Snefru Mesaj tarihi: Nisan 24, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 24, 2009 Bazı insanlar sahip olamadığı değerleri "ben aslında bu değerlere sahibim" şeklinde kanıtlamak adına gösterişe kapılırlar.Ahlak insanın içinde yoksa kolayca onu tekbir giyimden satın alabilir.Asillik insanın içinde yoksa kendine lord denilmesini sağlayarak yapay bir asillik elde edebilir.Karakterin markalaşmamışsa kendi değerlerin yoksa karakterin oturmamışsa markalaşmış değerleri üzerine geçirerek kendini rahatlatabilirsin.Bunların hepsi kimilerine ütopik gelse de bu saydıklarım madde sayesinde maneviyata ulaşmanın zavallıca çabalarıdır.Halbuki bir insan birşeye ne kadar sahipse onu o oranda göstermeye ihtiyaç duymaz.Hatta çok ileri gidip egosu tavan yapmasın diye onu saklamaya bile çalışanlar vardır.Dediklerim yanlış olsa sabah programlarının vahşet verici haberlerinin konukları çoğunlukla başörtülü hanımlar olmaz,dünyaya en fazla zararı veren ingilizler olmaz,tikilerde karakteri oturmuş aklı başında insanlar olarak bilinirdi. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
mani Mesaj tarihi: Nisan 24, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 24, 2009 sanane sg-1 insanların ne giydiğinden ? bak ne güzel sir açıklamış neyin eleştiri dışı olması gerektiğini. Kafasına türbanda takar belden altı çıplak bile dolaşabilir. Bunda ne var eleştirilecek. Mesela şu resimde dalga geçilecel ne var yahuuuuu http://img160.imageshack.us/img160/6175/259hz2.jpg Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Llama Mesaj tarihi: Nisan 24, 2009 Konuyu açan Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 24, 2009 hiç ikiside boydan elbise giymiş hatta biri çağdaşlıgın simgesi şapka biride geçmişin izleri türbanı takıyor ne var bunda alle sen bu resimde ne var çıh çıh Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Tenekeadam Mesaj tarihi: Nisan 24, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 24, 2009 Türbanı falan geçtim gerçekten kötü bir elbise.Yakışmamış. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Bone Mesaj tarihi: Nisan 24, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 24, 2009 sir said: bu zaten çok genel bir eğilim "uu gstring ve türban vaay efendim bu nası muhafazakar" hede hödö. size ne abi, siz mi yazdınız muhafazakarlığın kitabını? herkes ve herşey bi kalıba ve bi hiyerarşiye oturmalı, ve herkes "yerini bilmeli" size göre. "Türban takıyoruz, çünkü erkekler saçtan tahrik olmamalı, biz ahlaklı olmalıyız, giyim kuşamımız her yerimizi örtmeli" diyen kişilere "ama Kuran'da takılarınızı örtün diyor, heryerinizi değil" diye sorduğunda "sen gerçek Müslüman değilsin, anlamazsın, gerçek müslüman Türban takar, tahrik etmemek için" gibi bir cevap alıyorsun. Erkek-kadın fikir birliğine girmiş, erkekler bir saç teli görecek kadar abaza ve kendini kaybetmiş olduğuna kanaat etmişler. Nedense, erkeklerin kendini kontrol etmesi yerine, kadınların kendini kapatmasına karar vermişler. Bu olaylar oluyor, görüyorsun. Sonra ahlak, edep, ar, namus diyen kişilerin göbeği açıkta bırakan dar tşört giymesini, düşük belli pantolonda gstring giymesini, mini etekle dolaşmasını görünce fikirlerin çeliştiğini farkediyorsun. Bu da, aslında çok dindar olduklarını sorgulamana ve sadece türban endeksli olduklarını düşünmene neden oluyor. Olay sadece senin dediğin "isteyen istediğini giyer"den ibaret değil ki sir. Sürekli "kadın kapalı giymeli, ar namus felan" gibi konularda ısrar eden, türban takmıyan kadınlara kötü gözle bakan bir kesimin böyle davranma hakkının olduğunu da sanmıyorum. Eğer gerçekten o fikirleri savunuyorlarsa, bu ne? Yok eğer serbest giyinmekten yanalarsa, o fikirler ne? Olay bundan ibaret... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
sir Mesaj tarihi: Nisan 24, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 24, 2009 işte sen kimin niçin türban taktığını ve kimin hangi zihniyette olduğunu bilemezsin ki bone? kaç tane türbanlı arkadaşın var? kaç tane "muhafazakar" insana şu soruyu gerçekten gidip sordun? olay gerçekten bi "saç teli"nden mi ibaret? genellemeler ve yaptığın "öteki" tanımları gerçeğin ne kadarını kapsıyor? bunları bilmene imkan yok. bunları bilmeden peşin hüküm veriyosun. ben diyorum ki türban altına gstring giyen kız, ilerde kendi kızını başı açık yetiştirebilir. siz diyosunuz ki "hayır başı kapalıysa ona göre giyinsin, dibine kadar muhafazakar olsun". benzer bir davranış biçimini vatan-millet sevgisi, Atatürk sevgisi gibi konularda da ortaya koyuyorsunuz. bi insan ya tam bir Atatürkçüdür, ya da Atatürk düşmanıdır. ya vatan hainidir, ya da işbirlikçidir. ya moderndir, ya gericidir, falan gibi. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Bone Mesaj tarihi: Nisan 24, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 24, 2009 peki o zaman Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
sg-1 Mesaj tarihi: Nisan 24, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 24, 2009 sir, biz de diyoruz ki, o kişilerin yaşam tarzı bizi ilgilendirmez, ama o kişiler türban takmayı bir sömürü aracı haline getirdiler. başörtüsünü amacından saptırıp din hariç her amaçla takan bir güruh ortaya çıktı, şekil bir a'da görüldüğü gibi. Buna da hükümetin türbana prim tanıması ve hatta pek çok şeyin üzerinde tutması, bir yandan da sizin gibilerin "bunlar da modern muhafazakar canım" diye çanak tutması. hem "din sömürülmesin" diyoruz, hem de sen kalkmış "isteyen istediği gibi sömürür size ne" diyorsun. çocuğunu istediği gibi yetiştirebilir, bana ne, yeter ki kendisi gibi kaypak, fırsatçı, her devrin insanı olarak yetiştirmesin. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
aquatik Mesaj tarihi: Nisan 24, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 24, 2009 @ sir Ne değişti biliyor musun? Turistik bir kent olan Antalya' da yaşayan bir kadın olarak konuşuyorum. Dolayısıyla küçük yerlerdeki baskının derecesini sen düşün. Eskiden Nisan ayında Antalya'da insanlar yeni yeni, tek tük denize girmeye başlarken, çevrede dolaşan, muhafazakar! görünümlü insanlar,gözleriyle yiyecek gibi bakmadıkları sürece rahatsız olmazdım, hele hele ''korku'' denilen duyguyu hiç hissetmezdim; o kırsal kesim kökenli insanların kaçınılmaz olarak giderek çağdaşlaşacağını, modern dünyanın gerekliliklerine zamanla uyum sağlayacağını düşünürdüm. Ama 1-2 senedir, denize girenlerin az olduğu Nisan, Kasım gibi aylarda kıyıda güneşlenirken ansızın birilerinin gelip üzerime kezzap dökebileceği paranoyasını yaşıyorum. Evet şimdilik paranoya belki, ama kısa sürede bu paranoyaların, gerçek durumlardan kaynaklanan korkulara dönüşmeyeceği,kalabalık yaz sezonunu da kapsamayacağı, giderek, yalnızca denize girerken değil, sokakta o insanlara göre dekolte kıyafetle dolaşıldığında da kendini hissettirmeyeceği konusunda hiç bir olumlu gidişat yok gibi gözüküyor ne yazık ki... Ben nispeten büyük ve turistik bir yerde yaşıyorum. Pek çok küçük yerde insanlar, özellikle kadın-kızlar, benim korkularımın 1000 katını yaşıyorlardır eminim. Giysi olayı yalnızca bir örnek. Yaşam tarzı diye genellemek daha doğru olabilir. Eskiden, tek başıma ya da kız arkadaş(lar)ımla gece dışarı çıkabilmek son derce olağan iken (evet, gene rahatsız etme kapasitesi olan erkekler oluyordu etrafta, ama fark şu ki o insanların her hangi tatsız bir olay gerçekleştirme konusunda korkuları vardı, bizim de tatsız bir durum karşısında korunup, kollanacağımıza dair güvenimiz vardı), son bir kaç yıldır, gece sokağa çıkmak bir meydan okuma olayına dönüştü neredeyse. Eskiden de muhafazakar kesim vardı evet; sağduyulu, kendi gelenek-göreneklerine göre yaşayan, ve başkalarının yaşam tarzına saygı gösteren ve yaşam tarzlarına saygı gösterilen...Bastırıldıklarını, ezildiklerini hiç mi hiç düşünmüyorum. Muhafazakar olarak adlandıramayacağım; fanatik, tutucu dindar kesim kökenli, başkalarının yaşam tarzına tahammül edemeyen, ve kendilerinden farklı gördükleri insanlara baskı yapan insanlar da eskiden beri vardı. Ama fark şu ki, bir üst paragrafta sözünü ettiğim bu insanımsıların, korktukları, çekindikleri bir şeyler vardı, artık yok...Kendilerini çok daha güvende hissediyorlar. Muhafazakar kesimden gelen insanın başörtüsüne, tülbentine, yazmasına, eşarbına, türbanına bu toplum her zaman saygı duymuştur ve duymaktadır. Topicte tartşılan sıkmabaş+ dar pantolun, bol makyaj, uzun, derin yırtmaç, ince-yüksek topuk olayına (ya da yalnızca sıkmabaşa) çok kişi saygı duymamaktadır. Ama buna rağmen, bu yaratıkların ne geçmişte, ne de zamanımızda üzerlerine kezzap atılma gibi korkuları olmamıştır misal. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
huun Mesaj tarihi: Nisan 24, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 24, 2009 o senin dediğin muhafazakar kesim değil. son 5 senede bazılarımız siyasi hassasiyetlerle görmezden gelse de, bu ülkede işler iyi gitti. daha önce sizlerin takıldığı yerlere parası yetmeyen insanlar ceplerinde paraları sizin olduğunuz yerlere girip çıkmaya başladı. olay da bundan ibarettir. dini hassasiyeti olan birisi zaten sahilde milletin mayoyla gezdiği yerlere gelmez. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Laurelin Mesaj tarihi: Nisan 24, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 24, 2009 Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
aquatik Mesaj tarihi: Nisan 24, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 24, 2009 huun said: o senin dediğin muhafazakar kesim değil. son 5 senede bazılarımız siyasi hassasiyetlerle görmezden gelse de, bu ülkede işler iyi gitti. daha önce sizlerin takıldığı yerlere parası yetmeyen insanlar ceplerinde paraları sizin olduğunuz yerlere girip çıkmaya başladı. olay da bundan ibarettir. dini hassasiyeti olan birisi zaten sahilde milletin mayoyla gezdiği yerlere gelmez. aquatik said: Muhafazakar olarak adlandıramayacağım; fanatik, tutucu dindar kesim kökenli, başkalarının yaşam tarzına tahammül edemeyen, ve kendilerinden farklı gördükleri insanlara baskı yapan insanlar da eskiden beri vardı. Ama fark şu ki, bir üst paragrafta sözünü ettiğim bu insanımsıların, korktukları, çekindikleri bir şeyler vardı, artık yok...Kendilerini çok daha güvende hissediyorlar. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Tenekeadam Mesaj tarihi: Nisan 24, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 24, 2009 huun said: o senin dediğin muhafazakar kesim değil. son 5 senede bazılarımız siyasi hassasiyetlerle görmezden gelse de, bu ülkede işler iyi gitti. daha önce sizlerin takıldığı yerlere parası yetmeyen insanlar ceplerinde paraları sizin olduğunuz yerlere girip çıkmaya başladı. olay da bundan ibarettir. dini hassasiyeti olan birisi zaten sahilde milletin mayoyla gezdiği yerlere gelmez. İşler iyi gitti ama herkese değil bazılarına.Belediye ihalelerini deniz fenerlerini gemicikleri kuyumculukları devlet bankasından alınan kredıyle devletın verdıgı ıhaleyı almayı.... Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
huun Mesaj tarihi: Nisan 24, 2009 Paylaş Mesaj tarihi: Nisan 24, 2009 eh yani muhafazakarların değil ama yeni bir türün bu bahsedilenler olduğunda mutabığız. işler iyiydi bu arada, görünen köy klavuz istemez. Link to comment Sosyal ağlarda paylaş Daha fazla paylaşım seçeneği…
Öne çıkan mesajlar