! pembe ne lan. delikanlı adam pembe mi görür! şaka bi yana bu konuda bi araştırma var mı acaba? mesela görüş açıları ile de bişiler var. ben odaklanmış alanda net görürüm ama geniş alandaki her şeyi farketmekte zorlanırım. zihnim görse bile o bilgiyi işleme tabii tutmuyor. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
huun Mesaj tarihi: Haziran 7, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 7, 2010 onun testini yaparsınız. şu ekranları kalibre etmek için kullanılan dalga motor var ya hani. ekrandaki rengi elindeki örnek renge getirmeye çalışıyorsun ayar yapıp. alın yanınıza bir arkadaş ikiniz de yapın. parlaktır, kontrasttır vs değerleri karşılaştırın sonra. pek bilimsel olmadı ama bilimsel girişimlere aç bir nesle yol gösterdiğim için gururluyum gene de. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Estel_Anorien Mesaj tarihi: Haziran 7, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 7, 2010 la oğlum bilim neyin çalışmaktan gafayı yimişsiğiz. çıhın bi dolaşın azcık hava alın. 1kg 1kg kadar ağırdır. 1 metre de 1 metre kadar uzundur. bildiklerim bunlar. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
SpiderS_DangeR Mesaj tarihi: Haziran 7, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 7, 2010 (tu) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
ShadowFury Mesaj tarihi: Haziran 7, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 7, 2010 huun said: onun testini yaparsınız. şu ekranları kalibre etmek için kullanılan dalga motor var ya hani. ekrandaki rengi elindeki örnek renge getirmeye çalışıyorsun ayar yapıp. alın yanınıza bir arkadaş ikiniz de yapın. parlaktır, kontrasttır vs değerleri karşılaştırın sonra. pek bilimsel olmadı ama bilimsel girişimlere aç bir nesle yol gösterdiğim için gururluyum gene de. Söylediğim o değil ki. Mesela biz 480 THz frekanstaki ışığı kırmızı görüyomuşuz şuraya göre. Yani kırmızı diye gördüğümüz rengin aslı "480THz haricindeki diğer frekanstaki ışığı soğuran obje". Ama "480THz haricindeki diğer frekanstaki ışığı soğuran obje" demek çok uzun diye kırmızı demişiz biz kendisine. Ama diyelim senin gözünün algısı benimkinden farklı, bu durumda benim kırmızı diye gördüğümü sen turuncu görüyo olabilirsin. Sırf elde karşılaştırmalık örnek ya da ekran rengi değil yani, benim kırmızı gördüğüm herşeyi turuncu görüyosun, kanı da turuncu görüyosun filan. Sorun şu ki; renkleri kelime haricinde başka birşeyle ifade edemiyoruz. Yani küçükken gösteriyolar resimli kitaptan filan "bak bu kırmızı" diye, sen de öyle kanıksıyosun. Senin dediğin testte onu anlaman imkansız. Yani benim turuncu gördüğümü sen kırmızı görüyosun , ama aynı zamanda turuncu diye bildiğimi de kırmızı diye biliyosun. Örnek kağıdında ne renk verirsen ver, bize öğretlenle karşılaştırıcaz. Ama senin kırmızı diye gördüğün rengi başkası farklı bi renkte görüyor olabilir. (kastettiğim objenin hangi frekanstaki ışığı yansıttığı veya o renge ne ad verdiğimiz değil, beyinde yarattığı imgeden bahsediyorum) Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
cemss Mesaj tarihi: Haziran 7, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 7, 2010 peki derinlik nedir abi? Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
BarbarianClone Mesaj tarihi: Haziran 7, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 7, 2010 ShadowFury said: belirli dalga boyunda gelen ışıklar çeşitli reseptörleri aktive ediyor falan filan... yalnız gözlerimiz gerçekten de aynı şekilde mi görüyo onu düşünüyorum ben hep. yani mesela benim kırmızı diye gördüğüm rengi bir başkası turuncu görüyo olabilir ama hayatı boyunca benim turuncu diye tanımladığım rengi kırmızı diye tanımlamış olduğundan bu farklılığı asla anlayamayabiliriz. tamam sustum. Abi astsubay değilsin değil mi? Kıbrıs'ta askerlik yaparken aynı soruyu astsubayın biri sormuştu bana. "Sen kısa dönemsin üniversite mezunusun. Bakalım sen bilebilecek misin?" diye. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Chemical Mesaj tarihi: Haziran 7, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 7, 2010 ya aslında renk algısını şöyle deniyebilirsin gözden beyne giden sinirleri dinlersin, çok enteresan çalışmalar var bu şekilde kulakla yapılan, radiolab'ın şu bölümünü dinneyin http://www.wnyc.org/shows/radiolab/episodes/2006/04/21 Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Cuce Mesaj tarihi: Haziran 7, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 7, 2010 da iste beyininde gözdeki sinirlerinde, lensinden, irisinde, o sırada göze giden kan mitktarının basıncının oksijen oranının adernalinin falan standartı olmadığı icin bole kalıpta "beyne bu sinyal gidiyosa kırmızıdır kırmızı b sinyaldir" diyemiyoruz. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
fede Mesaj tarihi: Haziran 7, 2010 Paylaş Mesaj tarihi: Haziran 7, 2010 niye denmesin ki abi. sonuçta ışık sayesinde görüyomuyuz. renk de dalgalarda çeşitleniyo işte. gözün kan basıncı çok önemli olmaz bence. sinirlere aktarılan dalgaya ve sinirlerin onu yorumlamasıyla oluyodur Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar