Jump to content
Forumu Destekleyenlere Katılın ×
Paticik Forumları
2000 lerden beri faal olan, çok şukela bir paylaşım platformuyuz. Hoşgeldiniz.

"Silahlar çıktı, angaje gazetecilik gömüldü"


Horizon

Öne çıkan mesajlar

haberturk.com said:

Genelkurmay Askeri Savcılığı apoletli sivillerden daha sivil çıktı

Genelkurmay Askeri Savcılığı, Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanan Yarbay Dönmez'le ilgili iddianamesini tamamladı. Jandarma Kriminal Daire Başkanlığı, Zir Vadisi'nde ele geçirilen silahların Türk Silahlı Kuvvetleri'ne ait olduğunu belirledi ve silahların gömülü olduğu alanın krokisini de bizzat Yarbay Mustafa Dönmez'in çizdiğini rapor etti. Ergenekon soruşturması kapsamında Zir Vadisi'nde gerçekleştirilen kazıda; 10 el bombası gövdesi, 2 taarruz tipi el bombası, 10 el bombasına ait ateşleme mekanizması, 18 32 parça dilim el bombası gövdesi, 12 tuzaklı aydınlatma fişeği, 12 adet tüfek bombası, 1 renkli sis kutusu, 2 aydınlatma fişeği, 6 adet gösteri bombası, 9 göz yaşartıcı bomba, 800 normal ve izli G-3 mermisi ele geçirilmişti. Askeri Savcılık, Dönmez'in 12 yıl hapsini istiyor.

Bu gelişme ışığında Genelkurmay Askeri Savcılığı'nın apoletli sivillerden daha sivil çıktığını söylemek mümkün. Zir Vadisi'ndeki silahlar ele geçirildiğinde; Emniyeti zan altında bırakacak, soruşturmanın ciddiyetine gölge düşürmeye yönelik akıllara ziyan haber ve yorumlara imza atan, kraldan çok kralcı gazeteciler şimdi utanıyor mu acaba?

Operasyonu askere karşı kurulmuş bir komplo gibi göstermeye çalışan hafiye gazeteciler, belge ve kazı sonucu ortaya çıkan mühimmatın bizzat Jandarma Kriminal Daire Başkanlığı tarafından doğrulanmasının ardından şimdi soracaklar mı:

- Bu silahlar neyin nesi?

- Memleket işgal altında mı ya da işgal tehdidi mi var ki toprağın altına mühimmat gömülüyor?

- Bu silahlar kimler tarafından, kimlere karşı kullanılacaktı?

Medya dünyası ve kamuoyu merakla bekliyor...


kaynak

Buradaki yorumları da az hatırlamıyor değilim. Herşeyde peşin yargı peşin sonuç olmakla malesef gerçekler değişmiyor. Başkaları gömmüştür , kurmaca bunlar diyenleri görüyoruz şimdi. Hadi bakalım.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Gerçekten inanamıyorum, ıssız bir madende altın bulmuş gibi seviniyorsunuz.

Bundan önce çıkan onlarca Karargah Evleri, Danıştay'a suikast, Kargıtay krokisi, Harddisk'lerin yakılması, Ergenekon Belgeleri hazırlanması gibi yüzlerce belgenin sahte olduğu, düzmece olduğu, bizzat mahkeme tarafından kabul edilirken; çıkıp da bir tane doğru "darbe teşebbüsü" belgesi üzerine bütün Ergenekon tertibini haklı görmeye çalışmak yalnızca size mahsus sanırım.

sir, Ergenekon davasının tersine döndüğünü, tertibi yürüten F tipi polislerin başka yerlere tayinlerini istediklerini, hala İstanbul Emniyeti'nde görev yapan Genel Müdür Yardımcıları'ndan birinin "bu işi yapan Emniyet'e sızmış bir çete" dediğini ve bu yüzden koruma altında dolaştığını vs. Bütün bunları görmeyecek kadar mı atgözlüğü takıyorsunuz? En son ele geçirildiği söylenen "İrtica'yla Mücadele Planı" belgesinin İlker Başbuğ'u 30 Ağustos öncesi köşeye sıkıştırıp istifa ettirmek, ardından yasal değişikliklerle Genelkurmay Başkanı'nın Hükümet tarafından atanmasının hesabının yapıldığını bilmiyor musunuz?
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

Pekaziz bence kendini çok yorma.

O kadar şeyin yalan-sahte olduğu otaya çıkınca ne hatırladılar, ne de taktılar.

Bu arada silahlar bazı askerlerin çıkmış olabilir. Zaten Ergenekon adı altında ta Susurluk zamanından içeri almaları gereken 5-6 kişi vardı.

Zaten sorun (yada bir takım arkadaşların üstün zekası) burda. O 5-6 kişiyi sok aralarına al içeri 50-60 adam.

Şahsen benim için önemli olan o silahlarla Balbay'ın, Alemdaroğlu'nun yada ÇYDD'nin bir bağlantısının bulunup bulunmamasının. Yani sahip oldukları muhalif siyasi görüşleri yüzünden içerde olduğunu düşündüğüm insanların.

Yoksa TSK sütten çıkma ak kaşık değil, kimsede bunu ileri sürmez zaten.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

ehah hangi düzmece? danıştay ve ergenekon davaları birleştirilmedi mi? MKE poyrazköyden çıkan silahların TSK'ya ait olduğunu söylemedi mi? yine tanıkların ifadelerine dayanarak oluk oluk silah çıkmadı mı toprak altından? peki ya bulunan kemikler? JİTEM davasının yeniden açılması? özden örnek'in ve mustafa balbay'ın günlükleri de mi sahte, yalan, düzmece?

son irticayla mücadele belgesindeki albayın imzasının jandarma ve emniyet raporlarınca doğrulanmasına ne diyosun pekaziz? o albay da mı fetocuymuş?

burada yargılananlar muhalif düşünceleri yüzünden falan yargılanmıyo, saçma sapan konuşuyosunuz. açın bakın hala cumhuriyette mustafa balbayın çarşaf çarşaf yazıları çıkıyo. amaç "susturmak" olsa, gazete toptan kapatılırdı. amaç susturmak değil, darbe girişimini deşifre etmek.

gerçekten gözlerinizi öyle bi kapamışsınız ki, hiçbir pisliği, hiçbir bağlantıyı görmüyosunuz. varsa yoksa perinçek.
Link to comment
Sosyal ağlarda paylaş

×
×
  • Yeni Oluştur...