gecko Mesaj tarihi: Ocak 9, 2010 Mesaj tarihi: Ocak 9, 2010 Fistan said: gecko said: Fistan said: siyasete mi başladık yine? 20 sayfa saçmalığı okumaya üşendim özeti var mı :) ben de okumadan yazdım zaman kaybı valla :)
Sam Mesaj tarihi: Ocak 9, 2010 Mesaj tarihi: Ocak 9, 2010 Cuce said: yanı bahsettiğimiz endüstrilerin bı kısmı, memlekette zaten varolmadığı veya yeterisz olduğu halde, ozel yatırım yapılmadı/yapılmıyacğaı için kurulmustu. zamanla hem gelenek olarak hemde, işliyen fasiliteler boş kalmasın harcamansın diyerek calışmaya devam ettiler. kumaş içinde et balık içinde boyle. evet ama işlevlerini tamamladılar, 1930'larda değiliz artık. özelleştirilecekler ya da zarar ediyorsa ve satılmıyorsa kapatılacaklar. geleneği olur mu bunun?
Estel_Anorien Mesaj tarihi: Ocak 9, 2010 Mesaj tarihi: Ocak 9, 2010 işte işlevlerini tamamladılar derken yanılıyorsun. işlevlerini tamamlasalardı eğer şu anda herkes aynı şartlar dahilinde asgari bir hayat standardına erişebiliyor olurdu. türkiyedeki ailelerin kaçta kaçı hergün sofrasına et koyabiliyor? demekki tamamlamamış. tamamlatmışlar. öyle senede dört gün kurban bayramıyla olmuyor bu işler.
Cuce Mesaj tarihi: Ocak 9, 2010 Mesaj tarihi: Ocak 9, 2010 mawiman said: @Cuce sonra ne oldu sumerbank ve diğer devlet kurumlarına... sosyalizm demokrasi ile birleşmesinden doğan bir süreç işledi kadrolaşma ve işe gitmeden maaş alanlar ve hatta hiç işe gitmeden emekli olan insanlar oldu bu devlettin kurdugu işletmelerdeki ihaleler yüzünden devlet kendi zenginlerini yarattı.. bu böyle sürüp gitti en sonunda biri bu şişmiş kadroları görüp bu işleyen gibi görünüpte devlette yük olan kurumları kapattı... bu sosyalizm de yaşanan süreçtir ve sosyal devletim diyipte bunları yaşamayan bir tane ülke yoktur. pire için yorganmı yakalım yanı? polis teşkilatı, sümerbankım ömrü billah aldığı rüşveti haksız maasları 1 yılda rüşvet olarak alıyordur dersem, napıcaz? polisidemi özelleştirelim?
Cuce Mesaj tarihi: Ocak 9, 2010 Mesaj tarihi: Ocak 9, 2010 Estel_Anorien said: işte işlevlerini tamamladılar derken yanılıyorsun. işlevlerini tamamlasalardı eğer şu anda herkes aynı şartlar dahilinde asgari bir hayat standardına erişebiliyor olurdu. türkiyedeki ailelerin kaçta kaçı hergün sofrasına et koyabiliyor? demekki tamamlamamış. tamamlatmışlar. öyle senede dört gün kurban bayramıyla olmuyor bu işler. evet durum aynen boyle, Hala istanbul nufusu karnını doyurabilmek için halk ekmek kuyruklarında geciriyorsa sabahlarını, bi düşünmek lazım.
Loxias Mesaj tarihi: Ocak 9, 2010 Mesaj tarihi: Ocak 9, 2010 mawiman said: Loxias said: İşte bu yüzden sizin takım dünya çapında bir şey başaramayacak. haha dünya çapında olanları devlet mi destekliyor özel sektör değil...:D komik İşte senin yanlışın bu. Sen sanıyorsun ki, birileri kendi başına bir şeyler yapıyor, özel sektör bunları kapıyor hemen bir takım kuruyor vs. Bu iş böyle olmuyor. Milli bir takım kurulur. Devlet bunları destekler, yurt dışına gönderir, burada kupalar alınır, bu dal, bu daldaki insanlar kendini kanıtlamış olur. Özel sektörün ilgisi çeker. Sen ilgilen bakalım okçulukla, devlet seni desteklemesin, sen nasıl gidip yurt dışındaki turnuvalara katılacaksın? Nasıl kendini ispatlayacaksın? Sonuçlara bakma biraz.
mawiman Mesaj tarihi: Ocak 9, 2010 Mesaj tarihi: Ocak 9, 2010 Estel_Anorien said: işte işlevlerini tamamladılar derken yanılıyorsun. işlevlerini tamamlasalardı eğer şu anda herkes aynı şartlar dahilinde asgari bir hayat standardına erişebiliyor olurdu. türkiyedeki ailelerin kaçta kaçı hergün sofrasına et koyabiliyor? demekki tamamlamamış. tamamlatmışlar. öyle senede dört gün kurban bayramıyla olmuyor bu işler. ben işlevlerini tamamlamak anlamında ömürleri bakımından kullanmıştım kadrolaş yüzünden... dünyadaki gelişmiş diyebileceğiniz bütün ülkeleirn ekonomisi liberaldir... daha yeni almanyada sonra olarak hür demokratlar meclise girdi almanya gibi bir ülkede ... burda demek istediğim gelişmişlik özürlüklerle alakalı bir durum ve özgürlüğü en iyi savunan görüş şu anda liberalizm dir.
aente Mesaj tarihi: Ocak 9, 2010 Mesaj tarihi: Ocak 9, 2010 rewendor o mantıkla gidersek, klasik müzik yapılmasın orkestra kapansın, nasılsa zaruri değil. hadi tamam diycem. da oraya gelene kadar, ben o milletvekilinin aldığı maaştan başlarım, istanbula trilyon parayı her sene laleye gömen belediye başkanından çıkarım. yani gerçekten kısıtlama yapılabilecek o kadar çok şey varken, yapılmıyor, gidip sanattan kısılıyor. aptalca politikalar, akıllara zarar soygunlar ve peşkeşler adam/şirket kayırmalarla, emeklinin maaşındaki 3 kuruştan, üniversitedeki orkestralara kadar çaresiz, sıradan insanlara giden paralara hemen göz koyuluyor. böyle kurtulacaksa devlet cidden beraber kapatalım tiyatroları da, opera salonları da, tasviye edelim kadrolu çalışanları. buna gelene kadar yapılacak onca iş varken, tamam işte sanata para ayırmayalım zaten çok lazım değil demek çok basit ve kör bir mantık oluyor.
mawiman Mesaj tarihi: Ocak 9, 2010 Mesaj tarihi: Ocak 9, 2010 @Loxias arkadaşım sen bir başarı göstermenden bir başarı gösterme ihtimaline karşı devlet sana neden destek olsun...
Sam Mesaj tarihi: Ocak 9, 2010 Mesaj tarihi: Ocak 9, 2010 Estel_Anorien said: yukarda birde kemoterapi ilacından kumaşa kadar herşeyi üretmelidir demiştin onu da quote ettiğimi varsay. tam olarak anlatmak istediğimi iyi ifade edememişim ki demekki şu quoteladığım kısmı yazmışsın. devlet hepsini kendisi üretmek zorunda değildir. dışardan alınsa da olur. fakat benim naçizane görüşümce devlet en azından asgari belli başlı şeylerin halka temin edilmesinden sorumlu olmalıdır. eğer durumu iyi olmayan adamı makarnaya bulgura talim ettiriyorsan, cebinde milyarları olmayanı kaliteli sağlık hizmetinden yararlandıramıyorsan, sokakta yatmak zorunda kalan adamın başına bir çatı bulamıyorsan devlet olarak bat git zaten. kendi bürokratını doyurmaktan başka bir işe yaramıyorsun demektir. bu bağlamda da devletin kendisi bir asalaktır. ananız statue of liberty, babanız abraham lincoln mü anlamıyorum bazen. "asgari belli başlı şeylerin" sonu yok. kemoterapi ilacı babam için et, balıktan, kumaştan daha asgari, daha belli başlı. karşı komşu içinse ekmek belli başlı, asgari. benim içinse bilgisayar gayet belli başlı ve asgari bir ihtiyaç, klasik müziksiz durabilirim ama bilgisayarsız duramam. sanırım bu forumdaki üyelerin %90'ı da benimle aynı durumdadır, istisnai bir vaka olmasam gerek. dolayısıyla kamunun bu "belli başlı, asgari ihtiyaçlarının" sonu yok, sayfalarla liste çıkar. bir bakmışsın ki sosyal devlet isteğin katıksız komünizme dönmüş. o nedenle bir yerde sınır çekiliyor ve devlet sadece kamuya özel teşebbüsler tarafından istikrarlı bir şekilde sağlanamayacak hizmetlere indirgeniyor ki, bunlar arasında ülke savunması, asayiş, adalet gibi şeyler sadece en temel. abraham lincoln ve özgürlük heykeli'nden yüzyıllar önceye dayanan fikirleri de 'amerigancılığa' yormak cidden bilgisiz fikir sahibi olmaya örnek olmuş sevgili estel. :)
Estel_Anorien Mesaj tarihi: Ocak 9, 2010 Mesaj tarihi: Ocak 9, 2010 derdin özgürlükse özgürlüğü en iyi savunan görüş her daim anarşidir. kadrolaşma mevzusu sende sıkıntı yarattıysa bir de günümüzdeki kurumların kadrolaşmalarına bakalım? veyahut neden şuna cevap vermiyorsun? Estel_Anorien said: Robert Michels'in ortaya koyduğu oligarşinin tunç yasası ister demokrasi olsun ister sosyalizm olsun ister feodal toplum yapısı olsun her toplum yapısı için geçerlidir. rusyadaki komünizm örneğinin nomenklaturasındaki yozlaşmayı ve tekelleşmeyi eleştirirken kapitalist sistemdeki sermaye sahiplerinin oluşturduğu elit zümreyi ve bir noktadan sonra sadece bu sermaye sahiplerinin önemli hale gelişini, buna bağlı ortaya çıkan yozlaşmayı eleştirmemek de çok hakkaniyete uygun oluyor gerçekten. ha özür dilerim unuttum. kapitalizmin hepimize yedirmeye çalıştığı 0'dan gelip multimilyoner olma hikayeleri ve amerikan rüyası var tabii.
Sam Mesaj tarihi: Ocak 9, 2010 Mesaj tarihi: Ocak 9, 2010 Estel_Anorien said: işte işlevlerini tamamladılar derken yanılıyorsun. işlevlerini tamamlasalardı eğer şu anda herkes aynı şartlar dahilinde asgari bir hayat standardına erişebiliyor olurdu. türkiyedeki ailelerin kaçta kaçı hergün sofrasına et koyabiliyor? demekki tamamlamamış. tamamlatmışlar. öyle senede dört gün kurban bayramıyla olmuyor bu işler. dünyada hergün herkes sofrasına et koyana kadar devlet et satacaksa bunun sonu gelmez, hemen yukarıda izah ettim.
Cuce Mesaj tarihi: Ocak 9, 2010 Mesaj tarihi: Ocak 9, 2010 lincoln fena değil en azından sempatik, heykel tırt baya ama
Loxias Mesaj tarihi: Ocak 9, 2010 Mesaj tarihi: Ocak 9, 2010 mawiman said: @Loxias arkadaşım sen bir başarı göstermenden bir başarı gösterme ihtimaline karşı devlet sana neden destek olsun... destek olduğu şey spor ve sanat. bu iki kavramı araştırırsan, dünyada ne için önemi olduğundan, ihtimali için bile destek olunacağını görürsün.
aente Mesaj tarihi: Ocak 9, 2010 Mesaj tarihi: Ocak 9, 2010 bilgisayarın olmazsa ölmezsin ama ekmek ya da temel gıda ya da ilaç olmazsa ölürüz sam yapma abicim gözünü seveyim. temel ihtiyaç öyle bir şey mi allah cezanı verecek. bende ölürüm bilgisayarsız ama ölmem yani.
Rewendor Mesaj tarihi: Ocak 9, 2010 Mesaj tarihi: Ocak 9, 2010 aente said: rewendor o mantıkla gidersek, klasik müzik yapılmasın orkestra kapansın, nasılsa zaruri değil. hadi tamam diycem. da oraya gelene kadar, ben o milletvekilinin aldığı maaştan başlarım, istanbula trilyon parayı her sene laleye gömen belediye başkanından çıkarım. yani gerçekten kısıtlama yapılabilecek o kadar çok şey varken, yapılmıyor, gidip sanattan kısılıyor. aptalca politikalar, akıllara zarar soygunlar ve peşkeşler adam/şirket kayırmalarla, emeklinin maaşındaki 3 kuruştan, üniversitedeki orkestralara kadar çaresiz, sıradan insanlara giden paralara hemen göz koyuluyor. böyle kurtulacaksa devlet cidden beraber kapatalım tiyatroları da, opera salonları da, tasviye edelim kadrolu çalışanları. buna gelene kadar yapılacak onca iş varken, tamam işte sanata para ayırmayalım zaten çok lazım değil demek çok basit ve kör bir mantık oluyor. E benim bunlara karşı olmadığımı nereden çıkardın ki? Dediklerinin hepsi de denetlenmeli kısıtlamalara gidilmeli derim ben zaten. Yoksa zaten toplanan bunca vergiyle hiçbir kısıntıya gerek kalmadan çağ atlamıştık ekonomide şimdiye 10 kere bunu da söyledim. Burada sana katılıyorum yani :) Sanata gelene kadar bunlara da zaten bakılmalı.
fede Mesaj tarihi: Ocak 9, 2010 Mesaj tarihi: Ocak 9, 2010 22 sayfa okudum linki de okudum konuyu anlamadım
forgiver Mesaj tarihi: Ocak 9, 2010 Mesaj tarihi: Ocak 9, 2010 oha 22 sayfa olmuş kimse ağlama melis dememiş
rahatsiz Mesaj tarihi: Ocak 9, 2010 Mesaj tarihi: Ocak 9, 2010 sanki okudun hepsini. illa bi tespit yapıcaksın.
Sam Mesaj tarihi: Ocak 9, 2010 Mesaj tarihi: Ocak 9, 2010 aente said: bilgisayarın olmazsa ölmezsin ama ekmek ya da temel gıda ya da ilaç olmazsa ölürüz sam yapma abicim gözünü seveyim. temel ihtiyaç öyle bir şey mi allah cezanı verecek. bende ölürüm bilgisayarsız ama ölmem yani. klasik muziksiz de olmeyiz o hesaba gore, hadi kapatalim o halde?
Estel_Anorien Mesaj tarihi: Ocak 9, 2010 Mesaj tarihi: Ocak 9, 2010 Sam said: dünyada hergün herkes sofrasına et koyana kadar devlet et satacaksa bunun sonu gelmez, hemen yukarıda izah ettim. yahu sonundan sana ne? halk et yiyor mu? yiyor. komşusu açken tok yatan bizden değildir e ne oldu? devlet halka hizmet etmiyorsa niye var? Sam said: "asgari belli başlı şeylerin" sonu yok. kemoterapi ilacı babam için et, balıktan, kumaştan daha asgari, daha belli başlı. karşı komşu içinse ekmek belli başlı, asgari. benim içinse bilgisayar gayet belli başlı ve asgari bir ihtiyaç, klasik müziksiz durabilirim ama bilgisayarsız duramam. sanırım bu forumdaki üyelerin %90'ı da benimle aynı durumdadır, istisnai bir vaka olmasam gerek. abraham lincoln ve özgürlük heykeli'nden yüzyıllar önceye dayanan fikirleri de 'amerigancılığa' yormak cidden bilgisiz fikir sahibi olmaya örnek olmuş sevgili estel. :) kemoterapi ilacı sağlık hizmetine giriyor. dolayısıyla devlet bu olanağı da vatandaşlarına sağlamalıdır. bu arada ps: asgari en az demek. elzem değil. kaldı ki keşke devletin yeteri kadar imkanı olsa da herkese bir bilgisayar tahsis edilse. öte yandan yukarda kurduğum abraham lincoln, özgürlük heykeli cümlesi belli bir bakış açısını belirtmek içindi. yoksa sümmehaşa allahınız adam smithin doğumu 1723 özgürlük heykeli 1886
aente Mesaj tarihi: Ocak 9, 2010 Mesaj tarihi: Ocak 9, 2010 o zaman sanatıma dokanma, pis seni. neyse işten çıkcam bugün cumartesi klasik müzik de dinlemeyi verin lan sizde, sanki ölürsünüz.
fede Mesaj tarihi: Ocak 9, 2010 Mesaj tarihi: Ocak 9, 2010 tartışığınız şeylere bakınca kendimi bian ingilterede gibi hissettim. beyler, bayanlar TÜRKİYE'de yaşıyoruz. ülkenin durumundan bi habersiniz heralde, temel ihtiyaçlardan filan bahsetmişsiniz.
Estel_Anorien Mesaj tarihi: Ocak 9, 2010 Mesaj tarihi: Ocak 9, 2010 fıdı elinin trolüyle erkek işine karışma sen.
Öne çıkan mesajlar