Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Bir zamanlar, mirc.


Bone

Öne çıkan mesajlar

Yıl 1998, 1999 felan, 10 sene öncesi. 56k internetimiz var, 48k ile bağlanıyoruz. Sınırsız internet 10 lira, ama ne mallıksa kontörlü internetle bağlanıyorum.
Number One TV kolik olduğum dönemler, Cher - Believe, TLC - No Scrubs, Britney Spears - Baby One More Time, Six Pence None The Richer - Kiss Me, Ricky Martin - Livin' La Vida Loca, Jennifer Lopez - If You Had My Love, Santana - Smooth, Enrique Iglesias - Bailamos, Lou Bega - Mambo No. 5, ATB - 9 PM, Cake - Never There , Jamiroquai - Canned Heat, Fastball - The Way, Manau - La Tribu De Dana gibi şarkılar dinliyoruz, bunlarla coşuyoruz.

IRC çok popülerdi. ICQ vardı ama ICQ'nün kullanıcıları yedekleme özelliği yoktu. 50 kişi eklediysek, bir sonraki formatta sadece kağıda yazdıklarımızı geri ekleyebiliyorduk.
İnsanlarla en rahat ulaşım ve sohbet biçimi IRC idi. Bilgisayar başına oturur oturmaz mIRC'i açar hemen kanala join olurduk.

Bir arkadaşın tavsiyesiyle mpal kanalına girmiştim, ordan da dragonlance diye bir başka kanalı öğrenmiştim.
mpal'den buluşup tanıştığım bir kaç kişi olmuştu ama yüzlerini bile unuttum, adları aklımda kalmadı. Facebook'ta olsa aslında o günler gibi mirc muhabbeti yapsak felan negzel olurdu.

Dragonlance kanalı çok geyik ferepe muhabbetlerinin yaşandığı bir platformdu. Bilmiyorum başka serverlarda o kadar absürt şeyler yaşandı mı, ama aynı serverın frp'le ilgili başka kanallarına da takılıyordum ara sıra, o kadar ilginç muhabbetler olmuyordu.
IRC'nin en güzel olayı live frp oynamak sanırım. İsteyen kişiye voice veriyorsun, adminlik veriyorsun, "kişiye özel" olayları direk özel pencere üzerinden yazabiliyorsun.
FRP oynarken nick değiştirme olayı da var mesela, "Bone-warrior" gibi.
BonePART'ı ilk kez Dragonlance kanalında rastlamıştım. Bu kadar çok typo yazmıyordu ama sanırım o zamanlar. DasherSW (Armağan) da vardı. Arcane, Sandman, Magicboy diye kişiler hatırlıyorum ama onları hiç göremedim, bilmiyorum nerdeler.

/msg nickserv identify şifre
gibi komutlar vardı, ezberlemekte en çok zorlandığım meselelerden biri. Sürekli help dosyasına bakıyordum komutu yazmak için. Şimdiki forumlar ne kadar kolay, her şeyi GUI üstünden hallediyoruz.
mIRC'in GUI komutları çok yetersizdi, menüleri geliştirmek, "remember my password" gibi şeyleri sağlayabilmek için mIRC scriptleri kullanırdık. Samicik script'i vardı mesela, en çok sevdiğim oydu. Samicik sitesinin sahibiyle uzun uzun muhabbetlerimiz de olmuştu hatırlıyorum. Şimdi kimbilir nerdedir adam.

Zurna kanalı vardı, mirc kullanmış herkes mutlaka bilir zurna'yı. Çok popüler bir yerdi, adamlar Zurna 2, 3 diye farklı kanallar da açmıştı kanallar doluyor diye. Çok popülerdi belki ama sevmezdim, o zamanların ForumTR'si gibi bir ortam, kim kiminle ne yapıyor belli değil, kullanıcı seviyesi baya düşüktü.

Bazen 24 saat irc takıldığımız olurdu, ama o zamanki muhabbetlerin çok azını hatırlıyorum. Bilgisayarda ne oynardım, onu bile doğru düzgün hatırlayamıyorum.
Keşke eski mirc kanallarından log'lar halen duruyor olsaydı, tekrar okuyabilseydim. Bir ara eski disketleri bulmak lazım. Bilgiler silinmediyse belki halen bir şeyler duruyordur.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Bone said:

Yıl 1998, 1999 felan, 10 sene öncesi. 56k internetimiz var, 48k ile bağlanıyoruz. Sınırsız internet 10 lira, ama ne mallıksa kontörlü internetle bağlanıyorum.
Number One TV kolik olduğum dönemler, Cher - Believe, TLC - No Scrubs, Britney Spears - Baby One More Time, Six Pence None The Richer - Kiss Me, Ricky Martin - Livin' La Vida Loca, Jennifer Lopez - If You Had My Love, Santana - Smooth, Enrique Iglesias - Bailamos, Lou Bega - Mambo No. 5, ATB - 9 PM, Cake - Never There , Jamiroquai - Canned Heat, Fastball - The Way, Manau - La Tribu De Dana gibi şarkılar dinliyoruz, bunlarla coşuyoruz.


Şu kısım direk beni anlatıyor birebir :d
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ben kendim bi mirc scripti yapmıştım. XxX Script diye. scripti release ederken içinden kendi şifremi silmeyi unutmuşum, yani silmiştim ama silinmemiş olanı upload etmiştim. heralde dünyanın en keko hack vakalarından birine kurban ettim kendimi ya o zaman ahahah... servera bağlanınca smells like ın girişi çalardı ama smells like ne demekti o zmaan bilmezdim. yıllaaaar yıllar sonra nirvanayla tanışınca smells like introsunu duyunca, bi hareketlenme oldu bende. sra düşünüp algılamayı başardım
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...