Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

Victoria 2


Werewolf

Öne çıkan mesajlar

  • 3 ay sonra ...
komediye gelin ahah:

avusturya ile oynarken prusya ile müttefikim, prusya flensburg'u aldı her zamanki gibi, ben de yapay zeka holstein puppet kaldırtamayacak kadar gerizekalı olduğu için onu yapıp yardım edeyim de ngf kurulsun bari dedim. başladım casus belli üretimine.

mecklenburg 6-7 kere filan maybe ile military access vermedi, verdi, savaş açtım ve WTF?!! access almamdan 3-4 gün önce prusya benim haberim olmadan ittifakımızı bozmuş ve danimarka ile ittifak kurmuş. bana savaş ilan etti ve ingiltere'yi de yanına çağırdı.

kısacası besle prusya'yı, oysun gözünü.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

  • 2 hafta sonra ...
  • 1 ay sonra ...
yeni expansion gelio. Victoria II: Heart of Darkness


Victoria II: Heart of Darkness, the second expansion for the grand strategy/ political simulator focuses on the Scramble for Africa as you compete with other colonial powers and experience international crises which require Great Power mediation if the world is to avoid war.
Become a truly great power by the dawn of the 20th century in Victoria II, an experience crafted by Paradox Development Studio, the masters of Grand Strategy.
Features

Experience a brand new colonization system: Use your navy to expand your empire, compete against other colonial powers and struggle to maintain your overseas control. Colonial conflicts can spiral out of control and become international crises where they will have to be decided by diplomatic negotiations or risk costly wars.
Battle your enemies in the new naval combat system: Together with the new colonization system, your navies are more important than ever. We have revamped the entire naval combat system and made it much more detailed and exciting with a new system of gun ranges and maneuvering into positions for battles. New powerful battleships join the other classes of ships to bridge the gap to Dreadnoughts.
Prepare for International Crises: Around the world international crises continually call on the Great Powers to mediate and compromise, with war always being the last resort. As one of the lesser powers, use your influence to stir up the local flash points so you can use fleet footed diplomacy to get the Great Powers to right the wrongs that have been committed against your nation!
Follow the global events with the new newspaper system: You will receive reports on local and global events as well as the world's changing situation to keep up to date and get a greater sense of immersion. Over 60 newspapers, both historic and otherwise, periodically present you with the latest news reports of war, major events, royal gossip and other matters of interest.

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

  • 2 ay sonra ...
fede said:

sene 1830 da ne marmarisi ya



said:
Rodos'un Fethi
Kanunî Sultan Süleyman Hanın, Rodos şövalyelerinin elindeki Rodos ada ve şehrini, 29 Aralık 1522’de ele geçirmesi.
Anadolu’nun güneybatısında bulunan Rodos Adası, ilk olarak 672'de, Emevîler zamanında, Bizanslılardan alındı. Ada, 680’de tekrar Bizanslılara geçti. Daha sonra Akka’dan kovulan Hospitalier şövalyeleri, buraya yerleştiler (1291). Hıristiyanların en kuvvetli ileri karakolu oldu. Anadolu ve Mısır’a yönelik Haçlı seferlerinde üs olarak kullanıldı. Fethi için, birçok seferler düzenlendiyse de muvaffak olunamadı. Fatih Sultan Mehmed Han zamanında fethe yaklaşıldı ise de, yine muvaffak olunamadı (1480). Cem Sultan’ın, Rodos şövalyelerinin eline geçmesi, onları daha da azgınlaştırdı. Bayezid Han'dan sonra tahta geçen Yavuz Sultan Selim Hanın Mısır’ı fethetmesiyle, Rodos’un önemi daha da arttı. Anadolu’dan Mısır’a giden deniz yollarının emniyetinin tam olarak temin edilmesi, artık katî bir zaruret hâlini almıştı. Yavuz Selim Han, bu maksatla hazırlıklara girişilmesini emretti. Ömrünün vefa etmemesi yüzünden, Rodos’un fethi, oğlu Kanunî Sultan Süleyman Hana kaldı.

Kanunî, Belgrad’ı fethettikten sonra, Avrupalıların kendi içişleriyle uğraşmalarından da istifade ederek, Rodos’u fethetmeye karar verdi.

Kanunî’nin bu niyetini öğrenen şövalyelerin başı Vilye dö Lil Adam, hazırlık yaparak, şövalyeleri topladı ve yiyecek stoku yaptı.

Seferin serdarlığına İkinci Vezir Mustafa Paşa tayin edildi. 300 harp ve 400 nakliye gemisinden meydana gelen donanmanın sevk ve idaresi ise, Barbaros Hayreddin Paşa'nın yanında yetişen meşhur amiral Kurdoğlu Muslihiddin Reis’e verildi. 4 Haziran 1522’de, İstanbul’dan donanmayla harekete geçen Mustafa Paşa, 24 Haziran’da Rodos’a geldi. Kanunî Sultan Süleyman ise, 16 Haziran’da kapıkulu ve eyalet askerleriyle birlikte, İstanbul’dan kara yoluyla harekete geçti.

Mustafa Paşa, Rodos’a gelince, gemi kaptanlarıyla ve Kurdoğlu Muslihiddin Reis’le görüşerek, adanın yardımına gelmesi muhtemel Avrupa gemilerine karşı, limanın icap eden yerlerine muhafaza gemileri koyduktan sonra, Öküzburnu mevkiinden karaya asker çıkardı. Rodos şehrinin etrafına metrisler kazılıp, getirilen büyük muhasara topları yerleştirildi.

Kanunî, Kütahya yoluyla Marmaris’e, oradan da gemilerle Rodos’a çıktı (28 Temmuz). Teslim teklifinin şövalyeler tarafından reddi üzerine, Ağustosun birinci günü kale dövülmeye başlandı.

Bütün Ağustos ayı, karşılıklı top ateşi ve yine karşılıklı lağım açmakla geçti. Açılan top ateşiyle, kalede mühim tahribat yapılmasına rağmen, bu tahribat kısa zamanda düşman tarafından kapatılıyordu. Türk lağımcılarının, devamlı, Rodos burçlarının altına açtıkları lağımlar, Avrupa’nın en meşhur mühendisi olup, şövalyelere yardıma gelen Gariele Martinengo’nun mukabil lağımlarıyla karşılaşıyor ve yer altında korkunç boğuşmalar oluyordu.

Bu sırada, 4 Eylül günü, İleki Adasının da Kara Mahmud Reis tarafından zaptı haberi geldi. Kahraman Reis, kendisi de ön saflarda çarpışırken şehit olmuş, fakat ada ele geçirilmişti. 6 Eylülde ise, Rodos’un kuzeybatısında bulunan İncirli Adası teslim oldu.

Mısır Beylerbeyliğine tayin edilen Mustafa Paşanın yerine, Ahmed Paşa serdar oldu.

Bu günlerde Rodos Kalesinin İngiliz Burcunun güney kısmı, başarılı bir Türk lağımı ile havaya uçuruldu. Şövalyelerin topçu generaliyle Üstad-ı âzamın (Rodos şövalyelerinin başı) alemdarı da ölüler arasındaydı. Eylülün 12’sinde yapılan bir hücumda, bu burca beş zafer bayrağı dikildi. 24 Eylülde yapılan umumî hücumda Yeniçeri Ağası Bâli Ağa, İspanyol Burcuna girip, Türk bayrağını, burcun tepesine diktiyse de netice alınamadı.

10 Aralığa kadar, şiddetli top atışları, lağımlar ve sık sık tekrarlanan umumî hücumlarla, kale iyice yıpratıldı. 18 Aralıkta yapılan bir umumî hücumda şövalyeler, şehir içindeki istihkam ve hendeklerin arkasına çekilmeye mecbur kaldılar ve artık mukavemet etmenin imkânsızlığını da anladıklarından, kaleyi teslim etmeyi kabul ettiler (20 Aralık 1522).

Teslim şartları arasında; şövalyelerin eşya ve top dışındaki silahlarını alıp, on gün içinde Rodos’tan ayrılmaları; bu günler zarfında şehirdeki istihkâmların 4000 yeniçeri tarafından emniyete alınması ve asıl kuvvetlerin iki kilometre mesafede beklemesi yer alıyordu. Kalenin boşaltma işlemlerinden sonra şövalyeler, Üstâd-ı âzam gemilerine binip gittiler. Rodos Kalesiyle beraber Oniki Adanın tamamı ve şövalyelere ait olan Bodrum da Osmanlı Devletine bırakılmıştı. Osmanlı Devletine, 20 000’den fazla şehide mâl olan bu fetihten sonra, Kanunî Sultan Süleyman Han, 29 Aralıkta şehre girip kaleyi gezdi. 2 Ocak Cuma günü ise, camiye çevrilen Saint Jean Kilisesinde Cuma namazını kıldı. Nâmına okunan hutbeyi dinledi. Aynı gün, adadan ayrılıp Marmaris’e geçti.

3 Ocak günü Aydın, Midilli, Karasi, Menteşe, Saruhan sancakbeylerine, Anadolu Beylerbeyi Kasım Paşanın nezaretinde Rodos’taki inşaat, imar ve iskân işleri bitinceye kadar adada kalmalarını emredip, İstanbul’a döndü. Rodos’a derhal Türk göçmenleri yerleştirilmeye başlandı. Ada bir sancak yapılıp, Cezâyir-i Bahr-i Sefîd eyaletine bağlandı. Sancakbeyi olarak Mehmed Bey tayin edildi. Bundan sonra birçok cami, imaret, mektep, medrese ve yol yapılıp ada imar edildi.

Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ooo çıkmış heart of darkness! tam da geçen gün düşünüyordum yakındır diye, içime doğmuş adeta.

yıllardır istediğim değişiklikler var ya, mükemmel:
said:
Another change with factories is they are now able to scale back production before firing workers if they are not making a profit. (OMIGOSH OMIGOSH OMIGOSH) By cutting back they can make it through brief periods of non-profitability without causing mass unemployment, which may cause workers to move away or find another job.
Finally, Capitalists have had their build choices improved, and will now better remember what factories have been recently closed and avoid rebuilding them. They will also reserve some factory slots to build factories that are invented later in the game.

kriz mekaniği, yeni kolonizasyon, donanma sistemi, maintenance slider'lar filan adamlar resmen herşeyi dinlemiş ve yapmış. helal olsun.

sonra bir de oyunlarını geliştirmiyor diyorlar, adamların bir dlc'de getirdiği yenilikleri 20 yılda yapamayan şirketler var.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

arkadaş CKII'de 200 yıl geçti 2 metrekare toprak parçası bile alamadım. HOI III , VIC II ve EUIII'te de böyle. arkadaş o zamanlar da bu kadar zor olmasa gerek savaş açmak. ya ben adamın bölgesine elçi gonderıyorum sahte claim açsın diye yuz yıllar geçiyor hiç bir olay yok. benim altımlarımla yiyip içiyor hoşteng. tiz vurucam kellesini..
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...